Mevcut yatırım seçeneklerini şöyle sıralayabiliriz: (1) TL mevduat (2) Yabancı para mevduat, (3) Tahvil ve bono, (4) Hisse senedi, (5) Yatırım fonları, (6) Altın ya da altın fonu, (7) Gayrimenkul.
Bu sıralamadan sonra hemen herkesin sorduğu soruya yanıt arayalım. Soru şu: Bugünkü ortamda mevcut paramızı hangi yatırım aracına yatırmamız akıllıca olur?Türkiye’de enflasyon hızlı bir düşüş eğilimi içinde bulunuyor. Hatta deflasyonist bir gidiş bile söz konusu denilebilir. Enflasyonun düştüğü ve TL’nin değer kazandığı bir ortamda faizlerin daha da düşmesini beklemek normaldir. Merkez Bankası, hem enflasyonun düşmeye devam etmesini beklediği hem de IMF ile ortak program olasılığının güçlendiğini gördüğü için faizleri düşürmeye devam edecektir. Bu da mevduat ve tahvil faizlerinin düşmesine yol açacaktır.
Faizlerin daha da düşeceği bir ortamda TL mevduat ve tahvil ve bono almak çok akıllıca bir tercih gibi görünmüyor. Bankaların tahvil ve bono almasının nedeni kredi verebilecekleri güvenilir kurumlar bulamamaları. Yani bankaların kredi vermek istediği kurumlar kredi istemiyor, kredi isteyenleri ise bankalar beğenmiyor. O nedenle bankalarla kişilerin tercihleri bu aşamada pek örtüşmüyor. Türkiye uzunca bir aradan sonra cari açığın hızla kapandığı bir döneme girmiş bulunuyor. Bu yıl cari açığın 10 milyar dolar dolaylarına inmesi oldukça büyük bir olasılık. Hatta daha aşağılara bile düşebilir. Bu biraz da petrol ve metal fiyatlarının durumuna bağlı bulunuyor. Türkiye’nin 2009 boyunca ihtiyaç duyacağı finansman ihtiyacı 10 ile 20 milyar dolar arasında bir yerde olacak. Bu yıl geleceği tahmin edilen doğrudan yabancı sermaye miktarıyla bu açığın yarısı karşılansa geriye kalıyor 10 milyar dolarlık bir ihtiyaç. IMF ile ortak programa girilirse Türkiye’nin dış kaynak açığı değil fazlası olacak. Böyle bir ortamda TL değer kazanır. Zaten daha IMF gelmeden bu varsayım satın alınmaya başlandı ve TL değer kazanmaya yöneldi. Bir ara 1.80’leri aşan TL dolar kuru bugünlerde 1.50 ile 1.60 aralığında bulunuyor. Önümüzdeki günlerde arada bir dalgalanma olmasına aldanmazsak TL’nin yabancı paralar karşısında değer kazandığını göreceğiz. Böyle bir beklenti söz konusuysa yatırım aracı olarak yabancı para mevduatını seçmek çok akıllıca olmaz. Çünkü bir yandan TL yabancı paralara karşı değer kazanırken bir yandan da faizler düşüyor.
Borsa, bütün dünyada olduğu gibi bizde de toparlanıyor. Krizin en kötü günlerinin geride kaldığı inancı borsaların hızla toparlanmasına yol açtı. Bu durum devam edecek gibi görünüyor. Bizde faizin düşmesi, TL’nin değerlenmesi borsayı öteki seçenekler içinde oldukça ön plana geçen bir yatırım seçeneği haline getiriyor. Bu da borsanın daha da yükselmesinin önünü açıyor. O halde bu dönemde hisse senetlerine yatırım akıllıca bir tercih olarak çıkıyor karşımıza. Ne var ki bu yatırımda her zaman seçici olmak gerekli.
Yatırım fonları her dönemin en düşük riskli ve en istikrarlı getiriyi sağlayan seçeneğini oluşturuyor. Bu dönem de aynı şekilde değerlendirilmeli. Özellikle emekliliği için kendi başına bir fon oluşturmak isteyenler ya da çocuklarına gelecekte bir şeyler devretmek isteyenler bu fonlara yönelebilirler.
Altın ya da altın fonu genellikle kriz dönemlerinde çekici bir seçenek olarak çıkıyor karşımıza. Ne var ki bunun önünde bazı engeller bulunuyor. Ne zaman altın fiyatları yukarıya hareketlense IMF’nin altın rezervlerini satacağı açıklaması geliyor ve altın fiyatları geriliyor. Aslında altın kriz dönemlerinin gözde yatırım aracı olduğu için yukarı kırılma noktasına yaklaşıldığı bugünlerde geçmiş bir yıldaki parlaklığı göstermesi pek beklenmemeli.
Gayrimenkul fiyatları genellikle gecikmeli olarak düşüyor. Düşüşün biraz daha devam edeceğini tahmin etmekle birlikte TL’nin değerlendiği bir dönemde bunun çok da uzun sürmesi beklenmemeli. O nedenle gayrimenkul almanın zamanıdır...
Mahfi EĞİLMEZ- RADİKAL GAZETESİ
11 Mayıs 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder