21 Ağustos 2009 Cuma

KONUT KREDİLERİNDE '0' FAİZ ALDATMACASI!

Hafta başından beri bireysel kredilerde özellikle konut kredileri faiz oranlarında çılgın bir yarış var. Her gün en az iki üç banka faizlerini yüzde 1'in altına çekerek '0'lı şovunu yapıyor. Son olarak da bu yarışa Ziraat Bankası katıldı.
Peki, bankalar ne oldu da birden bire faizleri hızla indirmeye başladı, tüketici açısından ne derece cezbedici? Öncelikle bankalar bu cesareti nereden buluyor? sorusuna yanıt arayalım. Merkez Bankası'nın geçen haftalarda kamuoyuna yaptığı açıklamayı hatırlayalım.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kısa vadeli faizlerin 2010 yılının sonuna kadar tek hanede kalacağına dair bir güvence verdi.
Ardından bu hafta içinde gecelik faizleri yarım puan daha indirerek 7.75'e çekti. Faizlerin en az 2-3 yıl tek hanede kalacağının güvencesini alan, ellerindeki fazla likiditeyi satmakta zorlanan bankalar da, hatfa başında faiz şovunu başlattı. Şu andaki tabloya göre aylık yüzde 0.66 ile Finansbank 1 yıl vadeli konut kredisi faiz oranında başı çekiyor. Ardından İş Bankası 0.67 ile ikinci, ING Bank 0.79 ile üçüncü sırada.
Ancak bu 0'lı faizler tabii ki, sadece kağıt üzerinde. Herkesin bildiği gibi dosya masrafı ve diğer komisyonları da eklerseniz bu oranlar 1.20'yi geçiyor.
En önemlisi de bu yarışta 0 faizin dışında, bir de vade kandırmacası var. Çünkü Türkiye'de konut kredisinde ortalama vade 5-6 yıl. Uzun vadede ise faiz oranları hala 1.10-1.35 aralığında.
O nedenle bankaların bir yıl vadede oranları 0'ın altına çekmesi sadece şovdan ibaret. 200 bin liralık bir konut alacaksanız ve bunun yüzde 80-90'ı için kredi kullanmayı düşünüyorsanız, bırakın 5-6 yılı en az 10 yıl vadeli kredi kullanmayı tercih edersiniz. Zaten genel eğilim de böyle. O yüzden sakın 0 faizin cazibesine kapılıp iyice düşünüp tartmadan karar vermeyin...

2 yorum:

Sibelbek dedi ki...

hiç anlamam ya böyle işlerden... hoş anlasam ne olur, önce ev alacak konumda olmak lazım :P

finans caddesi dedi ki...

Parası olan ve çok borçlu olmayanlar için faiz oranları cezbedici. Ancak İstanbul'un havası gibi ekonomideki havanın da her an bozabileceğini akıldan çıkarmamakta yarar var.