28 Eylül 2009 Pazartesi

ARİFE GÜNÜ KREDİ KARTI İLE ALIŞVERİŞ REKORU KIRDIK

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Arife Günü’nün bir gün öncesi dahil olmak üzere, Şeker Bayramı’na denk gelen 18-23 Eylül 2009 döneminde, kredi kartlarıyla 12.8 milyon işlem gerçekleşirken, 1 milyar 136 milyon lira tutarında harcama yapıldı. BKM raporuna göre, yılın en çok işlemi de Arife Günü’nde yapıldı. Arife Günü’ne denk gelen 19 Eylül Cumartesi günü, BKM Switch sisteminden saniyede 638 adet banka ve kredi kartı işlemi geçti, son beş yılın işlem adedi rekoru kırıldı.
EN ÇOK ABD'DE HARCADIK
Bayramda yurtdışına gidenler en çok harcamayı ABD'de yaptı. ABD’yi, Fransa ve Almanya takip etti. Bayram tatilinde yurt dışında kredi kartımızı en çok giyim alışverişinde kullandık.

SİGORTACILAR, ARTIK 'ESAS OĞLAN' OLDU

Çoğunluk hisseleri geçen yıl İsrailli Harel Grubu tarafından satın alınan Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, Türkiye’de sigortacılığın holding çatısı altında bankaların gölgesinde kaldığını savundu. Sigorta şirketlerinin bugüne kadar hep ‘vitrin süsü’ olarak kalmasını eleştiren Satoğlu, bu yüzden Türkiye’de sigortacılığın yeterince gelişemediğini ifade etti.
AKŞAM’a yaptığı açıklamada, Türk Nippon Sigorta’nın hedeflerini aktaran Yusuf Satoğlu, Türk sigortacılığının gelişememesinin nedenlerine ilişkin ise oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
HOLDİNG SİGORTACILIĞI BİTİYOR
Sigortacılığın uzmanlık işi olduğunu dile getiren Satoğlu,şu hususlara dikkat çekti: “Sigorta şirketleri bugüne kadar holdinglerin vitrinlerinde var olması gereken şirketler olarak kalmış. Bankası olunca altında mutlaka sigorta şirketi, leasing, faktoring şirketi de olsun mantığıyla yaklaşılmış. Şimdi artık sigorta şirketleri esas oyuncu, esas oğlan olmaya başladı. Ana işi sigortacılık olan sermayedarlar geldi. Türkiye’de holding sigortacılığı dönemi kapanıyor. Zaman içerisinde gruplar içerisindeki sigorta şirketleri ya birleşme ya satın alma süreçleri yaşayarak uzman gruplar tarafından yönetilecek. Örnek olarak Axa, Allianz, Ergo, HDI ve Harel Grubu’nu sayabiliriz”

REKABET ÇIĞRINDAN ÇIKTI
Sektörde çok sağlıksız ve dengesiz bir rekabet yaşandığına da işaret eden Yusuf Satoğlu, şöyle devam etti: “Eskiden büyük şirketler bu rekabetin içerisinde olmaz, küçük şirketler ise pazardan pay alabilmek için rekabeti fiyat konusunda kullanırdı. Ama şimdi herkes bu rekabetin içerisinde. Fiyat konusunda çılgınca rakamlar dönüyor. Kaskoda çok ciddi zararlar var. Hasar-prim oranları çok yüksek seyrediyor. Rekabet çığrından çıkmış durumda ve bir dengeye oturması gerekiyor. 2009 yılını sektör olarak eksi kapatabiliriz. İlk 6 aylık sonuçlarda hayat dışı branşta yüzde 1’lik büyüme var. 2010 yılında ise sektörün yüzde 15-20 civarında büyüyeceğini tahmin ediyorum.”

Sermayesi 2010 yılında 40 milyon TL’ye çıkacak
Türk Nippon, 1991 yılında Türkiye Kalkınma Bankası ve Japonya’nın en büyük sigorta şirketi olan Nippon Fire & Marine ortaklığı ile kuruldu. 1998 yılında çoğunluk hisseleri Sümerbank’a geçti. 2000 yılında TMSF’ye geçen şirket, 2001’de HNS Grup tarafından satın alındı. HNS Grup 2004 yılının sonunda faaliyetlerine ara verirken, 2008 yılının kasım ayında ise çoğunluk hisselerini İsrailli Harel Grubu satın aldı. Türk Nippon’un satın alındığında 11 milyon TL’nin üzerinde ödenmiş sermayesi olduğunu belirten Satoğlu, “Yeni ilavelerle ödenmiş sermayesi 20 milyon TL’ye ulaştı. Bu rakam 2010 yılındaki sermaye girişleriyle 40 milyon TL’ye ulaşacak.”

Hayat ve emeklilikte fırsatlara bakacak
Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, şu anda 57 olan acente sayısının yıl sonuna kadar 100’e ulaşacağını belirtirken, 2010 hedeflerini şöyle aktardı:“200-250 acenteye ulaşmayı planlıyoruz. Üretim olarak da 40 milyon TL civarında bir prim üretimine ulaşmayı hedefliyoruz. Harel, Türkiye’yi çok iyi tanıyan bir grup. Hayat ve emeklilik Harel’in İsrail’de uzman olduğu konulardan ikisi. Dolayısıyla her iki alanda çıkacak fırsatlar değerlendirilir.”

Neden Türkiye’yi tercih etti?
Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, sektöre olan yabancı ilgisini ise şöyle yorumladı: “İki temel neden var. Türkiye’de sigortacılık anlamında ciddi bir potansiyel var. Avrupa ülkelerine baktığınız zaman potansiyelin tamamının kullanıldığını görüyorsunuz. Türkiye’de ise genç bir nüfus var ve sigortalılık oranı çok düşük. İkincisi; Türkiye’nin sigorta sektöründeki hukuki altyapısı AB standartlarına yaklaştı. Çünkü yabancı yatırımcı geldiği zaman hukuki anlamda güvende olmak istiyor. Sigorta sektöründe de bu ortam son 4-5 yıldır oluşmuş durumda. Bu da tabii yabancı yatırımcıları çekiyor.”

20 milyar dolarlık fonu yönetiyor
İsrail’in önde gelen finans grupları arasında yer alan Harel’in İngiltere, İsviçre ve Yunanistan’da da yatırımları bulunuyor. Tel Aviv borsasında işlem gören grup, İsrailde hayat dışı branşta sektör lideri. Geçen yılki sigortacılık geliri 2 milyar doların üzerinde olan Harel, yaklaşık 20 milyar doların üzerinde bir fonu yönetiyor.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM

27 Eylül 2009 Pazar

ÇİFTÇİLER, MAHSUL KART İLE TAKSİTLİ ALIŞVERİŞ YAPABİLECEK

Halkbank çiftçilere özel Mahsul Kart’ı hizmete sundu. Mahsul Kart, tarımsal üreticilere kredi geri ödemelerini hasat dönemleri ve ürün desenlerine göre düzenleme fırsatı sunuyor. Üreticiler, Halkbank’ın anlaşmalı üye işyerlerinden yapacakları, akaryakıt, tohum, yem, gübre, zirai ilaç, makine ve ekipman gibi alışverişleri için Mahsul Kart’ı kullanabilecek. Kart sahipleri alışverişlerini taksitlendirebilecek. Halkbank’ın yeni ürünü Mahsul Kart ayrıcalıklarından, Çiftçi Kayıt Sistemi Belgesine sahip üreticilik, yetiştiricilik, hayvancılık, çiftçilik gibi tarımsal üretim faaliyetinde bulunan tüm tarım sektörü üreticileri yararlanabilecek.

PARANIZI BUĞDAY, MISIR,PETROL VEYA BAKIRA YATIRMAK İSTER MİSİNİZ?

TSKB, bu yıl içinde ihraç ettiği Temiz Enerji ve Tarım Ürünleri Fon’larının ardından, yüzde 100 Anapara Garantili Dinamik Emtia Fonu'nu sundu. Bu fon yatırımcıya dört farklı emtia sektöründe altı farklı ürüne yatırım yapma imkanı veriyor. TSKB ve Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla halka arz edilecek Dinamik Emtia Fonu için 28 Eylül–9 Ekim tarihleri arasında talep toplanacak.
TSKB Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Dış İlişkilerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 40 düşen emtia fiyatlarının, açık pozisyonların kapatılması ve stokların artması nedeniyle yılbaşından itibaren yüzde 15 yükseliş gösterdiğine dikkat çekerek, yatırımcıya, bu fon ile farklı ürünlerde farklı zamanlarda yüksek getiri fırsatı sunacaklarını söyledi. Bu ürün; dört farklı emtia sektöründen (tarım, enerji, metal ve değerli metal) toplam altı farklı ürüne (buğday, mısır, petrol, alüminyum, bakır ve altın) yatırım fırsatı sunuyor. Yatırımcılar, %100 anapara garantisine sahip olacak, yani emtia piyasaları gerilese de ana paraları herhangi bir değer kaybına uğramayacak. 1 yıl vadeli fondan ayda iki kez çıkış imkanı var.

TOKİ BORCUNUZU YÜZDE 20 İNDİRİMLİ KAPATMA FIRSATI


Halkbank, konut kredisi kullanarak TOKİ’ye olan borçlarını tek seferde kapatmak isteyen tüketicilere yüzde 20 indirim olanağı sunuyor. Kampanya kapsamında iki farklı ödeme seçeneği var. Birinci seçenekte, 500 TL sabit dosya masrafı ile 120 aya varan vadelerle yüzde 0,98 den başlayan faiz oranı uygulanırken, ikinci seçenekte masrafsız ve 120 ay vade ile yüzde 1,02 oranında faiz uygulanıyor. Kampanya, Halkbank’ın satışına aracılık etmediği TOKİ konutları için de geçerli olacak. Uygulamaya, satışları 2008 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmiş ve 12 aydan daha fazla vadesi kalan konutlar dahil edilecek.

KUVEYT TÜRK, ŞUBEDEN ALTIN SATIŞINA BAŞLADI

Kuveyt Türk, sertifikalı fiziki altın alım-satımına başladı. 1 gr, 2,5 gr, 5 gr, 10 gr, 20 gr, 50 gr ve 100 gr gibi çeşitli seçenekleriyle satışa sunulan sertifikalı gram altınlar, fiziki altın yatırımlarına alternatif sağlayacak. 24 ayar saf fiziki altın alım-satım işlemleri herhangi bir hesaba ihtiyaç duyulmadan da gerçekleştirilebileceği gibi banka şubesindeki TL, USD ve Altın hesabından da kolayca gerçekleştirebilecek. Ayrıca satın aldığınız altını, istediğiniz zaman kuyumcuda bozdurabileceksiniz.

KOBİ'LERE ÖZEL 'KİRACI KREDİSİ' VERİLİR

Finansbank KOBİ Bankacılığı, işletmelerin finansman ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler üretiyor. Yeni ürünü Kiracı Kredisi ile işyeri kiralarının yıllık olarak tahsil edildiği Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye illerinde faaliyet gösteren işletmelere, 1 yıllık kira bedeli toplamı kadar kredi sağlıyor. Ürün kapsamında işletmeler, yüzde 1,39’dan başlayan faiz oranları ve 12 ay vade ile 50 bin TL’ye kadar kredi kullanabiliyor. Finansbank Perakende Pazarlama Grup Yöneticisi Erkin Aydın, “Hedefimiz beklenti ve ihtiyaçlara yönelik ürünler hazırlayarak KOBİ’lerin her koşulda yanında yer almak. 2009 yılı içinde pazara sunduğumuz ürünlerle desteğimizi hep devam ettirdik. Yeni ürünümüz ile de işletmelere kolaylık sağlıyoruz” dedi.

YAPI KREDİ'DEN KART BORÇLUSUNA 300 MİLYON TL'LİK HAYAT ÖPÜCÜĞÜ

Kart affında ikinci kez uzatılan yeniden yapılandırma süresi eylül sonunda doluyor. Temmuz ayında yürürlüğe giren ve 875 bin kart borçlusunu kapsayan yasal düzenlemeden ağustos sonu itibariyle 327 bin kişi yararlanırken, 3.1 milyar liralık borcun yaklaşık 1 milyar liralık kısmının vadesi uzatıldı. Kart pazarının lider bankalarından Yapı Kredi Bankası, bugüne kadar yasa kapsamındaki müşterilerinin borcunun yaklaşık yüzde 27’sini yapılandırırken, eylül sonuna kadar bu oranın yüzde 35’e ulaşması hedefleniyor.
Yapı Kredi Bankası Perakende Bankacılık Yönetimi Pazarlama Grup Başkanı Hakan Kaplan, yeniden yapılandırmadaki son gelişmelere ilişkin AKŞAM’a yaptığı açıklamada, “Müşterilerimizin yüzde 26,7’sinin borcunu, bakiye olarak yüzde 26,6’sını yeniden yapılandırdık. Bu da yeniden yapılandırılmış ekstra 221 milyon 611 bin TL borç anlamına geliyor. Söz konusu süre uzatımıyla bu oranı Eylül sonunda yüzde 30-35’lere çıkarmayı planlıyoruz. Bu da yeniden yapılandırılmış ekstra 75-85 milyon TL borç anlamına geliyor” diye konuştu.

36 AY TERCİH EDİLİYOR
Hakan Kaplan, Yapı Kredi olarak müşterilerine birebir pro-aktif iletişimlerle; SMS gönderimleri, çağrı merkezi aramaları ve geniş şube ağıyla ulaşarak kredi kartı borçlarını yapılandırmalarında yardımcı olduklarını söyledi. Kaplan, yeniden yapılandırma vade tercihi konusunda ise, “Müşterilerimizin borçlarını yeniden yapılandırmada genel eğilimi, geri ödemede 36 ay vadede yoğunlaşıyor” dedi.

ORTA YOLU BULACAĞIZ
Yeniden yapılandırmada süre dolsa da Yapı Kredi olarak borcunu ödemeye niyetli olan müşterilerine her türlü kolaylığı sağlamaya devam edeceklerini açıklayan Hakan Kaplan, şunları söyledi:“7Temuz’da yürürlüğe giren bu yasal düzenlemeden önce de müşterilerimizin borçlarını yapılandırıyorduk. Bu çalışma bitecek, yine yapılandıracağız. ‘Ödeyemiyorum, sıkıntıdayım” diyen müşterilerle mecburen orta yolu bulacağız.”

İki ayda 327 bin kişi anlaştı

Banka ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında 7 Temmuz’da yürürlüğe giren kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenleme üç ayını doldurmak üzere. Yasal düzenleme tahsili gecikmiş ve takibe uğramış 875 bin kart borçlusunun 3.1 milyar liralık borcunu kapsıyor. İlk iki ay içerisinde 327 bin 632 kişi bankalarla anlaşarak 1 milyar 36 milyon liralık borcunu yapılandırdı.

Kredi kartları öcü değil!
Kredi faizlerindeki düşüş eğiliminin kart faizlerine de yansıyacağını belirten Hakan Kaplan, kredi kartında artık bankalarla tüketicinin barışma zamanının geldiğini düşünüyor. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketicilere tavsiyemiz ödeyebileceği kadar borçlansın, ayağını yorganına göre uzatsın. ABD’ye baktığınızda mortgage faizi ile kredi kartı faizi aynı değil. ABD’de kredi kartının yıllık faizi yüzde 12, mortgage kredisinin faizi yüzde 2. Bizde de kart faizleri, bireysel kredi faizlerinin iki katına düştü. Geçmişte bankalara, kredi kartlarına yönelik çok ciddi ithamlar vardı. Alınan aksiyonlarla, bankaların da işbirliğiyle kamuoyu ile kredi kartlarının barışma zamanı geliyor. Kredi kartları artık öcü değil.”
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

24 Eylül 2009 Perşembe

KIRAN KIRANA FAİZ REKABETİ ÜRKÜTÜYOR

"Bireysel kredilerde rekabetin biraz fazla abartıldığı görüşündeyim" diyen Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, kıran kırana faiz yarışını doğru bulmuyor. Konut kredilerinde uzun vadede yüzde 1'lerin altına inen faiz oranlarına rağmen uzun vadeli fonlama kanallarının yeterince derinleşmediğine dikkat çeken Uluşahin, "Bence sektör açısından risk oluşturuyor Gerçekten tam derinleşmemiş, seküritize imkanı çok rahat sağlanmamış, fonlama imkanları çok oturmamış piyasalarda pazar endişesiyle faiz yarışına girmeyi çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum" görüşünü dile getirdi.
AKŞAM'a yaptığı açıklamada, Şekerbank'ın hedeflerini ve bankacılık sektörünün gündemindeki konuları değerlendiren Meriç Uluşahin, "Biz bu rekabeti 2006 yılında da gördük. Şu an faizlerde bu kadar kıran kırana rekabet olmasını gerektirecek bir ortam içerisinde de değiliz" dedi.

BİNDİĞİMİZ DALI KESİYORUZ
Bankaların aktif ve pasifleri arasındaki vade uyumsuzluğu sorununun hala devam ettiğine işaret eden Uluşahin, şu hususlara dikkat çekti: "Kriz öncesine kadar uzun vadeli fonlama imkanı vardı ama kriz sonrası eski derinliklerini kaybetti. Faiz riski açısından swap piyasaları, likidite açısından seküritizasyon ve dış borçlanma piyasalarından kaynak bulunuyor. Bu piyasalarda bütün dünyada bir daralma olduğu için orada bir kısmının riskini iyi şekilde hedge edilmemiş şekilde taşıyoruz. Faiz ve getiride de bunu aşağı çekecek olursak biraz kendi bindiğimiz dalın kesiyoruz gibi geliyor. Bankalar tabii ki kar amacıyla kurulmuş ama aynı zamanda riski de yönetiyoruz. Faizin içerisinde risk primi de olmalı ki, ileride yaşanacak sıkıntılarda o risk primi bir emniyet sübabı olsun."

FAİZLER, % 6.5'LARA İNER
Merkez Bankası'nın faiz politikasını da değerlendiren Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, beklentilerini şöyle özetledi: "Bir dönem MB piyasalarla birlikte hareket ediyordu, zaman zaman 'piyasaların gerisinden geliyor' diye eleştiriyorduk. 2009'da piyasayı belirleyici rol almaya başladı. Başında buna inanmadık ama sonra gördük ki ekonomiye de yön veriyor. Çünkü bütçemizi bir takım beklentilere göre yapıyoruz. O beklentilerin gerçekleştiğini gördüğümüz zaman daha cesaretli oluyoruz. Orta Vadeli Program IMF'siz devam edecekse, bu yolda giderken ekonomik parasal genişlemeyi tekrar bütçe disiplini açısından nasıl toparlayacağız? Bunun cevabı ve inandırıcılığı bulunduğu sürece faizlerde ve kurda çok ciddi yükselmeler beklemiyorum. Ama bu inandırıcılığı göremezsek bir dalgalanma dönemine gidebiliriz. Yıl sonunda gecelik faizlerde, yüzde 7'lere doğru belki 6.5'lara doğru bir hareketi görebileceğimizi tahmin ediyorum."

Kaynak yapımız sağlam, krizde kıymetini gördük
2009 yılında küçülen ekonomiye ve krize rağmen Şekerbank'ın iyi bir performans gösterdiğini anlatan Meriç Uluşahin, "Daha çok gerçek mevduat müşterisine dayanan sağlam bir kaynak yapımız var. Ki, bu krizde de onun kıymetini gördük. Kriz, dış ve toptan piyasalardan likidite borçlanarak aktif oluşturmak yerine klasik bankacılıkta yaygın müşteri tabanına sahip, sürdürülebilir mevduat yolu ile fon toplamanın çok daha önemli olduğunu gösterdi. Bence Şekerbank'ın da en büyük artısı o. Geçen yılı yüzde 43-45 mevduat büyümesi ile tamamladık" diye konuştu.

4 şube açacak, toplam şube 260'a ulaşacak
Şekerbank'ın haziran sonu itibariyle aktiflerinin yüzde 6.6, kredilerinin yüzde 3.3 oranında büyüdüğünü belirten Meriç Uluşahin, bu yıl içerisinde 100 milyon liralık sermaye artırımı ile sermayenin 500 milyon liraya çıktığını ifade etti. Özkaynakların da yüzde 36'lık artışla 1.2 milyar liraya ulaştığını aktaran Uluşahin, şubeleşmeye ilişkin ise şu bilgiyi verdi: "10 şubelik bir büyüme planımız vardı. 6 tanesinin izinlerini aldık ve açılışlarını gerçekleştirdik. Diğer 4 tanesi için geçtiğimiz ay başvuruda bulunduk. Yasal süreci takiben yıl içerisinde 4 şube daha açmayı planlıyoruz. Toplam şube sayımız 260'a ulaşacak."

Yıl sonuna kadar 100 milyon TL'lik EKOkredi
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, İZODER ile ortaklaşa yürüttükleri enerji verimliliğini hedefleyen EKOkredi kampanyası kapsamında bugüne kadar bireyselde 15 milyon TL, ticaride 30 milyon TL, işletmede 9 milyon TL olmak üzere 54 milyon liralık kredi kullandırdıklarını açıkladı. Uluşahin, "Konut-işyeri yalıtımı, doğalgaz dönüşümü, mutfak tadilatı kısacası enerji verimliliğini amaçlayan bütün projeler bu krediden yararlanabilir. Yıl sonuna kadar 100 milyon liralık bir kredi kullandırmayı hedefliyoruz" dedi.

Yeni ortakla uyumlu bir şekilde çalışıyoruz
Şekerbank'ın yüzde 33.98 hissesine sahip olan Kazak Bank Turan Alem'in (BTA) borçlarını ödeyemediği için Kazak hükümeti geçtiğimiz aylarda yönetimine el koyarken, BTA'nın Şekerbank'taki hisselerini satacağı haberleri kulislerde dolaştı. Uluşahin ise bu söylentilerin dedikodudan ibaret olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Bankamızda çoğunluk Kazaklarda değil. Hissedarlık anlaşmamız gereği de eşit haklara sahip hissedarlık anlaşması ile bağlanmış bir yapı var. O noktadan baktığımızda bizim hisselerimizin satışı muhakkak ki o anlaşmaya uygun olmayan bir şekilde yürütülemez. Diğer taraftan Kazak ortakla süreç nasıl devam ediyor diye bakarsak, Kazakistan'ın 3 milyar dolarlık aktif büyüklüğüne sahip Kazakistan Devlet Varlık Fonu Samruk Kazyna, BTA'nın yüzde 75'ini devraldı. Uyumlu bir şekilde çalışıyoruz."

Esnafın ilk aklına gelen banka olmak istiyoruz
Şekerbank'ı bir KOBİ bankası olarak tanımlayan Genel Müdür Meriç Uluşahin, toplam 4.9 milyar liralık kredi portföyünün 4 milyar lirasının ticari, 900 milyon liralık bölümünün bireysel kredilerden oluştuğunu söyledi. 4 milyar liralık portföyün de 3 milyar liralık bölümünün KOBİ kredilerinden oluştuğunu vurgulayan Uluşahin, "KOBİ bankası olmaya devam edeceğiz. Küçük işletmelerin her zaman yanındayız. 'Bizim bankamız neresi' dediğinde esnafın, küçük işletmelerin ilk aklına gelen banka olmak istiyoruz" diye konuştu.

Şekerbank'ın makro ekonomik beklentileri
*Büyüme: 2009'da -4.8 daralma, 2010'da yüzde 3.5 büyüme
*Cari açık: 2009'da 9 milyar dolar olur.
*Enflasyon: 2009'da % 5.8-6, 2010'da yüzde 6.5
*Bütçe açığı: 55 milyar lira TL civarlarında gerçekleşir.
*Döviz: Dövizde çok fazla bir hareket beklemiyorum.Genel sepet değeri olarak 1.80-1.85'lerde devam eder. Çok ciddi kalıcı hareketler beklemiyorum. Kısa vadede döviz ve faizde bir hareket beklemiyorum

Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

20 LİRA İÇİN SELZEDE OLMAYIN!

Trakya’da yaşanan sel felaketi 10 kişinin ölümüne neden olurken İstanbul’da ise selin faturası daha ağır oldu. 22 kişi hayatını kaybederken milyar dolarlık hasarların oluştuğu tahmin ediliyor. Geçen hafta yaşan sel felaketi İstanbul, İkitelli’deki Basın Eksperes yolu civarında bulunan tekstilden boya sektörüne, lojistikten alışveriş merkezlerine kadar birçok sektörü etkiledi. Birçok işyeri sular altında kalırken yüksek miktarlarda hasarlar oluştu. Sigortacıların ilk açıklamalarına göre sel felaketinin sektöre maliyeti 150 milyon doların üzerinde. Sigorta yaptırmayan ya da sigorta yaptıran ama sel teminatı almayanları da hesaba kattığımızda hasarın 1 milyar doların üzerinde olduğu söyleniyor. Peki sel teminatı nasıl veriyor, primleri ne kadar? Kısacası sigorta yaptırırken nelere dikkat temek gerekiyor? Bu sorulara yanıt vermeden önce sel felaketinin maliyetine bakalım…
150 MİLYON DOLAR MALİYET
Zurich Sigorta Genel Müdürü Ertuğrul Bul, selin ağırlıklı yaşandığı İstanbul’un ilçeleri ve Trakya’nın endüstrileşmenin ve sigorta bilincinin yüksek olduğu bölgeler olduğunu söylüyor. Bul’un öngörüsü tahmini olarak sektörün 100-150 milyon dolar arası hasar ile karşılaşacağı yönünde. Ancak yüzde 1 pazar payına sahip olan küçük şirketlerin bile 15 milyon liranın üzerinde hasar ile karşı karşıya kalması, selin sigorta şirketlerine maliyetinin önümüzdeki günlerde daha ada artabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Musa Ülken, yaşanan felaketin bilançosunun oldukça ağır olduğunu belirtiyor. “Sadece bize ulaşan ihbar sayısı 300’ü geçti” diyen Ülgen, gelen ilk bilgiler ışığında konut ve işyerlerinde oluşan toplam zararın 30 milyon lirayı aştığını söylüyor. TEM otoyolu üzerinde seyahat eden birçok aracın sel sularına kapıldığına dikkat çeken Ülken, araç sahiplerinin yapacağı bildirimlerle bu rakamın daha da artacağını söyleyen Ülken, “Sel felaketinin sektöre getireceği toplam yükün 150 milyon doları aşabilir. Poliçesinde sel riski olmayan tüketiciler zor durumda kalacak” diyor.
NELERE DİKKAT ETMELİ?
arada sigorta şirketleri sel teminatını geçici bir süre durdurdu. Birçok sigorta şirketi önümüzdeki hafta sonuna kadar sel teminatlı poliçe satışı yapmıyor. Eski poliçelerini yenileyen müşterilere sel teminatı verilirken yeni sigorta yaptıranlara ise bir hafta süreyle teminat verilmediğini söyleyen Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, suistimalleri önlemek için önümüzdeki haftaya kadar sel teminatı verilmediğini vurguluyor. Birçok sigorta şirketinde aynı uygulama geçerdi. Hatta yağışların devam edeceği 14 ilde sel teminatı verilmiyor. Bu uygulama İstanbul, Yalova, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Zonguldak, Düzce gibi illeri kapsıyor. Sel sigortasının primleri aslında düşük… Birçok şirkette sel sigortaları için ayrıca bir fiyat bile alınmadığı söyleniyor. Çünkü sektördeki rekabet fiyatları minimum seviyeye indirmiş durumda. Örneğin 1000 lira pirim ödemesi bulunan bir poliçede sel teminatının pirimi 45 lira civarında. İşyerinin yeri ve konumuna göre bu prim 20 liraya kadar düşüyor. Toplam pirim içindeki oranı ise yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişiyor. Sigorta şirketlerinden sadece sel teminatı almak mümkün değil. Çünkü dünyada böyle bir uygulama yok. Sel teminatı yangın sigortalarının içinde ek teminat olarak veriliyor. Tıpkı hırsızlık, cam kırılması su basması teminatları gibi… Bazı sigorta şirketleri sel hasarlarının yüzde 50’sini karşılıyor. Çünkü poliçeleri bu şekilde satıyor. Onun için poliçelerin iyi incelenmesinde fayda var. Ayrıca sel sigortalarına teminatın yüzde 2’si kadar tenzili muafiyet uygulanıyor. Hasar toplam teminatın yüzde 2’si kadarsa sigorta şirketi hiçbir ödeme yapmıyor. Bu tür ek teminatla verilen sigortaların aşırı rekabet nedeniyle poliçelerden çıkarılabildiğini söyleyen sigortacılar müşterileri bu konuda uyarıyor. Müşterilerin çoğu zaman 20 liranın bile hesabını yaptığını ve bu yüzden de acentelerin bazı teminatları kapsam dışına çıkarabildiğini söyleyen sigortacılar, herkesin poliçesini iyi okuması gerektiğini vurguluyor. Yani siz siz olun 3-5 kuruş daha az prim ödemek için ek teminatlardan vazgeçmeyin.
SİGORTALANMA ORANI DÜŞÜK
Peki Türkiye’de endüstri sigortalarında durum nasıl? Türkiye’de sigortalanma alışkanlığının yüksek olmadığına dikkat çeken Axa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Ali Erlat, gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye’nin bu konuda çok geride kaldığını söylüyor. İnsanların sigortalanmanın önemini, bu tür felaketleri yaşadıklarında daha iyi anladıklarını ifade eden Erlat, “Felaketlerin etkisi geçtikten sonra insanları sigortalanmaya yönlendirmek büyük önem taşıyor. Çünkü felaket, birey için çok yıkıcı olabiliyor. Bu bir kültür meselesi... Bizim kültürümüzde de bunların yerleşmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde endüstriyel ve ticari tesislerin yüzde 90’ından fazlasının sigortalı. Buralarda sigortasız olma haline pek rastlanmaz. Bizde ise yüzde 30'ları aştığını pek sanmıyorum. Konutlarda ise yüzde 20’yi aşmadığını düşünüyorum” diyor.
Barış BEKAR-PARA DERGİSİ

23 Eylül 2009 Çarşamba

1 EKİM'DE ATM'LER BİRLEŞİYOR, SÜRPRİZ KOMİSYONLARA DİKKAT!

1 Ekim’de, ATM hizmeti veren bütün bankaların (toplam 26 banka) ATM’leri ortak kullanıma açılıyor. Tüketici her yerde kendi bankasının ATM’sini bulmak sorunundan kurtulacak ve hangi bankaya ait olursa olsun en yakın ATM’den para çekebilecek. Daha önce ‘Altın Nokta’ ve ‘Ortak Nokta’ gibi kısmi uygulamalar vardı. Yeni durumda bütün bankalar kapsanmış olacak. Türkiye'de bulunan 22 bin 973 ATM’nin tamamı sisteme katılıyor. Sistemin altyapısı için 2 yıl çalışan Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, 11 Eylül'de yapılan ilk basın toplantısında, eskiden olduğu gibi başka bankanın ATM’sinde işlem yapıldığında ücret ödeneceğini açıklamıştı. Milliyet’e yaptığı açıklamada da bu konunun bankaların kendi uygulamalarına bağlı olduğunu söyledi.
10 lira çekime 4 lira ücret
Yeni sistem bu ücretlerin miktarı, oranı konusunda bir standart getirmiyor. Mevcut sistemde başka bankanın ATM’sinden 10 lira nakit çekenden 4 lira ücret alınabiliyor. Bu rakamlar bankadan bankaya değişiyor, artıyor, azalıyor. Yeni sistemde bankaların çekim ücretlerinde yeniliğe gidip gitmeyecekleri belli değil. Konu bankalara bırakıldı. Ücretler bankadan bankaya değişeceği için tüketici diğer bankaların ATM’lerini kullanmak durumunda kaldığında hangisinin kaç lira ücret alacağını bilmiyor.
Özinal, ortak ATM kullanımının tüketiciye maliyetine ilişkin bir soru üzerine, ücretlendirmenin kartı veren banka ile müşteri arasında belirleneceğini ifade ederek, “Banka, ücretlendirme politikası ve pazarlık stratejisi doğrultusunda kart sahiplerinden belirli ücret talep edecektir veya etmeyecektir” dedi
Kadife ŞAHİN-MİLLİYET

TÜM BANKALARDAKİ HESAP NUMARASI IBAN'A DÖNÜŞÜYOR

Merkez Bankası tebliği gereği, IBAN (Uluslararası Banka Hesap Numarası) kullanımı, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren zorunlu oluyor. Bu tarihten başlayarak EFT, havale, virman gibi para transferlerinde IBAN kullanılacak. Avrupa Birliği üyesi ülkelerinde zorunlu olarak kullanılan IBAN halihazırda, 33 ülke tarafından kullanılıyor. IBAN kullanımı ile gerek yurtdışı, gerek yurtiçi para transfer işlemlerinin daha ekonomik ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. IBAN, yani Uluslararası Banka Hesap Humaranızı banka şubenizden, internet bankacılığı menüsü altında yer alan mevduat hesapları fonksiyonundan veya telefon bankacılığından öğrenebilirsiniz.

22 Eylül 2009 Salı

YAPI KREDİ, 'CHAT'TEN ÜRÜN SATIŞINA BAŞLADI

Yapı Kredi Bankası, ATM, internet, telefon bankacılığı ve cep telefonu derken şimdi de chat'den ürün satışına başladı. Günde yaklaşık 3 bine yakın müşteri ile internet bankacılığı üzerinden 7/24 chat yaptıklarını belirten Yapı Kredi Bankası Alternatif Dağıtım Kanalları Yönetimi Başkanı Yakup Doğan , "Pilot çalışmaları uzun zamandır sürüyordu, asıl uygulamaya eylül ayında geçtik. Müşteri bu kanaldan çok memnun ve son derece sadık. Bu platform üzerinden bireysel krediden hisse senetlerine kadar çok geniş bir bankacılık ürün yelpazesine ilişkin bilgi alma imkanı var" dedi.
AKŞAM'a yaptığı açıklamada, Yapı Kredi'nin alternatif dağıtım kanallarındaki son yatırımları hakkında bilgi veren Yakup Doğan , chat ile müşteriye bankacılık ürünü satışında Yapı Kredi olarak dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini vurguladı.

EN FAZLA SATILAN ÜRÜN
Doğan, "Müşteri memnuniyeti üzerinde bu kadar olumlu etki yapan kanalı daha etkin nasıl kullanırız diye araştırdık. Müşteri, güvenli bir platform olduğu için karşısındaki müşteri temsilcisine çok güveniyor. Chat yapan müşteri temsilcilerimiz, müşterilerimizin alma olasılığı yüksek olan ürünleri ekranda gösteriyor ve bu ürünleri teklif ediyor. Son derece başarılı sonuçlar alıyoruz. Chat'de en fazla satılan ürünler; Çalışan Hesap, kredi kartı otomatik ödeme talimatı, E-ekstre talimatı, email güncelleme. Bu kanalı önümüzdeki dönemde daha efektif kullanarak müşteri ihtiyaçlarına göre ürün yelpazesini genişleteceğiz" diye konuştu.

36 MİLYON ÇAĞRI
ALIYOR
Yapı Kredi'nin stratejik ürünlerinin satışının yüzde 30'unun alternatif dağıtım kanallarından gerçekleştirildiğini anlatan Yapı Kredi Bankası Alternatif Dağıtım Kanalları Yönetimi Başkanı Yakup Doğan , yılda 36 milyon çağrı aldıklarını söyledi. Ayrıca Online Chat hizmeti ile işitme engelli müşterilere 7 gün 24 saat, çağrı merkezi hizmeti sunulduğunu belirten Doğan, bu hizmetten yaklaşık 500 müşterinin düzenli bir şekilde yararlandığını aktardı.

Ayda 4 milyon işlem yapılıyor
Yakup Doğan, internet bankacılığından her ay yaklaşık 4 milyon adet işlem yapıldığını belirterek internet şubesine günlük giriş sayısının ise 500 bin adet olduğunu söyledi. Doğan, en fazla yapılan bankacılık işlemlerini ise para transferleri, fatura işlemleri, hisse senedi işlemleri, kredi kartı ödeme, fon işlemleri, trafik cezası, vergi ödeme ve döviz işlemleri olarak sıraladı.

İnternet müşterisinin yüzde 74'ü erkek
Yapı Kredi internet bankacılığı'nın 1,7 milyon müşterisi bulunduğunu aktaran Yakup Doğan , bunlarını 200 bini KOBİ müşterilerinin oluşturduğunu ifade etti. Doğan'ın verdiği bilgilere göre, internet bankacılığını kullananların yüzde 74'ü erkek, yüzde 26'sı kadın. Eğitim düzeyi olarak çoğunluğu üniversite mezunları oluşturuyor. Onu sırasıyla lise, yüksek lisans ve ilköğretim izliyor. İnternet bankacılığı müşterilerinin yaş ortalaması ise 36 olarak görülüyor. Yapı Kredi'nin genel müşterilerinin yaş ortalaması 44 iken internet bankacılığı daha genç bir kitleye hitap ediyor.

3G ile mobil bankacılık hızlanıp, kullanım artacak
Türkiye'de 6.2 milyon aktif internet bankacılığı müşterisi ve 67 milyon aktif cep telefonu abonesi bulunduğunu hatırlatan Yakup Doğan , 3G ile birlikte internet ve mobil cihazlar üzerinden sağlanan bankacılık ve finans hizmetlerindeki kullanımın artacağını öngördü. Mobil bankacılık müşterilerinin, 3G ile daha hızlı ve kaliteli hizmet alabilir hale geldiğine işaret eden Doğan, bu konudaki planlarını şöyle aktardı: "Yeni uygulamaların da geliştirilmesine imkan tanıyor. Mobil cihazlar üzerinden görüntülü bankacılık işlemleri, canlı piyasa yorumları, demolar, sanal portföy yarışmaları ve oyunlar gibi inovatif ürünler söz konusu olacak.Yapı Kredi olarak 3G fırsatlarını değerlendiriyoruz. Örneğin, Yapı Kredi iPhone Finans Uygulaması, 3G ile birlikte yenileniyor olacak. Dünyada ilk kez Push Notification ile alarm kullanmayı hedefleyen uygulamamız ile aynı zamanda 3G ile daha hızlı, online piyasa veri ve haberlerini kullanıcılara ulaştırmayı, en yakın Yapı Kredi Şube ve ATM'sini yeni yapısı ile müşterilerimize sunmayı planlıyoruz. Ayrıca şu ana kadar wap tabanlı olarak verdiğimiz mobil bankacılık hizmetlerini de 2010 yılında 3G'nin sunduğu avantajlar kapsamında tamamen yenileyecek ve geliştireceğiz."

Şifresini unutana Acil Yardım hattı

İnternet bankacılığında Yapı Kredi Çözüm Hattı ile şifresini unutanlara yönelik yeni bir hizmeti hayata geçirdiklerini anlatan Doğan, şunları söyledi:"Yapı Kredi internet bankacılığına girdiniz. Kullanıcı kodunuzu, şifrinizi girdiniz veya unuttunuz. Şifrenizi kilitlediniz. Otomatik olarak bize sizin internete girmek istediğinizin bilgisi düşüyor. Çağrı merkezi elemanımız hemen telefonla arayarak, 'Şu an internete girmek istediniz ama başarılı olamadınız' deyip ya üç yeni hak veya yeni şifreyi birliket oluşturmayı teklif ediyor. Müşteriler bu telefonu alınca çok şaşırıyor, telefon şakası olarak düşünenler çıkıyor. Bu şekilde şifresi bloke olması nedeniyle internete giremeyen müşterilerimize yüzde 80 oranında iyileşme sağladık.

Anadolu'da 2. çağrı merkezi yatırımı
Yapı Kredi Bankası Alternatif Dağıtım Kanalları Yönetimi Başkanı Yakup Doğan , halen Gebze'de faaliyet gösteren çağrı merkezine ilave olarak şartlar uygun olursa Anadolu'da ikinci çağrı merkezini kurmayı planladıklarını aktardı. İki yıl içerisinde bu planın hayata geçirileceğini belirten Doğan, "Tahminen 200-300 kişinin çalışacağı bir çağrı merkezi olacak. Çok geniş bir tablo var ama şu anda 3 il üzerinde çalışıyoruz. Anadolu'da değer sağlayabileceğimiz bir merkez olacak" dedi.

Tek ATM'in etkisi başta sınırlı olacak
Yapı Kredi'nin 2 bin 381 ATM ile sektörde 3. büyük ATM ağına sahip olduğunun altını çizen bankacılık sektöründe tek ATM'e geçilmesini şöyle değerlendirdi: "Yapı Kredi Bankası olarak bu işin bayrağını taşıyan bankalardan birisiydik. Olması için çok çaba sarfettik. Geldiğimiz nokta çok küçük bir başlangıç. Şu anda fonksiyon para çekme ve bakiye sorma ile sınırlı. Bunun da kapsamı yeni işlemlerde kredi kartı borcu ödeme, karşı bankaların hesaplarına para yatırma ile genişlediği zaman gerçek katkı o zaman ortaya çıkacak. Ortak ATM'in verdiği sinerjiyle bütün yatırım planlarının gözden geçirilmesi lazım. Bankalar bu işlem karşılığında belli bir komisyon alacak ve 3 liranın altında olmayacak. Bu maliyeti bankalar müşterilerine yansıtırsa, bu da müşteriyi kendi banka ATM'ine yönlendirebilir. Dolayısıyla ilk başta network'ün kullanım etkisinin sınırlı olacağını düşünüyorum."

Ayfer ARSLAN

EKİM AYINDA 40 MİLYAR DOLARLIK DEV BULUŞMA

İstanbul ekim ayında Dünya Bankası ve IMF yıllık toplantılarının ardından dünya şirket birleşme ve devralma devlerini ağırlayacak. 23 Ekim Cuma günü Uluslar arası Birleşme ve Devralma Ortakları Ağı (International Network of Merger and Acqusition Partners)-IMAP'ın, “2009 Küresel Birleşme ve Devralma Sempozyumu" İstanbul'da düzenlenecek. Ev sahipliğini 3 Seas Capital Partners'ın yapacağı toplantıya, 30 ülkeden şirket alım-satımında lider toplam 40 milyar dolar fon büyüklüğüne sahip 50 şirketin CEO'ları katılacak.
Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilecek toplantının ana teması “Kıtalararası İşbirliği-ıntercontinental Collaboraiton". Açılış konuşmasını İspanya eski Başbakanı Jose Maria Aznar'ın yapacağı toplantıya Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Rusya'nın petrol devi Lukoil CEO'su Gati Al-Jebouri de Türk şirketlerine bu alandaki deneyimlerini anlatacak. Toplantı öncesi bir grup gazeteciyle bir araya gelerek sempozyumunun Türkiye açısından önemini anlatan 3 Seas Capital Partners CEO'su Şevket Başev, yerel ve küresel pazarlarda yeni yatırım olanakları arayan ve mevcut yatırımlarını büyütmek isteyen şirketleri, birleşme ve devralma (M&A) sektörünün lider danışmanlık firmalarıyla bir araya getireceklerini söyledi.

GIDA, İLAÇ, ENERJİ GÖZDE
Küresel krizin etkilerine rağmen Türk şirketlerine olan talebin azalmadığına işaret eden Şevket Başev, yabancı yatırımcıların özellikle yapı malzemeleri, gıda, ilaç, enerji ve perakende sektöründeki şirketlerle ilgilendiğini aktardı. Krize dayanıklı sektörlerde her zaman büyüme potansiyeli olduğuna dikkat çeken Başev, “Aslında parası olanlar için tam şirket alınacak dönem" dedi. Sempozyumda yabancı yatırımcılarla Türk şirketlerini ikili toplantılar düzenleyerek bir araya getirmeyi planladıklarını dile getiren Şevket Başev, “Şimdiden randevular alındı. Şu anda ikili görüşme talebinde bulunan hastane, ilaç bayiliği ve gıda sektöründe çok sayıda şirket bulunuyor" diye konuştu.

CEPTEKİ PARA KIYMETLENDİ
Geçen yıl kasım ayı ile bu yıl mart ayına kadar şirket birleşme ve devralma (M&A) sektöründe yaprak kımıldamadığını hatırlatan Başev, bunun nedenleri arasında piyasadaki belirsizliğin yanı sıra finansman konusunda yaşanan sıkıntıların da etkili olduğunu belirtti. Başev, şu hususlara dikkat çekti: “Krizde banka kredi kanalları tıkandığı ve herkes borç bulamadığı için cebindeki nakit para ile şirket almak istedi. Ancak likitidite sıkıntısı nedeniyle yatırımcının cebindeki para kıymetlendiği için talip oldukları şirketlere daha düşük değerler verdiler. Yoksa şirketlerin değeri düşmedi. Türk patronlar ise artık uyandı, şirket değerlerinin yükselmesini bekliyor."

Hindistan, Orta Doğu
ve Avrupalı şirketleri geliyor

Son dönemde Avrupa ülkelerinin yanı sıra Hindistan, Çin ve Ortadoğu ülkelerinden Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen çok sayıda şirket olduğunu dile getiren 3 Seas Capital CEO'suŞevket Başev, “Özellikle Hintli yatırımcı ilgisinde gözle görülür bir artış var. Hintli sermayedarlar Türkiye'de bilişim, otomotiv, ilaç ve sağlık sektörünü yakından takip ediyor ve bu sektörlerdeki yatırım fırsatlarını değerlendirmek istiyor" dedi.


Harvey Nichols ve Port Göcek
Marina'da danışmanlık yaptı

3 Seas Capital Partners'ın şirket alım, satım ve birleşmelerinde bugüne dek toplam boyutu 2 milyar doları aşan 30 adedin üzerinde işlem gerçekleştirdiğini anlatan Şevket Başev, halen 20 proje üzerinde çalıştıklarını, bunun 10 tanesinin bu yıl içerisinde tamamlanmasının öngörüldüğünü söyledi. Başev, danışmanlık hizmeti verdikleri işlemlerden bazılarını şöyle sıraladı: “
-Fleetcorp Operasyonel Filo Kiralama A.Ş.'nin (eski adı Docar) kurucu ortaklarına ait yüzde 25 hissesinin Ortadoğu'nun önde gelen yatırım gruplarından biri olan The International Investor tarafından satın alınması
-Tommy Hilfiger'in Türkiye ve BDT distribütörlük ve franchise haklarına sahip olan Unitim Holding'in bu haklarını Tommy Hilfiger Marka Dağıtım ve Ticaret A.Ş.'ye devretmesi
-Harvey Nichols'un Unitim Holding tarafından kurulmuş olan İstanbul mağazası ve Türkiye lisans haklarının Demsa İç ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından satın alınması
-Turkon Holding'in, Sandras Su Gıda Turizm Taşımacılık İnşaat A.Ş.'deki hisselerinin Coca Cola İçecek A.Ş. ve yine Turkon Holding'in Port Göcek Marina ve Select Maris Oteli'ndeki hisselerinin ise Doğuş Holding tarafından satın alınması işlemlerinde danışmanlık hizmeti verdi.

4 yıldır lobi yapıyoruz

23 Ekim Cuma günü İstanbul'da gerçekleştirilecek olan IMAP sempozyumunun Türkiye açısından önemine işaret eden Şevket Başev, bu toplantının Türkiye'de yapılması için 4 yıldır lobi yaptıklarını söyledi. Başev, “Bugüne kadar bir çok görüşme yaptık, ikna ettik, onlarca kişiyi İstanbul'da ağırladık. Bu toplantı için 3 ülke yarıştık. Bizim dışımızda Çin ve Polonya da bu toplantının kendi ülkelerinde yapılması için çok uğraştı. Türkiye'nin yeni yatırımları çekmesi açısından önemli bir organizasyon olacak. Çünkü dünyanın en büyük fonları buraya gelecek" dedi.


13 milyar dolarlık
işleme imza attılar

IMAP, birleşme ve devralma danışmanlığı alanında lider firmalardan oluşan küresel bir ortaklık ağı. 1973'te kurulan IMAP, Kuzey ve Güney Amerika, Doğu ve Batı Avrupa, Avustralya ve Asya'nın yaklaşık 40 ülkesinde yer alan toplam 55 ofisten oluşuyor. 2008 yılında IMAP danışmanları toplam değeri 13 milyar doların üzerindeki 252 M&A işlemi tamamladı. IMAP danışmanları stratejik birleşme, devralma ve bunlarla ilgili kurumsal finansman hizmetleri veriyor.

Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

20 Eylül 2009 Pazar

PERAKENDEDE REKABET YENİDEN CÜZDANA GİRDİ

2000'li yılların başında bireysel bankacılıktaki hızlı gelişim sonucu yerini taksit ve puan özelliğine sahip kredi kartlarına bırakan mağaza kartları, küresel krizle birlikte perakende sektörünün yeniden gözdesi oldu.
Perakende sektörünün devleri müşterinin cüzdanındaki en ayrıcalıklı kart olmak için taksit seçeneğinin yanı sıra harcadıkça puan kazandıran ve indirim olağı sunan kart programları çıkarmaya başladı. Yaklaşık 500 bin müşterisi bulunan Network, Fabrika ve Que mağazalarını çatısı altında toplayan A&Y Marka Mağazacılık A.Ş. de, Verifone işbirliği ile Müşteri Kartı Projesi'ni hayata geçirdi. Bu proje ile Network, Fabrika ve Que mağazalarından alışveriş yapan müşterilerine yüzde 5'den yüzde 30'a varan oranlarda puan kazandıracak. Krizle birlikte firmaların müşterilerini tanıma ve ayrıştırma ihtiyacının arttığını belirten Altınyıldız Mensucat ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş. CRM Departman Yöneticisi Barış Çekin, şunları söyledi: 'Krizde artan rekabetle birlikte müşterileri tanımanın önemi arttı. Bunun en etkin ve kolay yolu müşteri sadakatine dayalı kart programları. Amacımız müşterinin cebinde taşıyacağı ve keyifli kullanacağı bir kart çıkartmaktı. Bu proje ile müşterinin en son ne zaman geldiği, hangi sıklıkla mağazalarımızı ziyaret ettiği, toplam harcaması gibi temel analizlere ulaşmak mümkün. Ayrıca pasifleşme eğiliminde olan müşteri analizleri gibi daha detaylı bulgulara da ulaşabileceğiz.'

Kuru temizlemede yüzde 25 indirim
BARIŞ Çekin, 'Bunun üzerine farklılıklar ekleyeceğiz. Örneğin kartlı müşterilerimiz mağazalarımızdaki indirimlerden en az bir gün önce bilgi sahibi oluyor. Ayrıca Dry White kuru temizleme firması ile yaptığımız anlaşma sonucu müşterilerimizin giysilerini yüzde 25 indirimli temizliyor' dedi.
2010'da mağaza kartınızla akaryakıt alabileceksiniz

BU projede A&Y Mağazacılık A.Ş.'ye yazılım programı ile destek veren Verifone Özel Çözümler Satış Grup Müdürü Ayhan Erdoğan, 'Gıda, akaryakıt ve giyim gibi üç temel fonksiyonu bir araya getirip mağaza kartları ile toplanan puanları bu zincir içinde harcanmasını sağlayacak bir altyapıyı kurmayı hedefliyoruz. 2010 yılında bunu hayata geçireceğiz. İnsanlar topladığı puanları buralarda da kullanabilecek' diye konuştu.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

VAKIFBANK, EĞİTİM KREDİSİNİN FAİZİNİ 1.33'E DÜŞÜRDÜ



VakıfBank, Taksitli İhtiyaç Kredisi (TİK) kampanyaları arasında yer alan ''AlfabeTİK''in faiz oranlarını düşürdü. İhtiyaç sahipleri bu krediden yüzde 1,33'ten başlayan faiz oranları ve 24 aya varan vade seçenekleriyle yararlanabilecek. ''AlfabeTİK'' kapsamında; 10 bin lira kredi tutarı için 12 ay vadede faiz oranı yüzde 1,39'dan yüzde 1,33'e düşürülürken, 24 ay vadeli 10 bin lira kredi tutarı için ise faiz oranı yüzde 1,49'dan yüzde 1,43'e indirildi. Her iki vade için asgari 100 lira olmak üzere kredi tutarı üzerinden yüzde 1 dosya ücreti alınıyor.

YURTDIŞI ALIŞVERİŞLERDE NASIL PUAN KAZANILIR?


Yapı Kredi Bankası'nın kredi kartı Worldcard, 18-30 Eylül tarihleri arasında yurtdışında yapılan 500 ila 1000 TL arasındaki alışverişlerde 25 TL, 1000 TL ve üzeri alışverişlerde ise 50 TL değerinde Worldpuan kazandırıyor. Adios, Play ve Crystal Club kart sahipleri için de geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyen müşterilerin YD yazıp, boşluk bırakarak kartın son 6 hanesini 3160'a kısa mesaj olarak göndermeleri yeterli . Ayrıca 30 Eylül’e kadar 100 TL ve üzeri tüm yurtdışı alışverişlerinde 3 taksit imkânı da sunuluyor.

CEPTEN İLANIN RESMİNİ ÇEK, SENİ İNTERNETE YÖNLENDİRSİN


İş Bankası, basılı ilan mecralarıyla dijital platformlar arasında doğrudan bağlantı kurmayı sağlayan “Tag” uygulamasını başlatttı. İlan üzerine yerleştirilen söz konusu Tag aracılığıyla tüketiciler, 7/24 gerçekleştirebilecekleri fon alımı için ayrıca bilgisayar başına geçmeden direkt isbank.com.tr’deki Düzenli Fon Alımı sayfasına yönlenerek inceleme ya da alım satım yapabilecek. Kullanıcıların bu uygulamadan yararlanabilmeleri için cep telefonlarında “tag reader” programının yüklü olması gerekiyor. Gettag.mobi sitesinden ücretsiz olarak indirilebilen program, ilan üzerinde yer alan özel bir uygulama olan “Tag”in fotoğrafı çekildiğinde, bunu algılayarak otomatik olarak ürün ile ilgili detaylı bilgi alınabilecek bir siteye yönlendiriliyor.

17 Eylül 2009 Perşembe

GECELİK FAİZLER YIL SONUNDA YÜZDE 6'YA İNER Mİ?

Merkez Bankası, borçlanma faizlerini yarım puan indirdi. Gecelik borçlanmalarda faiz oranı yüzde 7,75'ten yüzde 7,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 10,25'ten yüzde 9,75'e çekildi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu raporuna göre, ekonomideki toparlanma yavaş ve kademeli olacak. Raporda, talepteki zayıf seyrin devam edeceği vurgulanırken, bu değerlendirme Merkez Bankası'nın yıl sonuna kadar faiz indirimlerine devam edeceğinin sinyali olarak yorumlandı. Piyasa çevreleri yıl sonuna kadar gecelik faizlerin yüzde 6-6.5'lu seviyelere gerileyebileceğini tahmin ediyor.

FORTİS, BİREYSEL KREDİ FAİZİNİ %1.58'E ÇEKTİ

Fortis Bank Türkiye bireysel kredi faiz oranlarını indirdi. Buna göre 3- 48 ay vadeli bireysel nakit kredilere uygulanan faiz oranı %1,70'den %1,58'ye çekildi. Otomobil kredileri faizleri de %1,57’den %1,35’e düştü. Fortis Bank Türkiye, KOBİ’lere sunduğu taksitli kredilerde de indirime gitti. 60 ay vadeli taksitli ticari kredi faiz oranı %1,89 iken %1,59’a, Ticaret ve esnaf odası üyelerine sunulan özel kredilerde faiz oranları %1,73’ten %1,49’a indi. İşyeri kredilerinde, 60 ay vadeye uygulanan %1,69 faiz oranı %1,45; 36 ayda faiz oranı ise %1,38 olarak düzenlendi.

ÖZİNCE:BEN GİDERİM, KREDİ TARTIŞMASI YİNE BİTMEZ!

Yaklaşık 10 yıldır Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankaların reel sektöre krizde yeterince kredi kullandırmadığı, kaynaklarını Hazine bonosuna aktardığına yönelik eleştirilere ateş püskürdü. İşadamlarının kapalı kapılar ardında farklı, basının karşısında ise farklı konuştuğunu belirten Özince, "10 yıldır hep aynı konular tartışılıyor. 'Bankalar özel sektöre kredi kullandırmıyor' tartışması hiç bitmez. Ben giderim, hala aynı şeyler konuşulur. Lüzumsuz safsatalarla kalan ömrümde kaybedecek vaktim yok. Bizim çocuklar böyle abukluklara çok gülüyor. Lütfen rakamlarla konuşun. İşadamı örgütüyseniz bilanço ile konuşun" dedi.Türk bankacılık sektöründeki son gelişmeleri değerlendirmek amacıyla önceki akşam İstanbul'da ekonomi basınıyla bir araya gelen TBB Başkanı Ersin Özince, işdünyasının yanı sıra finansal bilgileri yanlış yorumlayan basın mensuplarına da yüklendi. Toplantıda ağırlıklı tartışılan konu 'kredi kullandırımı ve bankacılık sektörünün itibar sorunu' olurken, Özince eleştirilere yönelik zaman zaman yaptığı sert çıkışlarla dikkat çekti. Bankacılık sektörünün muhakkak eksikleri olabileceğine işaret eden Özince, "Ancak bu bir itibar sorunu değil. Sokakta göğsümü gere gere dolaşıyorum. Sokakta dolaştığım zaman kimse bana böyle bir şey söylemiyor. Basında bazen yanlış bilgilendirmeler yapılıyor. Bu tür basın organlarını okumuyorum, izlemiyorum" dedi. Bankaların çok kar ettiği, özel sektörün ise kar etmediği görüşüne de katılmadığının altını çizen Ersin Özince, "Yok öyle bir şey. Bankacıların dışında kar eden olmasa, hiçbir kredi kararına imza atmam. Bizler, karikatürlerdeki para babası değiliz. Bizden kar bekleyen, hisse senetlerimizi almış milyonlarca insan var. Çoğu bankamız halka açık" dedi.TBB Başkanı Ersin Özince'nin, toplantıda verdiği mesajlar şöyle:

Aydınlar kayıt dışı ile uğraşsın
Bir suçun saptanmasını istiyorsanız kredi kartı ile işleyin. Kredi kartı ile iz bulmak çok kolay. 35 yıllık bankacılık mesleğim sürecinde ne bankacıların ne ekonomi yazarlarının tefecilik konusunda inceleme yaptığına şahit olmadım. Tefeciler sadece borç vermiyor, mevduat da topluyor. Saptadıklarımızı ihbar ediyoruz. Kayıt içi ekonominin GSMH'ya olan oranı bu kadar küçük olan bir ülkede, aydın insanlar öncelikle kayıt dışı ile uğraşsın.

Sendikasyonlar ucuzlayacak
Türk bankacılık sistemi uluslar arası finans sistemindeki sıkıntıya rağmen muhteşem bir performans gösterdi. Uluslar arası piyasada pazarlık gücümüz yüksek. Sendikasyon fiyatları yavaş yavaş gerileyecek. Krizden önceki seviyelere hemen gelmeyecek . Sendikasyon kredileri Türk bankacılık sistemine çok lazım değil, bir iki yıllık vadeli krediler. Dış ticareti finanse etmek amacıyla bu kredileri alıyoruz. Dış ticarette de zaten daralma var. Esas uzun vadeli kaynak bulmamamık lazım. O konuda umarım daha iyi sonuçlar alırız. Sendikasyonlar ucuzlayacak.
Kahramanlık peşinde değiliz
Devlete borç vererek bankacılık yapma tercihi çok gerilerde kaldı. Eskimiş bir söylem. Devlet eğer borç almada ön rol alırsa, ben Ersin Özince olarak tasarruflarımı tabii ki, devlete vereceğim. Hem en yüksek faizi verecek hem en düşük vergiyi alacak. Kim vermez? Biz böyle bir kahramanlık yapma peşinde değiliz. Bankaların reel sektöre borç vermediği doğru mudur? Artık bu ülkenin vatandaşlarını lütfen yorumla değil, rakamla bilgilendirin. Milyonlarca insan, binlerce işletmeye kredi vermişiz. Türk reel sektörünün yurtdışı finans sektörüne borçları, yurtiçi finans sektörüne borçlarından daha fazla düşmüş. Dışarıya daha fazla borç ödemişler.

Reel sektör kar ediyor
Bankacıların dışında kar eden olmasa hiçbir kredi kararına imza atmam. Kar etmedikleri doğru değil. Krediler düşer, çıkar ayrı bir şey. Sosyal yükümlülüklerimize kamuoyu baskısı ile karar vermiyoruz. Bizden kar bekleyen, hisse senetlerimizi almış milyonlarca insan var. Çoğu bankamız halka açık. Bizler, karikatürlerdeki para babası değiliz.

"Basın kapıda" deyince içerde kıyamet koptu!"
1989-1999 yılları, TBB'nde yeni başkan olmuşum. Reel sektör ile bankacıların bir araya gelmesi gündeme geldi. TOBB Başkanı Fuat Miras'ın da aralarında bulunduğu işadamları ile Ceylan Otel'de bir araya geldik. Gayet sıcak bir ortam var ve diyaloglar çok olumlu. Derken, heyetten birileri, 'Basın mensupları geldi, kapıda görüş almak için bekliyor' dedi. Demesiyle içerde birden kıyamet koptu. Nejat Basmacı başta olmak üzere herkes birden bağırmaya başlad. 'Krediler kesildi, kredi alamıyoruz' diye şikayetler başladı. Kısacası; 10 yıldır hep aynı konular tartışılıyor. "Bankalar özel sektöre kredi kullandırmıyor" tartışması hiç bitmez. Ben giderim, hala aynı şeyler konuşulur.


Son çeyrekte karlar düşer
Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, uluslararası gelişmeler, Türkiye ekonomisine ve bankacılık sektörüne yansımaları konusunda yaptığı sunumda, bankaların özel sektöre krediyi azaltmadan kamuya da ilave kaynak sağladığını söyledi. Keskin, güçlü özkaynaklar ve düşen faizlerin, son dönemde sektörde kar hacmini olumlu yönde etkilediğini belirtti. Keskin, ancak daralan faaliyet hacmi, düşen marjlar ve artan risklere bağlı olarak karlılığın önümüzdeki dönemde düşeceğinin tahmin edildiğini sözlerine ekledi.
Ayfer ARSLAN

16 Eylül 2009 Çarşamba

İSTANBUL DERELERİNİ, DÜNYA BANKASI ISLAH EDECEK

İstanbul’da 40’a yakın kişinin öldüğü sel felaketinin ardından derelerin ıslahı konusu yeniden gündeme alınırken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yürüttüğü çalışmalara Dünya Bankası’ndan da destek geldi. Dünya Bankası Türkiye Direktör Yardımcısı Kekio Sato, İstanbul Belediyesi Altyapı Projesi kapsamında Türkiye’ye 322.15 milyon dolar kredi kullandırılacağını açıkladı. Kredinin 1-2 ay içinde kullandırılmaya başlanacağı bildirildi.
5-6 ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek olan IMF-Dünya Bankası Yıllık toplantılarına
ilişkin olarak düzenlenen medya çalıştayında konuşan Sato, Türkiye’de Afet Yönetimi Projesi kapsamında İBB ile de çalışmalar yürüttüklerini ve bunun içinde dere ıslahının da bulunduğunu söyledi. Sato, 2009’da onaylanan projede, iç prosedürlerin tamamlanmaması nedeniyle kredi kullanımının henüz gerçekleşmediğini belirtti.

9.6 milyar dolar borçluyuz
1950 yılından bu yana Türkiye’nin 29.8 milyar dolar Dünya Bankası’ndan borç aldığını söyleyen Sato, bunun 22.8 milyar dolarının kullanıldığını, toplam borç miktarının ise şu anda 9.6 milyar dolar olduğunu açıkladı. 2008’de 5.5 milyar dolar olan portföy büyüklüğünün, 2009’da 5.8 milyar dolara çıktığını belirten Sato, 2008 yılında 1.25 milyar dolar, 2009’da 1.6 milyar dolar kredi kullanıldığını, 2010’da ise bu rakamın 990 milyon dolar olacağını bildirdi.

Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

IMF, YOLLARI KAPATMAYACAK

6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek IMF-Dünya Bankası Yıllık toplantılarını 5 bini yabancı olmak üzere 13 bin kişi izleyecek. Toplantılar nedeniyle İstanbul'da yolların kapatılmayacağı bildirildi. Açılışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yapacağı toplantı öncesinde 4 ekim’de ‘Türk Günü’ düzenlenecek.
Türk Günü’nde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz birer konuşma yapacak. Aynı gün Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda da Türkiye’yi anlatan konser ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek.

85 tercüman görev yapacak
Bini Türk, 400’ü de yabancı toplam bin 500 gazetecinin izleyeceği toplantıda ilk defa dijital sistem kullanarak verilerin online paylaşılması sağlanacak. İngilizce, Fransızca, Almanya, Arapça dahil 85 tercüman görev yapacağı toplantıda ayrıca 15 tane de Türkçe tercüman bulunacak.

50 otelde konaklayacaklar
Toplantıları izlemeye gelen yabancıların Taksim ve Beşiktaş civarında 50’ye yakın otelden rezervasyon yaptırdığı öğrenildi. TÜRSAB’la 6 ay önceden anlaşma yapıldığı ve otellerin fiyatlarının sabitlendiği de belirtildi. Bu arada 13 bin kişiyi ağırlayacak olan İstanbul Kongre Merkezi’nin restorasyon maliyeti 250 milyon lirayı buldu. Kongre merkezi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın hizmete açılacak.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

SELZEDENİN KREDİ TAKSİDİNİ 3 AY ÖTELEDİ

Şekerbank, İstanbul ve Trakya bölgesinde, sel felaketinden zarar gören bireysel bankacılık ile işletme/tarım bankacılığı müşterilerinin kredi taksitlerini 3 ay erteliyor. Şekerbank’ın kredi taksitlerini erteleme uygulaması; 2009 Ekim, Kasım ve Aralık aylarını kapsıyor. Taksit erteleme desteğinden yararlanmak isteyen banka müşterilerinin, İstanbul ve Trakya bölgelerindeki Şekerbank şubelerine başvurması gerekiyor.

İŞSİZLİKTEN ORTA VADEDE UMUT YOK!

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugün Ankara'da düzenlenen basın toplantısı ile "Orta Vadeli Program"ı açıkladı. Programın genel hatları ve buna ilişkin Akbank Ekonomik Araştırmalar Birimi'nin yaptığı değerlendirmeler şöyle:
*BÜYÜME: 2009'da yüzde 6 oranında daralma öngörülüyor. 2010 yılında yüzde 3.5, 2011 yılında yüzde 4, 2012 için yüzde 5 büyüme hedefleniyor.
2009’un ilk yarısında ekonomideki küçülme yüzde 10.6 seviyesinde gerçekleşmişti. 2010 yılı için tahmin edilen %3,5 seviyesindeki büyüme oranı, bizim ve piyasa beklentilerine de paralel bir seviyede. Global gelişmelere ve yurtdışı finansman imkanlarına bağlı olarak ekonomideki toparlanmanın yavaş yavaş ve kademeli olacağı görülüyor. Düşük kapasite kullanım oranları önümüzdeki dönemde yatırım harcamalarını sınırlı tutarken, iç talebin zayıf seyrinin de süreceğini tahmin ediyoruz.
*İŞSİZLİK: 2009'da yüzde 14.9, 2010'da yüzde 14.6, 2011'de yüzde 14.2
2008'de işsizlik oranı yüzde 11, 2007 yılındayüzde 10.3 seviyesindeydi. İşsizlik oranlarında önümüzdeki dönemde önemli bir iyileşme öngörülmüyor.
İşsizlik oranları uzunca bir süre yüksek seyredecek.

*BÜTÇE AÇIĞI: Bütçe açığı tahmini 2009 için 62,8 milyar TL, 2010 için 50 milyar TL, 2011 için 45 milyar TL ve 2012 için 39 milyar TL. Yılın ilk sekiz ayında bütçe açığı 31 milyar TL’ye ulaşmıştı. Hükümetin tahmini açığın önümüzdeki yıllarda da yüksek seyrine devam edeceği yönünde. Düzelmenin zaman alacağı öngörülüyor.
Bütçe giderlerinin ise 266,8 milyar TL’den 286,8 milyar TL’ye (yillik %7,5 artış) yükselmesi bekleniyor.
*ENFLASYON: TÜFE enflasyonu tahmini 2009 için %5,9, 2010 için %5,3, 2011 için %4,9, 2012 için %4,8. Ağustos 2009 itibariyle enflasyon %5,3 seviyesinde bulunuyor.
*CARİ AÇIK: Cari açık tahmini 2009 yılında 11 milyar dolar, 2010 için 18 milyar dolar, 2011 için 22 milyar dolar, 2012 için 28 milyar dolar
Temmuz itibariyle cari açık 16 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. 2010 yılında öngörülen düşük büyümeye paralel cari açığın nispi olarak düşük seyrini sürdüreceği gözüküyor.

*DIŞ TİCARET: Hükümetin tahmini ihracatın 2009’da 98,5 milyar dolar, 2010’da 107,5 milyar dolar, 2011’de 118 milyar dolar olacağı yönünde. Bu tahminler dış talep koşullarındaki iyileşmenin de uzun bir zaman almasının beklendiğine işaret ediyor. İthalat tahminleri ise 2009 için 134 milyar dolar, 2010 için 153 milyar dolar, 2011 için 168 milyar dolar
Son dönemde hızla yükselen bütçe açıklarının ardından orta-uzun vadeli mali dengelere ilişkin görünüm açısından piyasalar Orta Vadeli Program’ın açıklanmasını önemle bekliyordu. Fakat, açıklamaların ardından piyasaların önemli bir tepki vermediği görülüyor.

14 Eylül 2009 Pazartesi

SELZEDELERE SİGORTACILARDAN UYARILAR

Geçen haftadan beri İstanbul'u etkisi altına alan şiddetli yağışlar nedeniyle binlerce araç, işyeri ve konutel sular altında kalırken, çöken yollarla birlikte toplam maddi zararın 500 milyon doları geçeceği tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 200 milyon dolarlık kısmının sigorta şirketleri tarafından karşılanacağı, geri kalan 300 milyon dolarlık bölümünün ise kamunun cebinden çıkacağı tahmin ediliyor. İstanbul'da yaşanan sel felaketi nedeniyle hasar tespitlerine ilişkin görüşlerini aldığımız sigorta sektörünün temsilcileri, halen sigortalı veya sigorta yaptırmayı düşünen bireyleri ve kurumları 'muafiyet' konusunda uyarıyor. Muafiyet hasar sonucunda sigortalının hasara katılım payını gösteriyor. Hasar tazminatı hesaplanırken, poliçede yazılı muafiyet oranına göre hesaplanan tutar sigorta şirketi tarafından ödenmiyor. Her poliçede muafiyet oranının belli olduğunu belirten yetkililer, "Örneğin; yüzde 10'luk bir muafiyet varsa, siz uğradığınız zararın yüzde 10'luk bölümünü sigortadan tahsil edemiyorsunuz. Kendi cebinizden karşılıyorsunuz" diyor.
PRİMLERİ DÜZENLİ ÖDEYİN

Satın aldığınız poliçenin primlerinin düzenli yatırılması da özellikle hasara uğradığınızda zararınızın karşılanması açısından büyük önem taşıyor. Sektör yetkililerine göre, Borçlar Kanunu kapsamında peşinatını yatırmayan veya taksitlerini gecikmeli ödeyenlere karşı sigorta şirketinin hasarı reddetme hakkı bulunuyor.

15 gün içinde kesinhasarlar belli olur
*Ali Erlat (Axa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı):
Sel felaketi nedeniyle zarar 200 milyon euronun üzerine çıkacak gibi. Yeni hasarlar geliyor. 15 gün içinde maddi zararların boyutu ve sigorta sektörüne maliyeti daha net olarak ortaya çıkacaktır. Bize ihbarlar geldikçe hasar ödemelerine başlıyoruz. Binlere insan bu olaydan etkilendi. Etkilenenlerin hepsi sigortalanabilir ürünlerdi ama maalesef büyük işyerlerinin dışında özellikle konutlarda sigortalanma oranı çok düşük. Ne yazık ki, yaşanan bu felaket de sigortanın önemini ortaya çıkardı.

Sel teminatı sadece 18 TL
*Sedat Atalay (Dubai Sigorta Grup Müdürü):
Şirketimize bugüne kadar gelen ihbarlara göre, muafiyet sonrası tahmini hasar miktarı 400 bin TL civarında. Eğer poliçenizde sel teminatı varsa zararlarınızı karşılayabileceksiniz. Maalesef insanlar çok cüzi rakamlardan kaçınıp sigorta yaptırmıyor. Bir konutun yangın, deprem, sel, yer kayması gibi riskleri de içeren sigorta paketinin yıllık primi 150 lira ile 350 lira arsında değişiyor. Eğer poliçenizde sel teminatı yoksa, ek teminat olarak almanın bedeli sadece 18 lira. Evler birinci kattan yukarıdaysa ikinci ve üçüncü katta sel su teminatına gerek yok. Giriş katı, tripleks ve iki katlı bodrum katlarını kullanıyorsanız, 'sel teminatı alın' diyoruz.

Sigortalılar muafiyet oranına dikkat etsin
*Ahmet Yaşar (HDI Sigorta Koordinatörü):
Hem Trakya hem İkitelli en yüksek sigortalı oranının olduğu yerler. Tahminlerimiz 200 milyon euro civarında bir hasar sözkonusu. Bine yakın aracın bu selden etkilendiğini düşünüyoruz. Bu sayı artabilir. Çünkü ilk iki gün ihbar beklenenin altındaydı. Bugün artışlar başladı. Denize giden arabalardan kurtarılamayan çok sayıda araç olduğunu düşünüyoruz. Şirket olarak bireysel ağırlıklı çalıştığımız için sigortalıların insiyatifine bırakmadık. Çünkü bireyler primleri artacağı için sel teminatını almaktan kaçınıyor ama biz otomatik olarak veriyoruz.Ancak muafiyete dikkat etmeliler. Örneğin; araçta 20 bin liralık bir hasar meydana geldi. Yüzde 10'luk muafiyet varsa şirket 18 bin lirasını ödüyor. Ancak biz iyi niyet göstererek bu muafiyetleri düşmeyeceğiz. Merkezde 'Acil Hasar İhbar Hattı' oluşturduk. Kaskoda tutanak talep etmiyoruz. Sigortalının arayıp aracının nerede olduğunu söylemesi yeterli. Aracı alıp temizleyip müşterimize teslim ediyoruz.

Poliçeyi iyi okuyun,ödemeyi aksatmayın
*Niyazi Koçak (Birlik Sigorta Genel Müdürü ):
Müşteri poliçesini alırken sel teminatı bazı şirketlerde seçimlik, bazen yüzde 50 muafiyet oluyor. Müşteri özellikle kriz dönemlerinde, primi ucuz olsun veya 'Benim arabamı sel mi götürecek' mantığıyla muafiyetli poliçe satın alıyor. Yine bu süreçte ticari ve sanayi rizikolarda da geçerli. Hasar sürecinin ilgili şirketle yönetmesinde yarar var. Makinesine su giriyor, tutuyor çalıştırıyor. Hasar iki katına çıkıyor. Bunu yapmadan ilgili şirketin eksperiyle diyaloğa geçse hasar maliyetleri azalabilir. Sel teminatı verilmeyen poliçeler var. Hasar anında vatandaşın dikkatini çekiyor ve duvara tosluyor. Tüketici, poliçedeki muafiyetleri mutlaka okumalı. 20 bin liralık bir poliçede yüzde 10 muafiyetiniz varsa, ve bin 900 lira hasarınız varsa 2 bin liraya kadar hasar temin edemezsiniz Bir diğer önemli konu vatandaş krizden dolayı ödemelerini zamanında yapmıyor. Borçlar Kanununa göre poliçe tanzim edildikten sonra geçerliği için peşinatının, taksitlerinin düzenli yatırılması şart. Yatırmazsa sigorta şirketinin itiraz etme ve hasar olursa reddetme hakkı var.

12 milyon konutun yüzde 10'u sigortalı
*Erhan Tunçay (Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri):
Maalesef bu tip üzücü olaylardan sonra sigortanın önemi ortaya çıkıyor. Sel felaketinin yaşandığı bölgeler nispeten sigortalılık oranının yüksek olduğu yerler. Ancak ülke geneline bakarsak; kaskoda sigortalı oranı yüzde 35'ler civarında. Yani 10 milyon tescilli araçtan bahsediyor. 3.5 milyonu kaskolu. Konut sigortasında ise bu oranlar daha düşük. DASK'ın içerisinde 12 milyonun üzerinde sigortalanabilir hane var. Sadece 1.1 milyon konutun sigortası mevcut. Felaket yaşandıktan sonra dere yataklarının durumu tartışılıyor. Bizim de sektör olarak hatalarımız var. Dere yataklarındaki konut ve işyerlerine seylap teminatları veriliyor. Riski iyi ölçmek lazım. Riskli bir yer. Sektör seylap teminatlarında
ya muafiyet koymalı, ya da riskine dikkat etmeli.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

İKİ HAFTADA BİREYSEL KREDİLER %25 ARTAR

Bu yıl Ramazan Bayramı ve okul hazırlıklarının aynı döneme gelmesi bireylerin nakit ihtiyaçlarını artırırken, bankaların iştahını kabartıyor. Her banka faiz indirimleri ve kişiye özel paketlerle ihtiyaç kredileri pastasından pay kapmaya çalışırken, son iki hafta talebin yüzde 25 oranında artması bekleniyor. "Şubelerde yüksek başvurular geleceği için teyakkuz halindeyiz" diyen Yapı Kredi Perakende Bankacılık Yönetimi Pazarlama Grup Başkanı Hakan Kaplan, "Ayrıca Eylül sonunda otomobilde yeni modeller geliyor ve bu ay sonunda ÖTV indiriminin kalkması sözkonusu. Dolayısıyla taşıt kredileri de hareketlenecek" diye konuştu. Bugüne kadar 250 bin kişiye 2.5 milyar liralık bireysel kredi kullandırdıklarını belirten Kaplan, yıl sonuna kadar bu rakamları 350 bin kişiye ve 4 milyarlık kredi hacmine taşımayı hedefliyor. 2010 yılı hedefi ise piyasalarda beklenen canlanma ile birlikte 450 bin yeni müşteri ve 5,5 milyar liralık bireysel kredi kullandırmak.Yapı Kredi Perakende Bankacılık Yönetimi Pazarlama Grup Başkanı Hakan Kaplan ile Yapı Kredi'nin bireysel bankacılıktaki yeri, hedefleri ve pazardaki son gelişmeleri konuştuk.
250 BİN KİŞİYE 2.5 MİLYAR TL

-Yılbaşından bugüne kadar ne kadar bireysel kredi kullandırdınız?
Haziran 2009 banka bilânço sonuçlarına göre mortgage kredilerinde yüzde 9,1; bireysel taşıt kredilerinde yüzde 12,9 pazar payına sahibiz. Yaşanan küresel krize rağmen, 2009 yılında mortgage ve bireysel taşıt kredilerinde pazar payımızı önemli ölçüde artırmayı başardık. Müşterilerimizin farklı beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik hazırladığımız yeni ürünler ve kampanyalar ile bu yıl pazar payımızı daha da yükseltmeyi hedefliyoruz. Kredi başvurularında kanal çeşitliliğimizi artırarak, müşterilerimizin Bireysel İhtiyaç Kredileri'nden daha kolay ve hızlı bir şekilde yararlanması yönünde çalışmalarımızı tamamladık. Ocak ayından bu yana yaklaşık 250 bin müşterimize 2,5 milyar TL'lik bireysel ihtiyaç, bireysel taşıt ve mortgage kredisi kullandırdık.
EVLİLİK VE EĞİTİM İLK SIRADA

-En fazla hangi ihtiyaçlar için kullanılıyor?
Tüketici kredilerinde, Nisan - Haziran 2009 dönemi yeni kullandırım tutarlarına baktığımızda, taleplerin yüzde 66'sının bireysel ihtiyaç kredisi olduğunu görüyoruz. Bu oran mortgage için yüzde 26, taşıtta ise yüzde 8. Bireysel ihtiyaç kredisi yoğun olarak evlilik ve eğitim gibi temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Ardından dayanaklı tüketim malları, mesleki amaçlı harcamalar, tatil, gıda ve giyim gibi ihtiyaçlar geliyor. Ayrıca son dönemlerde tüm dünyada ve Türkiye'de teknolojik ürünlerin çeşitliliğinin artması, teknolojinin artık hayatımızın tüm evrelerine girmesi ile birlikte kredilerin kullanım alanlarında bu yöne bir kayma oldu. Bu sene özel bir sene. Hem bayram hem okullar aynı anda açılıyor. Hayli hareketli bir dönem geçireceğimizi tahmin ediyorum. Şu an bireysel kredilerdeki artış yüzde 20 gibi. Son iki hafta daha da hızlanmasını bekliyoruz. En az yüzde 20-25 canlanma bekleyebiliriz.

Ortalama 8600 TLkredi kullanıyoruz
-Kişi başına ortalama kredi kullanımı nedir?

Tüketici kredilerinde 2009'un ikinci çeyreğinde Türkiye'de kişi başı kullanılan ortalama kredi tutarı 8.600 TL. İhtiyaç kredilerinde bu tutar 4 bin 800 TL civarında. Taşıt kredilerinde ortalama 29 bin lira, konut kredilerinde ise 65 bin ile 70 bin lira arasında. Bireysel İhtiyaç kredisinde ortalama vade süresi 27 ay; taşıtta ise 30 ay olarak ortaya çıkıyor. Mortgage kredisinde ortalama vade doğal olarak daha uzun. Ortalamamız 82 ay.

FordFinans'la 18 ayda30 bin adet oto sattık
-Taşıt kredilerinde canlanma var mı?

Otomotiv sektörü yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Satışlardaki düşüşe paralel olarak kredi kullandırımlarında da önceki senelere oranla bir düşüş yaşadık. ÖTV indirimi sonrasında tüketicilerin bir kısmı erteledikleri taşıt alımlarını yeniden değerlendirmeye aldılar ve taşıt piyasasında belirli bir yükseliş gerçekleşti. Ancak bunun taşıt sektöründeki daralmayı durdurabildiğini söylemek zor. Bireysel taşıt kredileri'nde sektörün önde gelen firmaları ile özel projeler ve kampanyalar geliştiriyoruz. Ford'un dünya çapında uyguladığı finansman modeli "FordCredit"i, Yapı Kredi ve Ford Otosan arasında imzalanan işbirliği anlaşması çerçevesinde FordFinans adıyla 2008 yılında Türkiye'de hayata geçirdik. FordFinans ile 18 ayda 30 bin adet kredi açıldı. Ağustos ayında yeni modeller lanse ediliyor. Eylül ayında insanlar 2010 model taşıtlara ilgi gösteriyor. Bu haftadan itibaren eylül ayının sonuna kadar çok ciddi bir hareketlenme bekliyoruz.

Aylık büyüme hızı%3'den 1'e düştü
-Faiz indirimleri sizce ertelenmiş talebi harekete geçirecek mi?
Yaşanan ekonomik kriz ile birlikte Türkiye'de 2008 son çeyreği itibariyle işsizlik oranları arttı; tüketiciler harcamalarında çok daha temkinli davranmaya başladılar. Zorunlu olmayan ihtiyaçlarını erteleme yoluna gittiler. Bunun yansımasını kredilerde de hissettik. Bayram, okulların açılışı, yaz tatili gibi tüketim ihtiyaçlarının yükseldiği dönemlerde kredi taleplerinde de doğal bir artış yaşanıyor ancak pazardaki büyüme oranları geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında düşük seyrediyor. Bireysel ihtiyaç kredileri pazarındaki büyüme, 2008 yılı kriz dönemine kadar aylık yüzde 3'ler civarında iken, bu yıl aylık artış oranlarının yüzde 1'in altında olacağını öngörüyoruz.

2010 yılında hedef 450 bin yeni müşteri
-Bireysel bankacılıkta yılsonu ve 2010 yılı hedefleriniz neler?

Türkiye'de Nisan - Haziran 2009 döneminde toplam 7 milyon 741 bin kişi 37,5 milyar liralık bireysel ihtiyaç kredisi kullandı.Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda, tüketici kredilerinin toplam kullandırım tutarı yüzde 21, bireysel ihtiyaç kredisi ise yüzde 16 arttı. Bankamız özelinde ise 2009 yıl sonu tüketici kredileri için toplam kredi adedimizin 350 bin, kullandırım tutarımızın ise 4 milyar TL civarında gerçeklemesini planlıyoruz. Bireysel ihtiyaç kredisinde ise kredi adedinin 250 bin, kullandırım tutarının 1,8 milyar TL olmasını öngörüyoruz. Piyasalarda 2010 yılında beklenen canlanma ile birlikte bireysel kredilerin genelinde 450 bin yeni müşteri ve 5,5 milyar TL kullandırım bekliyoruz.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

13 Eylül 2009 Pazar

BAYRAM KREDİSİNİ ŞİMDİ AL, İLK TAKSİDİ 2010'DA ÖDE

Halkbank, Ramazan Bayramı arifesinde hizmete sunduğu Erken Gelen Bayram Kredisi ile bayram harcamalarını yük olmaktan çıkarmayı hedefliyor. Halkbank’tan Erken Gelen Bayram Kredisi kullananlar, kredinin ilk taksidini 2010 Ocak ayına kadar erteleyebiliyor. Erken Gelen Bayram Kredisi, 12 ay vadede aylık yüzde 1,35 faiz oranı ile 10.000 TL’ye kadar kefilsiz ve masrafsız kullandırılıyor. Aynı vade için masraf alındığında kredinin aylık faiz oranı yüzde 0,95’a düşüyor.

ALO, 12 AY TAKSİT YAPAR MISINIZ LÜTFEN!

HSBC Advantage kredi kartı sahipleri eğitim ve sağlık harcamalarında artık Türkiye'nin her yerinde 12 aya varan takit imkanından yararlanacak. "AloTaksit" HSBC Advantage üye işyeri olmayan eğitim ve sağlık sektöründeki her yerde ödeme avantajı sağlarken, kredi kartı sahiplerine büyük kolaylık getiriyor. AloTaksit hizmeti'nden faydalanmak isteyen kredi kartı kullanıcılarının, harcamalarını yaptıktan sonra, 444 0 111 HSBC Bank Telefon Bankacılığını araması veya www.hsbc.com.tr 'yi tıklayarak "AloTaksit" programından faydalanmak istediklerini belirtmeleri yeterli.

12 Eylül 2009 Cumartesi

BORCUNUZU ÖDEDİĞİNİZDEN O KADAR EMİN OLMAYIN, BANKANIZ SİZE BAZEN SÜRPRİZ YAPABİLİR!

Türk bankaları ürün ve hizmetlerindeki çeşitlilik ve gelişen teknolojik donanımlarıyla Avrupalı ülkeleri neredeyse sollamış durumda ama iş uygulamaya gelince hakikaten insanı bazen çıldırtan durumlarla karşılaşabilirsiniz. Akbank'dan bireysel kredi kullanan bir arkadaşım, geçenlerde oldukça ilginç bir olay yaşadı. Biliyorsunuz genellikle bireysel kredi kullandığınız bankadan adınıza vadesiz bir hesap açılır. Her ay borcunuzu bu hesaba yatırırsınız, banka da otomatik olarak vadesinde bu parayı çeker. Arkadaş, son ödeme tarihi 20 Ağustos olan bireysel kredi borcuna karşılık bu vadesiz hesaba 10 Ağustos'da 400 lira yatırıyor. Aynı bankaya kredi kartı borcu da bulunan bu kişi, son ödeme tarihinden önce ATM'den kart borcunun asgari tutarını ödüyor. Her iki borcunu zamanında ödediğinden dolayı içi rahat olan arkadaş, bankadan gelen telefonla küplere biniyor! Arayan banka görevlisi, "Bireysel kredi borcunu zamanında ödememişsiniz. Bu yüzden borcunuza karşılık günlük ... faiz işletiliyor" deyince, bizimki "Ben hesaba vadesinden çok önce 400 lira yatırmıştım. Nasıl olur?" karşılığını veriyor. Görevli daha sonra hesap hareketlerini inceleyince bu paranın müşterinin herhangi bir talimatı olmadığı halde kredi kartı borcuna mahsuben kesildiği ortaya çıkıyor. Olay daha sonra tatlıya bağlandı ama bankanın akıllara zarar bu haksız uygulaması nedeniyle arkadaşın yaşadığı sinir harbinin bedeli karşılıksız kaldı.

AMAN DİKKAT, BANKANIZ MAAŞINIZA EL KOYABİLİR!

Bankalar her ne kadar aksini iddia etse de, tüketiciler olarak zaman zaman haksız uygulamalarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Geçenlerde işyerinden bir arkadaşımın bankadaki parasına kredi kartı borcuna karşılık el konuldu. Olayın nasıl geliştiğine gelince kısaca anlatayım. Maaş hesabımız Denizbank'a yatıyor. Aynı bankanın kredi kartını kullanan arkadaşım iki ay üst üste kredi kartı borcunu ödeyemediği için vadesiz hesabındaki parası borcuna mahsuben çekilmiş. Kendisinden habersiz maaşının haczedilmesinden küplere binen arkadaş ise hukuki yollardan hakkını aramaya kararlı. Bankaların gerçekten haciz yetkisi olup olmadığını öğrenmek için bireysel bankacılıkta önde gelen bankalardan birinin yöneticisine bu olayı anlattım. O da bankanın hukukçusuna danışarak bana şu bilgiyi verdi: Eğer maaş hesabınızın yattığı bankanın kredi kartını kullanıyorsanız ve iki ay ödemezseniz banka maaşınızın yüzde 75'ine kadar el koyabiliyor. Bu da aslında müşteri ile banka arasında düzenlenen sözleşmede belirtiliyor. Eğer müşteri dişli çıkar olayı mahkemeye taşıyacağını söylerse, banka genellikle yüzde 25'lik kısmına el koyuyor, gerisini iade ediyor. Özetle, kredi kartı borcunuzu aksatırsanız bankanız maaşınızın en az yüzde 25'ine kadar haczedebilir.

500 LİRA AVANS PUAN AL, İKİ AY SONRA ÖDE

Fortis Bank Türkiye, Ramazan ve bayram alışverişleri için nakit sıkıntısı çeken Fortis Worldcard sahibi müşterilerinin ödemelerine Avans Worldpuan Kampanyası ile esneklik getiriyor. Kampanya kapsamında, Worldcard sahipleri 11-30 Eylül 2009 tarihleri arasında yapacakları alışverişler için 500 TL’ye kadar avans Worldpuan alabilecek. Bu dönemde Worldpuan’larla yapılan harcamalar, iki ay sonraki taksit olarak ekstreye yansıtılacak.
Kampany ile ilgili olarak www.fortisworldcard.com, 444 0 144 Fortis Telefon Bankacılığı ve tüm Fortis Bank Türkiye şubelerinden bilgi almak mümkün
.

11 Eylül 2009 Cuma

ZURİCH SİGORTA, HELPPOİNT İLE MÜŞTERİLERİNİN YANINDA

Zurich Sigorta, Mobil Zurich HelpPoint hizmet araçlarına selden zarar gören müşterilerinin yardımına koşuyor. Zurich Sigorta Genel Müdürü Ertuğrul Bul, "Müşterilerimizin zararlarını telafi etmek üzere Zurich Sigorta olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Mobil Zurich HelpPoint hizmet araçlarımızı sel felaketinin hemen ardından bölgeye yönlendirerek, müşterilerimizin en kısa sürede normal hayatlarına dönmelerini sağlamak için çalışıyoruz. Müşterilerimizin normal hayatlarına dönebilmeleri için sel felaketinden hasar görmüş kurumsal müşterilerine de avans ödemesine başladı. Sel felaketinden İkitelli'deki deposu hasar gören Hedef Gıda Pazarlama Dağıtım San ve Tic. firmasına 1 milyon TL'lik avans ödemesi gerçekleştirildi" dedi.

SELZEDELERE 3 AY ÖTELEMELİ İHTİYAÇ KREDİSİ



ING Bank sel felaketinden etkilenen bölgelerdeki vatandaşlara destek olmak amacıyla bir dizi çözüm önerisi geliştirdi. Buna göre, müşterilere sunulan çözümler şu şekilde sıralanıyor:
- Kredi kartı müşterilerine, yapacakları talebe istinaden, üç ay süreyle kredi kartı ekstrelerine faiz uygulanmaması imkanı.
- Taşıt, konut veya ihtiyaç kredisi kullanmış olup afetten etkilenmiş müşterilere, talep etmeleri durumunda taksitlerini faizsiz geç ödeme imkanı.
- Afetten dolayı zarar görmüş, nakit ihtiyacı olan müşterilere bu durumlarını ilgili yasal mercilerden alınacak belge ile ispatlamaları koşuluyla; 0,99 faiz oranı ile masrafsız ve komisyonsuz, 3 ay ertelemeli ihtiyaç kredisi.
- Konutu ve eşyaları zarar görmüş müşterilere uygun koşullarla Ev Yenileme Kredisi.
- Ekim 2009 sonuna kadar şubelere başvuran KOBİ'lere; 3 ay ödemesiz, 60 aya varan vadelerde %1,29 faiz oranı ile masrafsız ve komisyonsuz kredi kullanma imkanı.
- Mevcut KOBİ müşterilerine bankaya başvurmaları halinde kredi vadelerinin ertelenmesi veya yeniden yapılandırılması imkanı.
- Bankanın sigorta müşterilerine önceliklendirilmiş ekspertiz ve hızlandırılmış tazmin etme imkanı.
ING Bank müşterileri konuyla ilgili detaylı bilgilere ING Bank şubelerinden veya 444 0 600 numaralı telefondan ulaşabilir.

CEP ŞUBEDEN İŞLEM YAPAN 3 KİŞİYE İPHONE HEDİYE

Garanti Bankası, her gün Cep Şubesi’ni kullanan 3 kişiye, 3G’nin en gelişmiş özelliklerine sahip Apple iPhone 3GS cep telefonu kazanma fırsatını sunuyor. 27 Eylül 2009’a kadar cep telefonlarından wap.garanti.com.tr adresine girerek Garanti Cep Şubesi’nde işlem yapan müşteriler, yaptıkları farklı işlemlerin her biri için 1 çekiliş hakkı elde edecek. Kampanya sonunda yapılacak çekilişle kampanyanın her günü için 3 kişiye Apple iPhone 3GS hediye edilecek. Kampanyaya katılmak için, Cep Şubesi’ne giriş, havale, EFT, şans oyunları ödemeleri, kredi kartı borcu ödeme, kontör yükleme, fatura ödeme, hisse senedi satın alma, nakit avans çekim, döviz ve fon alış- satış işlemlerinden birini yapmaları yeterli olacak. Kampanya sonunda 63 Garanti müşterisi Apple iPhone 3GS sahibi olacak.