20 Mayıs 2009 Çarşamba

KOBİ FAİZLERİ YIL SONUNDA YÜZDE 15'E GERİLER

Mevduat maliyetlerindeki düşüşün kredi maliyetlerine aynı oranda yansımadığını belirten Yapı Kredi Bankası Perakende Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Öztürk, "Konut, araç ve tüketici kredilerinde indi ama KOBi kredilerinde henüz inmedi. Bu biraz sorunlu kredilerin artışından kaynaklanıyor" dedi. Piyasalardaki iyileşmenin kalıcı olması halinde yılın ikinci yarısından itibaren faizlerin bu seviyelerde durmayacağına işaret eden Öztürk, "Çünkü bankalar piyasaya girmek için iştahlanacak ve faizleri aşağı çekecektir. Şu anda KOBİ kredilerinde oranlar ortalama yüzde 20 seviyesinde. Yıl sonunda 4-5 puan aşağı gelir" diye konuştu.
Son 4 yıldır KOBİ'lere VIP statüsünde hizmet veren Yapı Kredi Bankası, bugüne kadar 17 ayrı ilde düzenlenen 19 toplantı sonucu 8 bin 500 KOBİ ile bir araya geldi. Yaklaşık 680 bin civarında KOBİ müşterisi olan banka, geçen yıl bu kesime 4.7 milyar liralık finansman desteği sağladı. Bundan sonraki hedefleri, KOBİ bankacılığındaki son gelişmeleri Yapı Kredi Perakende Bankacılık Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Öztürk ile konuştuk.
HEDEF KOBİ'LERDE %30 BÜYÜMEK
-2009 yılında KOBİ bankacılığındaki hedefleriniz nelerdir?
Biz sene başı bütçemizi yaparken yüzde 30 artışla yola çıktık. 'Ama şu ana kadar nasıl gidiyor?' diye sorarsanız, kredi kullandırımımız devam ediyor ama kredi stoğumuzda aynı oranda bir artışımız yok. Onun için bu yıl umarım senenin ikinci yarısında dipten yukarı doğru dönüş başlar da piyasalar açılır. Biz de kredilerimizi bu hedeflediğimiz yüzde 30 seviyesinde kullandırma imkanı buluruz. Bu arada ciddi ölçüde KOSGEB kredisine aracılık ediyoruz.

TEMMUZDA KREDİ HACMİ ARTAR
-Küresel krizde dibi geçtiğimize ilişkin yorumlar var. Kredi talebinde bunu gözlemliyor musunuz?
Sanayi üretimindeki düşüş ocak ve şubat ayına göre hız kesti. Oradan daha az daralarak devam ediyor. O noktadan sonra kapasite kullanımında bir artış, bu da doğal olarak üretimi ve piyasadaki canlılığı beraberinde getirecek. Kendi işlem hacimlerimize de baktığımızda dip, ocak gibi. Hem KOBi bankacılığında, hem perakende bankacılığında ocak ve aralık en kötüydü. Şubat, mart nisan ayına doğru gelirken piyasa daha iyi. Bu sektör büyümeye geçti demek mi? Hayır. KOBİ kredilerinin hacmi, toplam stok artmaya başlamadı. Ama iyileşme başladı. Belki de beşinci veya altıncı aydan sonra stoktaki düşüş durur, artmaya başlar. Çünkü ne kadar dip başlarsa başlasın bu yıl ekonomide yüzde 5 daralma bekleniyor. Daralma bütün piyasaları etkileyecek. Ama bence de dipten dönüldü. Bundan sonra her ay bir önceki aydan iyi olacak.
-KOBİ bankacılığında sorunlu kredilerindeki son durum nedir?
Baktığımızda KOBİ piyasasında bozulma, kredilerdeki sıkıntılar da marttan nisan ayına daha yavaşladı. Sorunlu kredi oranı KOBİ'lerde sektör ortalaması yüzde 4.5. Yapı Kredi olarak biz de oraya yakınız. Ama geçen yıl çok daha altındaydı. Bundan sonra bu oranın daha yükseleceğini beklemiyorum. Belki 5'lerde tavan yapar.
VADEYİ 60 AYA UZATIYORUZ
-Kredi riskini kontrol etmek için ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Krizin daha başlarında daha temkinli olmaya başladık ve yeni verilen kredilerde daha muhafazakar davrandık. Müşterilerimizle daha yakın ilişki içinde olduk. Onları daha yakından kontrol ettik. Bizde portföy yöneticisi başına 180 müşteri düşüyor. Onlara dedik ki, 'Müşterilerinizi çok yakından takip edeceksiniz, nabzı avucunuzda açık yakından takip edeceksiniz.' Bu süreçte durumu kötüleşen müşterilerimiz varsa kurtarma imkanımız varsa kredisini yapılandırdık. Vadeyi yaydık, taksitleri düşürdük. Varsa ilave teminat aldık. Yoksa mevcutlarla yapılandırdık. Her zaman müşterimizin yanında olduk. Ödeyebileceği imkana göre kredilerini yapılandırdık. Şu anda da ciddi anlamda kredilerimizde yapılandırmaya devam ediyoruz. Vadeleri 60 aya kadar uzatıyoruz.
DEVLET DE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN
-Reel sektörün bankalara yönelik kredi şikayetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bankalar belli bir özkaynakla, sermaye ile çalışan kurumlar. Dolayısıyla piyasada öyle bir kriz ortamı oluştuğu anda haklı olarak kendimi ve sermayemi korumak zorundayım. Kredide daralma oldu tabii ki, piyasada küçülme olunca küçülmeyi finanse edecek kredi olmaz. Ancak sıkıntıları atlatmak için kredi olur, genişler. Burada aslında kamunun elini taşın altına koyması lazım. Kamunun, Kredi Garanti Fonu gibi bir fonun çıkıp, "Ey bankalar korkmayın! Şu şu nitelikteki firmalarla rahat rahat çalışın, yapılandırın, kredileri verin. Belli bir miktar da biz fon olarak arkanızdayız" demesini beklerdik, denmedi. Biz aslında kamudan bu sıkıntılı dönemi atlatmak için böyle bir garanti fonu kefaleti, kredinin belli bir yüzdesi için elini taşın altına koymasını beklerdik, gelmedi.
İKİNCİ YARIDA FAİZLER BURADA DURMAZ
-Peki, mevduat maliyetlerindeki düşüş kredi faizlerine yansıyacak?

Konut, araç ve tüketici kredilerinde indi. KOBi kredilerinde aynı yere inmiş durumda değil. Bu biraz sorunlu kredilerin artışından kaynaklanıyor. Karşılığınızı finanse edecek bir gelir yaratmak zorundasınız. O nedenle bankalar bir miktar faizde yüksek gidecek. 2009 yılının ikinci yarısında KOBi kredilerinin faizlerinde de gerileme görülebilir. Eğer bu iyileşme, geri döndü değimiz dip, yalancı bir bahar değilse, yılın ikinci yarısından itibaren faizler burada durmaz. Çünkü bankalar piyasaya girmek için iştahlanacaktır. İştahlanınca da faizleri aşağı çekecektir. Çok aşağı gelir mi? Para kazanmak zorundalar. Krizden buradaki kötü kredi oranı geçen yıla oranla iki kat arttı. Ama buradaki kayıplarını bir yerden telafi etmek zorundalar. Belki aşağı gelmek için biraz direnç olacaktır ama mutlaka gelecektir. Şu anda KOBİ kredilerinde ortalama yüzde 20 seviyesinde oranlar. Yıl sonunda 4-5 puan aşağı gelir.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ

Hiç yorum yok: