Sağlıklı ve sürdürebilir ekonomi açısından önemi her geçen gün artmakta olan “bilinçli tüketici” kavramının geliştirilmesi amacıyla Visa, 8 Aralık salı günü İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampüsü'nde bir konferans düzenleyecek. Konferansda finansal okuryazarlık konusu tartışılacak.Peki, nedir finansal okuryazarlık?
Hemen hemen herkesin hayatta bir hayali vardır. Ev sahibi olmak, iş kurmak, dünya turuna çıkmak, çocuklarını yurt dışında okutmak… Evet bu istekler uzar gider, ancak kimisi kısa vadede kimisi uzun vadede gerçekleşebilecek bu hedeflere ulaşabilmenin yolu ise birikim yapmaktan geçiyor. Bunun için de öncelikle bilinçli tüketici olmalıyız. İşte, buna finansal okuryazarlık deniyor. Ülkemize baktığımız zaman bu oranın çok yüksek olduğu söylenemez. Tabii bunda sosyo-ekonomik faktörlerin etkisi olduğu kadar plansız harcamaların da payı büyük. Bilinçli tüketici olmak için önce hedeflerimizi ortaya koyalım ve kendimize bir defter edinip bu hedeflerimizi yazalım.
KISA VADE: 1 yıl içerisinde yapmayı tasarladığımız işler kısa vadeli hedeflerimizi oluşturur. İşte birkaç örnek:
-Kredi kartı borçlarının ödenmesi
-LCD televizyon almak
-Yaz tatili için birikim yapmak
-Sağlık sigortası yaptırmak
ORTA VADE: 10 yıl içerisinde yapmayı tasarladığımız işler.
-Eskiyen mobilyaları değiştirmek
-Çocukların eğitim masrafları için birikim yapmak
-Arabayı yenilemek
-Gayrimenkul almak
UZUN VADE: 10 yıldan daha uzun vadede gerçekleştirmeyi planladığımız işler.
-İş kurmak
-Dünya turuna çıkmak
-Yazlık almak
ÖNCELİKLERİNİZİ SAPTAYIN, BÜTÇE ÇIKARIN
-Hedeflerimizi belirledikten sonra ikinci adım önceliklerimizi belirleyip aylık bütçe çıkarmak.
-Her ay hiç üşenmeden tıpkı bir şirket yönetir gibi aylık gelir ve gider kalemlerinizi yazın.
-Kart borcu, kira, elektrik, su, telefon, mutfak masrafı, çocukların okul taksidi ve yakıt giderleri gibi zorunlu kalemleri alt alta sıralayıp aylık kazancınızın, giderlerinizi ne ölçüde karşıladığına bakın.
-Kazancınız giderlerinizi karşılamaya yetiyorsa ve geriye bir miktar para artıyorsa sorun yok. Artan paraları bir kenarda biriktererek en azından hedeflerinize ulaşma konusunda bir adım atmış olursunuz.
-Eğer bütçeyi denkleştiremiyorsanız gelirleriniz harcamalarınızı karşılamaya yetmiyor demektir.
ALIŞVERİŞ ALIŞKANLIĞINIZI GÖZDEN GEÇİRİN
-Daha iyi kazancı olan yeni bir iş bulmak gibi gelirlerinizi artıracak bir çözüm bulamıyorsanız öncelikle alışveriş alışkanlıklarınıza bir göz atın.
-Her zaman aylık bütçenizi yaparken zorunlu ihtiyaçlarınıza öncelik verin. Daha sonra geriye para kalıyorsa sizin için ikincil öneme sahip ihtiyaçlarınızı karşılayın.
-Örneğin; o ay bütçeniz elvermediği halde yüzde 50 indirimin cazibesine kapılarak ihtiyacınız olmadığı halde yeni bir çizme veya çanta almayın. “Gelecek sezon bu fiyata bulamam.”, “Nasıl olsa her ay kredi kartı taksiti ödemem var. Bunu da alayım, 10 taksitte öderim.” gibi bahanelerle vicdanımızı rahatlatmak yerine akılcı olun.
-Elbette, fırsatları yakından takip etmek güzel bir şey ama eğer zorunlu masraflarınızdan geriye paranız kalıyorsa… Yoksa nasıl olsa kredi kartına taksit imkanı var deyip hiç hesapta olmayan harcamalara kalkmayın. Çünkü sonuçta o ekstreleri ödeyecek olan sizsiniz.
-Hedeflerinize odaklanın. Hedeflerinize ulaştıkça her birinin yanına bir çentik atın. İnanın, atılan her çentik insana acayip bir keyif veriyor...
Ve yazımı Avivasa'nın çok sevdiğim sloganı ile bitirmek istiyorum: "Geleceğinizi harcamayın, biriktirin!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder