30 Haziran 2009 Salı
İLK ÇEYREKTE %13.8 DARALDIK, UMUT İKİNCİ ÇEYREKTE
2009 yılının ilk çeyreğinde GSYH, yıldan yıla yüzde 13.8 ile tarihsel olarak en yüksek oranda daraldı. ING Bank'ın büyüme ile ilgili raporuna göre, yılın ikinci çeyreğinde ekonomik daralmanın şiddetini azalttığı bilinirken, yılın ikinci yarısında sınırlı da olsa pozitif büyüme yaşanmasını bekleniyor. Son dönemde kur krizi de yaşayan Letonya ilk çeyrekte yüzde 18 oranında daraldı. Onu yüzde 15.1'lik küçülmeyle Estonya izledi. Türkiye 'en çok daralan ülkeler' sıralamasında yüzde 13.8'le üçüncü sırada yer aldı.Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya yüzde 6.9 daralma yaşarken, İsveç ekonomisi yüzde 6.5, İtalya da yüzde 6 oranında daraldı. Latin Amerika'nın en çok daralan ülkesi yüzde 8.2 ile Meksika oldu.
Etiketler:
finanscaddesi,
GSYH,
ING Bank
HEM VADELİ İŞLEMİ ÖĞRENİN, HEM 10 BİN LİRA KAZANIN
Akbank yatırımcılara özel olarak geliştirilen VOB Okulu’nu 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren yatirimci.akbank.com adresinde açıyor. yatirimci.akbank.com web adresinden tüm yatırımcılara sunulan VOB Okulu’nda Vadeli İşlemler Borsası'nın (VOB) sağladığı avantajlar anlatılacak. Bu arada Akbank VOB Okulu kapsamında VOB Eğitim Modülleri, VOB Piyasa Datası ve Günlük Yorum hizmetlerinin yanı sıra VOB Sanal Portföy Yarışması da düzenlenecek. Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası’ndaki bilgi ve tecrübesini Akbank aracılığıyla yatırımcılarla paylaşan Ali Perşembe’nin uzmanlığında hazırlanan VOB Eğitim Modülleri, toplam 5 seviyeden oluşuyor. Temel düzeyden ileri düzeye kadar geniş bir yelpazede hazırlanan bu modüllerin her birinin sonunda küçük sınavlar bulunuyor. VOB okulu katılımcıları bu modülleri tamamlayarak VOB’da işlem yapmadan önce gerekli temel donanımı kazanabiliyorlar. Gerçek VOB piyasa tecrübesini kazandırmak amacı ile Ekonomist Dergisi ve Foreks işbirliği ile düzenlenen Akbank VOB Sanal Portföy Yarışması ise 15 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında yatirimci.akbank.com adresinde gerçekleşecek. Kayıtları 1 Temmuz tarihinde başlayacak yarışmada katılımcılar, sanal 100.000 lira ile başladıkları porföylerini, VOB’dan aldıkları pozisyonlarla artırmak üzere yarışacak. Bir aylık süreçte en yüksek portföy değerine ulaşan yarışmacıya ise 10.000 TL’lik ödül verilecek. Yarışma sonunda ikinci yarışmacı 5.000 TL, üçüncü yarışmacı ise 2.500 TL’lik ödüle hak kazanacak. Yarışma süresince her gün portföyünün TL cinsinden değeri en yüksek ilk 5 yarışmacı, yarışma sayfalarında ilan edilecek. Yarışmada, bütün emirler gerçek seans saatleri içinde (09:15-17:15) gerçekleşecek ve gerçek piyasadaki koşullara uygun yapılacak. Yarışma gerçek piyasanın tüm kazanç fırsatlarını sağlarken, risklerini de yansıtacak. Katılmak isteyenlerin yatirimci.akbank.com adresine girip ücretsiz olarak 1 Temmuz itibariyle kayıt yaptırmaları yeterli.
Etiketler:
Akbank,
finanscaddesi,
VOB,
VOB Sanal Portföy Yarışması
NE OLACAK BU DOLARIN HALİ?
Dolar küresel liderliğini kaybediyor mu? Küresel krizle birlikte özellikle BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'de yeni rezerv para arayışları bu soruyu yeniden gündeme taşıdı. Şimdilik bu arayışlar fikir ve tartışma bazında kalırken, uzun vadede doların global anlamda merkez bankalarının rezervindeki eski ağırlığını kaybedeceği görüşü hakim. Ancak kesin kanı ise dolar kısa vadede liderliğini koruyacak. Çünkü seçenekler sınırlı ve gelişmekte olan ülke para birimleri ön plana çıksa da henüz istikrarlı değil.Doların gelecekteki seyrine ilişkin görüşlerini aldığımız Türk bankalarının döviz masası sorumluları ve portföy yöneticilerinin bir de ilginç tespiti var: 5 ile 10 yıllık bir zaman dilimi içerisinde Ortadoğu ülkeleri rezervlerinin belli bir kısmını TL'de değerlendirebilir. Bir diğer görüş ise; yeni rezerv para arayışları somutlaşırsa dolardaki düşüş hızlanır. İçeride ise döviz girişlerinin devamına bağlı olarak sakin bir seyir bekleniyor. IMF ile anlaşma olmaz veya yurtdışından olumsuz sinyaller gelirse dolarda tansiyon yükselebilir.
Ortadoğu'nun rezervparası TL olabilir
*Garanti Bankası Döviz Masası Sorumlusu Hakan Kuyumcuoğlu:
Özellikle BRIC denilen 'Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in yeni bir rezerv para yapalım' çalışmaları var. Başarılı olur mu, olmaz mı? Emin değiliz. ABD, Japonya, İngiltere ve Çin dünyanın açık ara en büyük ekonomileri. Dolayısıyla kısa vadede böyle bir şeyin olması güç gibi gözüküyor. Hepsi güç kaybettiği için bir miktar gelişmekte olan piyasalardaki Ruble, Real hatta TL bile ön plana çıktı. Dolar her zaman dolar. Uzun vadede ne olur bilinmez. Yeni bir maden bulunursa, dolar gücünü kaybedebilir. Dolar ve euronun dışındakiler stabil ve güvenilir değil. Brezilya global bir oyuncu değil. Rusya ve Çin piyasa ekonomisini oturtmuş değil. Ayrıca 5-10 yıl sonra en çok dolaşımda olan TL olmaması için hiçbir sebep yok. Ortadoğu'nun Körfez ülkeleri hariç rezerv parası TL olabilir. Ancak global anlamda doların rezerv para olma özelliğinin değişmesi için bence bir neden yok.
Euro ciddi rakip olacak
*TEB Döviz Masası Yöneticisi Levent Güven:
Bu bir gerçek. Neticede özellikle gelişmekte olan ülkeler diye tabir ettiğimiz grup en başta Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler son yıllarda ciddi şekilde döviz rezervi biriktirmeye başladılar. Hepsi petrol zengini . 2 binli yıllardaki doların seyrine baktığımızda istikrarlı bir seyir sözkonusu değil. Bu ülkeler de rezervlerini değerlendirirken; 'dolarda mı kalalım'şeklini sorgulamaya başladı. Sadece dolarda kalıp ABD Hazinesinin riskini almak istemiyorlar. Bu aslında iki üç yılın tartışılan bir konusu. Bir iki günde de halledilecek bir konu değil. Bu bir süreç. Bundan sonra dolar tek başına rezerv para olmayacak. Euro ciddi bir rakip olacak. Çin, Arap ülkeleri daha sağlıklı bir varlık sınıfı haline geldikçe, rezervlerinin bir kısmını belki TL'de değerlendirmeye başlayabilir Ancak en azından üç beş yıl dolar rezerv para olma özelliğini belirgin şekilde devam ettirecek. Sadece euro olarak değil, petrol, altın, bakır gibi alternatifler de gündeme gelecek.Yatırım enstrümanı olarak ise dolar hiçbir zaman önemini kaybetmez.
Dolar hala önemini koruyor
*Ak Portföy Genel Müdürü Cem Yalçınkaya:
Böyle bir akım olduğu gözleniyor. Fakat Merkez Bankası rezervlerine bakarsanız hepsi dolar. Çin Merkez Bankası'nda 1.5 trilyon dolarlık rezervi var. Baz paranın değişmesinin çok kolay olacağını düşünmüyorum. Bundan sonrasını çeşitlendirme yönünde talepler olduğunu duyuyoruz. Burada farklı unsurlar var. Dolaşımdaki para miktarı ile de alakalı. O bölgede o coğrafyadaki gelişmeler, krize karşı alınan önlemler, merkez bankalarının tavırları birer değerlendirme unsuru. Volatilite o kadar yüksek ki o ülkelerde alınan kararlar yoğunlukla para birimlerini hızlı etkiliyor. Dolar eski yatırım yapılabilir özelliğini kaybediyor diyemeyiz. Yatırımcı cephesinde ise dolar hala önemini koruyor.
Kısa vadede çoksert hareket olmaz
*Fortis Portföy Fon Yöneticisi Bora Yılmaz:
Burada Çin ve Rusya'nın soru işaretleri vardı. Çin, geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada, tek para sisteminin doğru olmadığını söyledi ama varlıklarının döviz cinsini değiştirmeyeceğini söyledi. Çin rezerv parasını değiştirme yönünde atak içerisinde olsaydı, dolar çok ciddi baskı görebilirdi. Cuma günü 1.4110'lara çıkan dolar/euro paritesi şu anda .14035'ler seviyesinde. Çok kısa vadede sert hareketler olmasını beklememek lazım. ABD'den gelecek işsizlik, sanayi üretim rakamları ve krizin kaynağı konut dataları önemli. Tahmin ediyorum rezerv para arayışları zamana yayılacak. İçerde olumlu seyir devam ediyor. Gerek borsa gerekse tahvil piyasalarına para girişleri devam ediyor. Bu da doları baskı altında tutuyor. Dışardan para girişi olduğu sürece dövizde çok fazla ani atak beklemiyoruz. IMF ile ilgili gelişmeler de önemli.Yurtiçi datalar hassas. Mevsimsel etkiler de var. Yaz aylarında sakin bir seyir bekleniyor. Eğer IMF anlaşma olmaz ve yurtdışında kırılma yaşanırsa hareketlenme olabilir. ABD'den olumlu datalar gelirse ve resesyondan çıkıldığına dair işaretler görülürse dolar değer kazanır.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Ortadoğu'nun rezervparası TL olabilir
*Garanti Bankası Döviz Masası Sorumlusu Hakan Kuyumcuoğlu:
Özellikle BRIC denilen 'Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in yeni bir rezerv para yapalım' çalışmaları var. Başarılı olur mu, olmaz mı? Emin değiliz. ABD, Japonya, İngiltere ve Çin dünyanın açık ara en büyük ekonomileri. Dolayısıyla kısa vadede böyle bir şeyin olması güç gibi gözüküyor. Hepsi güç kaybettiği için bir miktar gelişmekte olan piyasalardaki Ruble, Real hatta TL bile ön plana çıktı. Dolar her zaman dolar. Uzun vadede ne olur bilinmez. Yeni bir maden bulunursa, dolar gücünü kaybedebilir. Dolar ve euronun dışındakiler stabil ve güvenilir değil. Brezilya global bir oyuncu değil. Rusya ve Çin piyasa ekonomisini oturtmuş değil. Ayrıca 5-10 yıl sonra en çok dolaşımda olan TL olmaması için hiçbir sebep yok. Ortadoğu'nun Körfez ülkeleri hariç rezerv parası TL olabilir. Ancak global anlamda doların rezerv para olma özelliğinin değişmesi için bence bir neden yok.
Euro ciddi rakip olacak
*TEB Döviz Masası Yöneticisi Levent Güven:
Bu bir gerçek. Neticede özellikle gelişmekte olan ülkeler diye tabir ettiğimiz grup en başta Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler son yıllarda ciddi şekilde döviz rezervi biriktirmeye başladılar. Hepsi petrol zengini . 2 binli yıllardaki doların seyrine baktığımızda istikrarlı bir seyir sözkonusu değil. Bu ülkeler de rezervlerini değerlendirirken; 'dolarda mı kalalım'şeklini sorgulamaya başladı. Sadece dolarda kalıp ABD Hazinesinin riskini almak istemiyorlar. Bu aslında iki üç yılın tartışılan bir konusu. Bir iki günde de halledilecek bir konu değil. Bu bir süreç. Bundan sonra dolar tek başına rezerv para olmayacak. Euro ciddi bir rakip olacak. Çin, Arap ülkeleri daha sağlıklı bir varlık sınıfı haline geldikçe, rezervlerinin bir kısmını belki TL'de değerlendirmeye başlayabilir Ancak en azından üç beş yıl dolar rezerv para olma özelliğini belirgin şekilde devam ettirecek. Sadece euro olarak değil, petrol, altın, bakır gibi alternatifler de gündeme gelecek.Yatırım enstrümanı olarak ise dolar hiçbir zaman önemini kaybetmez.
Dolar hala önemini koruyor
*Ak Portföy Genel Müdürü Cem Yalçınkaya:
Böyle bir akım olduğu gözleniyor. Fakat Merkez Bankası rezervlerine bakarsanız hepsi dolar. Çin Merkez Bankası'nda 1.5 trilyon dolarlık rezervi var. Baz paranın değişmesinin çok kolay olacağını düşünmüyorum. Bundan sonrasını çeşitlendirme yönünde talepler olduğunu duyuyoruz. Burada farklı unsurlar var. Dolaşımdaki para miktarı ile de alakalı. O bölgede o coğrafyadaki gelişmeler, krize karşı alınan önlemler, merkez bankalarının tavırları birer değerlendirme unsuru. Volatilite o kadar yüksek ki o ülkelerde alınan kararlar yoğunlukla para birimlerini hızlı etkiliyor. Dolar eski yatırım yapılabilir özelliğini kaybediyor diyemeyiz. Yatırımcı cephesinde ise dolar hala önemini koruyor.
Kısa vadede çoksert hareket olmaz
*Fortis Portföy Fon Yöneticisi Bora Yılmaz:
Burada Çin ve Rusya'nın soru işaretleri vardı. Çin, geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada, tek para sisteminin doğru olmadığını söyledi ama varlıklarının döviz cinsini değiştirmeyeceğini söyledi. Çin rezerv parasını değiştirme yönünde atak içerisinde olsaydı, dolar çok ciddi baskı görebilirdi. Cuma günü 1.4110'lara çıkan dolar/euro paritesi şu anda .14035'ler seviyesinde. Çok kısa vadede sert hareketler olmasını beklememek lazım. ABD'den gelecek işsizlik, sanayi üretim rakamları ve krizin kaynağı konut dataları önemli. Tahmin ediyorum rezerv para arayışları zamana yayılacak. İçerde olumlu seyir devam ediyor. Gerek borsa gerekse tahvil piyasalarına para girişleri devam ediyor. Bu da doları baskı altında tutuyor. Dışardan para girişi olduğu sürece dövizde çok fazla ani atak beklemiyoruz. IMF ile ilgili gelişmeler de önemli.Yurtiçi datalar hassas. Mevsimsel etkiler de var. Yaz aylarında sakin bir seyir bekleniyor. Eğer IMF anlaşma olmaz ve yurtdışında kırılma yaşanırsa hareketlenme olabilir. ABD'den olumlu datalar gelirse ve resesyondan çıkıldığına dair işaretler görülürse dolar değer kazanır.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ayfer Arslan,
dolar,
finanscaddesi
KORSAN FATURA ÖDEME MERKEZLERİNE DİKKAT!
Fatura ödemelerinizde kuyruk çilesine son" sloganıyla yola çıkan ve hiçbir banka garantisi olmadığı halde 'banka anlaşmalıyız' diye vatandaşı kandıran Fatura Ödeme Merkezleri'nin (FÖM) sayısı hızla artıyor. Türkiye Finans ile garantörlük anlaşması bulunan Fatura Vizyon, korsan çalışan bine yakın adresi tespit edip kapatılması için ilgili mahalli idarelere başvururken, uzmanlar hem vatandaşı hem girişimcileri korsanlara karşı uyarıyor: "Herhangi bir banka ile garantörlük anlaşması bulunmayan fatura ödeme merkezlerinden ne faturanızı yatırın. Ne de kendi işimi kuracağım ümidiyle bu tip yerlerden bayilik alın."
ING Bank'ın Yetkili Ödeme Merkezleri, Fatura Vizyon ve Multi Merkez gibi banka garantörlüğü olanların dışında ülke genelinde sayıları 3 bini bulan korsan ödeme noktası olduğu tahmin ediliyor.
FÖM'LER NASIL DOĞDU
Türk tüketicisinin yüzde 75-80'i faturalarını elden yatırmayı tercih ediyor ve 5-10 yıl saklamayı tercih ediyor. Elektrik, telefon, su, doğalgaz gibi faturalarını kurum gişelerinden veya bankalardan yatırmak ise tam bir çile! Dakikalarca bekledikten sonra ancak sıra size geliyor. İşte, bu ihtiyaçtan hareketle yaklaşık 5 yıl önce açılmaya başlayan fatura ödeme merkezlerinin çalışma şekli suistimalleri de beraberinde getiriyor. Özellikle korsan çalışan ve banka garantisi olmayanlar topladığı paraları cebe indirip ortadan kaybolabiliyor.
BDDK: RİSK TÜKETİCİYE AİT
Bu merkezlere para yatıranların ise hakkını arayacağı herhangi bir merci yok. Çünkü bankalar herhangi bir şekilde sorumluluk almıyor. 26 Haziran Cuma günü yazılı bir açıklama yapan BDDK, fatura ödemelerine aracılık eden kuruluşların kurumun denetim ve gözetimine tabi olmadığını duyurdu. Ödemelerin ilgili kuruluşlara aktarılıp aktarılmaması konusundaki riskin tüketiciye ait bulunduğu belirtilerek şu uyarıda bulunuldu: "Kredi kartı borçlarının bankalara veya ilgili bankalar ile anlaşması olan kuruluş ve ticari işletmelere yatırılması olası mağduriyetlerin önlenmesi açısından önem taşıyor. Ayrıca, hangi unvan altında faaliyet gösterirse göstersin fatura ödemelerine aracılık eden kuruluşlar ile ticari işletmelerin EFT, havale ve diğer bankacılık işlemlerini yapmaları mümkün bulunmamaktadır."
HER AY 15 MİLYON FATURA
Her ay sadece İstanbul'da 15 milyon fatura ödemesinin gerçekleştiği tahmin ediliyor. Elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturalarının yüzde 50'si kurumların kendi veznelerinden ödeniyor. Yüzde 25'i bankalar kanalıyla, yüzde15'i internetten, yüzde 2'si otomatik ödeme talimatıyla yatırılıyor. Ödemelerin yüzde 8'lik bölümü ise FÖM'lerden gerçekleştiriliyor. Bu merkezler, yatırılan fatura başına aboneden 1 lira 5 lira arasında komisyon alıyor.
HAVUZ SİSTEMİYLE ÇALIŞIYORLAR
Fatura ödeme merkezleri banka anlaşmalı ve anlaşmasız olmak üzere iki şekilde çalışıyor. Burada da iki türlü anlaşma geçerli. Birincisi; ilgili bankanın internet bankacılığını kullanmak üzere yapılan anlaşma. İkincisi; garantörlük anlaşması. Korsan olarak çalışan fatura ödeme merkezlerinin çoğu internet bankacılığı kullanım hakkından yararlanarak vatandaşın ödemelerine talip oluyor ama herhangi bir vurgun durumunda ilgili banka sorumluluğu kabul etmiyor. Çünkü İGDAŞ İSKİ gibi kurumlar tahsilat yetkisini sadece bankalara veriyor. Eğer banka bu hakkı üçüncü şahıslara devrederse, mutlaka aralarında bir garantörlük anlaşmasının bulunması şart. Korsan ödeme merkezleri havuz sistemi ile çalışıyor. Bayi nerede olursa olsun anlaşması olduğu şirketin merkezine parayı gönderiyor. Şirket de parayı elden yatırıyor. Vatandaşa dekont olarak bilgisayar çıktısı verilirken, bu belge paranın ilgili kurumun hesabına geçtiğini garantilemiyor.
ING ÖNCE MALİ SİCİLİNİ ARAŞTIRIYOR
Korsan fatura ödeme merkezlerinin türemesi nedeniyle üç yıl önce 'Yetkili Ödeme Merkezi' modelini geliştiren ING Bank'ın şu anda İstanbul'da 300 ödeme noktası bulunuyor. "Her mahalleye yürüme mesafesinde bir tane olsun" sloganıyla yola çıkan banka, yıl sonuna kadar 30-40 tane daha ödeme noktası açmayı planlıyor. Banka yetkilileri, sistemin işleyişini şöyle aktarıyor: "Fatura tahsilatı yapmak isteyen işletmeler, İSKİ'ye başvuruyor. O da anlaşması olan bankalara yönlendiriyor. Uygun görürsek mali sicilini araştırıyoruz. Bu işi yapıp yapamayacağına kanaat getiriyoruz. Gerekli teminatlandırmayı yaparak İSKİ'ye ben kefilim deyip ödemeler konusunda garanti veriyorum."
1000 ADRESİ TESPİT EDİP VALİLİĞİ UYARDI
Türkiye Finans ile garantörlük anlaşması olan Fatura Vizyon Genel Müdürü Ufuk Bilgetekin, para transferleri dışında fatura, vergi ve kredi kartı ödemelerine aracılık ettiklerini söyledi. 40 ilde 300 bayiye ulaştıklarını anlatan Bilgetekin, hedeflerinin 2010'da bu sayıyı bine çıkarmak olduğunu aktardı. Yatırım maliyetinin 25 bin lira olduğunu, bayi adaylarından 30 bin liralık banka teminatı veya gayrimenkul teminatı da istediklerini belirten Bilgetekin, "En büyük savaşımız korsan diye adlandırdığımız fatura ödeme merkezleriyle. Tüketicilerin banka garantörlüğü olanların dışında hiçbir noktaya ödeme yapmaması, mahalli idarelerin de böyle noktalara ruhsat vermemesi gerekir. 50'nin üzerinde ödeme merkezi var. Bunların da yaklaşık 3 bine ulaşan ödeme noktası var. Hiçbirinin banka anlaşması maalesef yok. Bine yakın böyle tespit ettiğimiz adres var. Tespit ettiklerimizin en az beş katı daha korsan çalışan ödeme merkezleri var. İlgili valiliklere müracat ettik. Bu tarz noktaların kapatılması için var gücümüzle uğraşıyoruz.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
ING Bank'ın Yetkili Ödeme Merkezleri, Fatura Vizyon ve Multi Merkez gibi banka garantörlüğü olanların dışında ülke genelinde sayıları 3 bini bulan korsan ödeme noktası olduğu tahmin ediliyor.
FÖM'LER NASIL DOĞDU
Türk tüketicisinin yüzde 75-80'i faturalarını elden yatırmayı tercih ediyor ve 5-10 yıl saklamayı tercih ediyor. Elektrik, telefon, su, doğalgaz gibi faturalarını kurum gişelerinden veya bankalardan yatırmak ise tam bir çile! Dakikalarca bekledikten sonra ancak sıra size geliyor. İşte, bu ihtiyaçtan hareketle yaklaşık 5 yıl önce açılmaya başlayan fatura ödeme merkezlerinin çalışma şekli suistimalleri de beraberinde getiriyor. Özellikle korsan çalışan ve banka garantisi olmayanlar topladığı paraları cebe indirip ortadan kaybolabiliyor.
BDDK: RİSK TÜKETİCİYE AİT
Bu merkezlere para yatıranların ise hakkını arayacağı herhangi bir merci yok. Çünkü bankalar herhangi bir şekilde sorumluluk almıyor. 26 Haziran Cuma günü yazılı bir açıklama yapan BDDK, fatura ödemelerine aracılık eden kuruluşların kurumun denetim ve gözetimine tabi olmadığını duyurdu. Ödemelerin ilgili kuruluşlara aktarılıp aktarılmaması konusundaki riskin tüketiciye ait bulunduğu belirtilerek şu uyarıda bulunuldu: "Kredi kartı borçlarının bankalara veya ilgili bankalar ile anlaşması olan kuruluş ve ticari işletmelere yatırılması olası mağduriyetlerin önlenmesi açısından önem taşıyor. Ayrıca, hangi unvan altında faaliyet gösterirse göstersin fatura ödemelerine aracılık eden kuruluşlar ile ticari işletmelerin EFT, havale ve diğer bankacılık işlemlerini yapmaları mümkün bulunmamaktadır."
HER AY 15 MİLYON FATURA
Her ay sadece İstanbul'da 15 milyon fatura ödemesinin gerçekleştiği tahmin ediliyor. Elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturalarının yüzde 50'si kurumların kendi veznelerinden ödeniyor. Yüzde 25'i bankalar kanalıyla, yüzde15'i internetten, yüzde 2'si otomatik ödeme talimatıyla yatırılıyor. Ödemelerin yüzde 8'lik bölümü ise FÖM'lerden gerçekleştiriliyor. Bu merkezler, yatırılan fatura başına aboneden 1 lira 5 lira arasında komisyon alıyor.
HAVUZ SİSTEMİYLE ÇALIŞIYORLAR
Fatura ödeme merkezleri banka anlaşmalı ve anlaşmasız olmak üzere iki şekilde çalışıyor. Burada da iki türlü anlaşma geçerli. Birincisi; ilgili bankanın internet bankacılığını kullanmak üzere yapılan anlaşma. İkincisi; garantörlük anlaşması. Korsan olarak çalışan fatura ödeme merkezlerinin çoğu internet bankacılığı kullanım hakkından yararlanarak vatandaşın ödemelerine talip oluyor ama herhangi bir vurgun durumunda ilgili banka sorumluluğu kabul etmiyor. Çünkü İGDAŞ İSKİ gibi kurumlar tahsilat yetkisini sadece bankalara veriyor. Eğer banka bu hakkı üçüncü şahıslara devrederse, mutlaka aralarında bir garantörlük anlaşmasının bulunması şart. Korsan ödeme merkezleri havuz sistemi ile çalışıyor. Bayi nerede olursa olsun anlaşması olduğu şirketin merkezine parayı gönderiyor. Şirket de parayı elden yatırıyor. Vatandaşa dekont olarak bilgisayar çıktısı verilirken, bu belge paranın ilgili kurumun hesabına geçtiğini garantilemiyor.
ING ÖNCE MALİ SİCİLİNİ ARAŞTIRIYOR
Korsan fatura ödeme merkezlerinin türemesi nedeniyle üç yıl önce 'Yetkili Ödeme Merkezi' modelini geliştiren ING Bank'ın şu anda İstanbul'da 300 ödeme noktası bulunuyor. "Her mahalleye yürüme mesafesinde bir tane olsun" sloganıyla yola çıkan banka, yıl sonuna kadar 30-40 tane daha ödeme noktası açmayı planlıyor. Banka yetkilileri, sistemin işleyişini şöyle aktarıyor: "Fatura tahsilatı yapmak isteyen işletmeler, İSKİ'ye başvuruyor. O da anlaşması olan bankalara yönlendiriyor. Uygun görürsek mali sicilini araştırıyoruz. Bu işi yapıp yapamayacağına kanaat getiriyoruz. Gerekli teminatlandırmayı yaparak İSKİ'ye ben kefilim deyip ödemeler konusunda garanti veriyorum."
1000 ADRESİ TESPİT EDİP VALİLİĞİ UYARDI
Türkiye Finans ile garantörlük anlaşması olan Fatura Vizyon Genel Müdürü Ufuk Bilgetekin, para transferleri dışında fatura, vergi ve kredi kartı ödemelerine aracılık ettiklerini söyledi. 40 ilde 300 bayiye ulaştıklarını anlatan Bilgetekin, hedeflerinin 2010'da bu sayıyı bine çıkarmak olduğunu aktardı. Yatırım maliyetinin 25 bin lira olduğunu, bayi adaylarından 30 bin liralık banka teminatı veya gayrimenkul teminatı da istediklerini belirten Bilgetekin, "En büyük savaşımız korsan diye adlandırdığımız fatura ödeme merkezleriyle. Tüketicilerin banka garantörlüğü olanların dışında hiçbir noktaya ödeme yapmaması, mahalli idarelerin de böyle noktalara ruhsat vermemesi gerekir. 50'nin üzerinde ödeme merkezi var. Bunların da yaklaşık 3 bine ulaşan ödeme noktası var. Hiçbirinin banka anlaşması maalesef yok. Bine yakın böyle tespit ettiğimiz adres var. Tespit ettiklerimizin en az beş katı daha korsan çalışan ödeme merkezleri var. İlgili valiliklere müracat ettik. Bu tarz noktaların kapatılması için var gücümüzle uğraşıyoruz.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ayfer Arslan,
BDDK,
fatura ödeme merkezi,
Fatura Vizyon,
finanscaddesi,
Ufuk Bilgetekin
29 Haziran 2009 Pazartesi
NFC TEKNOLOJİSİ NE İŞE YARAYACAK?
NFC(Near Field Communication), yeni nesil iletişim teknolojisi. Yakın Alan Haberleşmesi olarak Türkçeye çevrililyor. Gelişen teknolojiyle birlikte artık kartlı ödeme sistemleri de NFC'den yararlanıyor. Bu yeni teknolojinin hayalini kurduğumuz birçok kolaylığı yakın gelecekte hayatımıza sunması öngörülüyor. Artık cep telefonları mobil cüzdanınız olacak. Spor, sanat,müzik, kültür gibi her çeşit etkinliğin bileti telefonla satın alınabilecek. Ayrıca telefonunuzu bir poster ya da başka bir reklam aracındaki çipe yaklaştırıp okutarak hangi mağazada hangi kampanyanın olduğuna dair bilgi alabileceksiniz. Evimizin, garajımızın hatta konakladığımız otelde telefona gönderilecek elektronik anahtar ile odamızın kapısı bile telefon ile açılabilecek.
Etiketler:
finanscaddesi,
kredi kartı,
NFC teknolojisi
AKBANK, KREDİ KARTINI CEP TELEFONUNA TAŞIDI
Akbank ve Turkcell’in bir süredir üzerinde çalıştığı mobil cüzdan projesi, kartlı ödeme sistemleri ile mobil telefonları birleştiriyor. Türkiye'de ve Avrupa’da öncü olacak bu projede, Akbank’ın Axess PayPass™ kredi kartlarıyla yapılabilen tüm işlemler, Turkcell hatlı, MasterCard® PayPass teknolojisine sahip GSM telefonlar aracılığıyla gerçekleştirilebilecek. Ödeme süresini minimuma indiren uygulama kapsamında, 35 TL'nin altındaki işlemler şifresiz ve imzasız olarak yapılabilecek.
HAVADAN HABERLEŞME
Uygulama kapsamında müşterinin kart bilgileri Havadan Haberleşme yöntemi ile Turkcell şebekesi üzerinden cep telefonuna gönderilecek. “Yakın Alan Haberleşmesi” (NFC - Near Field Communication) teknolojisi ile hayata geçirilecek projede ödeme sistemi olarak MasterCard PayPass uygulaması çalışacak. Projede, bu amaçla üretilmiş NFC uyumlu özel telefonlar kullanılacak. Axess PayPass ile, müşterinin kredi kartı bilgileri mobil telefonuna gönderildikten sonra, telefon ile Türkiye’de ve dünyada MasterCard PayPass kabul eden tüm işyerlerinde temassız alışveriş, yiyecek ve içecek otomatları gibi self servis noktalarda ödeme yapılabiliyor.
HENÜZ PİLOT AŞAMASINDA
Pilot projede yalnızca sınırlı sayıda kullanıcıya Sagem tarafından özel olarak üretilmiş my700x model NFC uyumlu telefonlar verilecek. Bu telefonlar için NFC teknolojisine uyumlu olarak geliştirilen özel SIM kartlar kullanılacak. Pilot sonrasında mobil telefon üreticilerinin çeşitli ve uygun fiyatlarda modeller üretmesi ile oluşacak müşteri talebine cevap verilmesi ve yaygınlaşma hedefleniyor.
HER TELEFONA UYMUYOR
Akbank Ödeme Sistemlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mine Könüman, Akbank ve Turkcell’in bir süredir üzerinde çalıştığı mobil cüzdan projesinin, kartlı ödeme sistemleri ile mobil telefonları birleştirdiğine dikkat çekerek, bu işbirliğinin Türkiye'de ve Avrupa’da öncü olacağını söyledi. Henüz piyasada yeterli sayıda ve çeşitte NFC uyumlu telefon bulunmadığını kaydeden Könüman, “İlerde yaygınlaşma başladığında Akbank olarak müşterilerimizin taleplerine en iyi şekilde cevap vermek için hazırlıklı olacağız” dedi.
HAVADAN HABERLEŞME
Uygulama kapsamında müşterinin kart bilgileri Havadan Haberleşme yöntemi ile Turkcell şebekesi üzerinden cep telefonuna gönderilecek. “Yakın Alan Haberleşmesi” (NFC - Near Field Communication) teknolojisi ile hayata geçirilecek projede ödeme sistemi olarak MasterCard PayPass uygulaması çalışacak. Projede, bu amaçla üretilmiş NFC uyumlu özel telefonlar kullanılacak. Axess PayPass ile, müşterinin kredi kartı bilgileri mobil telefonuna gönderildikten sonra, telefon ile Türkiye’de ve dünyada MasterCard PayPass kabul eden tüm işyerlerinde temassız alışveriş, yiyecek ve içecek otomatları gibi self servis noktalarda ödeme yapılabiliyor.
HENÜZ PİLOT AŞAMASINDA
Pilot projede yalnızca sınırlı sayıda kullanıcıya Sagem tarafından özel olarak üretilmiş my700x model NFC uyumlu telefonlar verilecek. Bu telefonlar için NFC teknolojisine uyumlu olarak geliştirilen özel SIM kartlar kullanılacak. Pilot sonrasında mobil telefon üreticilerinin çeşitli ve uygun fiyatlarda modeller üretmesi ile oluşacak müşteri talebine cevap verilmesi ve yaygınlaşma hedefleniyor.
HER TELEFONA UYMUYOR
Akbank Ödeme Sistemlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mine Könüman, Akbank ve Turkcell’in bir süredir üzerinde çalıştığı mobil cüzdan projesinin, kartlı ödeme sistemleri ile mobil telefonları birleştirdiğine dikkat çekerek, bu işbirliğinin Türkiye'de ve Avrupa’da öncü olacağını söyledi. Henüz piyasada yeterli sayıda ve çeşitte NFC uyumlu telefon bulunmadığını kaydeden Könüman, “İlerde yaygınlaşma başladığında Akbank olarak müşterilerimizin taleplerine en iyi şekilde cevap vermek için hazırlıklı olacağız” dedi.
Etiketler:
Akbank,
Axess,
finanscaddesi,
kredi kartı,
Mine Könüman,
NFC teknolojisi
DOLARIN LİDERLİKTE TAHTI SALLANIYOR MU?
Dolar, euro, yen ve sterlin gibi para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. Bu değer kaybının ne kadar süreceği ve küresel para birimi özelliğini kaybedip kaybetmeyeceği ise son günlerin tartışma konusu. CNN Money'e konuşan IG Markets Analisti Dan Cook, "Doların küresel ekonomideki yerini kaybedeceği tartışmaları fazla abartılıyor. Ekonomi kötüye gitmeye başladığı zaman dolar her zaman için yatırımcıların sığınacağı liman olacaktır" dedi. Merk Yatırım Fonu Yöneticisi Axel Merk de ABD Merkez Bankası Fed'in konut fiyatlarını yükseltmek için faizleri aşağı çekmeye uğraştığını söyledi ve bunun için de sürekli olarak para bastığını hatırlattı. Merk, "ABD tehlikeli bir yolda ilerliyor. Eğer bu şekilde devam ederlerse, giderek daha fazla yatırımcı Euro'ya yönelecek" diyor.
Etiketler:
dolar,
finanscaddesi
FAİZLER DÜŞSE DE TL'DEN ÇIKMAYIN, DOLAR ÜZEBİLİR
Faizlerdeki düşüş nedeniyle mevduat cazibesini kaybedince yatırımcı yeni arayışlara girdi. Düşen faiz ortamında yatırımcıların korumalı fonlara talebinin arttığını belirten TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, belirsizlikle birlikte doların yaz aylarında bütün para birimleri karşısında yükselebileceğine işaret ederken şu uyarıda bulundu: "Yatırımcılara dövizle oynamasını tavsiye etmiyoruz. Döviz yatırım aracı değildir. Uzmanlık alanı döviz olmayan kişileri üzebilir. Orta vadede ise hisse senedi cazip yatırım aracı olarak potansiyel vaat ediyor."Bu yılın başında Temiz Enerji Fonu, geçen hafta da yüzde 100 Anapara Garantili Tarım Ürünleri Fonu'nu halka arz eden TSKB Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan ile hem bu fonların potansiyelini, hem de yatırım önerilerini konuştuk. Yarcan, 2006 sonundaki mevzuat değişikliğiyle korumalı fonların Türkiye'de uygulanmaya başladığını hatırlattı.
YATIRIMCI TEK BAŞINA ULAŞAMAZ
Riskli olmayan getiri ama getiri potansiyeli barındıran nitelikli ürünlere talebin arttığını belirten Şeniz Yarcan, şunları söyledi: "Çünkü yatırımcı şunu diyor: 'Ben zaten faizden çok kazanmıyorum. O zaman bir ürün daha yukarıda bir getiri sunuyor ve ana para garantisi veriyorsa, neden denemeyeyim?' Bu yüzden parasının tümüyle değil ama bir kısmıyla fon almayı tercih ediyor. Biz de TSKB olarak Temiz Enerji Fonu ve %100 Ana Para Garantili Tarım Ürünleri Fonu'nu çıkararak yatırımcıların tek başına erişmesi mümkün olmayan bu ürünlere yatırım fırsatı sunduk."
Tek bir ürüne yatırımolmaz, riski dağıtmalı
Türkiye'de fon endüstrisinin GSMH'nın yüzde 3'lük bölümünü oluşturduğunu ifade eden TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, "Bu da gelişiminin açık olduğunu gösteriyor. Neden Türkiye'de fon piyasası gelişmemiş? Çünkü faizler çok yüksekti. Ama düşen faiz ortamında para kazanmak zor. İşi uzmanına emanet etmek gerekiyor. Şimdi Türkiye'de bu noktaya geliyor. Türk insanı yüksek faiz ortamına çok alışmıştı. Yatırımcı arayış içerisinde. Tümü tek bir ürüne yatırılamaz. Portföyler sepet misali, riski dağıtmak gerekir."
Soya fasulyesi,buğdaya yatırım
TSKB, 22-26 Haziran 2009 tarihleri arasında %100 Anapara Garantili Tarım Ürünleri Fonu'nu halka arz ettti. Yarcan, küresel krizin etkisiyle iyice gerilemiş olan tarım fiyatlarının önümüzdeki dönemde yüzde 10 ile yüzde 30 arasında artacağının tahmin edildiğini belirterek, "Yatırımcılarımızla bu öngörüyle buğdaydan soya fasulyesine, mısırdan şekere, kahveden pamuğa 10'dan fazla farklı emtiaya yatırım fırsatı sunduk" dedi.
MB, faizleri 25 ile 50 puan daha indirir
Merkez Bankası'nın (MB) yıl sonuna kadar gecelik faizleri 25 ile 50 baz daha indirmesinin beklendiğini dile getiren Yarcan, ancak bu indirimlerin birebir tüketici ve ticari kredi faizlerine yansımasının imkansız olduğunu savundu.Yarcan, "Ülkede resesyon varsa MB faizleri düşürmek zorunda. Çünkü o ülkede iş aktivitesi yok. Enflasyon da yok demek. MB faizi yüksek tutarsa, enflasyonun düşük olduğu bir ortamda inanılmaz bir reel faiz verir. Bizim ülkemizde bunu finanse edemez" dedi.
Piyasada soluklanma dönemi
TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, MB'nin 'süpriz' olarak nitelendirilen son faiz indirimiyle dikkatlerin yeniden büyümeye çevrildiğini belirterek şöyle devam etti: "Toparlanma sinyalleri piyasaların genelinde vardı. Hisse senetleri de bunu gördü. Fakat yeni dipler beklemiyoruz. Bundan sonra piyasaların biraz sakin seyretmesi, ufak düzeltmeler bekleniyor. Soluksuz düştüğü gibi V gibi çıkış yok. Çok ciddi darbe aldı. Yeni derinleşen kriz içerde ve dışarıda beklemiyoruz. Ama 'düzeltme ve soluklanma' veya 'nefes alma dönemi' bekliyoruz."
Türkiye hızlı toparlar,ilk tepkiyi borsa verir
Yarcan, orta vadede dünya ekonomilerinde düzelme görüleceğine işaret ederek şöyle konuştu: "2010 takvim yılında düzelme göreceğiz. Türkiye olarak daha hızlı toparlanacağız. Ekim ve kasım aylarından sonra bu iyileşmeleri en önce hisse senetleri satın alacaktır. Şu bir iki ayı biraz sakin geçirebiliriz. Şu an belirsizlik ortamına giriliyor gibi. O nedenle yazın dolar bütün para birimlerine karşı değer kazanabilir deniyor. Ama yatırımcılara dövizle oynamasını tavsiye etmiyoruz"
Son çeyrekte artı büyürüz, kur dalgalı
*Büyüme: Son çeyrekte küçük de olsa bir artı bekliyoruz. Gelecek sene için daha pozitifiz.
*Kur: Yaz aylarında sıkışması, yükselmesi gündeme gelebilir. Ama orta vadede iyileşmeyle birlikte muhakkak dolar/TL kuru aşağı gelecektir.
*Borsa: Orta vadede kesin yönü yukarı. Fakat yazı sakin geçirmesi, 32-35 bin bandında geçirmesi beklenebilir. Ama 20 binli gibi daha önceki geldiğimiz seviyelerde büyük bir düzeltme beklemiyoruz.
*Faiz: Tamamen IMF'ye bağlı olarak yüzde 12'nin üzerine geçmeyebilir. Ama biz IMF'siz bir döneme geçer ve bütçe açığını finanse etmek için iç borçlanma artarsa bono faizleri yukarı gelebilir.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
YATIRIMCI TEK BAŞINA ULAŞAMAZ
Riskli olmayan getiri ama getiri potansiyeli barındıran nitelikli ürünlere talebin arttığını belirten Şeniz Yarcan, şunları söyledi: "Çünkü yatırımcı şunu diyor: 'Ben zaten faizden çok kazanmıyorum. O zaman bir ürün daha yukarıda bir getiri sunuyor ve ana para garantisi veriyorsa, neden denemeyeyim?' Bu yüzden parasının tümüyle değil ama bir kısmıyla fon almayı tercih ediyor. Biz de TSKB olarak Temiz Enerji Fonu ve %100 Ana Para Garantili Tarım Ürünleri Fonu'nu çıkararak yatırımcıların tek başına erişmesi mümkün olmayan bu ürünlere yatırım fırsatı sunduk."
Tek bir ürüne yatırımolmaz, riski dağıtmalı
Türkiye'de fon endüstrisinin GSMH'nın yüzde 3'lük bölümünü oluşturduğunu ifade eden TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, "Bu da gelişiminin açık olduğunu gösteriyor. Neden Türkiye'de fon piyasası gelişmemiş? Çünkü faizler çok yüksekti. Ama düşen faiz ortamında para kazanmak zor. İşi uzmanına emanet etmek gerekiyor. Şimdi Türkiye'de bu noktaya geliyor. Türk insanı yüksek faiz ortamına çok alışmıştı. Yatırımcı arayış içerisinde. Tümü tek bir ürüne yatırılamaz. Portföyler sepet misali, riski dağıtmak gerekir."
Soya fasulyesi,buğdaya yatırım
TSKB, 22-26 Haziran 2009 tarihleri arasında %100 Anapara Garantili Tarım Ürünleri Fonu'nu halka arz ettti. Yarcan, küresel krizin etkisiyle iyice gerilemiş olan tarım fiyatlarının önümüzdeki dönemde yüzde 10 ile yüzde 30 arasında artacağının tahmin edildiğini belirterek, "Yatırımcılarımızla bu öngörüyle buğdaydan soya fasulyesine, mısırdan şekere, kahveden pamuğa 10'dan fazla farklı emtiaya yatırım fırsatı sunduk" dedi.
MB, faizleri 25 ile 50 puan daha indirir
Merkez Bankası'nın (MB) yıl sonuna kadar gecelik faizleri 25 ile 50 baz daha indirmesinin beklendiğini dile getiren Yarcan, ancak bu indirimlerin birebir tüketici ve ticari kredi faizlerine yansımasının imkansız olduğunu savundu.Yarcan, "Ülkede resesyon varsa MB faizleri düşürmek zorunda. Çünkü o ülkede iş aktivitesi yok. Enflasyon da yok demek. MB faizi yüksek tutarsa, enflasyonun düşük olduğu bir ortamda inanılmaz bir reel faiz verir. Bizim ülkemizde bunu finanse edemez" dedi.
Piyasada soluklanma dönemi
TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yarcan, MB'nin 'süpriz' olarak nitelendirilen son faiz indirimiyle dikkatlerin yeniden büyümeye çevrildiğini belirterek şöyle devam etti: "Toparlanma sinyalleri piyasaların genelinde vardı. Hisse senetleri de bunu gördü. Fakat yeni dipler beklemiyoruz. Bundan sonra piyasaların biraz sakin seyretmesi, ufak düzeltmeler bekleniyor. Soluksuz düştüğü gibi V gibi çıkış yok. Çok ciddi darbe aldı. Yeni derinleşen kriz içerde ve dışarıda beklemiyoruz. Ama 'düzeltme ve soluklanma' veya 'nefes alma dönemi' bekliyoruz."
Türkiye hızlı toparlar,ilk tepkiyi borsa verir
Yarcan, orta vadede dünya ekonomilerinde düzelme görüleceğine işaret ederek şöyle konuştu: "2010 takvim yılında düzelme göreceğiz. Türkiye olarak daha hızlı toparlanacağız. Ekim ve kasım aylarından sonra bu iyileşmeleri en önce hisse senetleri satın alacaktır. Şu bir iki ayı biraz sakin geçirebiliriz. Şu an belirsizlik ortamına giriliyor gibi. O nedenle yazın dolar bütün para birimlerine karşı değer kazanabilir deniyor. Ama yatırımcılara dövizle oynamasını tavsiye etmiyoruz"
Son çeyrekte artı büyürüz, kur dalgalı
*Büyüme: Son çeyrekte küçük de olsa bir artı bekliyoruz. Gelecek sene için daha pozitifiz.
*Kur: Yaz aylarında sıkışması, yükselmesi gündeme gelebilir. Ama orta vadede iyileşmeyle birlikte muhakkak dolar/TL kuru aşağı gelecektir.
*Borsa: Orta vadede kesin yönü yukarı. Fakat yazı sakin geçirmesi, 32-35 bin bandında geçirmesi beklenebilir. Ama 20 binli gibi daha önceki geldiğimiz seviyelerde büyük bir düzeltme beklemiyoruz.
*Faiz: Tamamen IMF'ye bağlı olarak yüzde 12'nin üzerine geçmeyebilir. Ama biz IMF'siz bir döneme geçer ve bütçe açığını finanse etmek için iç borçlanma artarsa bono faizleri yukarı gelebilir.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ayfer Arslan,
dolar,
finanscaddesi,
paramı nereye yatırayım?,
Şeniz Yarcan,
TSKB
28 Haziran 2009 Pazar
AKBANK, 10. YILINDA TOYOTA HEDİYE EDİYOR
Akbank Bireysel İnternet Şubesi 10. yaşını çeşitli hediyelerle kutluyor. 15 Haziran ile 31 Temmuz tarihleri arasında İnternet Şubesi ve CepŞubesi'ne girenler arasında yapılacak çekilişte; 1 Toyota RAV4, 10 Sony Bravia LCD TV , 50 Sony Cyber-shot fotoğraf makinesi ve
200 adet 100 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki hediye edilecek. Kampanya döneminde www.akbank.com internet sitesine girerek müşteri numarası, kullanıcı adı ve internet şifresi ile Akbank Bireysel İnternet Şubesi’ne giriş yapan müşteriler bir çekiliş hakkı kazanacak. Çekiliş, 17 Ağustos 2009 tarihinde saat 12:00’de Korukent Bowling Salonu'nda yapılacak. Kazanan talihliler, 24 Ağustos 2009 tarihinde Takvim Gazetesi’nde ve www.akbank.com internet sitesinde duyurulacak.
200 adet 100 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki hediye edilecek. Kampanya döneminde www.akbank.com internet sitesine girerek müşteri numarası, kullanıcı adı ve internet şifresi ile Akbank Bireysel İnternet Şubesi’ne giriş yapan müşteriler bir çekiliş hakkı kazanacak. Çekiliş, 17 Ağustos 2009 tarihinde saat 12:00’de Korukent Bowling Salonu'nda yapılacak. Kazanan talihliler, 24 Ağustos 2009 tarihinde Takvim Gazetesi’nde ve www.akbank.com internet sitesinde duyurulacak.
Etiketler:
Akbank,
finanscaddesi,
internet bankacılığı
TUTTUĞUNUZ FON ALTIN OLSUN!
HSBC, birikimlerini değerlendirirken altından vazgeçemeyenlere özel B Tipi Altın Fonu'nu çıkardı. HSBC Yatırım B Tipi Altın Fonu, altın fiyatlarındaki değişimlere paralel getiri elde etme imkanı ve küçük miktarlarla bile kolayca alım-satım yapma imkanı sunuyor.
Fon yönetim stratejisi kapsamında Altın Fon'da fon portföyünün en az yüzde 70'i devamlı olarak Altın ve Altın'a dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırılıyor ve altın fiyatlarındaki değişimlere paralel getiri elde edilmesi hedefleniyor. Alım-satım işlemlerinde kolaylık ve saklama güvencesi sağlayan Altın Fon aynı zamanda yatırımcılara istendiğinde nakde dönüştürme konusunda da kolaylık sunuyor. Altın Fon hakkında ayrıntılı bilgiyi tüm HSBC Bank Şubeleri, web sitesi www.hsbc.com.tr ve HSBC Bank Telefon Bankacılığı 444 0 111 'den alabilirsiniz.
Fon yönetim stratejisi kapsamında Altın Fon'da fon portföyünün en az yüzde 70'i devamlı olarak Altın ve Altın'a dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırılıyor ve altın fiyatlarındaki değişimlere paralel getiri elde edilmesi hedefleniyor. Alım-satım işlemlerinde kolaylık ve saklama güvencesi sağlayan Altın Fon aynı zamanda yatırımcılara istendiğinde nakde dönüştürme konusunda da kolaylık sunuyor. Altın Fon hakkında ayrıntılı bilgiyi tüm HSBC Bank Şubeleri, web sitesi www.hsbc.com.tr ve HSBC Bank Telefon Bankacılığı 444 0 111 'den alabilirsiniz.
Etiketler:
altın,
B Tipi Altın Fonu,
borsa yatırım fonu,
finanscaddesi,
HSBC
26 Haziran 2009 Cuma
TBB: KREDİ KARTINDA AİDAT KALKMADI
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), bugün yaptığı yazılı bir açıklama ile kart aidatı uygulamasının devam ettiğini duyurdu. TBB, kredi kartı ile ilgili yasa tasarısından kart aidatının çıkarılmasının bundan sonra kart kullanım bedeli alınamayacağı şeklinde yorumlanmasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. TBB'den yapılan yazılı açıklamada, yıllık kart kullanım bedelinin halen yürürlükteki Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Bankacılık Kanunu ve Banka Kartları, Kredi Kartları Kanunu, kart hamilleri ile kart çıkaran kuruluşlar arasındaki sözleşmeler çerçevesinde alındığı belirtildi.
Etiketler:
finanscaddesi,
kart aidatı,
kredi kartı,
TBB
VAKIFBANK'DAN AYLIK %1.39 FAİZLİ TURİSTİK KREDİ
Vakıfbank, bireysel kredilerin tamamında uyguladığı faiz indiriminden sonra yeni kredi kampanyalarıyla hizmete devam ediyor. Vakıfbank, 'Turistik Kredi' ile müşterilerinin tatil ihtiyaçlarını karşılıyor. 5 bin liraya kadar 11 aya kadar kredi kullanımında yüzde 1.39 faiz uygulanıyor. Masraf olarak 99 TL dosya, istihbarat ve haberleşme ücreti ile alınıyor. VakıfBank'ın Turistik Kredisi'nden tüm ücretliler, emekliler, profesyonel meslek sahipleri ve gayrimenkul (kira), menkul (faiz) geliri elde eden kişiler yararlanabiliyor. Kredi için başvuru formu, kimlik belgesi, gelir belgesi (kira kontratı, mevduat hesap cüzdanı, vs), ikamet adresi teyit eden belge ile herhangi bir VakıfBank şubesine başvurmak yeterli.
Etiketler:
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
Turistik Kredi,
Vakıfbank
KONUT ZAMMINDA BURSA, KİRADA ADANA ŞAMPİYON!
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle REIDIN.com tarafından hazırlanan “REIDIN.com Emlakendeks”in Mayıs ayı raporu yayınlandı. Rapora göre Mayıs ayında, Türkiye’nin 6 büyük ilinde (Adana, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli) konut satış fiyatları ve kira değerlerinde bir önceki aya göre artış gözlemlendi. Mayıs ayında konut satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir %6.18’lik artışla Bursa olurken, Bursa’yı %3.88 ile İzmir, %3.77 ile Ankara, %3.3 ile Eskişehir ve %1.47 ile İstanbul izledi. Mayıs ayında konut satış fiyatlarının değişmediği tek şehir, Adana oldu. Raporun kapsadığı 6 büyük ilde Mayıs ayındaki kira değerleri incelendiğinde, Adana %9.22’lik değer artışıyla, kiraların en fazla arttığı şehir oldu. Adana’yı %4.47 ile İzmir, %1.91 ile Ankara, %1.53 ile İstanbul, %0.75 ile Kocaeli ve %0.64 ile Bursa takip etti.
Etiketler:
Emlakendeks,
finanscaddesi,
Garanti Bankası
25 Haziran 2009 Perşembe
ŞEKER BONUS'DA KART FAİZİ YÜZDE 3.44'E İNDİ
Şekerbank, 1 Temmuz 2009 tarihinden geçerli olmak üzere Şeker Bonus Kredi Kartı faizlerini indirdi. Alışverişlerde daha önce yüzde 3.91 oranında uygulanan alışveriş faiz oranı yüzde 3.44’e indi. Yani kredi kartı ile yaptığınız harcamayı, ilk ekstrenizde tamamını kapatmak yerine kredilendirme yoluna giderseniz, ödeyeceğiniz miktarın oranına göre farklı faiz uygulanacak. Borcunun yüzde 20 ile 50'sini ödeyenler yüzde 3.49, yüzde 51 ile yüzde 99.9'unu ödeyenler yüzde 3.44 faiz yüküyle karşılaşacak.
Etiketler:
finanscaddesi,
kredi kartı,
Şeker Bonus,
Şekerbank
KREDİ KARTI AİDATI KALKTI MI, KALKMADI MI?
Meclis'ten dün çıkan Kredi Kartları Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasarısından, kart aidatına ilişkin maddenin çıkartılması kafaları karıştırıldı. Tasarıdan çıkarılan maddeye göre, bankaların kullanım limiti 3 bin 500 TL'ye kadar olan kredi kartları için 35 TL'ye kadar, bu limitin üzerinde ise yüzde 1'i sınırlı olmak üzre kredi kart kullanım bedeli talep edebileceği belirtiliyordu.
Tüketici derneklerinin yoğun baskısı üzerine tasarıdan çıkarılan bu madde ile gerçekten bankaların kart aidatı uygulaması sona erdi mi? 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanun'unun 24. Maddesi'ne göre, 'Sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez.' Bankalar bu maddeye dayanarak bugüne kadar kart müşterilerinden kart ücreti adı altında bir bedel aldı. Ve bu madde halen yürürlükte. Özetle; bankacılara göre, mevcut uygulama halen devam ediyor. İşin özü, bankalar kredi kartından aidat almaya devam edecek. İtirazı olan tüketici mahkemesine başvuracak.
YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ
Hükümet bence son kredi kartı düzenlemesiyle durumu düzeltmek yerine ortamı iyice gerdi. Kart aidatlarına ilişkin haklı tepkiyi gerçekten ciddiye alıyorsa, kelime oyunlarıyla çözüm üretmek yerine, kesin ve açık bir dille, "Kart kullanımından aidat alınamayacağına" ilişkin bir ibareyi yeni düzenlemelere eklemeliydi. Böylece, adeta 'yılan hikayesine' dönen "Kart adiatı kalktı, kalkmadı" polemiğine de son verilmiş olurdu.
BANKALARDAN SES YOK
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) çevrelerinden edindiğim bilgilere göre, kart aidatı uygulaması aynen devam edecek. Bu konuda yasal bir engelleme yok. Ancak bu konuda bankacılar nedense konuşmaktan kaçınıyor ve açıklamayı Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) yapmasını bekliyor. TBB'den ise şu ana kadar ses yok. Bankaların da bu konuda fazla zaman kaybetmeden gerekli bilgilendirmeyi yapmasında yarar olduğuna inanıyorum.
AİDATA KARŞI PUAN TEHDİDİ
Bankacılara zaman zaman 'Aidat kalkarsa ne olacak' sorusunu yönelttiğimizde ise aldığımız yanıt şu: "Bugün bir kredi kartı müşterisinin üye işyerinde kullandığı POS, orada uygulanan teknoloji, call center hizmetleri, ekstreler, hepsi masraf. Bu ücretler ne kadar sınırlanırsa verilen avantajlar da daralır. Harcadıkça kazanılan puanlar da azalır. Tüketicilere sunulan taksitler ortadan kalkacak. Yeni uygulamayla sıfır faizle taksit devri sona erer."
Tüketici derneklerinin yoğun baskısı üzerine tasarıdan çıkarılan bu madde ile gerçekten bankaların kart aidatı uygulaması sona erdi mi? 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanun'unun 24. Maddesi'ne göre, 'Sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez.' Bankalar bu maddeye dayanarak bugüne kadar kart müşterilerinden kart ücreti adı altında bir bedel aldı. Ve bu madde halen yürürlükte. Özetle; bankacılara göre, mevcut uygulama halen devam ediyor. İşin özü, bankalar kredi kartından aidat almaya devam edecek. İtirazı olan tüketici mahkemesine başvuracak.
YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ
Hükümet bence son kredi kartı düzenlemesiyle durumu düzeltmek yerine ortamı iyice gerdi. Kart aidatlarına ilişkin haklı tepkiyi gerçekten ciddiye alıyorsa, kelime oyunlarıyla çözüm üretmek yerine, kesin ve açık bir dille, "Kart kullanımından aidat alınamayacağına" ilişkin bir ibareyi yeni düzenlemelere eklemeliydi. Böylece, adeta 'yılan hikayesine' dönen "Kart adiatı kalktı, kalkmadı" polemiğine de son verilmiş olurdu.
BANKALARDAN SES YOK
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) çevrelerinden edindiğim bilgilere göre, kart aidatı uygulaması aynen devam edecek. Bu konuda yasal bir engelleme yok. Ancak bu konuda bankacılar nedense konuşmaktan kaçınıyor ve açıklamayı Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) yapmasını bekliyor. TBB'den ise şu ana kadar ses yok. Bankaların da bu konuda fazla zaman kaybetmeden gerekli bilgilendirmeyi yapmasında yarar olduğuna inanıyorum.
AİDATA KARŞI PUAN TEHDİDİ
Bankacılara zaman zaman 'Aidat kalkarsa ne olacak' sorusunu yönelttiğimizde ise aldığımız yanıt şu: "Bugün bir kredi kartı müşterisinin üye işyerinde kullandığı POS, orada uygulanan teknoloji, call center hizmetleri, ekstreler, hepsi masraf. Bu ücretler ne kadar sınırlanırsa verilen avantajlar da daralır. Harcadıkça kazanılan puanlar da azalır. Tüketicilere sunulan taksitler ortadan kalkacak. Yeni uygulamayla sıfır faizle taksit devri sona erer."
Etiketler:
BKM,
finanscaddesi,
kart aidatı,
kredi kartı,
TBB
ARTIK VADELİ ALTIN MEVDUATI HESABI AÇMAK MÜMKÜN
Yapı Kredi, Vadeli Altın Mevduat Hesabı'nı yatırımcıların ilgisine sundu. Minimum 10 gr altın ile 1 aydan başlayan vadelerde açılabilen Vadeli Altın Mevduat Hesabı, hem altın fiyatlarındaki yükselişten yararlanıyor, hem de üzerine faiz kazandırıyor. Yapı Kredi internet şubesinden de kolaylıkla açılabilen altın vadeli mevduat hesabının 50 bin TL’ye kadar olan kısmı tasarruf mevduatı sigortası kapsamında bulunuyor. Yapı Kredi Perakende Bankacılık Pazarlama Grupları Başkanı Hakan Kaplan, piyasalarda yaşanan belirsizliğin tüm dünyada altına olan ilgiyi arttırdığını belirtti. Son dönemde riskten kaçınan yatırımcıların altına yöneldiğini söyleyen Kaplan, “Yapı Kredi olarak yine bir ilki hayata geçirerek altının cazibesini daha da artıran bir ürün hazırladık. Bundan böyle altın birikimlerine de faiz kazanılabilecek" dedi.
Etiketler:
altın,
finanscaddesi,
Hakan Kaplan,
Vadeli Altın Mevduat Hesabı,
Yapı Kredi Bankası
EUREKO SİGORTA'DAN BEBEK BEKLEYEN BABALARA SİGORTA
Eureko Sigorta’nın yeni sağlık sigortası “Eureko Mediko” yu müşterilerinin hizmetine sundu. Üç ana planı var: Elit, Plus ve Master. Yeni sigorta ürünü ile ilgili bir açıklama yapan Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, "% 100 Güler Yüz Müşteri Memnuniyeti sistemimiz sayesinde sigortalılarımızı dinliyor ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler üretiyoruz" diyor. Sağlık ihtiyaçlarını geniş limitlerle karşılamak isteyen müşterilere Elit, daha kısıtlı limitler dahilinde temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamak isteyenlere ise Plus seçeneği sunuluyor. Daha sonra piyasaya sunulacak Master Plan ise mevcut sağlık sigortası güvencelerine ek olarak tamamlayıcı teminatlara sahip olmak isteyen müşterilere hitap ediyor. Öte yandan Eureko Mediko'nun bebek bekleyen ailelere yönelik ilginç bir ürünü var. Doğumda sadece annenin değil babanın da ihtiyaçları olduğunu düşünerek babalık teminatı sunan Eureko Sigorta, müşterilerinin sigortalılık süreleri devam ettikçe doğum teminatlarının limitini artırıyor. Yeni doğan bebekleri 14’üncü günde sigortalıyor ve sigortasız olan ilk 14 günde oluşan masrafları da teminat altına alıyor.
Etiketler:
Eureko Medico,
Eureko Sigorta,
finanscaddesi,
Okan Utkueri
KRİZ ZENGİNİ DE VURDU, 14 BİN TÜRK ARTIK ORTA HALLİ!
Küresel kriz dünya genelinde varlıklı kesimi de vurunca yaklaşık 8 trilyon dolarlık varlık erozyona uğradı. Dünyada varlıklı kişilerin sayısı 2008 yılında 10.1 milyondan 8.6 milyona gerilerken, Türkiye'de ise yaklaşık 14 bin kişinin geliri 1 milyon TL'nin altına düştü. Dünyadaki toplam varlıklar 40.7 trilyon dolardan 32.8 trilyon dolara düşerken, 2013 yılında varlıkların yeniden büyüyerek 48.5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Merrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi ve Capgemini 13. Yıllık Dünya Varlık Raporu'nu yayınladı. Araştırmanın sonuçları, Merrill Lynch Türkiye Genel Müdürü Kubilay Cinemre tarafından dün İstanbul'da düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı.
VARLIKLI NÜFUSU %15 AZALDI
VARLIKLI NÜFUSU %15 AZALDI
Küresel piyasalardaki olağanüstü dalgalanma döneminin ardından geliri 1 milyon doların üzerinde olan dünyanın varlıklı kişiler nüfusu 2008 yılında bir yıl öncesine göre yüzde 14.9 azaldı. Geliri 30 milyon doların üzerinde olan ultra varlıklı kişilerin sayısı ise yüzde 24.6 azaldı. Nüfuslarındaki azalışa paralel toplam varlıklar da yüzde 19.5 oranında eriyerek 32.8 trilyon dolara geriledi. Kubilay Cinemre, toplam varlıklardaki erimenin 2006 ve 2007 yıllarındaki güçlü büyümeyi yok ettiğini belirterek 2005 sonundaki seviyelerin de altına indiğine dikkat çekti.
14 BİN TÜRK ARTIK VARLIKLI DEĞİL
14 BİN TÜRK ARTIK VARLIKLI DEĞİL
Araştırmanın Türkiye ile ilgili bölümünde, 2007 yılında 47 bin 600 olan varlıklı kişi sayısı 2008 yılında 33 bin 700'e geriledi. Böylece 13 bin 900 kişi krizde varlığını kaybetti. Türkiye'de şirketlerin piyasa değerleri yüzde 58.7 azalırken, konut fiyatları da yüzde 15-40 arasında düştü.
YATIRIM TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR
YATIRIM TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR
*2008 yılında varlıklı kişiler dünya genelinde hisse senedi risklerini azaltırken daha güvenli yatırım araçlarına yöneldi. *Sabit getirili yatırımlara, nakit ve likit varlıklara daha fazla gelir ayırdılar. Toplam portföy içerisinde nakit ve mevduatın payı 2007 yılında yüzde 44 iken, 2008 yılında bu oran yüzde 50'ye yükseldi.*Gayrimenkul yatırımlarının ağırlığı da geçen yıl yüzde 14'den yüzde 18'e ulaşırken, hissenin payı ise yüzde 33'den yüzde 25'e çıktı.
TÜRKİYE'DE TASARRUFLAR DÜŞTÜ
*Sanayi üretimi 2007'deki yüzde 6.8'lik büyümesine karşın 2008'de yüzde 0.9 daraldı.
TÜRKİYE'DE TASARRUFLAR DÜŞTÜ
*Sanayi üretimi 2007'deki yüzde 6.8'lik büyümesine karşın 2008'de yüzde 0.9 daraldı.
*Reel GSYİH’nın 2009’da yüzde 2,5 küçülmesi, 2010 yılında ise yüzde 3,1 büyümesi bekleniyor.
*Tasarruflar azaldı. 2007 yılında yüzde 18 olan tasarruf oranı 2008 yılında yüzde 17.3'e geriledi.
*Özel tüketimdeki büyüme 2007’deki yüzde 4,1 düzeyinden 2008’de yüzde 2 oranına düştü.
* Yurtiçi talep büyümesi 2007’deki yüzde 5,6 seviyesinden 2008’de yüzde 0,8 oranına indi.
*2008 yılında, gayrimenkul fiyatları yüzde 15-40 arasında düştü. Gayrimenkul alımları da dahil brüt doğrudan yabancı yatırım toplamı, 2007'deki 22 milyar dolar seviyesinden 2008’de 17,1 milyar dolara geriledi.
Lüks yatlar, jetlerdevri sona erdi
Otomobil, yat, jet gibi lüks koleksyion parçaları, sanat eserleri, mücevherler, lüks seyahat ile tasarımcı çantaları, ayakkabılar ve giysiler gibi lüks tüketim ürünlerini kapsayan tutku yatırımlarına yönelik talep zayıfladı. 2008'de Japonya ve Kuzey Amerika'daki varlıklı kişiler, diğer bölgelere göre lüks koleksiyon ürünlerine daha fazla rağbet etti. Ultra varlıklı kişilerin tutku yatırımları içerisinde ise yüzde 27 ile sanat eserleri en büyük payı aldı.
Lüks yatlar, jetlerdevri sona erdi
Otomobil, yat, jet gibi lüks koleksyion parçaları, sanat eserleri, mücevherler, lüks seyahat ile tasarımcı çantaları, ayakkabılar ve giysiler gibi lüks tüketim ürünlerini kapsayan tutku yatırımlarına yönelik talep zayıfladı. 2008'de Japonya ve Kuzey Amerika'daki varlıklı kişiler, diğer bölgelere göre lüks koleksiyon ürünlerine daha fazla rağbet etti. Ultra varlıklı kişilerin tutku yatırımları içerisinde ise yüzde 27 ile sanat eserleri en büyük payı aldı.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ayfer Arslan,
Dünya Varlık Raporu,
finanscaddesi,
Kubilay Cinemre,
Merrill Lynch
24 Haziran 2009 Çarşamba
BABALAR GÜNÜ'NÜNDE 596 MİLYON TL'LİK ALIŞVERİŞ YAPTIK
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Babalar Günü'nde kredi kartı ile 596 milyon lira harcadık. Babalar Günü’nün en çok tercih edilen hediyesi ise cep telefonu oldu. Babalar Günü alışverişi dönemini kapsayan 18–21 Haziran tarihlerinde, ağırlıklı olarak cep telefonu satışlarını kapsayan telekomünikasyon sektöründe, 115 milyon TL’lik harcama yapıldı. Telekomünikasyon sektöründen sonra en fazla harcama giyim ve aksesuar sektöründe gözlendi. İller bazında ise en fazla harcamayı İstanbul yaptı. İstanbul’u sırasıyla Ankara, Gaziantep, Adana, Hatay, İçel, Antalya, İzmir, Diyarbakır, Konya izledi.
Etiketler:
21 Haziran Babalar Günü,
BKM,
finanscaddesi,
kredi kartı
VAKIFBANK'DAN %1.56 FAİZLİ MASRAFSIZ KREDİ
VakıfBank, 15 Haziran 2009 tarihinden itibaren düşük faiz oranı ve uzun vade seçenekleriyle “Masrafsız Kredi Kampanyası”nı başlattı. “VakıfBank Masrafsız Kredi Kampanyası ile müşteriler istedikleri krediyi dosya, istihbarat ve haberleşme ücreti ödemeden kullanabilecek. Kampanya çerçevesinde VakıfBank müşterileri yüzde 1,56 faiz oranından 36 aya varan vade seçenekleriyle 10 bin liraya kadar kredi kullanabilecek. Bu krediden tüm ücretliler, emekliler ve profesyonel meslek sahipleri ve gayrimenkul( kira) , menkul (faiz) geliri elde eden kişiler yararlanabilecek. Kredi için kimlik belgesi, gelir belgesi ve adresi teyit eden bir belge ile size en yakın VakıfBank şubesine başvurmak yeterli. Kampanya ile ilgili daha fazla bilgiyi VakıfBank şubelerinden ya da www.vakifbank.com.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
Etiketler:
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
Masrafsız Kredi Kampanyası,
Vakıfbank
FORTİS, ÇİFTÇİYE ÖZEL KREDİ KARTI ÇIKARDI
Fortis Bank Türkiye, çiftçilerin hayatını kolaylaştıracak Fortis TMO Kart’ı çıkardı. Fortis TMO Kart ile çiftçiler artık Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) ürün alım birimlerine ürünlerini kolayca teslim edebilecek ve ürün bedellerini Fortis’teki hesaplarından alabiliecek. Çiftçiler, bu kart ile "Electron" amblemi görülen mağazalarda alışveri yapabilecek. Aynı zamanda kendi hesapları arasında ya da başka bir hesaba havale işlemi yapabilecek.
Etiketler:
finanscaddesi,
Fortis,
Fortis TMO Kart,
kredi kartı
23 Haziran 2009 Salı
ALTIN TAKI ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Yaz aylarının gelmesiyle altın takı satışları da canlandı. Malum yaz gelince düğünler, nişan törenleri artar. Evlilik hazırlığı yapanlar veya yakını evlenecek olanları da bir telaş alır. Bu nedenle altın, özellikle altın takı alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta yarar var. İşte, aklınızın bir köşesine not etmeniz gerekenler:
*Mutlaka tanıdığınız, güvenilir kuyumculardan alışveriş yapın.
*Seçtiğiniz takının hangi şirket tarafından üretildiğini sorun. Söylenen markanın takınızın üzerinde isminin, patentinin yazılı olup olmadığını kontrol edin.
*Satın aldığınız ürünün mutlaka faturasını isteyin.
*Markası bilinmeyen, üzerinde imalatçı ismi yazılı olmayan takıları almayın.
*Tasarım gücü yüksek, özgün markaların ürünlerini tercih edin.
*Seçtiğiniz takının yaşamın her anında kullanılabilir olmasına, işçilik kalitesinin yüksek standartta olmasına dikkat edin.
*Ayarı ve kalitesinin üreticisi tarafından garanti edilen takılar alın.
*Garanti belgesini mutlaka isteyin. Garanti belgesinin ücretsiz tamir, bakım ve temizleme garantisini içermesine dikkat edin.
*Mutlaka tanıdığınız, güvenilir kuyumculardan alışveriş yapın.
*Seçtiğiniz takının hangi şirket tarafından üretildiğini sorun. Söylenen markanın takınızın üzerinde isminin, patentinin yazılı olup olmadığını kontrol edin.
*Satın aldığınız ürünün mutlaka faturasını isteyin.
*Markası bilinmeyen, üzerinde imalatçı ismi yazılı olmayan takıları almayın.
*Tasarım gücü yüksek, özgün markaların ürünlerini tercih edin.
*Seçtiğiniz takının yaşamın her anında kullanılabilir olmasına, işçilik kalitesinin yüksek standartta olmasına dikkat edin.
*Ayarı ve kalitesinin üreticisi tarafından garanti edilen takılar alın.
*Garanti belgesini mutlaka isteyin. Garanti belgesinin ücretsiz tamir, bakım ve temizleme garantisini içermesine dikkat edin.
Etiketler:
altın,
finans caddesi
22 Haziran 2009 Pazartesi
HSBC'DEN MESLEĞE ÖZEL, %1.29 FAİZLİ KREDİ
HSBC Bank, Mesleğe Özel İhtiyaç Kredisi'ni müşterilerinin hizmetine sundu. Kredinin özelliklerine gelince; kefil yok, 10 bin TL'ye kadar kredi kullanabiliyorsunuz. Faiz oranı aylık yüzde 1.29, masrafı ise 99 lira. 12 ay vadeye kadar geçerli bu koşullar, 13-36 ay vadede ise yüzde 1,49 faiz oranı ve tüm vadelerde masraf sadece 99 TL uygulanacak. 31 Temmuz 2009’a kadar geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyenlerin kamu çalışanı veya ilgili meslek grubuna mensup olunduğunu gösterir bordro/mesleki kimlik kartı/belge veya resmi yazı ile HSBC Şubelerine başvurmaları yeterli. Ayrıntılı bilgi ve başvurular için HSBC Bank web sitesi www.hsbc.com.tr, HSBC Bank Telefon Bankacılığı 444 0 111 veya banka şubelerinden bilgi alınabilir.
Etiketler:
finanscaddesi,
HSBC,
ihtiyaç kredisi,
Mesleğe Özel İhtiyaç Kredisi
AMAN DİKKAT! BANKA HESAPLARINIZI KONTROL EDİN!
Vatan Gazetesi'nde Aydın Ayaydın bugün ilginç bir konuya dikkat çekmiş. Okuyunca, insanı hayrete düşüren, 'nasıl olur?' dedirten olayı Ayaydın'ın kaleminden aynen aktarıyorum:
Bankalar güven müessesesidir. Güven kaybedildiği anda sistem büyük yara alır. O nedenle bankalar güven konusunda son derece duyarlı davranır. Ancak bazı münferit olaylar bankalara duyulan güveni zedeler, bu da bankacılık sisteminin yaralanmasına neden olur. Bugün size büyük ve ünlü bir yabancı menşeli bankanın İstanbul Kavacık Şubesi’nde yaşanan bir olayı aktarmak istiyorum. Dünyaca ünlü bir yabancı bankanın İstanbul Kavacık Şubesi’nin Gold Müşteri Temsilcisi Beyza Y, bir bayan müşterisini birkaç kez ziyaret ederek, euro cinsinden hesap açtırması için dil döker. Sonunda müşterisi onu kırmaz ve 2007 yılında 70 bin euroyla müşteri temsilcisi Beyza Y. üzerinden bir euro hesabı açtırır ve imzalı mevduat hesabı cüzdanını alır. Bankadan emin olan müşteri hesabını kontrol etmeyi hiç aklına getirmez. Bilahare bu bankanın Kavacık Şubesi’nin faaliyetlerinin Ataşehir Şubesi bünyesinde sürdürüleceği müşteriye bildirilir.
Mevduat toksik fonlara kaydırılmış
Sözünü ettiğim müşteri bir yatırım yapacaktır, 23 Ocak 2009 günü hesabının aktarıldığı Ataşehir Şubesi’ne gidip parasını çekmek istediğini söyler. Banka görevlisi, hesabında 38 bin 950 euro olduğunu bildirir. Hesap sahibi “Ama ben 70 bin euro yatırmıştım, işte cüzdanım” dese de faiz hariç 31 bin 050 euro duman olmuş gitmiştir. Üstelik parasını emanet ettiği Beyza Y. adlı müşteri temsilcisi de bu bankadan ayrılmış, bir başka bankaya geçmiştir...Hesap sahibinin parası, sahibinin bilgisi ve talimatı olmaksızın kriz öncesi güya toksik yatırım fonlarında hiç edilmiş. Mevduat sahibi şaşkın, banka yetkililerine, “Arkadaş benim param benim talimatım olmadan nasıl benden habersiz başka yatırım araçlarında güya değerlendirilip hiç edilir” der. Bankanın cevabı, “Müşteri temsilciniz o tarihte böyle uygun görmüş” olur. Hesap sahibi çaresiz bakiye 38 bin 950 euroyu çeker ve bankadan ayrılır.
Benden talimat aldınız mı?
Mudi, 5 Şubat 2009 günü, ünlü yabancı bankanın Ataşehir Şubesi Müdürlüğü’ne Üsküdar 9. Noterliği’nden 4272 yevmiye numarası ile bir ihtarname gönderir. İhtarnamede, kendisinden habersiz hesap hareketi ile yok olan 31 bin 050 euro ve bu meblağın 2007 yılından bu tarihe kadar olan getirisinin 3 gün içinde ödemesini talep eder. Dünyanın en ünlüsü o yabancı bankadan ne bir cevap ne de bir ses çıkar. Mevduat sahibinin vekili bankaya gider “Beyler, bayanlar size biz ihtarname çektik ve üç gün süre verdik, bir cevap vermediniz. Paramızın akıbeti ne olacak?” der. Sorumsuz bankanın sorumsuz görevlisi, “Gold müşteri temsilciniz Beyza Y. hesap açtırırken size bir de sözleşme imzalatmış. O sözleşme müşteri temsilcinize gerektiğinde bu hesabınızı farklı yatırım araçlarına yönlendirebilme yetkisi veriyor. Bankamızın yetkili temsilcisi de sizin bu paranızı o tarihte yüksek getiri getiren fonlara aktarmış. Bu arada global kriz oldu, o fonlar battı. Sizin paranızın o bölümü de battı” diye pişkin pişkin cevap verir.
Zararını müşteri mi ödeyecek?
Amerika’nın o ünlü bankasının global krizde zora düştüğünü hepimiz biliyoruz. Ancak, zora düştü diye bankanın müşterisinin hesabını müşterisinden habersiz ve bankacılık kurallarına aykırı olarak başka kanallara yönlendirmesi, aktarması mı gerekiyor? Bu olsa olsa müşteriyi dolandırmaktır. Sanırım bankanın talihsiz müşterisi bankadan son bir cevap bekliyor. Olumsuz yanıt alması halinde konuyu hem yargıya taşıyacak, banka ve Beyza Y. hakkında emniyeti suiistimal ve dolandırıcılık davası açacak hem de bu bankanın yaptığını gazete gazete dolaşıp ismi ile birlikte kamuoyuna anlatmaya başlayacak. Şimdi ben cereyan eden bu olayı yakın takibe alıyor ve bankalarda hesabı bulunan diğer hesap sahiplerine bankalardaki hesaplarını kontrol etmelerini tavsiye ediyorum.
Bankalar güven müessesesidir. Güven kaybedildiği anda sistem büyük yara alır. O nedenle bankalar güven konusunda son derece duyarlı davranır. Ancak bazı münferit olaylar bankalara duyulan güveni zedeler, bu da bankacılık sisteminin yaralanmasına neden olur. Bugün size büyük ve ünlü bir yabancı menşeli bankanın İstanbul Kavacık Şubesi’nde yaşanan bir olayı aktarmak istiyorum. Dünyaca ünlü bir yabancı bankanın İstanbul Kavacık Şubesi’nin Gold Müşteri Temsilcisi Beyza Y, bir bayan müşterisini birkaç kez ziyaret ederek, euro cinsinden hesap açtırması için dil döker. Sonunda müşterisi onu kırmaz ve 2007 yılında 70 bin euroyla müşteri temsilcisi Beyza Y. üzerinden bir euro hesabı açtırır ve imzalı mevduat hesabı cüzdanını alır. Bankadan emin olan müşteri hesabını kontrol etmeyi hiç aklına getirmez. Bilahare bu bankanın Kavacık Şubesi’nin faaliyetlerinin Ataşehir Şubesi bünyesinde sürdürüleceği müşteriye bildirilir.
Mevduat toksik fonlara kaydırılmış
Sözünü ettiğim müşteri bir yatırım yapacaktır, 23 Ocak 2009 günü hesabının aktarıldığı Ataşehir Şubesi’ne gidip parasını çekmek istediğini söyler. Banka görevlisi, hesabında 38 bin 950 euro olduğunu bildirir. Hesap sahibi “Ama ben 70 bin euro yatırmıştım, işte cüzdanım” dese de faiz hariç 31 bin 050 euro duman olmuş gitmiştir. Üstelik parasını emanet ettiği Beyza Y. adlı müşteri temsilcisi de bu bankadan ayrılmış, bir başka bankaya geçmiştir...Hesap sahibinin parası, sahibinin bilgisi ve talimatı olmaksızın kriz öncesi güya toksik yatırım fonlarında hiç edilmiş. Mevduat sahibi şaşkın, banka yetkililerine, “Arkadaş benim param benim talimatım olmadan nasıl benden habersiz başka yatırım araçlarında güya değerlendirilip hiç edilir” der. Bankanın cevabı, “Müşteri temsilciniz o tarihte böyle uygun görmüş” olur. Hesap sahibi çaresiz bakiye 38 bin 950 euroyu çeker ve bankadan ayrılır.
Benden talimat aldınız mı?
Mudi, 5 Şubat 2009 günü, ünlü yabancı bankanın Ataşehir Şubesi Müdürlüğü’ne Üsküdar 9. Noterliği’nden 4272 yevmiye numarası ile bir ihtarname gönderir. İhtarnamede, kendisinden habersiz hesap hareketi ile yok olan 31 bin 050 euro ve bu meblağın 2007 yılından bu tarihe kadar olan getirisinin 3 gün içinde ödemesini talep eder. Dünyanın en ünlüsü o yabancı bankadan ne bir cevap ne de bir ses çıkar. Mevduat sahibinin vekili bankaya gider “Beyler, bayanlar size biz ihtarname çektik ve üç gün süre verdik, bir cevap vermediniz. Paramızın akıbeti ne olacak?” der. Sorumsuz bankanın sorumsuz görevlisi, “Gold müşteri temsilciniz Beyza Y. hesap açtırırken size bir de sözleşme imzalatmış. O sözleşme müşteri temsilcinize gerektiğinde bu hesabınızı farklı yatırım araçlarına yönlendirebilme yetkisi veriyor. Bankamızın yetkili temsilcisi de sizin bu paranızı o tarihte yüksek getiri getiren fonlara aktarmış. Bu arada global kriz oldu, o fonlar battı. Sizin paranızın o bölümü de battı” diye pişkin pişkin cevap verir.
Zararını müşteri mi ödeyecek?
Amerika’nın o ünlü bankasının global krizde zora düştüğünü hepimiz biliyoruz. Ancak, zora düştü diye bankanın müşterisinin hesabını müşterisinden habersiz ve bankacılık kurallarına aykırı olarak başka kanallara yönlendirmesi, aktarması mı gerekiyor? Bu olsa olsa müşteriyi dolandırmaktır. Sanırım bankanın talihsiz müşterisi bankadan son bir cevap bekliyor. Olumsuz yanıt alması halinde konuyu hem yargıya taşıyacak, banka ve Beyza Y. hakkında emniyeti suiistimal ve dolandırıcılık davası açacak hem de bu bankanın yaptığını gazete gazete dolaşıp ismi ile birlikte kamuoyuna anlatmaya başlayacak. Şimdi ben cereyan eden bu olayı yakın takibe alıyor ve bankalarda hesabı bulunan diğer hesap sahiplerine bankalardaki hesaplarını kontrol etmelerini tavsiye ediyorum.
Etiketler:
Aydın Ayaydın,
finanscaddesi,
mevduat
PAKET TURLARDA, SEYAHAT SİGORTANIZI MUTLAKA SORUN!
Şu sıralar tatil hazırlıkları içindeyseniz ve bir seyahat şirketinden paket tur satın aldıysanız, seyahat sigortasını sormayı sakın unutmayın! Örneğin, seyahat şirketiniz size vaatlerini yerine getiremedi. Beş yıldızlı dediği otel, üç yıldızlı çıktı ve konaklama hizmetinden memnun kalmadınız. Geri dönüş biletinizi vermedi veya tur şirketi iflas etti. Bütün bu risklere karşı kendinizi garantiye almak için tatile çıkmadan önce tur şirketinizden, bu sigortaya ilişkin poliçenizi isteyin. Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan'da bugünkü köşe yazısında bu konuya değinmiş. İki yıl önce yürürlüğe giren yasal düzenlemeye göre, paket turlarda sigorta yaptırılması zorunlu. Eğer yoksa da hakkınızı arayın, şikayet edin!
Etiketler:
finanscaddesi,
seyahat sigortası,
sigorta
CANIM AİLEM İLE KOMŞUNUN 'FAVORİ' KUYUMCUSU OLDU
Aile içi dayanışma ve yardımlaşma temasını işleyen Canım Ailem dizisinin sponsoru Favori Kuyumculuk'a bayilik talebi yağıyor. Sponsorlukla bilinirliklerinin arttığını ve yoğun ilgiyle karşılaştıklarını anlatan Favori Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özel, "Hollanda'dan, Almanya'dan, Makedonya'dan, Türk Cumhuriyetleri'nden bile arayıp bayimiz olmak istiyenler var. Çünkü Türk dizileri oralarda çok seyrediliyor" diyor. Özel, şu anda yurtiçi ve yurtdışında toplam 19 mağazaları olduğunu, 72 mağaza ile de bayilik sözleşmesi imzalandığını, ayrıca 100'ün üzerinde başvurunun sırada beklediğini dile getiriyor.1987 yılında Asgold'daki hisselerini devrettikten sonra 17 yıl önce Favori Kuyumculuk'u kuran Selami Özel, bugüne kadar reklam ve sponsorluk çalışmalarına çok fazla sıcak bakmadıklarını belirtiyor.
800 BİN DOLARLIK DESTEK
Sponsor olacakları dizinin Favori'nin ilkeleri ve değeri ile örtüşmesine çok önem verdiklerini vurgulayan Özel, "Fakat bu proje geldiğinde inceledik. Sanatçılarına, yönetmenine, yapımcı şirketine baktık. Birçok yönden Türk aile yapısına uygun, hatta onu tekrar motive edici bir rol oynayacağını düşündük. Komşular arası dayanışmayı, mahalle kültürünü artıracağını, yardımlaşma duygularını geliştireceğini, karşılıklı sevgi ve saygıyı körükleyeceğini gördük. Ondan sonra kriz falan dinlemedik. Sponsor olduk. Bugüne kadar 24 bölüm yayınlandı. Ayırdığımız bütçe 700-800 bin doları bulmuştur" diyor.
72 BAYİ SIRADA BEKLİYOR
Geçen yıl mağazalaşmaya başladıklarını ve şu ana kadar Türkiye'de 15, Kazakistan ve Azerbaycan dahil toplam 19 mağazaya ulaştıklarını anlatan Selami Özel, krize rağmen hem yurtiçi, hem yurtdışından yoğun bayilik talebi geldiğini belirtiyor. Özel, Favori'nin mağazalaşma hedeflerini ise şöyle aktarıyor: "72 tane de sözleşme imzaladık. 10-15 tanesinin dekorasyonları sürüyor. Tahminim; 2010 sonunda 150 Favori mağazasını geçeceğiz. İlgi devam ediyor. Ayrıca 100'ün üzerinde başvuru var. Bu yoğun ilgide dizinin de etkisi var ama bizim zaten çok esaslı bir geçmişimiz var. Sektör, bilhassa perakendeciler bizi çok iyi tanıyor. Bizim firmanın tanınırlık oranı Türkiye'de ilk 3'de, ilk 4'de çıkıyor. Hedefimiz 2014'de 250-300 mağazaya ulaşmak."
MELİHA'NIN TAKISINDAN SİPARİŞ VERİYORLAR
Favori Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özel'in Canım Ailem dizisinde en sevdiği karakter, evin büyük ablası Meliha. Bazı müşterilerin özellikle Meliha'nın taktığı kolyelerden sipariş verdiğini anlatan Özel, "Dizinin hem güldüren, hem duygulandıran tarafı var. Hedef kitlemize çok uyuyor. Bizim de tanınırlığımızı artırdığını, pozitif olmasının firmamıza da katkı yaptığını düşünüyoruz. Yan yana durduğumuz dizinin olumlu algılanması bize de olumlu yansıyor" diyor.
HOLLANDA, MAKEDONYA'DAN BİLE TALEP GELİYOR
Selami Özel, Favori Kuyumculuk'un yurtdışı mağazalaşma planlarını ise şöyle aktarıyor: "Azerbaycan, Kazakistan ve Romanya gibi Türkiye'nin komşularında Türk dizileri çok seyrediliyor. Bu bizim için de bir fırsat tabii. Canım Ailem'i orada da izleniyor. Dolayısıyla Favori'yi zaten tanıyorlar. Bizim ilk hedefimiz Türki Cumhuriyetler, Kıbrıs, Bulgaristan, Romanya, Makedonya ve Almanya'da da mağaza açmak. Hollanda'dan bile bayimiz olmak isteyenler var. Kıbrıs'da bir müşterimiz üç tane birden mağaza açmak istiyor. Bayilik sistemi umduğumuzdan hızlı gelişiyor. Bu ilgiden çok memnunuz."
800 BİN DOLARLIK DESTEK
Sponsor olacakları dizinin Favori'nin ilkeleri ve değeri ile örtüşmesine çok önem verdiklerini vurgulayan Özel, "Fakat bu proje geldiğinde inceledik. Sanatçılarına, yönetmenine, yapımcı şirketine baktık. Birçok yönden Türk aile yapısına uygun, hatta onu tekrar motive edici bir rol oynayacağını düşündük. Komşular arası dayanışmayı, mahalle kültürünü artıracağını, yardımlaşma duygularını geliştireceğini, karşılıklı sevgi ve saygıyı körükleyeceğini gördük. Ondan sonra kriz falan dinlemedik. Sponsor olduk. Bugüne kadar 24 bölüm yayınlandı. Ayırdığımız bütçe 700-800 bin doları bulmuştur" diyor.
72 BAYİ SIRADA BEKLİYOR
Geçen yıl mağazalaşmaya başladıklarını ve şu ana kadar Türkiye'de 15, Kazakistan ve Azerbaycan dahil toplam 19 mağazaya ulaştıklarını anlatan Selami Özel, krize rağmen hem yurtiçi, hem yurtdışından yoğun bayilik talebi geldiğini belirtiyor. Özel, Favori'nin mağazalaşma hedeflerini ise şöyle aktarıyor: "72 tane de sözleşme imzaladık. 10-15 tanesinin dekorasyonları sürüyor. Tahminim; 2010 sonunda 150 Favori mağazasını geçeceğiz. İlgi devam ediyor. Ayrıca 100'ün üzerinde başvuru var. Bu yoğun ilgide dizinin de etkisi var ama bizim zaten çok esaslı bir geçmişimiz var. Sektör, bilhassa perakendeciler bizi çok iyi tanıyor. Bizim firmanın tanınırlık oranı Türkiye'de ilk 3'de, ilk 4'de çıkıyor. Hedefimiz 2014'de 250-300 mağazaya ulaşmak."
MELİHA'NIN TAKISINDAN SİPARİŞ VERİYORLAR
Favori Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özel'in Canım Ailem dizisinde en sevdiği karakter, evin büyük ablası Meliha. Bazı müşterilerin özellikle Meliha'nın taktığı kolyelerden sipariş verdiğini anlatan Özel, "Dizinin hem güldüren, hem duygulandıran tarafı var. Hedef kitlemize çok uyuyor. Bizim de tanınırlığımızı artırdığını, pozitif olmasının firmamıza da katkı yaptığını düşünüyoruz. Yan yana durduğumuz dizinin olumlu algılanması bize de olumlu yansıyor" diyor.
HOLLANDA, MAKEDONYA'DAN BİLE TALEP GELİYOR
Selami Özel, Favori Kuyumculuk'un yurtdışı mağazalaşma planlarını ise şöyle aktarıyor: "Azerbaycan, Kazakistan ve Romanya gibi Türkiye'nin komşularında Türk dizileri çok seyrediliyor. Bu bizim için de bir fırsat tabii. Canım Ailem'i orada da izleniyor. Dolayısıyla Favori'yi zaten tanıyorlar. Bizim ilk hedefimiz Türki Cumhuriyetler, Kıbrıs, Bulgaristan, Romanya, Makedonya ve Almanya'da da mağaza açmak. Hollanda'dan bile bayimiz olmak isteyenler var. Kıbrıs'da bir müşterimiz üç tane birden mağaza açmak istiyor. Bayilik sistemi umduğumuzdan hızlı gelişiyor. Bu ilgiden çok memnunuz."
Etiketler:
Ayfer Arslan,
Canım Ailem,
Favori Kuyumculuk,
finanscaddesi,
Selami Özel
YAZ RAHAT GEÇER, EYLÜL AYINA DİKKAT!
Küresel krizle birlikte Türkiye ekonomisinde gelir ve gider dengesinin bozulduğuna işaret eden Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, gelirlerin azaldığına ve vergi gelirlerinin düştüğüne dikkat çekerek, "Yerel seçimler de kamu harcamalarını artırdı. Bütçe açığı giderek büyüyor" dedi. IMF ile anlaşma imzalanması halinde bütçe açığının finansmanının kolaylaşacağını savunan Karadere, "Eğer kredi anlaşması imzalanmazsa, Hazine'nin bütçe açığını karşılamak için borçlanma ihtiyacı artacak. Bu da bono faizlerinin yüzde 12-13'lerden yukarı çeker" diye konuştu. 19 Haziran 2009 Cuma günü Amasya'da düzenlenen Garanti Anadolu Sohbetleri'nin ardından Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Nafiz Karadere, Türkiye-IMF ilişkileri konusunda, "Anlaşma yapılmazsa, bu dünyanın sonu değil" yorumunu yaparken, olası bazı risklere de dikkat çekti.
FAİZLER DÜŞMEKTE ZORLANIR
Hükümetin IMF anlaşmasından önce uluslararası piyasalara güven verecek bir mali disiplin programı açıklaması gerektiğine işaret eden Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, şu uyarıda bulundu: Mali disipline çok net uyacağı konusunda bir program ortaya konması lazım. Zaten bu konuda çalışmalar olduğunu biliyoruz. IMF anlaşması olursa, bu programın uygulanmasına destek verir. Şayet imzalamazsak Hazine'nin bütçe açığını karşılamak için borçlanma ihtiyacı artacak. Bu da içerde borçlanma faizlerini yukarı çekecektir. Türkiye her zaman yaz aylarını rahat geçirir. Turizm gelirleri artar, yaz aylarında hep likittir. Türkiye krizleri her zaman konjonktürel olarak eylülden sonra çıkar."
KOBi kredilerinde açık ara öndeyiz
2009 mart sonu itibarıyle Garanti Bankası'nın KOBİ'lere kullandırdığı kredi tutarının 16.4 milyar lira olduğunu belirten Nafiz Karadere, "Sektör genelinde toplam KOBi kredileri 116 milyar TL düzeyinde. Garanti'nin sektör toplamında KOBi kredilerindeki payı yüzde 14. Bankanın tüm toplam kredileri içerisindeki payı ise yüzde 30. Halkbank'dan sonra Garanti Bankası KOBi kredilerinde ikinci sırada. Özel sektör bankaları arasında da açık ara önde" dedi. 10 başvurudan 5'i kabul ediliyor
Krizin en çok KOBİ'leri etkilediğini anlatan Karadere, şunları söyledi: "Çünkü çok sınırlı sermaye ile çalışıyorlar. Dayanma güçleri fazla değil. Bilançoları çok bozuldu. Yeni banka kredisi talepleri bankalar tarafından reddedilmeye başlandı. Ancak kriz öncesi KOBİ'lerin 10 kredi başvurusundan 8'ine olumlu yanıt verirken, şimdi bu sayı 5-6'ya indi. Çünkü kriz KOBİ'lerin bilançosunu çok bozdu. KOBİ'lerdeki batık oranı ise tüm krediler içerisinde en yüksek noktada. Şu anda Garanti Bankası'nın tüm kredilerdeki batık oranı yüzde 3.24 düzeyinde. Kriz öncesi bu oran yüzde 1'di."
KOBİ borçlarının yüzde40'ı yeniden yapılandırıldı
"Hiçbir bankacı müşterisinin batmasını istemez" diyen Karadere, "Zor durumdaki KOBİ'lerimizi biz arıyoruz. Onlara yeni ödeme planları sunuyoruz. Bugüne kadar aradığımız zora düşmüş KOBİ'lerin yüzde 40'ının borcunu yeniden yapılandırdık. Bir bankanın en son isteyeceği şey müşterisinin batmasıdır" dedi.
Bankadan mevduatını çeken oto, konut alıyor
Karadere, ÖTV ve KDV indirimlerinin piyasaya etkisini ise şöyle değerlendirdi: "İndirimler otomotiv sektöründe ciddi bir sıçrama yaptı. Şimdi ÖTV'ler ara bir yere geldi. Ne olacağını göreceğiz. Ancak banka kredisinden çok peşin parayla alındı. Düşen mevduat faiz oranları nedeniyle vatandaş bankadan parasını çekip otomobil ve konut almayı tercih etti. Böylece vergi indirimleri nedeniyle yastık altındaki para da piyasaya çıktı."
Kriz daha bitmedi
Merkez Bankası'nın krizi soğukkanlı ve yerinde tedbirlerle yönettiğini savunan Karadere, krizin seyrine ilişkin şu yorumu yaptı: "Kriz daha bitmedi. Biraz daha önümüzü görmemiz gerekiyor. İşyeri kredilerinde hiçbir canlılık yok. Üçte bir, dörtte bir oranında azalma var. Oralarda canlanma başladığı zaman Türkiye'nin krizden çıktığını çok daha rahat konuşabiliriz. Yatırım kredileri başlamadı. Şu anda bir talep var ama daha çok günü kurtarmaya, işi çevirmeye, mal alımını veya borçlarını ödemeye yönelik kredi başvuruları geliyor."
Büyükler %12-13ile kredi alabiliyor
Garanti Bankası'nın büyük şirketlere kullandırdığı kurumsal kredilerde batık oranının sıfır olduğuna dikkat çeken Nafiz Karadere, "Bu şirketler bir yıllık krediyi yüzde 12-13'le kullanabiliyor. Yıllık cirosu 10 milyon TL'nin üzerindeki ticari müşterilerimizdeki batık oranı ise yüzde 1'ler civarında" diye konuştu.
FAİZLER DÜŞMEKTE ZORLANIR
Hükümetin IMF anlaşmasından önce uluslararası piyasalara güven verecek bir mali disiplin programı açıklaması gerektiğine işaret eden Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, şu uyarıda bulundu: Mali disipline çok net uyacağı konusunda bir program ortaya konması lazım. Zaten bu konuda çalışmalar olduğunu biliyoruz. IMF anlaşması olursa, bu programın uygulanmasına destek verir. Şayet imzalamazsak Hazine'nin bütçe açığını karşılamak için borçlanma ihtiyacı artacak. Bu da içerde borçlanma faizlerini yukarı çekecektir. Türkiye her zaman yaz aylarını rahat geçirir. Turizm gelirleri artar, yaz aylarında hep likittir. Türkiye krizleri her zaman konjonktürel olarak eylülden sonra çıkar."
KOBi kredilerinde açık ara öndeyiz
2009 mart sonu itibarıyle Garanti Bankası'nın KOBİ'lere kullandırdığı kredi tutarının 16.4 milyar lira olduğunu belirten Nafiz Karadere, "Sektör genelinde toplam KOBi kredileri 116 milyar TL düzeyinde. Garanti'nin sektör toplamında KOBi kredilerindeki payı yüzde 14. Bankanın tüm toplam kredileri içerisindeki payı ise yüzde 30. Halkbank'dan sonra Garanti Bankası KOBi kredilerinde ikinci sırada. Özel sektör bankaları arasında da açık ara önde" dedi. 10 başvurudan 5'i kabul ediliyor
Krizin en çok KOBİ'leri etkilediğini anlatan Karadere, şunları söyledi: "Çünkü çok sınırlı sermaye ile çalışıyorlar. Dayanma güçleri fazla değil. Bilançoları çok bozuldu. Yeni banka kredisi talepleri bankalar tarafından reddedilmeye başlandı. Ancak kriz öncesi KOBİ'lerin 10 kredi başvurusundan 8'ine olumlu yanıt verirken, şimdi bu sayı 5-6'ya indi. Çünkü kriz KOBİ'lerin bilançosunu çok bozdu. KOBİ'lerdeki batık oranı ise tüm krediler içerisinde en yüksek noktada. Şu anda Garanti Bankası'nın tüm kredilerdeki batık oranı yüzde 3.24 düzeyinde. Kriz öncesi bu oran yüzde 1'di."
KOBİ borçlarının yüzde40'ı yeniden yapılandırıldı
"Hiçbir bankacı müşterisinin batmasını istemez" diyen Karadere, "Zor durumdaki KOBİ'lerimizi biz arıyoruz. Onlara yeni ödeme planları sunuyoruz. Bugüne kadar aradığımız zora düşmüş KOBİ'lerin yüzde 40'ının borcunu yeniden yapılandırdık. Bir bankanın en son isteyeceği şey müşterisinin batmasıdır" dedi.
Bankadan mevduatını çeken oto, konut alıyor
Karadere, ÖTV ve KDV indirimlerinin piyasaya etkisini ise şöyle değerlendirdi: "İndirimler otomotiv sektöründe ciddi bir sıçrama yaptı. Şimdi ÖTV'ler ara bir yere geldi. Ne olacağını göreceğiz. Ancak banka kredisinden çok peşin parayla alındı. Düşen mevduat faiz oranları nedeniyle vatandaş bankadan parasını çekip otomobil ve konut almayı tercih etti. Böylece vergi indirimleri nedeniyle yastık altındaki para da piyasaya çıktı."
Kriz daha bitmedi
Merkez Bankası'nın krizi soğukkanlı ve yerinde tedbirlerle yönettiğini savunan Karadere, krizin seyrine ilişkin şu yorumu yaptı: "Kriz daha bitmedi. Biraz daha önümüzü görmemiz gerekiyor. İşyeri kredilerinde hiçbir canlılık yok. Üçte bir, dörtte bir oranında azalma var. Oralarda canlanma başladığı zaman Türkiye'nin krizden çıktığını çok daha rahat konuşabiliriz. Yatırım kredileri başlamadı. Şu anda bir talep var ama daha çok günü kurtarmaya, işi çevirmeye, mal alımını veya borçlarını ödemeye yönelik kredi başvuruları geliyor."
Büyükler %12-13ile kredi alabiliyor
Garanti Bankası'nın büyük şirketlere kullandırdığı kurumsal kredilerde batık oranının sıfır olduğuna dikkat çeken Nafiz Karadere, "Bu şirketler bir yıllık krediyi yüzde 12-13'le kullanabiliyor. Yıllık cirosu 10 milyon TL'nin üzerindeki ticari müşterilerimizdeki batık oranı ise yüzde 1'ler civarında" diye konuştu.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ayfer Arslan,
finanscaddesi,
Garanti Bankası,
IMF,
Nafiz Karadere
21 Haziran 2009 Pazar
İHTİYAÇ KREDİSİNDE, HANGİ BANKA DAHA AVANTAJLI?
Bir yıl vadeli, 5 bin liralık kredi ihtiyacı için bankaların uyguladıkları faiz oranları, masraflar ve toplam ödemeler şöyle:
AKBANK: Faiz oranı aylık yüzde 1.59. Masraf olarak 59 lira alıyor. Aylık taksitler 468 lira, bir yıl sonunda 5 bin liralık kredi için toplam geri ödenen rakam 5 bin 675 lirayı buluyor.
DENİZBANK: Faiz oranı aylık yüzde 1.79. Masrafı 200 lira. Aylık taksitler 476 lira, vade sonunda toplam geri ödeme ise masrafla birlikte 5 bin 912 lira.
İŞ BANKASI: Aylık faizi yüzde 1.58. Masraf almıyor. Aylık taksitler 469 lira 78 kuruş. Toplam ödeme ise 5 bin 637 lira, 36 kuruş.
ING BANK: Aylık faizi yüzde 1.39. Masraf 159 lira. Aylık taksitler 461 lira 22 kuruş. Bir yıl sonunda masraf dahil toplam ödeme 5 bin 693 lira 64 kuruş.
GARANTİ BANKASI: Aylık faizi yüzde 1.16. Masraf 200 lira. Aylık taksitler 453 lira, bir yıl sonunda masrafıyla birlikte toplam ödeme 5 bin 636 lira.
FİNANSBANK: Aylık faizi yüzde 1.99. Masraf almıyor. Aylık taksitler 481 lira, bir yıl sonunda toplam ödeme 5 bin 772 lirayı buluyor.
HALKBANK: Aylık faizi yüzde 0.71. Dosya ücreti ve sigorta bedeli olarak toplam 350 lira alıyor. Aylık taksit 440 lira. Toplam ödeme ise masraf dahil 5 bin 630 lira.
HSBC: Aylık faiz 1.29. Masrafı 300 lira. Aylık taksitler 458 lira. Toplam ödeme ise 5 bin 796 lirayı buluyor.
YAPI KREDİ: Aylık faiz oranı yüzde 1.02. Masraf 300 lira. Aylık taksitler 449 lira, toplam ödeme ise 5 bin 688 lira.
ZİRAAT BANKASI: Aylık faiz oranı yüzde 1.59. 175 lira kredi masrafı var. Aylık taksitleri 467 lira 83 kuruş. Toplam ödeme ise bir yıl sonunda 5 bin 788 lira 96 kuruşu buluyor.
AKBANK: Faiz oranı aylık yüzde 1.59. Masraf olarak 59 lira alıyor. Aylık taksitler 468 lira, bir yıl sonunda 5 bin liralık kredi için toplam geri ödenen rakam 5 bin 675 lirayı buluyor.
DENİZBANK: Faiz oranı aylık yüzde 1.79. Masrafı 200 lira. Aylık taksitler 476 lira, vade sonunda toplam geri ödeme ise masrafla birlikte 5 bin 912 lira.
İŞ BANKASI: Aylık faizi yüzde 1.58. Masraf almıyor. Aylık taksitler 469 lira 78 kuruş. Toplam ödeme ise 5 bin 637 lira, 36 kuruş.
ING BANK: Aylık faizi yüzde 1.39. Masraf 159 lira. Aylık taksitler 461 lira 22 kuruş. Bir yıl sonunda masraf dahil toplam ödeme 5 bin 693 lira 64 kuruş.
GARANTİ BANKASI: Aylık faizi yüzde 1.16. Masraf 200 lira. Aylık taksitler 453 lira, bir yıl sonunda masrafıyla birlikte toplam ödeme 5 bin 636 lira.
FİNANSBANK: Aylık faizi yüzde 1.99. Masraf almıyor. Aylık taksitler 481 lira, bir yıl sonunda toplam ödeme 5 bin 772 lirayı buluyor.
HALKBANK: Aylık faizi yüzde 0.71. Dosya ücreti ve sigorta bedeli olarak toplam 350 lira alıyor. Aylık taksit 440 lira. Toplam ödeme ise masraf dahil 5 bin 630 lira.
HSBC: Aylık faiz 1.29. Masrafı 300 lira. Aylık taksitler 458 lira. Toplam ödeme ise 5 bin 796 lirayı buluyor.
YAPI KREDİ: Aylık faiz oranı yüzde 1.02. Masraf 300 lira. Aylık taksitler 449 lira, toplam ödeme ise 5 bin 688 lira.
ZİRAAT BANKASI: Aylık faiz oranı yüzde 1.59. 175 lira kredi masrafı var. Aylık taksitleri 467 lira 83 kuruş. Toplam ödeme ise bir yıl sonunda 5 bin 788 lira 96 kuruşu buluyor.
Etiketler:
en ucuz kredi,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi
FİNANSBANK'DAN, KUAFÖRLERE 1.64 FAİZLİ KREDİ
Ankara Kuaförler Güzellik Salonları Manikürcüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile “işbirliği” protokolü imzalayan Finansbank, protokol çerçevesinde oda üyelerine “çok özel faiz ve vadelerle” kredi imkanları sunmaya başladı. Finansbank, Ankara Kuaförler Güzellik Salonları Manikürcüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası işbirliği paketinde, oda üyeleri “Finansbank KOBİ Nakit Kredisi”nden faydalanabiliyor. “KOBİ Nakit Kredisi” kapsamında Finansbank, 50 bin TL’ye kadar olan kredi başvurularına en geç bir işgünü içinde yanıt veriyor. Ayrıca KOBİ Nakit Kredisi kullanan oda üyeleri, diğer bankacılık ürünlerine başvurmaları durumunda her bir ürün için ek faiz indiriminden ve kredi faizini yüzde 1.64’e kadar indirme fırsatından yararlanabiliyor.
Etiketler:
Ankara Kuaförler Odası,
Finansbank,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi
ANADOLU SİGORTA, KREDİ KARTLARINI ÇALINMA RİSKİNE KARŞI GÜVENCEYE ALIYOR
Anadolu Sigorta, ‘Kart Koruma Poliçesi’ adlı yeni ürününü müşterilerinin hizmetine sundu. Kart Koruma Poliçesi, kartın kaybolması veya çalınması riski halinde sigortalının zararlarını karşılamayı amaçlıyor. Poliçede, kartın yetkisiz kişilerce kullanımdan doğabilecek zararın karşılanmasına yönelik Kart Koruma Desteği’nin yanı sıra kartla birlikte çalınan ya da kaybolan kişisel eşyaların yenilenmesi için Mali Destek; seyahat sırasında kayıp ya da çalıntı nedeniyle oluşabilecek zararın karşılandığı ‘Seyahat Desteği’ planları da yer alıyor. Anadolu Sigorta Kart Koruma Poliçesi kapsamında, kartı çalınan ya da kaybolan sigortalı sahip olduğu tüm kartları için dünya çapında 7 gün 24 saat tek bir numaradan kayıp/çalıntı bildirimi yapabiliyor ve tüm kartları anında kullanıma kapatılıyor. Bildirime kadar geçen sürede; şayet kart yetkisiz kişilerce kullanılmış ve kartı düzenleyen kuruluşa borçlanılmışsa, teminat çerçevesinde bu kuruluşa yapılması gereken ödeme de Anadolu Sigorta tarafından karşılanıyor. Kart Koruma Planına sahip olmak isteyen tüketiciler Anadolu Sigorta acentelerine başvurduklarında tüm bu hizmetlerden yıllık sadece 70 TL karşılığında yararlanabilecek. Aynı adreste yaşayan 5 kişi için ise yıllık poliçe bedeli 100 TL. Üstelik bu bedele 1 yıl boyunca verilen ücretsiz ve limitsiz tıbbi danışmanlık, ambulans, çekici ve çilingir hizmetleri de dahil. Anadolu Sigorta tarafından sunulan Kart Koruma Planı’nın kayıp çalıntı ve asistans hizmetleri CPP Türkiye tarafından sağlanıyor.
Etiketler:
Anadolu Sigorta,
CPP,
finanscaddesi,
Kart Koruma Poliçesi
17 Haziran 2009 Çarşamba
GARANTİ BANKASI, GENÇLERİ GELECEĞE HAZIRLIYOR
Garanti Bankası, “Eğitişim Kariyer Enstitüsü”nün kurduğu Kariyer Okulu’na destek veriyor. 18-23 yaş arası üniversite son sınıf öğrencilerinin ve yeni mezun gençlerin kariyer hedefleri doğrultusunda iş bulmalarına yardımcı olan Kariyer Okulu’na, hiçbir kısıtlama olmaksızın her alanda eğitim gören gençler, www.egitisimkariyerokulu.com adresinden başvurabiliyor. Gençlerin kendilerini tanımasını, gelecekleri hakkında doğru kararlar verebilmesini hedefleyen ve kariyer seçimlerinde yol gösteren program için, 20’si Garantili Genç olmak üzere toplam 60 genç seçilecek. Garanti müşterilerinden 3’ünün burslu katılacağı Kariyer Okulu’nda, Garanti Bankası müşterisi tüm gençlere yüzde 50 indirim yapılacak.
Etiketler:
Eğitişim Kariyer Enstitüsü,
finanscaddesi,
Garanti Bankası
ING BANK, KREDİ BUTİK'TE YÜZDE 70 İNDİRİM YAPTI
IING Bank, "Kredi Butiği” olarak adlandırdığı şubelerinde, ihtiyaç kredilerinde yüzde 70’e varan sezon indirimi yaptı. Ayrıca Babalar Gününe özel Medium kredi paketi, tüm erkeklere özel yüzde 1,39 faiz oranı ve sadece 99 TL masraf ile sunuluyor. Kredi Butik, ihtiyaç tutarının büyüklüğüne göre Small, Medium, Large, X-Large, Medium Plus ve Large Plus olarak adlandırılan farklı kredi seçenekleri sunuyor. Kredi kullananlara kredi yanında ilk yıl kart ücreti ödemesiz ING Bonus Kredi Kartı gibi hizmetler de ayrıca sunuluyor. Ayrıca kampanyada bordrolu çalışanlara özel yüzde 0,05 faiz indirimi uygulanıyor. Örneğin, 2 bin 500 liralık 12 ay vadeli bir kredi için 96.95 TL masraf ödüyorsunuz. Kredinin aylık toplam maliyeti yüzde 1.77, yıllık maliyeti ise yüzde 21.77'yi buluyor. kr“Kredi Butik” kampanyası ile ilgili detaylı bilgiye tüm ING Bank şubelerinden, web sitesinden veya 444 0 600 no’lu telefondan ulaşmak mümkün.
Etiketler:
finanscaddesi,
ING Bank,
ihtiyaç kredisi,
Kredi Butik
TASARRUFTA 'SES' DÖNEMİ BAŞLIYOR
New Life Yaşam Sigorta, bireylerin tasarruflarını değerlendirerek gelecekte kendi işini kurabilmelerine imkan sağlamasına yönelik yeni ürünleri 'Sermaye Edinme Sistemi'ni tanıttı. Kısaca SES olarak adlandırılan ve temmuz ayında piyasaya sunulması planlanan ürün, taksitler halinde ya da tek seferde ödeme yapan tasarruf sahibine, belli bir dönem sonra sermaye sağlayacak hayat sigortası türü olarak açıklanıyor. Bu yeni sigortanın, birikimli hayat sigortasından farkı, risk teminatını içermiyor olması. Dolayısıyla sigortalının ödemiş olduğu prim sadece birikime yönlendirilecek. New Life Yaşam Sigorta Genel Müdürü Ahmet Serimoğlu, SES'in 1 Mart 2009 tarihinde yürürlüğe giren ''Hayat Sigortaları Yönetmeliği'' içinde yer alan ve Türkiye'de ilk kez uygulanacak olan Sermaye İtfa Sigortası kapsamında hazırlandığını söyledi. Serimoğlu, primlerin isteğe bağlı olarak aylık, üç aylık veya yıllık olarak ödenebileceğini belirterek birikimlerin öncelikli olarak en yüksek getiriye sahip hazine bonosu, devlet tahvili gibi yatırım araçlarında değerlendirileceğini söyledi. Bu sistemin Almanya ve Fransa'da yaygın olduğunu anlatan Serimoğlu, bir yıl içinde 180 bin ile 250 bin sigortalıya ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. Serimoğlu, 18 yaşını dolduran herkesin bu ürünü alabileceğini belirterek, sistemde kalma yılını asgari olarak 5 yıl belirlediklerini söyledi. Serimoğlu, "Ancak, daha iyi bir gelir elde etmek isteyenler sistemde daha fazla kalmalı" dedi.
BANKALARIN, İYİ NİYETLİ BORÇLUYA HER ZAMAN KAPISI AÇIK
Uzun zamandır 'çıktı, çıkacak' diye beklenen kredi kartı affı önceki gün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından kamuoyuna açıklandı. Yasal takibe uğramış 875 bin kart borçlusuna ödeme kolaylığı getiren yeni af paketini değerlendiren Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Başkanı Hasan Ünal, şu an ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar itibariyle bunun tüketiciye 'bir destek' olarak algılanması gerektiğini belirterek, "Ancak bu aflar geleneksel hale getirilmemeli" dedi. BKM Başkanı ve Halkbank Kartlı Ödeme Sistemleri ve Alternatif Dağıtım Kanalları Daire Başkanı Hasan Ünal, yeni kart affı ile kamuoyunda uzun zamandır oluşan beklentiyi ortadan kaldırdığını vurgulayarak, "Af büyük ölçüde tüketiciler lehine çıktı" yorumunu yaptı.
TÜKETİCİ NE ÖDEDİĞİNİ BİLECEK
Borçların yapılandırılması konusunda önerilen formülün son derece teşvik edici olduğuna işaret eden Hasan Ünal, "Hesaplama yöntemi tamamen şeffaf. Bankalar arasında fark yaratmayacak. 2006 yılına kadar kadar bankaların uygulamış olduğu mevduat faizleri esas alınarak bir endeks hazırlandı. Şeffaf hale getirildi. Müşteri yasal olarak borcunu ne şekilde ve nasıl ödeyeceğini görebilecek. Müşteriler lehine oldukça önemli. Yapılandırmada faiz oranı da bu endeksle belirlendiği için müşteri lehine ciddi bir indirim anlamına geliyor. Henüz yasalaşmadı ama herkesin hazırlığını o yönde yapmasında yarar var. Yasa çıktıktan sonra 60 günde başvurulması gerekiyor" dedi.
2006'DAN FAZLA BAŞVURU OLUR
Üç yıl önce de benzeri bir af çıkarıldığını hatırlatan BKM Başkanı Hasan Ünal, ancak şu an yaşan krizin 2006 yılının koşullarından çok farklı olduğuna değindi. Ünal, "Şu an biraz daha global etkileri olan bir durumdan bahsediyoruz. Kart cirolarının ve hacmin daha yüksek olduğu bir dönemde böyle bir af çıkarılmasaydı gelecekte sıkıntılı bir dönem yaşanabilirdi. Bu yapılandırma, kriz nedeniyle bir destek olarak algılanmalı. Yapılandırmalar çok gelenekselleştirilmemeli. Bu yönde bir beklentinin olmaması lazım" diye konuştu. Ünal, kart affının yasalaşmasıyla başvuruların 2006 affından daha fazla olacağını tahmin ettiklerini ekledi.
İyi niyetliye bankalar her kolaylığı sağlıyor
BKM Başkanı Hasan Ünal, yasal takibe düşmediği halde borcunu ödemekte zorlananların af kapsamı dışında kalmasını ise şöyle değerlendirdi: "Tabii ki, borcunu ödeyenlerin hiçbir günahı yok. Borcunu ödemekte zorluk çeken müşterilerimiz takibe düşmeden borçlarını yapılandırabiliyorlar. Kamu bankaları olarak bizler de bunu uyguluyoruz. Örneğin, Halkbank'ın Dost Kredisi var. Başvuran müşterilerimizin hem kredi kartı, hem bireysel kredilerini yeniden yapılandırıyoruz. Yeter ki, ödeme gücü olduğunu bize kanıtlasın. Diğer bankalar da aynı şekilde kendi müşterisi ile ilişkisini düzenlemek için kredilerini yapılandırıyor. Bankalar, iyi niyetli müşterilere her türlü kolaylığı sağlıyor."
Tüketici, gelirinegöre harcasın
BKM Başkanı Hasan Ünal, kart müşterilerinin borç darboğazına düşmemesi için şu mesajı verdi: "Kredi kartı, bir borçlanma ürünü veya bir kredi ürünü değil. Tüketicilere tavsiyem kartı bir ödeme aracı olarak kullanmaları. Gelirine göre harcama yapmaları. Harcama planlanlarını buna göre düzenlemeleri. Kredi kartında takip oranlarımız ne Avrupa ne ABD'nin üzerinde. Bilinçli kullanıldığı sürece yaşama büyük değer katacaktır. Mutlaka ve mutlaka tüketicilere önerim; ihtiyaçlarını karşılarken maliyetleri diğer kredi ürünleri ile karşılaştırsınlar."
Rekabete fazla müdahale edilmesin
BKM Başkanı Hasan Ünal, kart aidatlarına limit getirilmesini ise şöyle değerlendirdi: "Şimdiye kadar kural yoktu. Bankaları rahatsız eden rekabetin olduğu bir ortamda aidatları sektör kendisi yönetebilir durumdaydı. Tamamen ücretleri rekabet belirliyordu. Şimdiki durumda yasaya girdi. 35 TL'nin üzerinde ücret uygulayan bankalar artık limitin yüzde 1'i ile sınırlandırıldı. Doğrusu; rekabete çok fazla müdahale edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz."
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
TÜKETİCİ NE ÖDEDİĞİNİ BİLECEK
Borçların yapılandırılması konusunda önerilen formülün son derece teşvik edici olduğuna işaret eden Hasan Ünal, "Hesaplama yöntemi tamamen şeffaf. Bankalar arasında fark yaratmayacak. 2006 yılına kadar kadar bankaların uygulamış olduğu mevduat faizleri esas alınarak bir endeks hazırlandı. Şeffaf hale getirildi. Müşteri yasal olarak borcunu ne şekilde ve nasıl ödeyeceğini görebilecek. Müşteriler lehine oldukça önemli. Yapılandırmada faiz oranı da bu endeksle belirlendiği için müşteri lehine ciddi bir indirim anlamına geliyor. Henüz yasalaşmadı ama herkesin hazırlığını o yönde yapmasında yarar var. Yasa çıktıktan sonra 60 günde başvurulması gerekiyor" dedi.
2006'DAN FAZLA BAŞVURU OLUR
Üç yıl önce de benzeri bir af çıkarıldığını hatırlatan BKM Başkanı Hasan Ünal, ancak şu an yaşan krizin 2006 yılının koşullarından çok farklı olduğuna değindi. Ünal, "Şu an biraz daha global etkileri olan bir durumdan bahsediyoruz. Kart cirolarının ve hacmin daha yüksek olduğu bir dönemde böyle bir af çıkarılmasaydı gelecekte sıkıntılı bir dönem yaşanabilirdi. Bu yapılandırma, kriz nedeniyle bir destek olarak algılanmalı. Yapılandırmalar çok gelenekselleştirilmemeli. Bu yönde bir beklentinin olmaması lazım" diye konuştu. Ünal, kart affının yasalaşmasıyla başvuruların 2006 affından daha fazla olacağını tahmin ettiklerini ekledi.
İyi niyetliye bankalar her kolaylığı sağlıyor
BKM Başkanı Hasan Ünal, yasal takibe düşmediği halde borcunu ödemekte zorlananların af kapsamı dışında kalmasını ise şöyle değerlendirdi: "Tabii ki, borcunu ödeyenlerin hiçbir günahı yok. Borcunu ödemekte zorluk çeken müşterilerimiz takibe düşmeden borçlarını yapılandırabiliyorlar. Kamu bankaları olarak bizler de bunu uyguluyoruz. Örneğin, Halkbank'ın Dost Kredisi var. Başvuran müşterilerimizin hem kredi kartı, hem bireysel kredilerini yeniden yapılandırıyoruz. Yeter ki, ödeme gücü olduğunu bize kanıtlasın. Diğer bankalar da aynı şekilde kendi müşterisi ile ilişkisini düzenlemek için kredilerini yapılandırıyor. Bankalar, iyi niyetli müşterilere her türlü kolaylığı sağlıyor."
Tüketici, gelirinegöre harcasın
BKM Başkanı Hasan Ünal, kart müşterilerinin borç darboğazına düşmemesi için şu mesajı verdi: "Kredi kartı, bir borçlanma ürünü veya bir kredi ürünü değil. Tüketicilere tavsiyem kartı bir ödeme aracı olarak kullanmaları. Gelirine göre harcama yapmaları. Harcama planlanlarını buna göre düzenlemeleri. Kredi kartında takip oranlarımız ne Avrupa ne ABD'nin üzerinde. Bilinçli kullanıldığı sürece yaşama büyük değer katacaktır. Mutlaka ve mutlaka tüketicilere önerim; ihtiyaçlarını karşılarken maliyetleri diğer kredi ürünleri ile karşılaştırsınlar."
Rekabete fazla müdahale edilmesin
BKM Başkanı Hasan Ünal, kart aidatlarına limit getirilmesini ise şöyle değerlendirdi: "Şimdiye kadar kural yoktu. Bankaları rahatsız eden rekabetin olduğu bir ortamda aidatları sektör kendisi yönetebilir durumdaydı. Tamamen ücretleri rekabet belirliyordu. Şimdiki durumda yasaya girdi. 35 TL'nin üzerinde ücret uygulayan bankalar artık limitin yüzde 1'i ile sınırlandırıldı. Doğrusu; rekabete çok fazla müdahale edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz."
Ayfer ARSLAN-AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
Ali Babacan,
BKM Başkanı Hasan Ünal,
finanscaddesi,
kredi kartı affı
16 Haziran 2009 Salı
KREDİ KARTI AFFI NE ZAMAN YASALAŞACAK?
Kredi kartı borcu yüzünden bankasıyla başı derde giren tüketicilerin şu sıralar yanıtını en fazla merak ettiği soru: "Kredi kartı affı ne zaman yasalaşacak?" Sözkonusu düzenlemeler önce Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacak. Ardından TBMM'de onaylanacak. En son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayından geçtikten sonra Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girecek. Yürürlüğe girdikten sonra da yeniden yapılandırmadan yararlanmak isteyenlerin 60 gün içerisinde bankasına veya konuyla ilgili avukatlara başvurması gerekiyor. Tahminen bu yasal prosedür 15 günü bulacak. Kısacası, en geç bu ay sonu veya Temmuz başı gibi kredi kartı affının yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
kredi kartı affı
ADİOS, 199 TL'LİK WORLDPUANLA AVRUPA'YA UÇURUYOR
Yapı Kredi’nin seyahat kartı adios, Temmuz – Ağustos aylarında Avrupa tatili hazırlığı yapanlar için yeni bir kampanya başlattı. adios sahipleri 15-30 Haziran tarihleri arasında, Avrupa’ya gidiş-dönüş uçak biletlerini, havayolu şirketi ve fiyatı ne olursa olsun 199 TL değerinde Worldpuan ile alabiliyor. Yeterli Worldpuan’ı olmayanların Avanspuan kullanarak yararlanalabildiği kampanya dahilinde uçak bileti almak için 444 0 444’ten 1 ve 6’yı tuşlayarak Yapı Kredi Seyahat Hattı’nı aramanız gerekiyor.
Etiketler:
Adios,
finanscaddesi,
Yapı Kredi Bankası
İŞ YATIRIM, KISA VE UZUN VADEDE TL ÖNERİYOR
İş Yatırım, haftalık raporunda, yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:
*Türk lirası önermeye devam ediyoruz
Geçtiğimiz hafta boyunca gelişmekte olan ülke paralarına göre geride kalan Türk lirası Cuma günü gelen tepki alışlarıyla değer kazandı. Bu hafta TL’nin küresel piyasalar ve euro/dolar paritesine bağlı dalgalı yukarı yönlü seyrinin devam etmesini bekliyoruz. Kısa vadeli risk olarak doların dünya paralarına karşı değer kazanmasını görüyoruz. Kısa ve uzun vadede TL önermeye devam ediyoruz.
* Kısa vadeli DİBS’ler için AL, orta ve uzun vadeli kıymetler için SAT önerisi veriyoruz. Gösterge kıymette %12,80 - %13,00 bandının alım satım amaçlı kullanılmasını öneriyoruz. TÜFE’ye endeksli kıymetlerin nominal kıymetlere oranla getiri seviyeleri daralmış olsa da hala reel getirilerinin cazip olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu kıymetlerde uzun vadeli tutmak amacıyla pozisyon alımını öneriyoruz. 03
* Kısa vadeli eurotahviller için TUT, orta ve uzun vadeli eurotahviller için SAT önerisi veriyoruz. Kısa vadeli tahvil getirilerinin alım-satım spredinin genişlemiş olması nedeniyle kısa vadeli kıymetlerde TUT önerimizi koruyoruz. Yurtdışı piyasalarda tansiyonun artmış olması ve orta ve uzun vadeli kıymetlerde getiri seviyelerinin Lehman’ın iflasından önceki seviyelere gerilemiş olması nedeniyle bu vadelerde satış öneriyoruz. Kasım 2019 vadeli yeni Eurotahvil benzer vadeye sahip kıymetlere göre daha yüksek getiri sunuyor. Bu kıymette pozisyon alınmasını öneriyoruz.
*Hisse senetleri için TUT önerisi veriyoruz. Son dönemde yaşanan yükselişe rağmen yurtiçi hisse senetleri piyasasının dünya piyasalarına göre ucuz olduğunu görüyoruz.
Etiketler:
finanscaddesi,
İş Yatırım,
paramı nereye yatırayım?
DÖVİZE ENDEKSLİ TÜKETİCİ KREDİSİ TARİHE KARIŞIYOR
Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından dün açıklanan kart affı ile ilgili paketten çıkan ve en isabetli olan kararlardan bir tanesi bence döviz kredilerine getirilen yasak oldu. Bugüne kadar yurtiçi ve dışından döviz cinsi kredi kullanamayan tüketiciler, artık dövize endeksli kredi de kullanamayacak. Tüketici kredileri içerisinde yüzde 4.4'lük paya sahip olan dövize endeksli tüketici kredilerine, tüketicileri döviz kuru riskine karşı korumak amacıyla son verilecek. Bu karar önümüzdeki dönemde çok tartışılacak belki ama özellikle bilinçsizce borçlanan tüketiciler açısından frenleyici bir unsur olacağı kesin. Malum Türk insanı olarak gelecekte karşımıza çıkabilecek riskleri hesaba katmadan 'Nereden, nasıl ucuza borçlanırım' mantığıyla hareket ettiğimiz için çoğunlukla cahil uyanıklığımızın kurbanı oluruz. Ondan sonra da öngörüsüzlüğümüzün faturasını bankalara veya üçüncü şahıslara yükleriz. Bu yüzden her ne kadar serbest piyasa ekonomisinin ruhuna aykırı olsa da, bu kararı sonuna kadar destekliyorum. Bence, herkes 'ayağını yorganına göre uzatsın.' Türkiye'de yaşayıp TL kazanıp TL harcayan insanların döviz kredisiyle işi ne?
Etiketler:
Ali Babacan,
döviz kredileri,
finanscaddesi
15 Haziran 2009 Pazartesi
VAKIFBANK, BABALARA ÖZEL %1.15 FAİZLİ KREDİ VERİYOR
VakıfBank, 21 Haziran Babalar Günü'ne özel bir kredi kampanyası hazırladı. 15-26 Haziran 2009 tarihleri arasında geçerli olan bu kampanyada, yüzde 1.15 faiz oranıyla 12 aya varan vadelerle 5 bin liraya kadar kadar kredi kullanılabiliyor. VakıfBank'ın Babalar Günü Kredisi'nden tüm ücretliler, emekliler, profesyonel meslek sahipleri ile gayrimenkul ve faiz geliri elde eden kişiler yararlanabiliyor. Kredi için kimlik belgesi, gelir belgesi ve adresi teyit eden bir belge ile en yakın VakıfBank şubesine başvurmak yeterli.
Etiketler:
21 Haziran Babalar Günü,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
Vakıfbank
875 BİN KİŞİ AFFEDİLDİ, 4 MİLYONUN GÜNAHI NE?
Kredi kartları borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemelerden yaklaşık 875 bin kişi yararlanacak. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın açıkladığı verilere göre, 30 Nisan 2009 itibariyle tahsili gecikmiş ve takibe uğramış 3 milyar 107 milyon lira tutarında kredi kartı borcu var. Kart sayısı 1 milyon 301 bin 302, kişi sayısı ise 874 bin 657. Kısacası; kart borcunu üç ay peş peşe ödeyemediği için bankasından ihtar yazısı alanlar, idari takibe uğayanlar veya mahkemelik olanlar bu düzenlemelerden yararlanacak. Peki, 'aman bankayla başım derde girmesin' diye yıllık yüzde 60 faiz yüküne razı olup borcunu ödemeye çalışanlar, daha doğrusu ödemekte zorlananlar ne olacak? Yani, kart borcunu her ay kredilendirip asgarisini ödeyen yaklaşık 4 milyon kişiye herhangi bir ödeme kolaylığı getiriliyor mu? Maalesef hayır. Onlar yine paşa paşa borçlarını ödemeye devam edecek. Sonuçta; borcunu kredilendirenler arasında da zor durumda olanlar var. Kimisi kart borcunu ödemek için bankadan tüketici kredisi çekiyor, kimisi de her ay yüzde 5 faize katlanıp borcun katmerlenmesine razı oluyor. Ama bir şekilde son ödeme tarihi geldiğinde asgari de olsa borcunu ödüyor. Tek kusuru bankayla ihtilafa düşmemiş olması. Dolayısıyla daha kapsamlı bir yeniden yapılandırma beklerken, sadece mahkemelik olanların affedilmesi, kıt kanaat geçinip de borcunu ödemekte zorlananlara haksızlık olmuyor mu?...
Etiketler:
Ali Babacan,
finanscaddesi,
kredi kartı affı
AYDA 30 TL ÖDEYEN, KART BORCUNU 3 YILDA KAPATACAK
Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince ile birlikte Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin programın ayrıntılarını açıkladı:
*31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış ya da banka tarafından takip olunan krediler grubuna sınıflandırılmış kredi kartı borçları yeni bir ödeme planına bağlanacak.
*Yeniden yapılanmaya ilişkin kanunun yayımlanmasından itibaren 60 gün içinde bankalara ya da bankaların avukatlarına veya varlık yönetim şirketlerine veya temsilcilerine başvuranlar yeniden yapılandırmadan yararlancak.
*Kredi kartı borcunun temerrüde düştüğü tarihteki ana para ve faiz tutarına 31 Mayıs 2009 tarihine kadar geçen sürede makul bir faiz uygulanarak, ödemeye esas borç tutarı hesaplanacak.
*Uygulanacak artış oranı, Merkez Bankası tarafından bankaların 3 aya kadar vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranının ağırlık ortalaması esas alınarak belirlenecek.
*Borç, müracaat tarihinden itibaren 30 gün içinde ödenmesi durumunda herhangi bir ilave faiz hesaplaması yapılmayacak.
*Kredi kartı hamilinin taksitle ödemeyi tercih etmesi durumunda, ödemeyi esas borcun tutarı 6 taksit için 1,04, 12 ay taksit için 1,08, 24 ay taksit için 1,18, 36 ay taksit için 1,26 katsayısı ile çarpılarak, geri ödenecek toplam borç hesaplanacak. Bu rakam ay sayısına eşit olarak bölünerek, aylık taksitler halinde ödenecek.
*Ödeme planının imzalanması halinde borç, icra takibine konu olmuş ise takip dava masraf ve harçlarının tamamı, kanuni vekalet ücretinin ise belli bir oranı borçlu tarafından ödenecek.
*Örneğin; Mayıs 2006'da temerrüde düşmüş, Mayıs 2006'dan itibaren ödenemeyecek duruma düşmüş bir kredi kartı borcu. Rakam da diyelim ki 1.000 lira. Aylık yüzde 5,5'luk gecikme faizi varsayımıyla ki 1.000 liralık borç, 3 senede 2.980 lira oluyor. Oysa yeni endeks hesabında 1.000 liralık borç, 3 yılda 1.502,50 kuruş oluyor.
*Eğer kredi kartlı borçlusu, kanun çıktıktan sonra 60 gün içinde başvurup, bunu defaten ödemek isterse 1.502 lira ödüyor ve borcu kapanıyor. Her türlü takip bitiyor.
*Bunu 6 ayda ödemek isterse, 1.502 lirayı, taksitlendirme katsayıları ile çarpıyoruz 1.562 lira oluyor. Bunu 6'ya bölüyoruz, 260 liralık aylık taksitler halinde ödeniyor.
*Eğer 36 ayda ödemek isterse, aylık taksit 52 lira oluyor. Sistem böyle çalışıyor.
*31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış ya da banka tarafından takip olunan krediler grubuna sınıflandırılmış kredi kartı borçları yeni bir ödeme planına bağlanacak.
*Yeniden yapılanmaya ilişkin kanunun yayımlanmasından itibaren 60 gün içinde bankalara ya da bankaların avukatlarına veya varlık yönetim şirketlerine veya temsilcilerine başvuranlar yeniden yapılandırmadan yararlancak.
*Kredi kartı borcunun temerrüde düştüğü tarihteki ana para ve faiz tutarına 31 Mayıs 2009 tarihine kadar geçen sürede makul bir faiz uygulanarak, ödemeye esas borç tutarı hesaplanacak.
*Uygulanacak artış oranı, Merkez Bankası tarafından bankaların 3 aya kadar vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranının ağırlık ortalaması esas alınarak belirlenecek.
*Borç, müracaat tarihinden itibaren 30 gün içinde ödenmesi durumunda herhangi bir ilave faiz hesaplaması yapılmayacak.
*Kredi kartı hamilinin taksitle ödemeyi tercih etmesi durumunda, ödemeyi esas borcun tutarı 6 taksit için 1,04, 12 ay taksit için 1,08, 24 ay taksit için 1,18, 36 ay taksit için 1,26 katsayısı ile çarpılarak, geri ödenecek toplam borç hesaplanacak. Bu rakam ay sayısına eşit olarak bölünerek, aylık taksitler halinde ödenecek.
*Ödeme planının imzalanması halinde borç, icra takibine konu olmuş ise takip dava masraf ve harçlarının tamamı, kanuni vekalet ücretinin ise belli bir oranı borçlu tarafından ödenecek.
*Örneğin; Mayıs 2006'da temerrüde düşmüş, Mayıs 2006'dan itibaren ödenemeyecek duruma düşmüş bir kredi kartı borcu. Rakam da diyelim ki 1.000 lira. Aylık yüzde 5,5'luk gecikme faizi varsayımıyla ki 1.000 liralık borç, 3 senede 2.980 lira oluyor. Oysa yeni endeks hesabında 1.000 liralık borç, 3 yılda 1.502,50 kuruş oluyor.
*Eğer kredi kartlı borçlusu, kanun çıktıktan sonra 60 gün içinde başvurup, bunu defaten ödemek isterse 1.502 lira ödüyor ve borcu kapanıyor. Her türlü takip bitiyor.
*Bunu 6 ayda ödemek isterse, 1.502 lirayı, taksitlendirme katsayıları ile çarpıyoruz 1.562 lira oluyor. Bunu 6'ya bölüyoruz, 260 liralık aylık taksitler halinde ödeniyor.
*Eğer 36 ayda ödemek isterse, aylık taksit 52 lira oluyor. Sistem böyle çalışıyor.
Etiketler:
Ali Babacan,
finanscaddesi,
kredi kartı affı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)