Her ne kadar kaderci bir millet olsak da, beklenmeyen risklerle karşılaştıkça kaybettiğimiz varlıkların kıymetini anlıyoruz. Geçen yıl don ve dolu gibi doğal afetler yüzünden milyonlarca liralık hasara uğrayan çiftçi, bu yıl soluğu tarım sigortalarında aldı. İlk üç ayda 82 milyon liralık prim üretimi gerçekleşirken, geçen yılın aynı dönemine göre artış yüzde 60'ı buldu. Geçen yılın tamamında toplam primin 120 milyon lira olduğu hesaba katılırsa, sektör neredeyse geçen yılki primin yaklaşık yüzde 80'ini bu yıl ilk üç ayda topladı.
Doğal afetlerin yanısıra et ve süt fiyatlarındaki artışın da sigorta talebini etkilediğini dile getiren Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. (Tarsim) Genel Müdürü Bülent Bora, tarım ürünlerinde 55 milyar liralık riskin olduğunu ve bunun sadece yüzde 3.6'sının sigortalı olduğuna dikkat çekerek, "Talep artıyor ama daha gidilecek çok yol var" diyor.
Sigorta bilincini uyandırmak için 20 bin köydeki 100 bin üreticiye mektup göndereceklerini açıklayan Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora ile devlet destekli tarım sigortalarının başladığı 2006 yılından bugüne yaşanan gelişimi konuştuk.
HASAR OLUNCA SİGORTA AKLA GELİYOR
-Tarsim'in kuruluşundan bugüne kadar kaç çiftçiye ulaşabildiniz?
Her yıl 100 bin çiftçiye ulaşıyoruz. 2009 sonu itibariyle poliçe sayısı 300 bini geçti. Şu anda 155 milyon dekarlık sigortalanabilir tarım alanının yüzde 3.6'sı sigorta güvencesi altında.
-Çiftçinin sigortaya yaklaşımı nasıl?
Onlar istiyorlar ki, ben sigorta yaptırdım. Ne olursa olsun bir para alayım. Yavaş yavaş öğreniyorlar. Başlarına hasar gelip yaşadıkça öğreniyorlar. Neticede bu sistem kar amaçlı bir sistem değil. Onların organize olmuş ülke genelinde bir yardımlaşma sistemi. Primin yarısını devlet veriyor, diğerini onlar veriyor. Onların lehine olan bir sistem, bunu anlatmaya çalışıyoruz.
100 BİN ÇİFTÇİYE MEKTUP GÖNDERECEK
-Tarım sigortasının tanıtımı için neler yapıyorsunuz?
TRT'ye ve özellikle yerel medyada tanıtım ve bilgilendirme programlarımız oluyor. Anadolu'da kırsal kesimde TRT çok yaygın olarak izleniyor. Tarım fuarlarına katılıyoruz. Aslına bakarsanız; çiftçinin tarlasına dolu yağmışsa mutlaka sigortayı öğreniyor. Geçen sene biz çok yaygın dolu hasarları olunca Çorum, Bursa, Manisa ve değişik yerlerde hasar ödeme törenleri düzenledik. Yerel basın takip etti. Çiftçi örgütleri takip etti. 200 haneli köyden bir kişi sigorta yaptırmış. Köyüne çekle gitti. Hemen diğer köylüler sıraya girdi. Bu yılın sonunda çiftçi sayısında yüzde 10-15 artış bekliyorum. İlleri ilçelere bağlayan ana yollar üzerine "Ürününü sigortalat, emeklerin boşa gitmesin" yazılı yol tabelaları koyacağız. Bir de doğrudan postalama olacak. Türkiye'de 40 bin tane köy var ama bazılarında hiç tarım yok. Orada bir ayıklama yapılacak. 20 bin köy baz alınsa ve 5 kişi olsa 100 bin üreticiye mektup göndereceğiz. Mektup ile üreticiye 'Tarım sigortasının devletin desteği olduğu, sigorta priminin pahalı olmadığı ve ürününü sigortalatması önemini' anlatacağız.
TOPLAM 384 BİN SIĞIR SİGORTALI
-Geçen yıl en fazla hangi ürünlerde talep artışı yaşandı?
Bitkisel ürünlerde serada ve süt sığırlarında bir artış oldu. Süt ve et fiyatlarındaki artış sigortaya olan talebi artırdı. Süt ve et ucuza satılırken sigorta talebi azalmıştı. Çiftçinin sigorta yaptıracak hali kalmamıştı. Süt sığırcılığında 7 yıla yakın sigorta yapıyoruz. 6 aylık iken başlıyor. 8 yaşında ise verim düşüyor, ondan sonra o hayvan kesiliyor. Maalesef et olarak değerlendiriliyor. Et fiyatlarındaki artış da doğal olarak sütçüleri etkiliyor. Yem fiyatları artıyor. Yem fiyatları artınca süt fiyatları artmaz ise üretici hayvanlarını kesiyor, süt üretmekten vazgeçiyor. Ama süt para ederse kesmiyor. Geçen yıl çok sayıda süt sığırı kesildi. Süt sığırı fiyatı arttığı için insanlar süt sığırı elde etmek istedi. Geçen yıl süt sığırcılığında sigorta talebi yüzde 56 arttı. Sistemin başladığından beri 384 bin süt sığırı sigortalanmış. Geçen yıl ise 115 bin adet süt sığırı sigortalandı.
-Tarım sigortalarında bu yıl talep nasıl gidiyor?
Bu yıl da ciddi bir artış olacak. İlk üç ay süper geçti. Çiftçi daha bilinçlendi. Geçen yıl özellikle dolu nedeniyle Türkiye'nin her yerinde çok yaygın hasarlar oldu. İlk üç ayda 82 milyon liralık prim üretimi gerçekleşti. 2008 yılının ilk üç ayına göre yüzde 60 artış var. Geçen senenin tamamı 120 milyon liraydı. Bu yıl sonunda 160 milyon lirayı geçmeyi bekliyoruz. İlk üç ayda 32 bin 767 süt sığırı sigortalandı. Geçen yılın aynı döneminde ise sigortalanan sığır sayısı 27 bindi. 12.3 milyon liralık ise prim toplandı.
Geçen yıl hasarlar yüzde 102 arttı
-Geçen yıl doğal afetlerden dolayı çitfçi ne kadar zarar etti ve ne kadar hasar ödendi?
2009 yılında meteorolojik olayların da etkisiyle bitkisel üretimde meydana gelen hasarlarda artış yaşandı. Bu yüzden hasar ödemelerinde de bir önceki yıla göre yüzde 102'lik bir artış yaşandı ve yaklaşık 90 milyon TL'lik hasar ödemesi yapıldı. Sistemin başlangıcından bu yana üç yıllık verileri göz önüne aldığımızda ise; 100 bin çiftçiye ödenen hasar yaklaşık 180 milyon TL'yi buldu. En fazla don hasarı için ödeme yaptık. Don hasarı ise 65 milyon lira, dolu için 62 milyon lira ödedik.
Malatyalı 16 milyon TL ödedi, 44 milyon TL aldı
-Tarımda karşılaşılan en fazla risk nedir?
Don ve dolu. Geçen sene don çok fazla oldu. Şu anda Manisa ve Karadeniz'de var. Don mevsimi geçmiş değil asıl nisan ayında oluyor. En çok risk Malatya'da. Malatya çiftçisi çok bilinçli. 3 yılda 16 milyon lira prim ödedi, 44 milyon lira tazminat aldı.
Tavuğun ömrü kısa, sigorta oranı düşük
-Hangi riskler sigorta kapsamında?
Bitkisel ürünlerde dolu, hortum, heyelan, yangın, deprem, sel. Meyveler için bu risklere ilave olarak don riski sigorta kapsamı altında. . Çiftlik hayvanları tarafında ürünlerimiz üç başlık altında toplanıyor: Süt sığırları, kümes hayvanları ve su ürünleri. Hayvanlara hayat sigortası yapıyoruz. Her türlü ölüm teminat kapsamında. Sadece ihbarı zorunlu hastalıklar var, devletin tazminat ödediği onlar kapsam dışında. Süt sığırlarında sigortalılık oranı yüzde 2.5 civarında. Kümes hayvanlarında sigortalılık oranı yüzde 1'in altında. Çünkü ömürleri kısa. Su ürünlerinde de ise yüzde 1.
Sığır başına 135 TL prim
Doğal afetlerin yanısıra et ve süt fiyatlarındaki artışın da sigorta talebini etkilediğini dile getiren Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. (Tarsim) Genel Müdürü Bülent Bora, tarım ürünlerinde 55 milyar liralık riskin olduğunu ve bunun sadece yüzde 3.6'sının sigortalı olduğuna dikkat çekerek, "Talep artıyor ama daha gidilecek çok yol var" diyor.
Sigorta bilincini uyandırmak için 20 bin köydeki 100 bin üreticiye mektup göndereceklerini açıklayan Tarsim Genel Müdürü Bülent Bora ile devlet destekli tarım sigortalarının başladığı 2006 yılından bugüne yaşanan gelişimi konuştuk.
HASAR OLUNCA SİGORTA AKLA GELİYOR
-Tarsim'in kuruluşundan bugüne kadar kaç çiftçiye ulaşabildiniz?
Her yıl 100 bin çiftçiye ulaşıyoruz. 2009 sonu itibariyle poliçe sayısı 300 bini geçti. Şu anda 155 milyon dekarlık sigortalanabilir tarım alanının yüzde 3.6'sı sigorta güvencesi altında.
-Çiftçinin sigortaya yaklaşımı nasıl?
Onlar istiyorlar ki, ben sigorta yaptırdım. Ne olursa olsun bir para alayım. Yavaş yavaş öğreniyorlar. Başlarına hasar gelip yaşadıkça öğreniyorlar. Neticede bu sistem kar amaçlı bir sistem değil. Onların organize olmuş ülke genelinde bir yardımlaşma sistemi. Primin yarısını devlet veriyor, diğerini onlar veriyor. Onların lehine olan bir sistem, bunu anlatmaya çalışıyoruz.
100 BİN ÇİFTÇİYE MEKTUP GÖNDERECEK
-Tarım sigortasının tanıtımı için neler yapıyorsunuz?
TRT'ye ve özellikle yerel medyada tanıtım ve bilgilendirme programlarımız oluyor. Anadolu'da kırsal kesimde TRT çok yaygın olarak izleniyor. Tarım fuarlarına katılıyoruz. Aslına bakarsanız; çiftçinin tarlasına dolu yağmışsa mutlaka sigortayı öğreniyor. Geçen sene biz çok yaygın dolu hasarları olunca Çorum, Bursa, Manisa ve değişik yerlerde hasar ödeme törenleri düzenledik. Yerel basın takip etti. Çiftçi örgütleri takip etti. 200 haneli köyden bir kişi sigorta yaptırmış. Köyüne çekle gitti. Hemen diğer köylüler sıraya girdi. Bu yılın sonunda çiftçi sayısında yüzde 10-15 artış bekliyorum. İlleri ilçelere bağlayan ana yollar üzerine "Ürününü sigortalat, emeklerin boşa gitmesin" yazılı yol tabelaları koyacağız. Bir de doğrudan postalama olacak. Türkiye'de 40 bin tane köy var ama bazılarında hiç tarım yok. Orada bir ayıklama yapılacak. 20 bin köy baz alınsa ve 5 kişi olsa 100 bin üreticiye mektup göndereceğiz. Mektup ile üreticiye 'Tarım sigortasının devletin desteği olduğu, sigorta priminin pahalı olmadığı ve ürününü sigortalatması önemini' anlatacağız.
TOPLAM 384 BİN SIĞIR SİGORTALI
-Geçen yıl en fazla hangi ürünlerde talep artışı yaşandı?
Bitkisel ürünlerde serada ve süt sığırlarında bir artış oldu. Süt ve et fiyatlarındaki artış sigortaya olan talebi artırdı. Süt ve et ucuza satılırken sigorta talebi azalmıştı. Çiftçinin sigorta yaptıracak hali kalmamıştı. Süt sığırcılığında 7 yıla yakın sigorta yapıyoruz. 6 aylık iken başlıyor. 8 yaşında ise verim düşüyor, ondan sonra o hayvan kesiliyor. Maalesef et olarak değerlendiriliyor. Et fiyatlarındaki artış da doğal olarak sütçüleri etkiliyor. Yem fiyatları artıyor. Yem fiyatları artınca süt fiyatları artmaz ise üretici hayvanlarını kesiyor, süt üretmekten vazgeçiyor. Ama süt para ederse kesmiyor. Geçen yıl çok sayıda süt sığırı kesildi. Süt sığırı fiyatı arttığı için insanlar süt sığırı elde etmek istedi. Geçen yıl süt sığırcılığında sigorta talebi yüzde 56 arttı. Sistemin başladığından beri 384 bin süt sığırı sigortalanmış. Geçen yıl ise 115 bin adet süt sığırı sigortalandı.
-Tarım sigortalarında bu yıl talep nasıl gidiyor?
Bu yıl da ciddi bir artış olacak. İlk üç ay süper geçti. Çiftçi daha bilinçlendi. Geçen yıl özellikle dolu nedeniyle Türkiye'nin her yerinde çok yaygın hasarlar oldu. İlk üç ayda 82 milyon liralık prim üretimi gerçekleşti. 2008 yılının ilk üç ayına göre yüzde 60 artış var. Geçen senenin tamamı 120 milyon liraydı. Bu yıl sonunda 160 milyon lirayı geçmeyi bekliyoruz. İlk üç ayda 32 bin 767 süt sığırı sigortalandı. Geçen yılın aynı döneminde ise sigortalanan sığır sayısı 27 bindi. 12.3 milyon liralık ise prim toplandı.
Geçen yıl hasarlar yüzde 102 arttı
-Geçen yıl doğal afetlerden dolayı çitfçi ne kadar zarar etti ve ne kadar hasar ödendi?
2009 yılında meteorolojik olayların da etkisiyle bitkisel üretimde meydana gelen hasarlarda artış yaşandı. Bu yüzden hasar ödemelerinde de bir önceki yıla göre yüzde 102'lik bir artış yaşandı ve yaklaşık 90 milyon TL'lik hasar ödemesi yapıldı. Sistemin başlangıcından bu yana üç yıllık verileri göz önüne aldığımızda ise; 100 bin çiftçiye ödenen hasar yaklaşık 180 milyon TL'yi buldu. En fazla don hasarı için ödeme yaptık. Don hasarı ise 65 milyon lira, dolu için 62 milyon lira ödedik.
Malatyalı 16 milyon TL ödedi, 44 milyon TL aldı
-Tarımda karşılaşılan en fazla risk nedir?
Don ve dolu. Geçen sene don çok fazla oldu. Şu anda Manisa ve Karadeniz'de var. Don mevsimi geçmiş değil asıl nisan ayında oluyor. En çok risk Malatya'da. Malatya çiftçisi çok bilinçli. 3 yılda 16 milyon lira prim ödedi, 44 milyon lira tazminat aldı.
Tavuğun ömrü kısa, sigorta oranı düşük
-Hangi riskler sigorta kapsamında?
Bitkisel ürünlerde dolu, hortum, heyelan, yangın, deprem, sel. Meyveler için bu risklere ilave olarak don riski sigorta kapsamı altında. . Çiftlik hayvanları tarafında ürünlerimiz üç başlık altında toplanıyor: Süt sığırları, kümes hayvanları ve su ürünleri. Hayvanlara hayat sigortası yapıyoruz. Her türlü ölüm teminat kapsamında. Sadece ihbarı zorunlu hastalıklar var, devletin tazminat ödediği onlar kapsam dışında. Süt sığırlarında sigortalılık oranı yüzde 2.5 civarında. Kümes hayvanlarında sigortalılık oranı yüzde 1'in altında. Çünkü ömürleri kısa. Su ürünlerinde de ise yüzde 1.
Sığır başına 135 TL prim
-Sigorta primlerini kim belirliyor ve aylık primler ne kadar?
Biz belirliyoruz. Üretici, bitkisel ürünlerde primlerini hasat sonunda ödüyor. Ürününü satıyor sonra sigorta primini ödüyor. Hayvan üreticileri primlerini 5 taksitle ödüyor. Onların aylık gelirleri var. Primlerin miktarına gelince bölge ve ürün bazında değişiyor. Primin yarısını üretici, yarısını devlet ödüyor. Buğdayda ortalama olarak çiftçi 118 lira ödemiş. Çitfçinin cebinden çıkan para ise 59 lira. Dekar başına 5 lira düşüyor. Süt sığırcılığında ise üretici hayvan başına 135 lira ile 180 lira arasında prim ödüyor.
Biz belirliyoruz. Üretici, bitkisel ürünlerde primlerini hasat sonunda ödüyor. Ürününü satıyor sonra sigorta primini ödüyor. Hayvan üreticileri primlerini 5 taksitle ödüyor. Onların aylık gelirleri var. Primlerin miktarına gelince bölge ve ürün bazında değişiyor. Primin yarısını üretici, yarısını devlet ödüyor. Buğdayda ortalama olarak çiftçi 118 lira ödemiş. Çitfçinin cebinden çıkan para ise 59 lira. Dekar başına 5 lira düşüyor. Süt sığırcılığında ise üretici hayvan başına 135 lira ile 180 lira arasında prim ödüyor.
Ayfer ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder