21 Aralık 2009 Pazartesi

TÜRKİYE EKONOMİSİ 2010'DA DURGUNLUKTAN ÇIKACAK

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, 2010 yılında dünya ekonomisinin yaralarını saracağını ve yeniden büyümeye başlanacağını öngördü. Gürleyen, "Küresel büyümedeki canlanmaya ve risk iştahındaki artışa paralel Türkiye ekonomisi 2010 yılında durgunluktan çıkacak" dedi.
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, küresel kriz ve düşük faiz ortamında yatırım tercihlerindeki değişimi anlattı ve 2010 yılına ilişkin beklentilerini aktardı. İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen'in mesajları şöyle:
YATIRIMCI DÜNYA BORSALARINA OYNADI

2009 krizi yatırımcıların Türk lirası döviz tercihlerinde temel bir değişikliğe yol açmadı. Faizlerdeki keskin düşüşe rağmen portföy tercihleri Türk lirası ağırlıklı yapılmaya devam edildi. Yerleşik yatırımcılar küresel risk iştahının bozulduğu dönemlerde döviz satmaya, risk iştahının arttığı ortamlarda döviz almaya devam etti. Geçmiş yıllardan farklı olarak Türk yatırımcıların dünya borsalarındaki işlemleri arttı. Küresel kriz nedeniyle fiyatlardaki düşüşü fırsat bilen büyük yatırımcılar TradeMaster ürünümüzü kullanarak ABD hisse senetlerine yatırım yaptı ve yüksek getiriler elde etti.
ESKİ ALIŞKANLIKLAR ZOR ÖLÜYOR

Eski alışkanlıklar zor ölüyor. Faiz oranlarındaki sert düşüşe rağmen yatırımcıların önemli kısmı kısa vadeli mevduatta kalmakta ısrar ettiler. İş Yatırım olarak 2008 yılı ortalarından yakın zamana kadar uzun vadeli tahvillerde pozisyon alınmasını tavsiye ettik.
KRİZDE EN KÖTÜ KISMI ATLATTIK

Küresel krizin en kötü kısmı geride kaldı. 2010 yılı içinde Dubai örneğindeki gibi artçı dalgalar gelmeye devam edebilir. Ama bu dalgaların sistemik riski artıracak büyüklükte olmasını beklemiyoruz. 2010 yılı dünya ekonomisinin yaralarını sardığı ve yeniden büyümeye başladığı bir dönem olarak tarihe geçecek. Küresel büyümedeki canlanmaya ve risk iştahındaki artışa paralel Türkiye ekonomisi 2010 yılında durgunluktan çıkacak. Avrupa ekonomisinin yavaş büyümesi ve işsizliğin yüksekliği büyümeyi sınırlayacak. Buna rağmen emtia fiyatlarındaki artış ve bütçedeki bozulma nedeniyle Merkez Bankası'nın 2010 yılı son çeyreğinde faiz artırmaya başlamasını bekliyoruz. Ekonomi Bakanı Ali Babacan'ın IMF ile genel çerçevede mutabakata varıldığını ve detaylar üzerinde çalışıldığını açıklamasına rağmen 2010 yılı yatırım stratejimizi IMF ile standby yapılmayan bir senaryo üzerine kuruyoruz. Piyasalardaki iyimser hava ve uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından yapılan iki kademe not artışının hükümetin genel seçimlere IMF desteği almadan girme ihtimalini artırdığını düşünüyoruz.
Borsada alım içinzaman uygun değil
Merkez Bankasının faizleri artırdığı, bütçe dengelerinin kötüleştiği ve Hazine'nin yılın ilk aylarında piyasalardan iç borç çevirme oranını yüzde 110 civarına yükselteceği baz senaryomuzda devlet iç borçlanma senetleri için olumlu bir tablo çıkmıyor. Bu nedenle sabit getirili kıymet önerilerimizde uzun vadeli ve sabit faizli kıymetli tahvillerden kaçındık. Sabit faizli kıymetlerde yatırım vadesini verim eğrisinin göreceli olarak dikleştiği 9 ile 12 ay arasında sınırladık. Uzun vadeli tahvillerde değişken faizli ve TÜFE'ye endeksli kağıtlara ağırlık vermeye devam ettik. Aralık ayı başındaki hızlı çıkış sonrasında borsanın hedef değerimiz olan 59 bin seviyesine göre artış potansiyeli yüzde 19 düzeyinde kaldı. Mevcut fiyat seviyesi ekonomik ve siyasi riskleri yansıtmadığı için borsa genelinde alış önermiyoruz.
Ayfer ARSLAN

Hiç yorum yok: