21 Mayıs 2009 Perşembe

İKİNCİ ÇEYREKTE BORSADA HANGİ SEKTÖRLER CAZİP OLACAK?

Yılın ilk çeyreğinde açıklanan bilançoların global krizin reel sektöre yansımalarını gözönüne serdi. 2008 ilk çeyreğinde toplam 5 milyar 868 milyon TL olan karlılık, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 22 gerileyerek 4 milyar 582 milyon TL'ye düştü. Açıklanan bu karın 4 milyar TL'lik kısmı sadece bankacılık sektöründe oluştuğu gözleniyor. Bu da sektörün krizde nasıl ayakta durduğuna işaret ediyor. Sektör uzmanları, İMKB'deki şirketlerin karlılık rakamının, yüksek karlı şirket bilançolarıyla yıl sonunda 6 milyar TL'ye çıkacağına inanıyor. Ayrıca, bankacılık sektöründeki bu yüksek karların, düşen faizler ve kredi garanti fonunun da desteğiyle reel sektöre kredi olarak aktarılacağı konuşuluyor.
İKİNCİ ÇEYREKTE KARLILIK ARTACAK
Gedik Yatırım Araştırma Sorumlusu Yunus Kaya: İlk çeyrekte geçen yıla göre faaliyet karlarında ve net karlarında hızlı gerileme gözüküyor. Sanayi sektöründe satışlar yüzde 27 azalırken, toplam satışların yüzde 19 azalarak 56.2 milyar TL'ye gerilediği görülüyor. Bu durumun ikinci çeyrekte de devam etmesini bekliyoruz. Ancak kârlılıkta ikinci çeyrek bankaların yanısıra reel sektöründe karlılığında iyileşme görülecektir. Zira bu çeyrekte TL değer kazanmış ve döviz yükü altındaki reel sektöre gelir olarak yansımıştır. Havayolu sektörü turist sayısında azalmaya rağmen başarılı devam etmektedir. Demir çelikte, metal ana eşyada, gübre ve bakırda ürün fiyatlarında sert düşüşler nedeniyle zor bir yarıyılı geride bırakan şirketler için önümüzdeki çeyrekler fiyat artışlarını ve karlılığı beraberinde getirebileceği beklentisi ile ideal yatırım olarak gözükmektedir.
GAYRİMENKUL, İLAÇ, PERAKENDE ÖN PLANDA
Anadolu Yatırım Araştırma Yönetmeni Gülizar Özdemir Türk: İkinci çeyrekte ekonomide toparlanmanın devamı halinde ilk çeyreğe göre bilançoların daha iyi gelmeye başlayacağını ve son çeyrekten itibaren toparlanmanın yaşanmasını bekliyoruz. Bu beklentilerimize paralel, düşen yıllık faizleri dikkate aldığımızda bankaların kredi olanaklarını artıracaklarını tahmin ediyorum. Kredi garanti fonunun da bankaların reel sektöre kredi sağlamasında katkı sağlayacağını düşünüyorum. Global ekonomilerde yeni bir kriz olmadığı takdirde ve şüpheli alacaklarda artış olmadığı takdirde bankacılık sektörünün ön planda olmaya devam edeceğini tahmin ediyorum. Bunun yanında gayrimenkul, ilaç, perakende sektörü, telekomünikasyon sektörünün ön planda olmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.
OTOMOTİV, BEYAZ EŞYA, ÇİMENTO VE BANKACILIK GÖZDE
Eti Yatırım Araştırma Yönetmeni Adem Özen:
Hükümetin yerel seçimlerin ardından ekonomiyi canlandırmak maksadıyla attığı adımlar doğrultusunda uygulamaya soktuğu teşvik paketlerinin bazı sektörlerde ufak çaplı canlılık yarattığını görmekteyiz. Buna karşılık, ekonominin canlanmasında hayati rol oynayan iç tüketimin artırılması için 2008 sonundan 2009 yılı Şubat ayına kadar yüzde 13.6'dan yüzde 16.1'e yükselen işsizlik oranının dizginlenmesi gerekmektedir. Yıl sonuna kadar global ekonomide ciddi toparlanma beklentimizin bulunmayışı nedeniyle ön plana çıkacak sektörler olduğunu düşünmüyoruz. Buna karşılık sağlık, ilaç, savunma gibi bazı konservatif sektörlerin bu dönemde piyasalardaki olası düşüşten daha sınırlı etkileneceğini tahmin ediyoruz. Fakat aksi takdirde, piyasaların toparlanacağı düşünülüyorsa öncelikle otomotiv, beyaz eşya, çimento, bankacılık gibi sektörlere yatırım yapılması uygun olacaktır.
İMALAT SANAYİ, PERAKENDE VE BANKACILIĞA DİKKAT!
Global Yatırım Stratejisti Arzu Odabaşı:
2009 yılı sonuna kadar ekonominin daraldığı dönemlerde GSYH'nın gerçekleştirdiği büyüme oranlarının üzerinde büyüme gerçekleştiren sektörler olan ulaştırma/haberleşme, ile elektrik/gaz sektörlerinin ön planda tutulmasını tavsiye ediyoruz. 2010 yılıyla birlikte ise büyümede beklenen görece toparlanmayla birlikte imalat sanayi, perakende ve bankacılık sektörlerinin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR-DÜNYA GAZETESİ

Hiç yorum yok: