IMF uzmanları Patric Imam ve Kagni Kpodar’ın ‘İslami bankacılık: Nasıl yaygınlaştı’ adlı raporuna göre İslami finansın büyüklüğü 1 trilyon dolara çıktı ve 2015’te Müslümanların tasarruflarının yarısı İslami bankalara gidecek. IMF raporunda, “İslami bankalar toksik varlıklara bulaşmadığı için krizde esneklik kazandı” denildi
Uluslararası Para Fonu (IMF), özel finans kurumları ile ilgili gerçekleştirdiği ‘İslami Bankacılık: Nasıl Yaygınlaştı’ raporunda ilginç bulgulara yer verdi. Raporda, İslami bankaların toksik varlıklara bulaşmadıkları için krize karşı esnek durabildikleri, ancak odaklandıkları gayrimenkul ve ticaretin çökmesi ile birlikte krizden olumsuz etkilenmeye başladıkları görüşü ortaya konuldu. Dünya çapında büyüklüğünün 1 trilyon dolara çıktığı tahmin edilen İslami finansın 2015 yılında dünyadaki 1.2-1.6 milyar kadar Müslümanların tasarruflarının yarısını çekeceği öngörüsünde bulunuldu.
AVRUPA'YA YAYILIYOR
Raporda, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya’da yoğunlaşan İslami bankacılığın, orta Afrika’ya, Orta Asya’ya ve Batı Avrupa’ya yayıldığı belirtildi. Raporda şu bilgilere yer verildi: “2006 Bankscope verilerindeki 176 İslami bankanın yüzde 70’i Orta Doğu ülkelerinde, yüzde 14’ü Güneydoğu Asya’da ve yüzde 15’i orta Afrika’da bulunuyor. İslami bankalar en çok İslami finansal merkezler Bahreyn ve Malezya’da, İran ve Sudan gibi İslam cumhuriyetlerinde ve daha genel olarak Körfez bölgesinde bulunuyor. Arap ve Müslüman nüfus ağırlıklı diğer ülkelerde ise üçten daha az olan sayı oldukça düşük bulunuyor.”
DİNDAR MÜSLÜMANLAR TERCİH EDİYOR
Yüksek faiz oranlarının İslami bankacılığa engel olduğu, çünkü paralarını İslami bankaya yatıran daha az dindar kişilerle Müslüman olmayanlar için fırsat maliyetini artırdığı vurgulanan raporda şöyle denildi: “Birçok gözlemcinin belirttiğinin aksine, bulgularımıza göre 11 Eylül saldırıları İslami bankacılığın yaygınlaşmasında yaşamsal bir rol oynamadı. Petrol fiyatlarının yükselmesi, 11 Eylül saldırılarına rastladı ve onun gölgesi altında kaldı.”
İslami bankacılığın şu anda kabuğundan çıktığını, birçok ülkede geleneksel sektöre karşı rakip bir piyasa haline geldiğini, sadece Müslüman ülkelerde değil, Müslüman nüfusun fazla olduğu “İngiltere” gibi ülkelerde de yaygınlaştığını dile getiren raporda, “İslami bankacılık, bir yedek olarak değil, geleneksel bankaların tamamlayıcısı. Dindar Müslümanlar, geleneksel bankaların sunmadıkları ürünleri talep ediyorlar ve ortak platform ve insan sermayesinin paylaşımı yoluyla, şimdiden iyi işleyen bir geleneksel bankacılık sisteminin bulunması, İslami bankacılığın yaygınlaşmasına yardımcı oluyor” ifadesi kullanıldı.
ŞERİATA UYGUN YÖNETİLİYOR
İslami bankacılığın yaygınlaşmasında kurumsal kalite konusunun bir engel olarak ortaya çıkmadığının belirtildiği IMF uzmanları raporunda, “İslami bankacılık, bürokrasiden yargıya, büyük ölçüde kötü işletilen kurumlara bağışıklık gösteren Şeriat Hukuku tarafından yönlendiriliyor, bürokrasi ve yargıya az yer veriyor, anlaşmazlıklar bunun yerine İslami hukuk felsefesine göre çözümleniyor. Bu nedenle İslam ülkeleri kurumsal reformlarda az ilerleme sağlasalar bile bankacılık sistemi inşa edebiliyorlar. Bu, niteliği gereği ülke içi kurumsal ortamla birbirine geçmiş alışılagelmiş bankacılık sistemlerinden farklılık gösteriyor.”
1 Eylül 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder