İki yıl önce TEB Sigorta'nın hisselerini satın alarak pazara giren Zurich Sigorta fiyatla değil, hizmetle farklılaşarak bireysel ve KOBİ müşteri segmentinde büyümeyi hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak için 'Mutlu Müşteri Kulübü' kurduklarını belirten Genel Müdürü Ertuğrul Bul, "Bireylerin en temel ihtiyaçlarını karşılayan iki ürün konut ve kasko. Bu ürünlerden bir tanesine sahip olan eğer ikincisini alırsa mutlu müşteri kulübüne davet ediyoruz. İçinde birtakım etkinliklerimiz var. Bunlardan birisi de hırsız girdiğinde morali düzelsin diye tatile gönderiyoruz" dedi.
360 bin bireysel müşterileri bulunduğunu, 'Mutlu Müşteri Kulübü' üye sayısının ise yaklaşık bin kişiye ulaştığını dile getiren Bul, müşterilerden çok olumlu geri dönüşümler aldıklarını dile getirdi.
Zurich Sigorta Genel Müdürü Ertuğrul Bul ile hem şirketin büyüme planlarını hem de sektörün gündemindeki konuları konuştuk.
BİREYSEL VE KOBİ'YE DÖNDÜK
-Yılbaşından bu yana Zurich Sigorta olarak neler yaptınız?
2005 yılından beri sektörün en hızlı büyüyen şirketleri arasındayız. İlk 15 şirketi içindeyiz. Geçen sene sektör yüzde 4.7 büyürken, biz yüzde 16 ile 4 kat hızlı büyüdük. Ayrıca sektörün en karlı ikinci şirketiyiz. 2010 yılında krizin yavaş yavaş sona erme beklentisiyle birlikte stratejik bazı temel değişiklikler yaptık. Biraz daha bireysele ve KOBİ'ye döndük. İlk 6 aylık sonuçlara baktığımızda, ilk 10 şirket yüzde 8.48 büyürken, biz yüzde 13.8 oranında büyüdük. Sektör ise yüzde 11.53 büyüdü. Pazar payımız da arttı. Ama asıl güzel gelişmeler şirketin içerisinde oluyor. Bireysel poliçelerin büyümesi yüzde 51. Ticari poliçeleri büyümesi yüzde 10. Şirketin portföyü değişiyor.
-Neden strateji değişikliğine gittiniz?
Aslında sigorta sektörünün de geleceği orada. Sektöre baktığımızda niye yabancılar geliyor diye sorguladığınızda ticari ve büyük kurumsal firmalarda sigorta penatrasyonu yüzde 100. Şu anda ticari ve kurumsal müşterilerde yeni müşteri bulmakta zorlanıldığı için şirketler birbirlerinin müşterilerini çalmaya, fiyat rekabeti ile almaya çalışıyor. Pazarı bu şekilde geliştirmeye çalışıyorlar. Kişi başı 109 dolar olan prim üretimimiz Avrupa'nın 27 ülkesinde 800 dolar. Demek ki, 8 kat daha gidecek yolumuz var. Türkiye 16. büyük ekonomi. 3.7 milyon Türkiye'de KOBİ var. Biz de dedik ki, daha fazla rekabetin içinde fiyatlarla olup kar marjlarımızı düşürmek yerine asıl hacim bireysel ve kobide. Bu yüzden KOBİ ve bireysele döndük.
ZURICH HAYAT BES'TE İSTEKLİ
-Orta ve uzun vadeli planlarınız?
Portföy yapısını yüzde 70 bireysel ve kobi, yüzde 30 ticari ve kurumsal olacak şekilde geliştireceğiz. Bireye ve KOBİ'lere daha fazla ulaşmak için banka dağıtım kanalları ve finansal hizmet dağıtım kanallarını artıracağız. Yeni ürünlerle hizmette farklılaşmak istiyoruz. Bireyselde büyümenin en iyi yeri neresidir: Kasko. Kaskoda fiyat rekabeti yerine hizmette rekabet yapmak istiyoruz. Onun için Zurich HelpPoint merkezi açtık. Hedefimiz müşteriyi hasar anında servise göndermek yerine bütün hizmeti başından sonuna kadar biz vermek istiyoruz. İstanbul'da 3, Ankara'da 1, İzmir'de eylül ayında açılacak merkezle birlikte toplam 5 merkezimiz olacak. Buralar banka gibi dekore edilmiş yerler. Hasar yapan arabayı olay yerinden alıyoruz. Tamir edildikten sonra gelin alın diyoruz. Şu anda müşteri memnuniyet oranımız yüzde 99.8.
-Bireysel emeklilik ve hayat şirketi kurmayı düşünüyor musunuz?
Bireysel emeklilik ve hayat şirketi kurmak için sağlıklı bir dağıtım kanalına ihtiyaç var. Dağıtım kanallarını tesis etmeden yapmayacağız. İş planlarımız hazır. Türkiye'ye giriş için Zurich Hayat da çok istekli.
Sigorta sektörü
%12 büyüyecek
-Türkiye'de sigorta deyince neden hep akla kasko geliyor?
Dünyada 170 ülkede faaliyette bulunan bir grubun Türkiye uzantısıyız. Uluslar arası bir şirket haline gelmeden önce bir takım özellikleri sanki Türkiye'ye has gibi düşünürdük ama değil. Türkiye'de konuşulan şey dünyada da konuşuluyor. Kasko ve trafik sigorta sigorta prim üretiminin yüzde 48'ini oluşturuyor, neredeyse yarısı. Bu dünyada da farklı değil. Hayat dışı branşların yüzde 50'sını oto sigortaları oluşturuyor. Yine başka bir şehir efsanesi 'Bizim kültürümüz farklı, biz teminatı ilahi güçlerden alıyoruz', hayır. Bununla da ilgisi yok. Son 10 yıl içerisinde Türk sigorta sektörü ortalama yüzde 12'lik büyüme yakaladı. Bundan sonraki 10 yıl içerisisinde yüzde 12'lik büyüme bekleniyor. Servet tabana yayıldıkça, gayri safi milli hasılası arttıkça, bireylerin korunma ihtiyaçları arttıkça, bir evi bir arabası olan insan ben bunları nasıl korurum diye düşünmeye başladığı an sigorta devreye girer.
Bir tuşla iphone
fenere dönüşüyor
-Sizin bir de mutlu müşteri kulübünüz var...
Dünyada neler yapılıyor diye baktığımızda mevcut müşteriye ikinci bir ürün satmak müşterinin o şirkette daha uzun kalmasını sağlıyor. Biz de bunu nasıl yaparız diye baktığımızda bireylerin en temel ihtiyaçlarını karşılayan iki ürün konut ve kasko. Bu ürünlerden bir tanesine sahip olan eğer ikincisini alırsa mutlu müşteri kulübüne davet ediyoruz. İçinde birtakım etkinliklerimiz var. Hırsız girdiğinde morali düzelsin diye tatile gönderiyoruz. Ayrıca indirimlerimiz var. En son mobil sigortacılığı başlattık. Türkiye'de bu konuda ikinci şirketiz. İphone'u olan aplication olarak indirebiliyor. Diğerleri internetten indirebilir. İçinde bir takım faydalı bilgiler var. Akşam eve gittiniz anahtarı bulamıyorsnuz. Bizim aplicationda bir tuş var. Ona basınca iphonenunuz fener haline geliyor.
-Kaç üyeniz var?
Mutlu müşteri sayısı yaklaşık bin.
Köpeği kemik gözlüğü
yedi, sigorta karşıladı
-Siz ne zaman ilk sigortanızı yaptırdınız?
İlk iş hayatına 1990 yılında sigortacılıkla başladım. Ziraat Bankası Bankacılık Sigortacılık Okulu mezunuyum. O zaman sektör patlayacak dediler. 2007 yılı yasal mevzuat tamamlanana kadar beklemek zorunda kaldık patlasın diye. Ama arada bankacılık yaptım. Ziraat Bankası ve Garanti Bankası'nda çalıştım. Toplam 20 yıllık çalışma hayatımın 12 yılı sigorta, 8 yılı bankada geçti. 1992 yılında ilk arabamı aldım ve ilk sigortamı yaptırdım. O zaman 1990 model Serçe almıştım. İlk poliçemi o zaman yaptırdım. Her çıkan üründen ilk önce ben alıyorum ki, ben nasıl hissedersem müşterim de öyle hissedecektir. Artısını eksisini göreyim diye.. 'Benim Ailem' poliçesi evcil hayvanların üçüncü şahıslara verdiği zararları da kapsar. Bir keresinde evimize gelen misafirin kemik gözlüğünü köpeğim yedi. Poliçe bunu karşıladı, çok hoşuma gitti
Ayfer ARSLAN--AKŞAM
6 Eylül 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder