8 Haziran 2009 Pazartesi

KUSURA BAKMAYIN PARA (KİMLERDE) VAR

Başbakan geçen hafta yeni teşvik tedbirlerini açıklarken, "Kriz varsa, çare var" kampanyası konusunda yapılan, "Çare var ama, para yok" yorumunun anımsatılması üzerine, "Kusura bakmayın para var. Kesinlikle para var. Para yok diye bir şey yok" dedi.
Acaba Başbakan bunları söylerken hangi göstergelere bakıyordu? Türkiye'de hanehalkının harcayabileceği para, bankalardaki Türk parası ve yabancı para mevduatları, dolaşımdaki para, fonlardaki ve borsadaki paradır. Bu paraların toplamı 2007 yılı sonunda 313.4 milyar TL, 2008 yılı sonunda 268.0 milyar TL idi. Mart 2009 tarihinde 388.0 milyar TL olarak belirlenmişti.
Demek ki, krize rağmen hanehalkının finansal varlıklarında azalma olmamış. Hanehalkının finansal varlıklarına karşılık acaba finansal yükümlülükleri (borçları) ne ölçüde?
Yapılan hesaplamalara göre finansal yükümlülüklerin finansal varlıklara oranı 2007 yılı sonunda yüzde 32.2 oranında, 2008 yılı sonunda yüzde 35.0 oranında iken, 2009 Mart ayında yüzde 33.3 olarak belirlendi.
Bu rakamlar halkta para var görünümünü veriyor.
Ancak şu unutulmamalıdır. Halkın finansal varlıkları eşit olarak dağılmıyor. Borçlular ile finansal varlığı olanlar aynı kişiler değil. Borsadaki paranın yüzde 17.49'u yerli bireysel yatırımcılara ait. Bunların dağılımında da belli bir kümeleşme var.
Bankalardaki tasarruf mevduatının yüzde 42'si sadece 27 bin kişiye ait. Bankalardaki 71 milyon hesabın yüzde 95'inde 10 bin TL'den az para var. Buna 10 bin TL ile 50 bin TL arasındaki hesaplar eklendiğinde hesapların yüzde 95.51'inin küçük birikimlerden oluştuğu anlaşılıyor.
Açık anlatımıyla finansal varlıklar çok az sayıda kişinin elinde toplanmış durumda. Onlar da zaten tüketimlerini kısmayan, harcamasını sürdüren kesim.. İşte bu nedenle finansal varlıkların toplamına bakarak, "Halkta para var" demek, yanlış bir değerleme oluyor.


Tevfik GÜNGÖR-DÜNYA GAZETESİ

Hiç yorum yok: