Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34.5 artarak 9.9 milyar dolar oldu. İthalat ise yüzde 35.4 artışla 14.7 milyar dolara çıktı. Mayıs ayı dış ticaret açığı 4.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son 12 ay itibarıyla toplam ihracat 108 milyar dolar, ithalat ise 159 milyar dolar oldu.
İş Yatırım Ekonomisti Burcu Ünüvar, aylık ihracat performansını şöyle değerlendiriyor:
"Aylık ihracat performansının, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin daha önce yayınladığı verilerin üzerinde geldiğini görüyoruz. Aradaki fark bir kez daha değerli metal ihracatından kaynaklanıyor. Ancak özellikle altında kaynaklanan bu ihracat desteğinin sürdürülebilir olmasını beklememek gerekir. Nitekim, bu tek-seferlik destek çıkartıldığında Mayıs ayı ihracat rakamının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35 yerine yüzde 25 oranında yükseldiği görülecek."
Özetle; altın fiyatlarındaki artış ihracatın mayıs ayı performansını etkileyen en önemli faktör oldu.
30 Haziran 2010 Çarşamba
KREDİ KARTI SAHİPLERİ 2 YIL İZLEMEYE ALINACAK
BDDK, kredi kartında batakları önlemek için halen yüzde 20 olan asgari ödeme oranının yüzde 40'a çıkarılmasını istiyor ve bu konuyu Türkiye Bankalar Birliği aracılığı ile tartışmaya açtı. Ancak bankacılar, bu oranın artırılmasını onaylamıyor.
BDDK NE İSTİYOR?
BDDK, ödemeleri düzensiz olan kişilerin kart kullanımını disipline sokmak amacıyla son iki dönem üst üste asgari ödeme tutarının altında ödeme yapan kredi kartlarının nakit kullanıma kapatılmasını öneriyor. BDDK ayrıca kredi kartı limiti 5 bin lira ile 10 bin lira arasında olanların asgari ödeme oranını yüzde 30'a, kart limiti 10 bin liranın üstünde olanların da minimum ödeme oranını yüzde 40'a çekmek istiyor.
BANKACILAR NE ÖNERDİ?
Bankacılar öncelikle kredi kartında minimum ödeme oranının artırılmasına karşı. Hatırlarsınız yaklaşık 4 yıl önce yürürlüğe giren Kredi Kartları Kanunu ile limit kontrol sistemi getirilmişti. Yeni kredi kartı alan kişilere ilk 2 yıl gelirinin iki katından fazla limit verilemeyeceği belirtilmişti. Diyelim ki, x bankasından kredi kartı aldınız ve aylık geliriniz 2 bin lira. Size en fazla 4 bin liralık bir limit tanımlanabiliyor. Eğer x bankasının size verdiği kartın limiti 4 bin liraysa başka bir bankadan kredi kartı alamıyorsunuz. İki yıl sonra ise bu kısıtlama kaldırılıyor.
Şimdi BKM aracılığıyla BDDK'ya iletilen öneriler de bu doğrultuda: Zaten 4 yıldır çalışan bir sistem var. İki sene bir kişinin kartlı ödeme sistemlerine alışması, bilinçlenmesi için yeterli bir süre. Limit kontrol sistemindeki kişilerin minimum ödeme oranlarını artıralım. 2 yıl geçtikten sonra da o kişileri de mevcut mininum ödeme oranı yüzde 20’e çekelim.
Kısacası; sektör kredi kartlarında asgari ödeme tartışmasına şimdilik böyle bir çözüm bulmuş.
BDDK NE İSTİYOR?
BDDK, ödemeleri düzensiz olan kişilerin kart kullanımını disipline sokmak amacıyla son iki dönem üst üste asgari ödeme tutarının altında ödeme yapan kredi kartlarının nakit kullanıma kapatılmasını öneriyor. BDDK ayrıca kredi kartı limiti 5 bin lira ile 10 bin lira arasında olanların asgari ödeme oranını yüzde 30'a, kart limiti 10 bin liranın üstünde olanların da minimum ödeme oranını yüzde 40'a çekmek istiyor.
BANKACILAR NE ÖNERDİ?
Bankacılar öncelikle kredi kartında minimum ödeme oranının artırılmasına karşı. Hatırlarsınız yaklaşık 4 yıl önce yürürlüğe giren Kredi Kartları Kanunu ile limit kontrol sistemi getirilmişti. Yeni kredi kartı alan kişilere ilk 2 yıl gelirinin iki katından fazla limit verilemeyeceği belirtilmişti. Diyelim ki, x bankasından kredi kartı aldınız ve aylık geliriniz 2 bin lira. Size en fazla 4 bin liralık bir limit tanımlanabiliyor. Eğer x bankasının size verdiği kartın limiti 4 bin liraysa başka bir bankadan kredi kartı alamıyorsunuz. İki yıl sonra ise bu kısıtlama kaldırılıyor.
Şimdi BKM aracılığıyla BDDK'ya iletilen öneriler de bu doğrultuda: Zaten 4 yıldır çalışan bir sistem var. İki sene bir kişinin kartlı ödeme sistemlerine alışması, bilinçlenmesi için yeterli bir süre. Limit kontrol sistemindeki kişilerin minimum ödeme oranlarını artıralım. 2 yıl geçtikten sonra da o kişileri de mevcut mininum ödeme oranı yüzde 20’e çekelim.
Kısacası; sektör kredi kartlarında asgari ödeme tartışmasına şimdilik böyle bir çözüm bulmuş.
Etiketler:
Bankalar Birliği,
BDDK,
finanscaddesi,
kredi kartı
TÜRKİYE EKONOMİSİ İLK ÇEYREKTE YÜZDE 11.7 BÜYÜDÜ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 11,7 büyüdüğünü açıkladı. Piyasalardaki beklentiler yüzde 11 ile yüzde 11,5 arasında değişiyordu. Türkiye ekonomisi geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 14.5 oranında daralmıştı. Kuşkusuz; ilk çeyrek büyümesinin yüzde 10'a çıkmasında geçen seneki daralmanın baz etkisi de var ama ekonominin yavaş yavaş toparlanma sürecine girdiği de bir gerçek. Ancak piyasadaki genel beklenti; büyüme trendi yılın ikinci yarısında devam etse bile hız kesecek.
Etiketler:
büyüme,
finanscaddesi
SERİ NUMARASINDA F, G, M, S, T VE Y OLAN EUROYA DİKKAT
Süper-Euro kurulursa, güçlüler zayıf halkaların eurosunu kabul etmeyecek. Banknotun hangi ülkenin olduğu seri numarasından anlaşılıyor. F, G, M, S, T veya Y ile başlayanlardan uzak durun.
Avrupa'da kuzey ülkelerinin, güneydekileri bırakarak yeni bir sistem kuracakları dedikoduları, şu an dolaşımda olan euroları da etkileyecek. Daily Telegraph gazetesindeki Ian Cowie imzalı bir analiz yazısına göre, cüzdanlardaki euroların seri numaraları da hayati bir önem taşıyor. Nitekim Almanların başını çektiği grup, Avrupa'nın zayıf halkalarını bırakıp, 6-7 ülke olarak, euroya devam kararı alabilir. Bu durumda bu ülkeler birlikten attıkları zayıf ülkelerin eurolarını da almak istemeyecektir. Hatta şu an bile Almanya halkı, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelere ait banknotları almamaya özen gösteriyor.
EN SAĞLAMI X, YANİ ALMANYA
Bütün euro banknotları Avrupa Merkez Bankası tarafından basılsa da, seri numaralarındaki büyük harf onların orijinini belli ediyor. Buna göre X Almanya'yı, N Avusturya'yı simgeliyor. Seri numaraları P, L, U ve Z harfleriyle başlayan eurolar da sırasıyla Hollanda, Finlandiya, Fransa ve Belçika'ya ait. Öte yandan F, G, M, S, T ve Y harfleri de sırasıyla zayıf halkalar olan Malta, Kıbrıs, Portekiz, İtalya, İrlanda ve Yunanistan orijinli anlamına geliyor.
AKŞAM
Avrupa'da kuzey ülkelerinin, güneydekileri bırakarak yeni bir sistem kuracakları dedikoduları, şu an dolaşımda olan euroları da etkileyecek. Daily Telegraph gazetesindeki Ian Cowie imzalı bir analiz yazısına göre, cüzdanlardaki euroların seri numaraları da hayati bir önem taşıyor. Nitekim Almanların başını çektiği grup, Avrupa'nın zayıf halkalarını bırakıp, 6-7 ülke olarak, euroya devam kararı alabilir. Bu durumda bu ülkeler birlikten attıkları zayıf ülkelerin eurolarını da almak istemeyecektir. Hatta şu an bile Almanya halkı, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelere ait banknotları almamaya özen gösteriyor.
EN SAĞLAMI X, YANİ ALMANYA
Bütün euro banknotları Avrupa Merkez Bankası tarafından basılsa da, seri numaralarındaki büyük harf onların orijinini belli ediyor. Buna göre X Almanya'yı, N Avusturya'yı simgeliyor. Seri numaraları P, L, U ve Z harfleriyle başlayan eurolar da sırasıyla Hollanda, Finlandiya, Fransa ve Belçika'ya ait. Öte yandan F, G, M, S, T ve Y harfleri de sırasıyla zayıf halkalar olan Malta, Kıbrıs, Portekiz, İtalya, İrlanda ve Yunanistan orijinli anlamına geliyor.
AKŞAM
Etiketler:
Credit Europe Bank,
finanscaddesi
29 Haziran 2010 Salı
HÜKÜMET DALGALI KURDAN VAZMI GEÇİYOR?
Türk Lirası'nın son üç yıldır neredeyse yerinde sayması ve dolar karşısında aşırı değerlenmesi ihracatçının en büyük şikayet konusu. Aşırı değerli TL'nin Türkiye'nin dış pazarlardaki rekabetçi konumunu olumsuz etkilediğinden yakınan ihracatçılar, dövize müdahale edilmesinden yana. Ancak dalgalı kur rejiminde döviz kuru tamamen serbest piyasa kuralları içerisinde arz ve talebe göre belirlendiği için herhangi bir müdahale sözkünusu olamaz. Ama ısrarla nedense devalüasyon veya müdahale isteği sürekli dillendiriliyor. Hatta en son bu konuyu geçen hafta Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Kastamonu'da katıldığı bir toplantıda dile getirdi. Akat, "Artık kapalı kapılar ardından yavaş yavaş dalgalı kur rejiminden vazgeçileceğine" ilişkin çözümlerin konuşulmaya başladığını belirtirken, döviz kurunda rejim değişikliğine gidilmesine ilişkin görüşlerini sorduğumuz Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere ise bu konuda konuşmaktan kaçındı. Ne dersiniz? Acaba hükümet dalgalı kur rejiminden vazgeçip bundan sonra daha müdaheleci bir politika mı izleyecek?
Etiketler:
dolar,
finanscaddesi
20 YABANCI HİSSE SENEDİNE TEK SEFERDE YATIRIM
Garanti Bankası, dünyanın en prestijli endeks yapıcılarından MSCI Barra ile yaptığı işbirliği kapsamında, MSCI Türkiye Endeksi'ndeki tüm hisselere tek seferde yatırım yapma imkanı sağlayan Borsa Yatırım Fonu’nu piyasaya sundu. Fon İMKB’de GAREN işlem koduyla alınıp satılacak. Yerli yatırımcılar, halka arz yöntemiyle 2 Temmuz 2010 tarihine kadar satılacak T. Garanti Bankası A.Ş. MSCI Türkiye Endeksi A Tipi Borsa Yatırım Fonu’yla (GAREN), yabancı yatırımcıların yakından takip ettiği MSCI Türkiye endeksinde yer alan 20 büyük hisse senedine tek seferde yatırım yapabilecek. Halka arzdan sonra yatırımcılar GAREN’i, gün içinde dilediği anda, diğer hisseler gibi alıp satabilecek.
Etiketler:
borsa yatırım fonu,
finanscaddesi,
Garanti Bankası
TEB TOTAL CARD İLE 12 AYDA 1 AYLIK BENZİN BEDAVA
Petrol ve gaz şirketi Total ile işbirliği yapan Türkiye Ekonomi Bankası (TEB), akaryakıt ve otogaz alımında yüzde 5 indirim sağlayan TEB Total Card'ı çıkardı. Lastik değiştirme, araç kiralama, araç muayenesi, transfer gibi asistans hizmetleri de sunacak olan kart, navigasyon cihazları, araç bakımı gibi otomobille ilgili ürünlerde de yüzde 40'a varan indirim sağlayacak.
İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında TEB Total Card'ın özelliklerini tanıtan TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir, Bonus Card'ın tüm özelliklerine sahip olan kartın kredi kartı olarak her türlü alışverişte kullanılabileceğini söyledi.
HEDEF 100 BİN KART
Kişmir, Türkiye'nin akaryakıt ve otogaz alımı için özel hazırlanmış ''ilk ve tek'' kredi kartı olan TEB Total Card'ın, aylık 800 liraya varan akaryakıt veya otogaz alımı olan bir tüketiciye yılda 480 lira kazandıracağını ifade etti. Kişmir, bu kartın kullanımında suistimallerin önlenmesi için 800 liralık akaryakıt veya otogaz alımı için limit koyduklarını vurgulayarak, yıl sonuna kadar bu kartla 100 bin kart sahibine ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. TEB Kartlı Ürünler Direktörü Bülent Ersöz de, aylık 500 liralık benzin masrafı olan bir sürücünün 12 ayda bir aylık ihtiyacını bedavaya getirebileceğini ileri sürdü.
1 YIL KART ÜCRETİ YOK
Total Oil Türkiye Genel Müdürü Olivier Chalvon-Demersay ise TEB ile yaptıkları işbirliğine ilişkin şu bilgileri verdi: "TEB Total Card ile kampanyaya katılan Total istasyonlarından yapılan her akaryakıt ve otogaz alımında, herkese pompa fiyatı üzerinden anında ve sürekli yüzde 5 indirim sunuyoruz. TEB Total Card ile 100 liralık yakıt alışverişi yapan müşteri, ekstresinde net 95 lira görecek. Bu kartın kullanımı için ilk yıl kart ücreti alınmayacak."
İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında TEB Total Card'ın özelliklerini tanıtan TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir, Bonus Card'ın tüm özelliklerine sahip olan kartın kredi kartı olarak her türlü alışverişte kullanılabileceğini söyledi.
HEDEF 100 BİN KART
Kişmir, Türkiye'nin akaryakıt ve otogaz alımı için özel hazırlanmış ''ilk ve tek'' kredi kartı olan TEB Total Card'ın, aylık 800 liraya varan akaryakıt veya otogaz alımı olan bir tüketiciye yılda 480 lira kazandıracağını ifade etti. Kişmir, bu kartın kullanımında suistimallerin önlenmesi için 800 liralık akaryakıt veya otogaz alımı için limit koyduklarını vurgulayarak, yıl sonuna kadar bu kartla 100 bin kart sahibine ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. TEB Kartlı Ürünler Direktörü Bülent Ersöz de, aylık 500 liralık benzin masrafı olan bir sürücünün 12 ayda bir aylık ihtiyacını bedavaya getirebileceğini ileri sürdü.
1 YIL KART ÜCRETİ YOK
Total Oil Türkiye Genel Müdürü Olivier Chalvon-Demersay ise TEB ile yaptıkları işbirliğine ilişkin şu bilgileri verdi: "TEB Total Card ile kampanyaya katılan Total istasyonlarından yapılan her akaryakıt ve otogaz alımında, herkese pompa fiyatı üzerinden anında ve sürekli yüzde 5 indirim sunuyoruz. TEB Total Card ile 100 liralık yakıt alışverişi yapan müşteri, ekstresinde net 95 lira görecek. Bu kartın kullanımı için ilk yıl kart ücreti alınmayacak."
Etiketler:
Cemal Kişmir,
finanscaddesi,
TEB,
Total
28 Haziran 2010 Pazartesi
17 BİN KİŞİ KANSERE KARŞI SİGORTALANDI
Kanser, kalp krizi, felç gibi kritik hastalıklar yakın çevremizde son yıllarda en çok adını duyduğumuz hastalıklar arasında. İstatistikler, bugün sağlıklı olarak çalışan her üç kişiden ikisinin henüz emekli olmadan önemli bir hastalığa yakalanma riski olduğunu gösteriyor. Gerek hastalık sürecinde gerekse hastalık döneminden sonraki tedavi ve bakım giderleri hasta ve yakınlarını yıpratıyor. Bu zorlu sürecin üstesinden gelmek için sağlıklı iken, şimdiden bir köşeye birikim yapan ve sigorta yaptıranların sayısı ise giderek artıyor.
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez de insanların giderek tehlikeli hastalıklar konusunda bilinçlendiğini belirterek bu ilgiyi doğruluyor. İlk 5 ayda 17 bin kişinin 'Yaşam Riskleri Sigortası' poliçesi aldığını belirten Türkölmez'in en büyük şikayeti ise şu: "İnsanlar bilinçli şekilde poliçeleri alıyor ama uzun süreli prim ödeme konusunda motivasyon düşük. Ödemiyor, tekrar başlıyor, ara veriyor. Gidip kanser olduktan sonra 'ben bu ürünü alıyorum' deyince maalesef kapsamıyor."
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez ile hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sektöründeki son gelişmeleri konuştuk.
14 MİLYON KİŞİ 'HAYAT'A BAĞLANDI
-Bireysel kredilerdeki artış hayat poliçelerine de yansıdı mı?
Sektör 2003 yılından beri BES'e odaklanmıştı. Şimdi tekrar hayat ürünleri için yeni programlar yazıyoruz. Kredi hayat satışı sektörün üretiminin çok büyük bölümünü oluşturuyor. 2003 yılında kredi hayat müşterimiz 127 bindi, 2009 sonunda 600 bin. Mayıs sonu itibarıyla 700 bin kişiye ulaştık. Yıl sonuna kadar 850 bin kişiye ulaşırız. Sektör genelinde ise bu sayı 14 milyon müşteriyi geçiyor. Geçen yıl bankalar kredi piyasasında bu kadar agresif değildi. Bu yıl kredi pazarındaki büyümeye paralel sigortadaki büyüme devam ediyor.
-Tehlikeli hastalıklar teminatını içeren hayat sigortasına ilgi nasıl?
Yapı Kredi Emeklilik olarak 'Yaşam Riskleri Sigortası' olarak adlandırdığımız poliçemiz, kanser, kalp krizi gibi kritik hastalıklar, maluliyet ve yaşam kaybı durumunda sigortalıya ve yakınlarına toplu para sağlayan bir yaşam sigortası. Bu tip poliçelere ilginin giderek arttığını gözlemliyoruz. Çünkü kritik hastalıkların tedavi giderleri yüksek. Bunun yanı sıra tedavi dışı pek çok harcama, tüm birikimlerinizi bir anda sıfırlayabilir. Sigorta yaptırarak bu tip rahatsızlıkların getirebileceği yüksek maddi kayıplardan korunmak mümkün.
AYDA 20 $'A 50 BİN $'LIK TEMİNAT
-Hangi risklere karşı tazminat ödüyorsunuz?
Kanser, kalp krizi, kalp kapağı ameliyatı, koroner arter by-pass cerrahisi, aort greftleme operasyonu, balon-anjioplasti, temel organ nakli,
iyi huylu beyin tümörü, vücut organlarının görev ve hareketlerini yerine getirememesi, kan nakli ile bulaşan HIV, böbrek yetmezliği,
Multipl skleroz, uzuv kaybı, körlük, işitme kaybı, inme, ciddi yanıklar, felç ve koma.
-Aylık prim ve teminat tutarları ne kadar?
Primler sigortalının yaşına ve istediği teminatlara göre belirleniyor. 35 yaşında olan bir müşterimiz 50 bin dolarlık bir yaşam kaybı ve yaşam riskleri teminatı karşılığında aylık 20 dolar prim ödüyor. 45 yaşında ise aylık prim miktarı 50 dolara çıkıyor.
-Şu ana kadar kaç kişi 'Yaşam Riskleri Sigortası' yaptırdı?
İnsanlar bilinçli şekilde poliçeleri alıyor ama uzun süreli prim ödeme konusunda motivasyon düşük. Ödemiyor, tekrar başlıyor, ara veriyor. Gidip kanser olduktan sonra 'ben bu ürünü alıyorum' deyince kapsamıyor. Şu anda 17 bin poliçemiz var. Mayıs sonu itibarıyla prim üretimimiz ise 3.7 milyon TL oldu. Geçen yıl sonunda ise prim üretimimiz 7.1 milyon TL'ydi.
Yeni enstrüman arayan bireysel emekliliğe geliyor
-Yılbaşından bugüne kadar bireysel emeklilik sistemi (BES) nasıl bir performans gösterdi?
İlk 5 ay sektör fon büyüklüğü açısından yüzde 11 büyüdü ve 10 milyar lirayı geçtik. Tahvil bono getirileri azaldığı için bu seneki fon büyüklüğündeki büyüme daha az olacak. Geçen seneye girerken yüzde 14-15 faizle başlamıştık. Ama bu yıl yüzde 9'la başladık. Yıl sonunda 12 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaşırız. Yapı Kredi Emeklilik olarak pazar payımız yılbaşında yüzde 15.1'di, şimdi 15.5'a geldi. Sektörden daha iyi bir büyüme trendi içerisindeyiz. Faizlerin yüzde 9'lara gerilediği ortamda, müşteriler 'Porftöyümde farklı alanlara da yatırım yapmalıyım' diyerek BES'i tercih eder hale geldi. Daha çok gidece yolumuz var.
Fonlar çeşitlenmeden BES'in büyümesi zor
-Bireysel emeklilik sistemini büyütmek için sizce neler yapılmalı?
Sektörün ve kamu iradesinin yapması gereken majör şeyler var. Mevzuat açısından altyapısı sağlam kurulmuş ve çok şeffaf bir sistem var. Ama fon çeşitliliği için mevzuat değişikliğine ihtiyaç duyuyoruz. Şu anda yatırım fonları tarafına baktığımızda anapara korumalı fonlar kurulabiliyor ama bizde kurulamıyor. Altın fonu, gayrimenkul ve emtia fonu kuramıyoruz. Kamu iradesinin bu işi çözmesi gerekiyor. Aralık ayında çalıştay yaptık. SPK, Hazine ve portföy yönetim şirketleri katıldı. Çalıştayda nelerin eksik olduğu çok net belirtildi. Ama hala bu konuda bir mesafe alamadık. Son dönemde gelire endeksli senetlere yatırım yapacak fonlar kuruluyor. Şunu da herkesin bilmesi gerekiyor. Gelire endeksli senet devletimizin çıkardığı tahvil, bonodan çok farklı bir enstrüman değil. Onun içinde de faiz unsuru var. En son ihraç edilen senetler yüzde 8.5 civarında kar payı sunacak. Hiçbir farkı yok.
-Vergi avantajı konusunda da beklentileriniz vardı...
Doğru. Ödediğiniz yıllık vergi oranına göre yüzde 15 ile 35 arasında bir vergi avantajınız var. ancak bireysel emeklilik müşterilerinin yüzde 45'i bundan yararlanıyor. Bizim maliyeden istediğimiz; sisteme giren herkes bu avantajdan yararlanabilsin. Yurtdışında 'tax credit' denen bir uygulama var. Her katılımcıya kendi hesabının yanına yeni bir hesap açalım. Bu hesapta yararlanacağı vergi avantajı kadar para özel çıkarılmış tahvillerde değerlendirilsin. Emekli olduğu zaman hem biriken fonlarını, hem de vergi avantajını toplu olarak alsın.
5 bin TL için ayrılan var
-Yılbaşından bugüne kadar kaç kişi sisteme katıldı?
İlk 5 ayda 25 bin yeni sözleşme sattık. Sektör genelinde bakacak olursak; Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, ilk 4 ayda yeni satış adedi 240 bini buldu.
-Bu yıl sistemden ayrılanlar var mı?
2009 yılının ilk çeyreğine kadar bir çıkış trendi gözlendi. İlk çeyrekte çok hızlanmıştı. İkinci altı ayda normale döndü. Bu seneki ilk dönemlere baktığımızda mart sonu itibariyla eski zamanlarında dönmüş durumda. Çıkan sözleşmelerin yüzde 80-85'i 100 bin liranın altında. İnsanlar 5 bin liranın altında paraya ihtiyaç duyarak sistemden çıkıyor. Ayrılma ikna ekibimiz var. Dil döküyoruz, anlatıyoruz. 'Sisteme erken girmenin bir avantajı var. Çıkarak erken girme avantajını kaybediyorsunuz' diyoruz.
Hafta sonları ailenin şoförü olarak çalışıyor
-Boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz?
Cumartesi günleri ailenin şoförü olarak çalışıyorum. Sabah kızımı baleye, öğlen oğlumu kursa bırakıyorum.
-Sporla aranız nasıl?
Haftada bir gün spor yapıyorum. Şimdi akşamları bisikletimle sahilde bisiklet aktivitemi sıklaştıracağım. Tenise yeniden başlamak istiyorum. Haftada bir gün basket oynardım. Şimdi fırsat bulamıyorum. Beşiktaşlıyım. Sezonda zaman buldukça maçları kaçırmamaya çalışıyorum.
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez de insanların giderek tehlikeli hastalıklar konusunda bilinçlendiğini belirterek bu ilgiyi doğruluyor. İlk 5 ayda 17 bin kişinin 'Yaşam Riskleri Sigortası' poliçesi aldığını belirten Türkölmez'in en büyük şikayeti ise şu: "İnsanlar bilinçli şekilde poliçeleri alıyor ama uzun süreli prim ödeme konusunda motivasyon düşük. Ödemiyor, tekrar başlıyor, ara veriyor. Gidip kanser olduktan sonra 'ben bu ürünü alıyorum' deyince maalesef kapsamıyor."
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez ile hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sektöründeki son gelişmeleri konuştuk.
14 MİLYON KİŞİ 'HAYAT'A BAĞLANDI
-Bireysel kredilerdeki artış hayat poliçelerine de yansıdı mı?
Sektör 2003 yılından beri BES'e odaklanmıştı. Şimdi tekrar hayat ürünleri için yeni programlar yazıyoruz. Kredi hayat satışı sektörün üretiminin çok büyük bölümünü oluşturuyor. 2003 yılında kredi hayat müşterimiz 127 bindi, 2009 sonunda 600 bin. Mayıs sonu itibarıyla 700 bin kişiye ulaştık. Yıl sonuna kadar 850 bin kişiye ulaşırız. Sektör genelinde ise bu sayı 14 milyon müşteriyi geçiyor. Geçen yıl bankalar kredi piyasasında bu kadar agresif değildi. Bu yıl kredi pazarındaki büyümeye paralel sigortadaki büyüme devam ediyor.
-Tehlikeli hastalıklar teminatını içeren hayat sigortasına ilgi nasıl?
Yapı Kredi Emeklilik olarak 'Yaşam Riskleri Sigortası' olarak adlandırdığımız poliçemiz, kanser, kalp krizi gibi kritik hastalıklar, maluliyet ve yaşam kaybı durumunda sigortalıya ve yakınlarına toplu para sağlayan bir yaşam sigortası. Bu tip poliçelere ilginin giderek arttığını gözlemliyoruz. Çünkü kritik hastalıkların tedavi giderleri yüksek. Bunun yanı sıra tedavi dışı pek çok harcama, tüm birikimlerinizi bir anda sıfırlayabilir. Sigorta yaptırarak bu tip rahatsızlıkların getirebileceği yüksek maddi kayıplardan korunmak mümkün.
AYDA 20 $'A 50 BİN $'LIK TEMİNAT
-Hangi risklere karşı tazminat ödüyorsunuz?
Kanser, kalp krizi, kalp kapağı ameliyatı, koroner arter by-pass cerrahisi, aort greftleme operasyonu, balon-anjioplasti, temel organ nakli,
iyi huylu beyin tümörü, vücut organlarının görev ve hareketlerini yerine getirememesi, kan nakli ile bulaşan HIV, böbrek yetmezliği,
Multipl skleroz, uzuv kaybı, körlük, işitme kaybı, inme, ciddi yanıklar, felç ve koma.
-Aylık prim ve teminat tutarları ne kadar?
Primler sigortalının yaşına ve istediği teminatlara göre belirleniyor. 35 yaşında olan bir müşterimiz 50 bin dolarlık bir yaşam kaybı ve yaşam riskleri teminatı karşılığında aylık 20 dolar prim ödüyor. 45 yaşında ise aylık prim miktarı 50 dolara çıkıyor.
-Şu ana kadar kaç kişi 'Yaşam Riskleri Sigortası' yaptırdı?
İnsanlar bilinçli şekilde poliçeleri alıyor ama uzun süreli prim ödeme konusunda motivasyon düşük. Ödemiyor, tekrar başlıyor, ara veriyor. Gidip kanser olduktan sonra 'ben bu ürünü alıyorum' deyince kapsamıyor. Şu anda 17 bin poliçemiz var. Mayıs sonu itibarıyla prim üretimimiz ise 3.7 milyon TL oldu. Geçen yıl sonunda ise prim üretimimiz 7.1 milyon TL'ydi.
Yeni enstrüman arayan bireysel emekliliğe geliyor
-Yılbaşından bugüne kadar bireysel emeklilik sistemi (BES) nasıl bir performans gösterdi?
İlk 5 ay sektör fon büyüklüğü açısından yüzde 11 büyüdü ve 10 milyar lirayı geçtik. Tahvil bono getirileri azaldığı için bu seneki fon büyüklüğündeki büyüme daha az olacak. Geçen seneye girerken yüzde 14-15 faizle başlamıştık. Ama bu yıl yüzde 9'la başladık. Yıl sonunda 12 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaşırız. Yapı Kredi Emeklilik olarak pazar payımız yılbaşında yüzde 15.1'di, şimdi 15.5'a geldi. Sektörden daha iyi bir büyüme trendi içerisindeyiz. Faizlerin yüzde 9'lara gerilediği ortamda, müşteriler 'Porftöyümde farklı alanlara da yatırım yapmalıyım' diyerek BES'i tercih eder hale geldi. Daha çok gidece yolumuz var.
Fonlar çeşitlenmeden BES'in büyümesi zor
-Bireysel emeklilik sistemini büyütmek için sizce neler yapılmalı?
Sektörün ve kamu iradesinin yapması gereken majör şeyler var. Mevzuat açısından altyapısı sağlam kurulmuş ve çok şeffaf bir sistem var. Ama fon çeşitliliği için mevzuat değişikliğine ihtiyaç duyuyoruz. Şu anda yatırım fonları tarafına baktığımızda anapara korumalı fonlar kurulabiliyor ama bizde kurulamıyor. Altın fonu, gayrimenkul ve emtia fonu kuramıyoruz. Kamu iradesinin bu işi çözmesi gerekiyor. Aralık ayında çalıştay yaptık. SPK, Hazine ve portföy yönetim şirketleri katıldı. Çalıştayda nelerin eksik olduğu çok net belirtildi. Ama hala bu konuda bir mesafe alamadık. Son dönemde gelire endeksli senetlere yatırım yapacak fonlar kuruluyor. Şunu da herkesin bilmesi gerekiyor. Gelire endeksli senet devletimizin çıkardığı tahvil, bonodan çok farklı bir enstrüman değil. Onun içinde de faiz unsuru var. En son ihraç edilen senetler yüzde 8.5 civarında kar payı sunacak. Hiçbir farkı yok.
-Vergi avantajı konusunda da beklentileriniz vardı...
Doğru. Ödediğiniz yıllık vergi oranına göre yüzde 15 ile 35 arasında bir vergi avantajınız var. ancak bireysel emeklilik müşterilerinin yüzde 45'i bundan yararlanıyor. Bizim maliyeden istediğimiz; sisteme giren herkes bu avantajdan yararlanabilsin. Yurtdışında 'tax credit' denen bir uygulama var. Her katılımcıya kendi hesabının yanına yeni bir hesap açalım. Bu hesapta yararlanacağı vergi avantajı kadar para özel çıkarılmış tahvillerde değerlendirilsin. Emekli olduğu zaman hem biriken fonlarını, hem de vergi avantajını toplu olarak alsın.
5 bin TL için ayrılan var
-Yılbaşından bugüne kadar kaç kişi sisteme katıldı?
İlk 5 ayda 25 bin yeni sözleşme sattık. Sektör genelinde bakacak olursak; Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, ilk 4 ayda yeni satış adedi 240 bini buldu.
-Bu yıl sistemden ayrılanlar var mı?
2009 yılının ilk çeyreğine kadar bir çıkış trendi gözlendi. İlk çeyrekte çok hızlanmıştı. İkinci altı ayda normale döndü. Bu seneki ilk dönemlere baktığımızda mart sonu itibariyla eski zamanlarında dönmüş durumda. Çıkan sözleşmelerin yüzde 80-85'i 100 bin liranın altında. İnsanlar 5 bin liranın altında paraya ihtiyaç duyarak sistemden çıkıyor. Ayrılma ikna ekibimiz var. Dil döküyoruz, anlatıyoruz. 'Sisteme erken girmenin bir avantajı var. Çıkarak erken girme avantajını kaybediyorsunuz' diyoruz.
Hafta sonları ailenin şoförü olarak çalışıyor
-Boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz?
Cumartesi günleri ailenin şoförü olarak çalışıyorum. Sabah kızımı baleye, öğlen oğlumu kursa bırakıyorum.
-Sporla aranız nasıl?
Haftada bir gün spor yapıyorum. Şimdi akşamları bisikletimle sahilde bisiklet aktivitemi sıklaştıracağım. Tenise yeniden başlamak istiyorum. Haftada bir gün basket oynardım. Şimdi fırsat bulamıyorum. Beşiktaşlıyım. Sezonda zaman buldukça maçları kaçırmamaya çalışıyorum.
Ayfer ARSLAN
Etiketler:
Ayfer Arslan,
BES,
finanscaddesi,
Taylan Türkölmez,
Yapı Kredi Emeklilik
27 Haziran 2010 Pazar
MARKETLERDE KREDİ KARTINA ÖZEL İNDİRİM DÖNEMİ
BDDK'nın kredi kartında gıda alışverişlerine taksiti yasaklamasının ardından bankalar çeşitli kampanyalarla banka müşterilerinin mutfağına girmeye çalışıyor. Denizbank'ın en son kampanyası ise çok ilginç! Bonus dahil diğer kredi kartlarıyla market alışveriş yapanlara belirli ürünlerde özel Denizbank indirimleri yapılıyor. Örneğin; Hanımeller Un Kurabiyesi 1.75 TL yerine 1 TL, Biryağ Ayçiçekyağı 13.95 yerine 12.95 TL. 8 kiloluk Bingo çamaşır deterjanı 16.49 TL yerine 12.95 lira...
Kısacası; artık perakende sektöründe markete özel değil, bankaya özel indirim dönemi başlıyor. Yarın öbür gün başka bir banka çıkıp "x Kart ile dondurma alana 2 lira indirim" veya "Pirincinizi bizim kartla alın, 5 lira tasarruf edin" derse şaşırmayın...
Kısacası; artık perakende sektöründe markete özel değil, bankaya özel indirim dönemi başlıyor. Yarın öbür gün başka bir banka çıkıp "x Kart ile dondurma alana 2 lira indirim" veya "Pirincinizi bizim kartla alın, 5 lira tasarruf edin" derse şaşırmayın...
Etiketler:
Denizbank,
finanscaddesi,
kredi kartı
ADİOS İLE SEYAHAT EDENLERE ÇEŞME VE BODRUM'DA YÜZDE 15 İNDİRİMLİ KONAKLAMA İMKANI
Yapı Kredi’nin seyahat kartları adios ile adios Premium, yaz sezonu boyunca Türkiye'nin en güzel tatil beldeleri Çeşme ve Bodrum’daki seçkin beach, otel ve restoranlarda yüzde 15'e varan indirim sunuyor. Yaz süresince Antalya, Bodrum, Çeşme ve Dalaman tatilleri için uçak biletlerini sadece 99 TL değerinde puan ile alabilen adios ve adios Premium kart sahipleri bu bölgelerdeki havalimanı transferlerinde de ücretsiz shuttle hizmetinden yararlanıyor. Çeşme’de Bu'ra, Fun Beach Club, Ilıca Otel, İmren Han Cafe, İncirli Ev, Köşe Kahve, Köşem Emin'in Yeri, Paparazzi, Picante, Port Restaurant, Sapa Otel, Seaside, Sefahathane, Shayna, Sole Mare, Şarabi, Tash Mahal Otel, 15 Eylül Kıraathanesi’nde yapacakları harcamalarda adios kullanıcıları yüzde 10, adios Premium sahipleri ise yüzde 15 indirimden yararlanıyor.
Etiketler:
Adios,
finanscaddesi,
Yapı Kredi Bankası
PARASINI MEVDUAT YERİNE BORSAYA YATIRAN İKİ MİSLİ DAHA FAZLA PARA KAZANIR
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, faiz oranlarının düşmesiyle önümüzdeki dönemde yatırım araçlarının farklılaşacağını belirterek bireysel yatırımcıların parasının tamamını mevduata yatırmak yerine risk algısına göre hisse senedi, yatırım fonları gibi farklı enstrümanlara yatırmasını önerdi. Karadere, "Ben her türlü bahse girmeye hazırım. Yatırımcı, parasının tamamını değil, belli bir bölümünü bir yıl vadeli mevduat yerine IMKB'ye yatırsın. Kendisi oynamasın. Bilenlere teslim etsin. Minimum iki misli para kazanır" dedi.
Garanti Bankası'nın 23 Haziran Çarşamba günü Kastamonu'da düzenlediği 'Anadolu Sohbetleri' sonrası sorularımızı yanıtlayan Nafiz Karadere ile hem bankacılık sektörünün gündemindeki konuları, hem de bankanın projelerini konuştuk. Mevduat faizlerinin tek haneye gerilemesi nedeniyle herkesin bir arayış içerisinde olduğuna işaret eden Karadere, "Ancak artık hiçkimse mevduat faizlerinin 3-4 yıl önceki seviyelere gelmesini beklemesin" dedi. Yatırım fonlarının çeşitlenmesine rağmen Türk mudisinin henüz bunları çok fazla tanımadığına dikkat çeken Karadere, "Ancak tanıyacak. Bundan sonra hiç tartışmaya bile gerek yok. IMKB'nin yönü orta vadede de, uzun vade de yukarı. Tabii ki, arada dalgalanmalar olabilir. İnsanlar parasını tek sepete koymasın. Bir kısmı mevduatta kalabilir. Bir kısmını A tipi, B tipi fonlara yatırabilir. Bir kısmını IMKB'ye koyabilir. Bir sepet yaptığı zaman şu andaki faiz getirisinden çok daha iyi getiri elde edebilir" diye konuştu.
KMH FAİZLERİ NEDEN YÜKSEK?
Karadere, kredili mevduat hesabı (KMH) faizlerinin kredi kartı faizlerinin üzerinde olduğuna ilişkin eleştirileri ise şöyle yanıtladı: "Kredi kartı faizlerinden niye daha yüksek? Çünkü biz bunu bir ödeme kolaylığı olarak görüyoruz. Cebinde parası yok gidip su parasını, kirasını ödüyor. KMH çok kısa süreler için dizayn edilmiş bir hesap. Sizin rahatlığınız için açılmış bir hesap. Bankacılık sektöründe tahsili gecikmiş alacak oranının en yüksek olduğu alan kredi kartları ile birlikte KMH'dır. Takibi de zor. Garanti Bankası'nın 74 milyar TL'lik kredileri içerisinde KMH bakiyesi 900 milyon TL civarında. 600 milyon lirası KOBİ'lere ait, faizi yüzde 2.80. Bu da kredi kartı faiz oranının altında. Geriye bireylere uygulanan KMH faizi kalıyor ki, bunun faizi yüksek. Sonunda bu da düzelecek. Bununla ilgili çalışmalarımız var."
YANLIŞ KREDİ VERMEKTEN KORKUN
KOBİ kredilerinde tahsili gecikmiş alacakların oranının yüzde 8'lerden yüzde 6.54'e gerilediğini belirten Karadere, sektörde rekabetten dolayı faiz oranlarında yaşanan düşüşe dikkat çekerek şu uyarıda bulundu: "BDDK denetçi görevini çok iyi yapıyor ama bazen rekabetin dozu kaçabilir. Biz çok sık toplantı yapıyoruz. Benim arkadaşlara söylediğim bir şey var: 'Kredi batırmaktan korkmayın. Yanlış kredi vermekten korkun.' Eğer bir kredi veriyorsak ilk taksidi ödenmiyorsa bunun kabahatlisi biziz. Hiç burada başka suçlu aramayalım. Rekabet yüzünden dar alanda iş kapacağım diye verilmemesi gereken firmalara kredi veriyorsan orada ciddi bir bankacılık hatası vardır."
GE bir taşla iki kuş vuracak
Karadere, ABD'li GE'nin Garanti Bankası'ndaki yüzde 20 hissesini satışına ilişkin 'GE'nin bir taşla iki kuş vuracağını' belirterek "Amerikalılar işini bilir. Ne zaman bir şirkete girilir, ne zaman çıkılır? Hem stratejik kararları doğrultusunda bir iş yapmış olacaklar. Hem de çok para kazanarak Garanti Bankası hissesini devredecekler" dedi.
Hasankeyf için üzgünüz
Karadere, Hasankeyf'te Ilısı Barajı'na verdikleri kredi desteği konusunda ise şunları söyledi: "Biz bu işten dolayı çok üzgünüz. Keşke bu iş hiç olmasaydı. Ama biz hala ümitle bekliyoruz. Hükümet doğru bir karar alacak. Hasankeyf'e zarar vermeden bu barajın başka şekilde yapımına çözüm bulacak. Eğer hükümet politikası olacaksa, bugün Garanti Bankası kredi vermese bile gider kamu bankasından alır. Dolayısıyla yapılacaksa yapılır."
Kastamonulu KOBİ'lerle buluştu
Garanti Bankası'nın 2002'den bu yana düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri'nin 65. toplantısı, 23 Haziran'da Kastamonu'da gerçekleştirildi. Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat'ın yönetimindeki toplantıda, Retur Genel Müdürü İskender Çayla, TOBB Hayvancılık Meclis Başkanı Fevzi Topal, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Hüseyin Şen ve Prof. Dr. Asaf Savaş Akat Kastamonu ekonomisinin kalkınmasına ilişkin çözüm önerilerini paylaştı..Tarihi ve kültürel özelliklerine rağmen Kastamonu'nun yurtdışında tanınmadığını belirten Retur Genel Müdürü İskender Çayla, önerilerini şöyle özetledi: "Şehrin ulaşımda ve tanıtımda eksiklikleri var. Bölgenin özelliklerini yansıtacak akılda kalıcı bir logo ve web sayfası hazırlanmalı. Havaalanı kullanılabilir duruma getirilmeli ve deniz ulaşımı özendirilmeli."
Ayfer ARSLAN
Garanti Bankası'nın 23 Haziran Çarşamba günü Kastamonu'da düzenlediği 'Anadolu Sohbetleri' sonrası sorularımızı yanıtlayan Nafiz Karadere ile hem bankacılık sektörünün gündemindeki konuları, hem de bankanın projelerini konuştuk. Mevduat faizlerinin tek haneye gerilemesi nedeniyle herkesin bir arayış içerisinde olduğuna işaret eden Karadere, "Ancak artık hiçkimse mevduat faizlerinin 3-4 yıl önceki seviyelere gelmesini beklemesin" dedi. Yatırım fonlarının çeşitlenmesine rağmen Türk mudisinin henüz bunları çok fazla tanımadığına dikkat çeken Karadere, "Ancak tanıyacak. Bundan sonra hiç tartışmaya bile gerek yok. IMKB'nin yönü orta vadede de, uzun vade de yukarı. Tabii ki, arada dalgalanmalar olabilir. İnsanlar parasını tek sepete koymasın. Bir kısmı mevduatta kalabilir. Bir kısmını A tipi, B tipi fonlara yatırabilir. Bir kısmını IMKB'ye koyabilir. Bir sepet yaptığı zaman şu andaki faiz getirisinden çok daha iyi getiri elde edebilir" diye konuştu.
KMH FAİZLERİ NEDEN YÜKSEK?
Karadere, kredili mevduat hesabı (KMH) faizlerinin kredi kartı faizlerinin üzerinde olduğuna ilişkin eleştirileri ise şöyle yanıtladı: "Kredi kartı faizlerinden niye daha yüksek? Çünkü biz bunu bir ödeme kolaylığı olarak görüyoruz. Cebinde parası yok gidip su parasını, kirasını ödüyor. KMH çok kısa süreler için dizayn edilmiş bir hesap. Sizin rahatlığınız için açılmış bir hesap. Bankacılık sektöründe tahsili gecikmiş alacak oranının en yüksek olduğu alan kredi kartları ile birlikte KMH'dır. Takibi de zor. Garanti Bankası'nın 74 milyar TL'lik kredileri içerisinde KMH bakiyesi 900 milyon TL civarında. 600 milyon lirası KOBİ'lere ait, faizi yüzde 2.80. Bu da kredi kartı faiz oranının altında. Geriye bireylere uygulanan KMH faizi kalıyor ki, bunun faizi yüksek. Sonunda bu da düzelecek. Bununla ilgili çalışmalarımız var."
YANLIŞ KREDİ VERMEKTEN KORKUN
KOBİ kredilerinde tahsili gecikmiş alacakların oranının yüzde 8'lerden yüzde 6.54'e gerilediğini belirten Karadere, sektörde rekabetten dolayı faiz oranlarında yaşanan düşüşe dikkat çekerek şu uyarıda bulundu: "BDDK denetçi görevini çok iyi yapıyor ama bazen rekabetin dozu kaçabilir. Biz çok sık toplantı yapıyoruz. Benim arkadaşlara söylediğim bir şey var: 'Kredi batırmaktan korkmayın. Yanlış kredi vermekten korkun.' Eğer bir kredi veriyorsak ilk taksidi ödenmiyorsa bunun kabahatlisi biziz. Hiç burada başka suçlu aramayalım. Rekabet yüzünden dar alanda iş kapacağım diye verilmemesi gereken firmalara kredi veriyorsan orada ciddi bir bankacılık hatası vardır."
GE bir taşla iki kuş vuracak
Karadere, ABD'li GE'nin Garanti Bankası'ndaki yüzde 20 hissesini satışına ilişkin 'GE'nin bir taşla iki kuş vuracağını' belirterek "Amerikalılar işini bilir. Ne zaman bir şirkete girilir, ne zaman çıkılır? Hem stratejik kararları doğrultusunda bir iş yapmış olacaklar. Hem de çok para kazanarak Garanti Bankası hissesini devredecekler" dedi.
Hasankeyf için üzgünüz
Karadere, Hasankeyf'te Ilısı Barajı'na verdikleri kredi desteği konusunda ise şunları söyledi: "Biz bu işten dolayı çok üzgünüz. Keşke bu iş hiç olmasaydı. Ama biz hala ümitle bekliyoruz. Hükümet doğru bir karar alacak. Hasankeyf'e zarar vermeden bu barajın başka şekilde yapımına çözüm bulacak. Eğer hükümet politikası olacaksa, bugün Garanti Bankası kredi vermese bile gider kamu bankasından alır. Dolayısıyla yapılacaksa yapılır."
Kastamonulu KOBİ'lerle buluştu
Garanti Bankası'nın 2002'den bu yana düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri'nin 65. toplantısı, 23 Haziran'da Kastamonu'da gerçekleştirildi. Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat'ın yönetimindeki toplantıda, Retur Genel Müdürü İskender Çayla, TOBB Hayvancılık Meclis Başkanı Fevzi Topal, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Hüseyin Şen ve Prof. Dr. Asaf Savaş Akat Kastamonu ekonomisinin kalkınmasına ilişkin çözüm önerilerini paylaştı..Tarihi ve kültürel özelliklerine rağmen Kastamonu'nun yurtdışında tanınmadığını belirten Retur Genel Müdürü İskender Çayla, önerilerini şöyle özetledi: "Şehrin ulaşımda ve tanıtımda eksiklikleri var. Bölgenin özelliklerini yansıtacak akılda kalıcı bir logo ve web sayfası hazırlanmalı. Havaalanı kullanılabilir duruma getirilmeli ve deniz ulaşımı özendirilmeli."
Ayfer ARSLAN
25 Haziran 2010 Cuma
ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI AYNADAN GÖZÜNÜ ALAMIYOR!
Bilgisayarının başında ayna karşısında oturan bayan bir bankanın çağrı merkezi görevlisi. Konuşurken hem aynaya bakıyor, hem de gelen çağrıları yanıtlıyor. Neden aynadan gözünü ayıramıyor dersiniz? Çalışırken ayna da nereden çıktı? Güzelliğine çok mu düşkün? Tabii ki, hayır. Geçen haftalarda Türkiye'nin önde gelen bankalarından birinin çağrı merkezini ziyaret ettiğimizde, her masada ayna olduğunu görünce sorduk. Meğerse genel kuralmış. Müşteri ile konuşurken sürekli aynaya bakmaları gerekiyormuş. "Buyrun Alev hanım size nasıl yardımcı olabilirim?" diyerek ısrarlı aramalarınız sonucunda karşısınıza çıkan güleryüzlü ses tonunun sırrı burada yatıyormuş. Siz bir an önce derdinizi anlatmak için telefonda sabırsızlıkla beklerken, onlar konuşurken yüz ifadelerini kontrol etmek ve gülümsemelerini kaybetmemek için aynadan gözlerini alamıyor...
Etiketler:
çağrı merkezi,
finanscaddesi
KRİZİN AVRUPA'YA FATURASI: İKİ DEV TEK TABELADA
Türkiye'de Fransız BNP Paribas'ın yüzde 50 hissesine sahip olduğu TEB ile Fortis'in birleşmesinde geri sayım başlarken, BNP Grubu yurtdışındaki birleşmeyi BNP Paribas Fortis markası altında tamamladı. İşte, Belçika'dan bir kesit...
Etiketler:
BNP Paribas,
finanscaddesi,
Fortis,
TEB
ANADOLU SİGORTA'DAN SEYAHAT SİGORTASI
Anadolu Sigorta, yurtdışı seyahat sigortası hizmeti ile sigortalılarını sadece acil sağlık problemlerine karşı değil, bagajlarının kaybolmasından, tur ile yapılan seyahatlerin iptaline kadar çeşitli risklere karşı sigortalıyor. Türk vatandaşlarına vize uygulayan birçok ülke tarafından, -vize başvuruları öncesinde zorunlu olarak- alınması talep edilen yurtdışı seyahat sigortasını Anadolu Sigorta’dan satın alan sigortalılar, sadece zorunlu tutulan 30 bin Euro’luk sağlık teminatlarına değil; bagajın kaybolmasından tarifeli bagajların zarar görmesi, çalınması veya gecikmesine kadar tatil keyiflerini kaçırabilecek pek çok aksiliğe karşı da kendilerini koruyor.
Etiketler:
Anadolu Sigorta,
finanscaddesi,
seyahat sigortası
21 Haziran 2010 Pazartesi
ÇEYREK ALTIN ALIRKEN AMAN DİKKAT!
Düğün mevsiminin gelmesiyle birlikte çeyrek altın satışları arttı. Kuyumcular bu konuda tüketicilere seslenerek 'hileli çeyrek altınlar' konusunda uyarıda bulunuyor. Son günlerde çeşitli yöntemlerle daha fazla kar elde etmek için bazı kötü niyetli kuyumcular tarafından ağırlıkları azaltılan hileli çeyrek altınların 5 ile 10 santigram arasında hafifletilerek piyasaya sürüldüğü belirtiliyor. Bu da gramda 5 ile 7 liranın çalınması demek...
Peki, hileli çeyrek altını nasıl anlarız. İşte, bazı öneriler:
-Tanımadığınız kuyumcudan alışveriş yapmayın.
-Çeyrek altın alırken özellikle kulplarına dikkat edin.
-Eğer kulplar olması gerekenden daha büyük ve kalınsa altını mutlaka tarttırın. Normalde 1 çeyrek altının ağırlığı 1,75 gramdır.
Peki, hileli çeyrek altını nasıl anlarız. İşte, bazı öneriler:
-Tanımadığınız kuyumcudan alışveriş yapmayın.
-Çeyrek altın alırken özellikle kulplarına dikkat edin.
-Eğer kulplar olması gerekenden daha büyük ve kalınsa altını mutlaka tarttırın. Normalde 1 çeyrek altının ağırlığı 1,75 gramdır.
Etiketler:
altın,
finanscaddesi
YAPI KREDİ, DOLAR KURUNA ENDEKSLİ YENİ FON ÇIKARIYOR
Yapı Kredi, USD/TL kurunun yatırım dönemi süresince belirlenen bant aralıkları içinde kalacağını öngören yatırımcılarına yüksek getiri sağlamayı hedefleyen %100 Anapara Garantili Yedinci Alt Fon için talep toplamaya başlıyor. 21-24 Haziran 2010 tarihleri arasında halka arzı gerçekleştirilecek Yedinci Alt Fon yatırımcılara yeni bir alternatif sunuyor
MİNİMUM 5 BİN TL İLE YATIRIM
Yatırım döneminin 25 Haziran 2010’da başlayıp, 11 Mayıs 2010 tarihinde sona ereceği (320 gün) Yapı Kredi %100 Anapara Garantili Yedinci Alt Fonu’na minimum 5 bin TL ile yatırım yapılabilinecek. Fon’a alım başvuruları ise Yapı Kredi şubelerinden gerçekleştirilecek.
GETİRİSİ NASIL HESAPLANACAK?
Fon’un yatırım dönemi on adet gözlem döneminden oluşuyor. Fon’un yatırım dönemi başlangıcında, USD/TL kuru bant aralıklarının alt ve üst sınırlarını oluşturan kuruş değerler belirleniyor. Bu kuruş değerler Fon’un yatırım dönemi boyunca değişmeyecek. Bunun yanında her gözlem döneminin başlangıcında spot USD/TL kuruna göre o dönem için geçerli olacak bant aralığı tekrar oluşturulacak. Her bir gözlem dönemi boyunca USD/TL kuru değerleri günlük olarak izlenecek ve o alt dönem için belirlenmiş olan bant aralığı ile karşılaştırılacak. Yatırım dönemi sonunda Fon’un performansı, bant aralıkları içinde kalınan toplam gözlem alt dönemi sayısına göre belirleniyor.
MİNİMUM 5 BİN TL İLE YATIRIM
Yatırım döneminin 25 Haziran 2010’da başlayıp, 11 Mayıs 2010 tarihinde sona ereceği (320 gün) Yapı Kredi %100 Anapara Garantili Yedinci Alt Fonu’na minimum 5 bin TL ile yatırım yapılabilinecek. Fon’a alım başvuruları ise Yapı Kredi şubelerinden gerçekleştirilecek.
GETİRİSİ NASIL HESAPLANACAK?
Fon’un yatırım dönemi on adet gözlem döneminden oluşuyor. Fon’un yatırım dönemi başlangıcında, USD/TL kuru bant aralıklarının alt ve üst sınırlarını oluşturan kuruş değerler belirleniyor. Bu kuruş değerler Fon’un yatırım dönemi boyunca değişmeyecek. Bunun yanında her gözlem döneminin başlangıcında spot USD/TL kuruna göre o dönem için geçerli olacak bant aralığı tekrar oluşturulacak. Her bir gözlem dönemi boyunca USD/TL kuru değerleri günlük olarak izlenecek ve o alt dönem için belirlenmiş olan bant aralığı ile karşılaştırılacak. Yatırım dönemi sonunda Fon’un performansı, bant aralıkları içinde kalınan toplam gözlem alt dönemi sayısına göre belirleniyor.
Etiketler:
Anapara korumalı fon,
finanscaddesi,
Yapı Kredi Bankası
ŞAKA DEĞİL! PASAPORTA YÜZDE 50 İNDİRİM GELDİ
Dünyanın en pahalı pasaport harçlarını ödeyen Türk halkına bu sabah beklenmedik müjdeli bir haber geldi. Pasaportlar için 138 lira olan değerli kağıt bedeli (cüzdan parası) 50 liraya düşürüldü. Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, konsolosluklarca verilen pasaportlar dahil 6 aya kadar olan pasaport harcı 126.05 liradan 65 liraya, 1 yıllık pasaport harcı 180.15 liradan 95 liraya indirildi. Maliye Bakanlığı'nın, ''Değerli Kağıtlar Kanunu Genel Tebliği'' ile 'Harçlar Kanunu Genel Tebliği'' de Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanmasıyla yeni fiyatlar yürürlüğe girmiş. Tam yaz tatili öncesi ve birçok ülkeye vize kalkmışken gelen fiyat indirimi vatandaşı sevindirdi.
YURTDIŞINA TIRPAN
210 sayılı Kanun'a ekli ve 5281 sayılı Kanun'la değişik Değerli Kağıtlar Tablosu'nda yer alan pasaportların bedelleri de artık 50 lira olarak belirlendi. Pasaport harçlarının hesaplanmasında da değişikliğe gidildi. Yeni düzenlemeye göre yurtdışından çok daha ucuza alınan pasaportların da önüne geçiliyor. Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan pasaport harç tutarlarının hesaplanmasına esas olacak emsal sayı yeniden tespit edildi. Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan harç miktarlarının hesaplanmasında esas teşkil edecek emsal sayılarda pasaport, vize, ikamet tezkeresi ve yabancılara çalışma izin belgesi harçlarını düzenleyen 6 sayılı liste için 0.40 olarak uygulanan emsal sayı, bugünden itibaren 0.75 olarak belirlendi.
ÇİPLİLERDE DE GEÇERLİ
Değerli kağıt bedeli 50 Tl
6 aylık pasaport 65 TL
1 yıllık pasaport 95 TL
2 yıllık pasaport 155 TL
3 yıllık pasaport 220 TL
5 yıla kadar 310 TL
AKŞAM GAZETESİ
YURTDIŞINA TIRPAN
210 sayılı Kanun'a ekli ve 5281 sayılı Kanun'la değişik Değerli Kağıtlar Tablosu'nda yer alan pasaportların bedelleri de artık 50 lira olarak belirlendi. Pasaport harçlarının hesaplanmasında da değişikliğe gidildi. Yeni düzenlemeye göre yurtdışından çok daha ucuza alınan pasaportların da önüne geçiliyor. Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan pasaport harç tutarlarının hesaplanmasına esas olacak emsal sayı yeniden tespit edildi. Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan harç miktarlarının hesaplanmasında esas teşkil edecek emsal sayılarda pasaport, vize, ikamet tezkeresi ve yabancılara çalışma izin belgesi harçlarını düzenleyen 6 sayılı liste için 0.40 olarak uygulanan emsal sayı, bugünden itibaren 0.75 olarak belirlendi.
ÇİPLİLERDE DE GEÇERLİ
Değerli kağıt bedeli 50 Tl
6 aylık pasaport 65 TL
1 yıllık pasaport 95 TL
2 yıllık pasaport 155 TL
3 yıllık pasaport 220 TL
5 yıla kadar 310 TL
AKŞAM GAZETESİ
Etiketler:
finanscaddesi,
pasaport
FİNANSBANK, KREDİ KARTINDA AİDATI 'FİX'LEDİ
Finansbank'ın yeni ürünü Fix Card, kart aidatı dönemine son veriyor. Standart kredi kartı özelliklerine sahip olan Fix Card ile tüketiciler, harcamalarını taksitlendirebiliyor ve üye iş yerlerinde yapacakları alışverişlerde ParaPuan kazanabiliyor.
Müşterilerinin ihtiyaçlarını her zaman ön planda tuttuklarını ve bu ihtiyaçlara özel ürün ve hizmetler geliştirdiklerini belirten Finansbank Plastik Kartlar ve ADK PazarlamaGenel Müdür Yardımcısı Elçin Yanık, "Günümüzde kredi kartlarının ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmiş pek çok özelliği bulunuyor, her kart sahibi kendine uygun özellikleri kullanıyor. Ülkemizde de kredi kartı aidatı ödemek istemeyen geniş bir kitle mevcut. Bu düşünceden hareketle aidatsız bir kredi kartı yarattık. Fix Card müşterilerimize özgürlük, esneklik sağlayan yepyeni bir ürünÖ Müşterilerimiz Fix Card ile taksit yaptırma, üye iş yerlerinden ParaPuan kazanma gibi temel kredi kartı özelliklerinden yararlanabiliyor. Bazı hizmetlerden ise ekstra bir ücret karşılığında faydalanabiliyorlar. Burada tercih tamamen müşterilerimizin" dedi.
45 MİLYON KREDİ KARTI VAR
Fix Card ile kredi kartı pazarında yepyeni bir sayfa açtıklarını söyleyen Yanık sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye pazarında şu an 45.1 milyon kredi kartı bulunuyor. Bizim ise 3.7 milyon kredi kartımız mevcut. Hedefimiz Fix Card ile pazarda çift haneli pazar paylarına ulaşmak" dedi.
Müşterilerinin ihtiyaçlarını her zaman ön planda tuttuklarını ve bu ihtiyaçlara özel ürün ve hizmetler geliştirdiklerini belirten Finansbank Plastik Kartlar ve ADK PazarlamaGenel Müdür Yardımcısı Elçin Yanık, "Günümüzde kredi kartlarının ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmiş pek çok özelliği bulunuyor, her kart sahibi kendine uygun özellikleri kullanıyor. Ülkemizde de kredi kartı aidatı ödemek istemeyen geniş bir kitle mevcut. Bu düşünceden hareketle aidatsız bir kredi kartı yarattık. Fix Card müşterilerimize özgürlük, esneklik sağlayan yepyeni bir ürünÖ Müşterilerimiz Fix Card ile taksit yaptırma, üye iş yerlerinden ParaPuan kazanma gibi temel kredi kartı özelliklerinden yararlanabiliyor. Bazı hizmetlerden ise ekstra bir ücret karşılığında faydalanabiliyorlar. Burada tercih tamamen müşterilerimizin" dedi.
45 MİLYON KREDİ KARTI VAR
Fix Card ile kredi kartı pazarında yepyeni bir sayfa açtıklarını söyleyen Yanık sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye pazarında şu an 45.1 milyon kredi kartı bulunuyor. Bizim ise 3.7 milyon kredi kartımız mevcut. Hedefimiz Fix Card ile pazarda çift haneli pazar paylarına ulaşmak" dedi.
Etiketler:
Elçin Yanık,
Finansbank,
finanscaddesi,
Fix Card,
kredi kartı
BANKACILIĞIN 'OUTLET'İNİ KURDU, KREDİLERİ KATLADI
Geçen yıl aralık ayında ihtiyaç kredilerinde 'Yeşil Trompet' platformu oluşturarak 'Daha hesaplısı yok" sloganı ile bir anlamda bankacılık sektörünün 'outlet'ini kuran TEB, kredilerini ikiye katladı. Aylık ortalama 50 milyon TL civarındaki ihtiyaç kredisi kullanımı 97 milyon TL'ye çıkarken, geçen yıldan bugüne kadar kullandırılan kredi tutarı da 550 milyon lirayı buldu.
'Yeşil trompet' ile müşterilerine, 'Bizden daha hesaplısını buluyorsanız getir, aynısını vereceğiz' mesajını veren TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir, "'Her şey dahil 1.10 faiz dedik. Resmi olarak bir ödeme planı ile gellip, 'X bankasından yüzde 1.05 aldık.' diyenlere aynı faizle kredi vermeye hazırız" diyor. İhtiyaç kredisinde talebin yüzde 25'inin borç konsolidasyonu amacıyla geldiğini anlatan Kişmir, sektör genelinde de aynı eğilimin görüldüğünü belirterek şu tespiti yapıyor: "Faizlerin gerilemesi ve vadelerin 60 aya kadar uzaması nedeniyle tüketici son dönemde borcunu yapılandırmaya karşı çok bilinçlendi. Kredi kartları üzerinde çok çok yüksek borçlanmalar taşıyacağına gerek faiz gerek ödeme disiplini açısından ihtiyaç kredisi alarak borçlarını yapılandıranlar arttı. Sadece TEB'e 5 bin kişi başvurdu. Sektör genelinde ise bu sayı 50 bini bulur"
TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir ile TEB ile Fortis'in birleşmesinin bireysel bankacılığa etkilerini, bireysel kredilerde yılbaşından bugüne kadarki gelişimi ve TEB'in kredi kartlarındaki yeni projelerini konuştuk.
BİRLEŞME, ÖLÇEĞİ BÜYÜTECEK
-TEB ve Fortis'in birleşmesi bireysel bankacılıkta nasıl bir sinerji sağlayacak?
Bireysel bankacılığın temelinde ölçek ekonomisi var. Bence sağlayacağı en önemli sinerji, bankayı daha fazla ölçek ekonomisine getirecek. Sağlayacağı en büyük sinerji bu olacak.
-TEB'in Bonus, Fortis'in World Card ile anlaşması var. Birleşme hangi marka altında olacak?
Şu an bir şey söylemek için erken. Hem Fortis'in tarafında Yapı Kredi ile bizde de Garanti Bonus ile bu konu değerlendirilecek. Ayrıca kendi içimizde değerlendirmesi yapılacak. Şimdi çalışma grupları kuruluyor. O grupların çalışmaları sonucunda karar verilecek. Ancak bu değerlendirmelerin sonucunda hem birleşen banka için hem de diğer iki ortağımızdan gelecek teklifler sonucunda orta ve uzun vadede en rasyonel teklif kabul edilecek.
-Yılbaşından bugüne kadar TEB bireysel kredilerde ne kadarlık bir büyüme kaydetti?
2010 yılı ilk çeyrekte bireysel krediler yüzde 7 büyürken, bizde yüzde 12 büyüdü. Aynı dönemde ihtiyaç kredilerinde sektör yüzde 8 büyürken, TEB yüzde 20, konut kredileri sektörde yüzde 6 artarken biz yüzde 7 büyüdük. Taşıt kredlerinde ise sektör yüzde 5 daralırken biz yüzde 10 civarında taşıt kredilerimizi artırdık.
DAHA UCUZUNU BUL, AYNISI BİZDEN
-İhtiyaç kredilerinde yüzde 20'ye ulaşan artışı nasıl sağladınız?
İhtiyaç kredilerinde hem müşterilerin ihtiyaç kredisi talebi, hem de banka borçlarını konsolide etmeyi amaçlayan bir talebi vardı. O yüzden faiz indirimleriyle beraber yapılan kampanyalarla birlikte bu tarafa odaklanmak bankalar için çok iyi sonuç verdi. Bizim de 2009 sonunda hayata geçirdiğimiz bir pazarlama konsepti vardı: Yeşil trompet. Perakende sektöründeki kampanyaların bankacılık versiyonunu yarattık. 'Daha hesaplısı yok' sloganıyla çıktık. 'Yeşil Trompet' platformu ile müşterinin algısına girdik. Şöyle bir argümanımız vardı: 'Eğer ki, bizden daha hesaplısını buluyorsanız getir, aynısını vereceğiz.' Her şey dahil 1.10 faiz dedik. Resmi olarak bir ödeme planı ile gellip, 'X bankasından yüzde 1.05 aldık.' Biz de o faizle kredi vermeye hazırız.
5 BİN KİŞİ BORCUNU YAPILANDIRDI
-Kaç kişi ihtiyaç kredisini yapılandırmak için bankanıza başvurdu?
Faizlerin gerilemesi ve vadelerin 60 aya kadar uzaması nedeniyle tüketici son dönemde borcunu yapılandırmaya karşı çok bilinçlendi. Kredi kartları üzerinde çok yüksek borçlanmalar taşıyacağına gerek faiz gerek ödeme disiplini açısından müşterilerin ihtiyaç kredisi alarak borçlarını yapılandırması sağlıklı bir sistem. İhtiyaç kredisinde bize aylık gelen başvuru 20 bin ile 25 bin kişi aralığında değişiyor. Talebin yüzde 25'i konsolidasyon amacıyla geliyor. Yani bu şekilde 5 bin kişiden bahsedebiliriz. Sektör genelinde de bu oran yüzde 15-20'dir. 500 bin kişinin ihtiyaç kredisi kullandığını ve bir kişinin en az bir iki bankadan kredi çektiğini varsayarsak; kredisini yapılandıran kişi sayısı 50 bini bulur.
Oto yenileme dönemi
geldi, krediler artacak
-Bireysel krediler yıl sonuna kadar nasıl bir seyir gösterecek?
*İhtiyaç kredileri: Önümüzdeki ilk 6 aydan daha iyi bir ikinci altı ay planladık. Mayıs sonu itibariyle ihtiyaç kredileri 50 milyar lira. Yıl sonunda 60 milyar lirayı bulacağını tahmin ediyorum. Uzun dönemden beri ihtiyaç kredileri, konut kredilerini yakaladı ve geçmek üzere.
*Taşıt kredileri: Arabaların ekonomik ömrü 5 yıldır. 5 yıldan sonra firmalar da, bireyler de arabalarını değiştirir. İşte o nedenle alınan arabaların yenileme dönemi geldi ve krediye olan talep artacak. Otomotiv sektörü çok sessiz bir rekora koşuyor. Uzun bir aradan sonra otomobil satışları 700 bine doğru gidecek.
*Konut kredileri: Çok büyük bir sıçrama beklemiyorum. Kredi hacmi her ay 1.5 milyar lira düzeyinde büyüyor. En fazla 2 milyar lirayı bulan aylar olacaktır. İlave bir faiz cazibesi olmayacak. Yıl sonunda 60 milyar liralık bir hacme ulaşabilir.
Kredi faizleri daha
fazla aşağı gelmez
-Faiz, dolar ve euro'ya ilişkin yıl sonu beklentiniz?
Yıl sonuna kadar Merkez Bankası'ndan (MB) den faiz artırımı beklemiyorum. Ancak MB'nin artırmaması bizim faizleri düşüreceğimiz anlamına gelmiyor. Sistemin kredilerde büyüyebilmesi için doğal olarak fona ihtiyacı var. Mevduatları daha ucuza toplamıyoruz. Devre sonuna geldiği için mevduat faizleri yüzde 10'lara kadar çıktı. O yüzden kredi faizlerinin de şu anki seviyelerinden çok aşağı gelmesini beklemiyoruz. Geldiği zaman aslında bankacılık sektörü olarak çok karlı bir iş yapmıyoruz demektir. Ancak mevduat faizleri aşağı gelir ve fonlama ucuzlarsa kredi faizleri de düşebilir. Döviz tarafında ise tekrar euronun güçlenip de 1.30-1.40'lara yükselmesini beklemiyorum. Euro-dolar paritesi 1.1 ile 1.20 civarında dalgalanacak.
Bayanlara özel She Card
-TEB'in kredi kartı alanında yeni çalışmaları var mı?
Yaklaşık 2 yıldır uzman bir proje ekibi ile üzerinde çalıştığımız tek kullanımlık şifre üreten banka kartını temmuz ayında müşterilerimize sunacağız. Ekranlı banka kartı dünyada ilk defa Türkiye'de TEB'le müşterilerin kullanımına sunulacak. Ekranlı ve dokunmatik klavyeli banka kartı tarafından üretilecek tek kullanımlık şifre ile her türlü online bankacılık ve alışveriş gerçekleştirilecek. Ayrıca bayanlara özel TEB She Card'ı çıkarıyoruz. Bu kartla bayanlar tüm kuaför, sağlık ve güzellik merkezi harcamalarını 3 taksitle yapabilecek.
Ayfer ARSLAN
'Yeşil trompet' ile müşterilerine, 'Bizden daha hesaplısını buluyorsanız getir, aynısını vereceğiz' mesajını veren TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir, "'Her şey dahil 1.10 faiz dedik. Resmi olarak bir ödeme planı ile gellip, 'X bankasından yüzde 1.05 aldık.' diyenlere aynı faizle kredi vermeye hazırız" diyor. İhtiyaç kredisinde talebin yüzde 25'inin borç konsolidasyonu amacıyla geldiğini anlatan Kişmir, sektör genelinde de aynı eğilimin görüldüğünü belirterek şu tespiti yapıyor: "Faizlerin gerilemesi ve vadelerin 60 aya kadar uzaması nedeniyle tüketici son dönemde borcunu yapılandırmaya karşı çok bilinçlendi. Kredi kartları üzerinde çok çok yüksek borçlanmalar taşıyacağına gerek faiz gerek ödeme disiplini açısından ihtiyaç kredisi alarak borçlarını yapılandıranlar arttı. Sadece TEB'e 5 bin kişi başvurdu. Sektör genelinde ise bu sayı 50 bini bulur"
TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir ile TEB ile Fortis'in birleşmesinin bireysel bankacılığa etkilerini, bireysel kredilerde yılbaşından bugüne kadarki gelişimi ve TEB'in kredi kartlarındaki yeni projelerini konuştuk.
BİRLEŞME, ÖLÇEĞİ BÜYÜTECEK
-TEB ve Fortis'in birleşmesi bireysel bankacılıkta nasıl bir sinerji sağlayacak?
Bireysel bankacılığın temelinde ölçek ekonomisi var. Bence sağlayacağı en önemli sinerji, bankayı daha fazla ölçek ekonomisine getirecek. Sağlayacağı en büyük sinerji bu olacak.
-TEB'in Bonus, Fortis'in World Card ile anlaşması var. Birleşme hangi marka altında olacak?
Şu an bir şey söylemek için erken. Hem Fortis'in tarafında Yapı Kredi ile bizde de Garanti Bonus ile bu konu değerlendirilecek. Ayrıca kendi içimizde değerlendirmesi yapılacak. Şimdi çalışma grupları kuruluyor. O grupların çalışmaları sonucunda karar verilecek. Ancak bu değerlendirmelerin sonucunda hem birleşen banka için hem de diğer iki ortağımızdan gelecek teklifler sonucunda orta ve uzun vadede en rasyonel teklif kabul edilecek.
-Yılbaşından bugüne kadar TEB bireysel kredilerde ne kadarlık bir büyüme kaydetti?
2010 yılı ilk çeyrekte bireysel krediler yüzde 7 büyürken, bizde yüzde 12 büyüdü. Aynı dönemde ihtiyaç kredilerinde sektör yüzde 8 büyürken, TEB yüzde 20, konut kredileri sektörde yüzde 6 artarken biz yüzde 7 büyüdük. Taşıt kredlerinde ise sektör yüzde 5 daralırken biz yüzde 10 civarında taşıt kredilerimizi artırdık.
DAHA UCUZUNU BUL, AYNISI BİZDEN
-İhtiyaç kredilerinde yüzde 20'ye ulaşan artışı nasıl sağladınız?
İhtiyaç kredilerinde hem müşterilerin ihtiyaç kredisi talebi, hem de banka borçlarını konsolide etmeyi amaçlayan bir talebi vardı. O yüzden faiz indirimleriyle beraber yapılan kampanyalarla birlikte bu tarafa odaklanmak bankalar için çok iyi sonuç verdi. Bizim de 2009 sonunda hayata geçirdiğimiz bir pazarlama konsepti vardı: Yeşil trompet. Perakende sektöründeki kampanyaların bankacılık versiyonunu yarattık. 'Daha hesaplısı yok' sloganıyla çıktık. 'Yeşil Trompet' platformu ile müşterinin algısına girdik. Şöyle bir argümanımız vardı: 'Eğer ki, bizden daha hesaplısını buluyorsanız getir, aynısını vereceğiz.' Her şey dahil 1.10 faiz dedik. Resmi olarak bir ödeme planı ile gellip, 'X bankasından yüzde 1.05 aldık.' Biz de o faizle kredi vermeye hazırız.
5 BİN KİŞİ BORCUNU YAPILANDIRDI
-Kaç kişi ihtiyaç kredisini yapılandırmak için bankanıza başvurdu?
Faizlerin gerilemesi ve vadelerin 60 aya kadar uzaması nedeniyle tüketici son dönemde borcunu yapılandırmaya karşı çok bilinçlendi. Kredi kartları üzerinde çok yüksek borçlanmalar taşıyacağına gerek faiz gerek ödeme disiplini açısından müşterilerin ihtiyaç kredisi alarak borçlarını yapılandırması sağlıklı bir sistem. İhtiyaç kredisinde bize aylık gelen başvuru 20 bin ile 25 bin kişi aralığında değişiyor. Talebin yüzde 25'i konsolidasyon amacıyla geliyor. Yani bu şekilde 5 bin kişiden bahsedebiliriz. Sektör genelinde de bu oran yüzde 15-20'dir. 500 bin kişinin ihtiyaç kredisi kullandığını ve bir kişinin en az bir iki bankadan kredi çektiğini varsayarsak; kredisini yapılandıran kişi sayısı 50 bini bulur.
Oto yenileme dönemi
geldi, krediler artacak
-Bireysel krediler yıl sonuna kadar nasıl bir seyir gösterecek?
*İhtiyaç kredileri: Önümüzdeki ilk 6 aydan daha iyi bir ikinci altı ay planladık. Mayıs sonu itibariyle ihtiyaç kredileri 50 milyar lira. Yıl sonunda 60 milyar lirayı bulacağını tahmin ediyorum. Uzun dönemden beri ihtiyaç kredileri, konut kredilerini yakaladı ve geçmek üzere.
*Taşıt kredileri: Arabaların ekonomik ömrü 5 yıldır. 5 yıldan sonra firmalar da, bireyler de arabalarını değiştirir. İşte o nedenle alınan arabaların yenileme dönemi geldi ve krediye olan talep artacak. Otomotiv sektörü çok sessiz bir rekora koşuyor. Uzun bir aradan sonra otomobil satışları 700 bine doğru gidecek.
*Konut kredileri: Çok büyük bir sıçrama beklemiyorum. Kredi hacmi her ay 1.5 milyar lira düzeyinde büyüyor. En fazla 2 milyar lirayı bulan aylar olacaktır. İlave bir faiz cazibesi olmayacak. Yıl sonunda 60 milyar liralık bir hacme ulaşabilir.
Kredi faizleri daha
fazla aşağı gelmez
-Faiz, dolar ve euro'ya ilişkin yıl sonu beklentiniz?
Yıl sonuna kadar Merkez Bankası'ndan (MB) den faiz artırımı beklemiyorum. Ancak MB'nin artırmaması bizim faizleri düşüreceğimiz anlamına gelmiyor. Sistemin kredilerde büyüyebilmesi için doğal olarak fona ihtiyacı var. Mevduatları daha ucuza toplamıyoruz. Devre sonuna geldiği için mevduat faizleri yüzde 10'lara kadar çıktı. O yüzden kredi faizlerinin de şu anki seviyelerinden çok aşağı gelmesini beklemiyoruz. Geldiği zaman aslında bankacılık sektörü olarak çok karlı bir iş yapmıyoruz demektir. Ancak mevduat faizleri aşağı gelir ve fonlama ucuzlarsa kredi faizleri de düşebilir. Döviz tarafında ise tekrar euronun güçlenip de 1.30-1.40'lara yükselmesini beklemiyorum. Euro-dolar paritesi 1.1 ile 1.20 civarında dalgalanacak.
Bayanlara özel She Card
-TEB'in kredi kartı alanında yeni çalışmaları var mı?
Yaklaşık 2 yıldır uzman bir proje ekibi ile üzerinde çalıştığımız tek kullanımlık şifre üreten banka kartını temmuz ayında müşterilerimize sunacağız. Ekranlı banka kartı dünyada ilk defa Türkiye'de TEB'le müşterilerin kullanımına sunulacak. Ekranlı ve dokunmatik klavyeli banka kartı tarafından üretilecek tek kullanımlık şifre ile her türlü online bankacılık ve alışveriş gerçekleştirilecek. Ayrıca bayanlara özel TEB She Card'ı çıkarıyoruz. Bu kartla bayanlar tüm kuaför, sağlık ve güzellik merkezi harcamalarını 3 taksitle yapabilecek.
Ayfer ARSLAN
Etiketler:
Ayfer Arslan,
Cemal Kişmir,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
TEB,
Yeşil Trompet
20 Haziran 2010 Pazar
CEBİNDEKİ PARAN KADAR HARCA, BANKA KARTI KULLAN!
Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) alışverişlerde nakit yerine, banka kartı kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla, 2004 yılından bu yana aralıklarla sürdürdüğü bilinçlendirme çalışmalarının yeni kampanyası başladı. “Banka Kartı Demek, Nakit Para Demek” sloganı ile başlatılan kampanyada, sinema ikonu James Bond, tarihin gizemli karakteri Kleopatra, para aşkı ile tanınan Napolyon bile nakit taşıma derdine son veriyor, alışveriş yaparken banka kartı kullanıyor. Bankalar da ilave puan ve kontör hediyeleriyle müşterilerini banka kartı kullanmaya teşvik ediyor. Aslında Avrupa ülkelerinde kredi kartından çok banka kartı daha yoğun kullanılırken, Türkiye'de de kredi kartı lehine olan trendin değişmesi belki de önümüzdeki yıllarda 'kart borcu bataklarının' azalmasına yardımcı olacak.
Etiketler:
banka kartı,
BKM,
finanscaddesi
18 Haziran 2010 Cuma
SİGARA TİRYAKİLERİNE MÜJDE! NİKOTİN AŞISI GELİYOR
Dünyada birçok ülkede kamuya açık alanlarda insan sağlığına zararlı olduğu gerekçesiyle sigara içilmesine kısıtlamalar getirilirken, tıp dünyası sigara bağımlılığını azaltacak çalışmalar yapıyor. Dünyanın önde gelen ilaç ve aşı üreticilerinden İngiliz menşeili GlaxoSmithKline (GSK) nikotin bağımlılığını ortadan kaldıracak aşı üretecek.
Belçika'da Wavre Aşı Ar-Ge Merkezi'nde ekonomi basınıyla bir araya gelen GSK Global Aşı Geliştirme Başkan Yardımcısı Dr. François Meurice, sigara tiryakilerinin sigarayı bırakmasına yardımcı olmak amacıyla 'Nikotin Aşısı' üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Meurice, “Şu anda erken fazdayız. Ar-Ge çalışmalarının tamamlanıp seri üretime geçmesi 10 yılı bulur. Nikotin bağımlılığını engellemeye yönelik bir aşı olacak. Sigara içmek insana keyif ve heyecan veriyor. İşte üreteceğimiz aşı, nikotinin insan bedeninde yarattığı bu güzel duyguları kaldıracak" diye konuştu.
DOMUZ GRİBİ CİROYU PATLATTI
GSK'nın yeni aşılar geliştirmek ve üretim kapasitesini artırmak için yılda yaklaşık 2 mliyar sterlin Ar-Ge yatırımı yaptığını anlatan Meurice, yılda 1.4 milyar doz aşıyı, 182 ülkeye gönderdiklerini aktardı. GSK'nın halen ruhsatlı 30'dan fazla aşısı bulunduğunu belirten Meurice, 11 ürün için de ruhsat başvurusu yapıldığını ifade etti. 2009 yılı cirosunun 3.7 milyar sterlin olarak gerçekleştiğini dile getiren François Meurice, "2008'e göre ciromuz yüzde 30 arttı. Bu artış özellikle grip aşısından kaynaklandı" dedi.
KLİNİK ARAŞTIRMA MERKEZİ AÇTI
GSK Türkiye Aşı Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Ersoy da, GSK'nın Türkiye'deki faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Ersoy, Türkiye'deki aşı ar-ge çalışmalarının gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Hacettepe Üniversitesi Teknokent işbirliği ile 'Aşı Klinik Araştırma Merkezi'ni faaliyete geçirdiklerini açıkladı. Ersoy, "Bu merkezle ülkemizde klinik araştırmalar konusunda bilgi birikiminin artmasına, altyapının güçlenmesine destek olarak uluslararası ar-ge yatırımları için Türkiye'nin çekiciliğini artırmak ve yeni aşı araştırma geliştirme çalışmalarını ülkemize çekmeyi hedefliyoruz" dedi.
İlaca 105 dolar harcıyoruz
Türkiye'deki ilaç pazarının büyüklüğünün 11 milyar dolar olduğunu anlatan Pelin Ersoy, kişi başına düşen ortalama ilaç harcamasının ise 105 dolar olduğunu söyledi. 1959 yılından bu ayana Türkiye'de ilaç, aşı ve tüketici sağlığı ürünlerinde aktif olan GSK'nın yıllık cirosunun 300 milyon euro olduğunu belirten Ersoy, 2009 sonu itibarıyla GSK'nın Türkiye ilaç pazarındaki ilk 5 büyük firmadan biri olduğunu aktardı.
3 milyon ölüm engelleniyor
Françoise Meurice'nin verdiği bilgilere göre, her yıl aşılama sayesinde 3 milyon civarında ölüm engelleniyor ve 750 bin çocuk sakat kalmaktan kurtuluyor. Tedavide koruyucu tıbbın önemine değinen Meurice, "Aşılarla hastalığın kökünün kazınması mümkün oluyor. Aşılama sayesinde hastalıkların önüne geçmiş oluyoruz. Örneğin; çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırıldı. Çocuk felci vakalarının sayısı 1980'lerde yılda 300 bin iken, 2002'de sadece 2 bine düştü. Gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisi yeni doğan tetanosunu ortadan kaldırdı" dedi.
Belçika'da Wavre Aşı Ar-Ge Merkezi'nde ekonomi basınıyla bir araya gelen GSK Global Aşı Geliştirme Başkan Yardımcısı Dr. François Meurice, sigara tiryakilerinin sigarayı bırakmasına yardımcı olmak amacıyla 'Nikotin Aşısı' üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Meurice, “Şu anda erken fazdayız. Ar-Ge çalışmalarının tamamlanıp seri üretime geçmesi 10 yılı bulur. Nikotin bağımlılığını engellemeye yönelik bir aşı olacak. Sigara içmek insana keyif ve heyecan veriyor. İşte üreteceğimiz aşı, nikotinin insan bedeninde yarattığı bu güzel duyguları kaldıracak" diye konuştu.
DOMUZ GRİBİ CİROYU PATLATTI
GSK'nın yeni aşılar geliştirmek ve üretim kapasitesini artırmak için yılda yaklaşık 2 mliyar sterlin Ar-Ge yatırımı yaptığını anlatan Meurice, yılda 1.4 milyar doz aşıyı, 182 ülkeye gönderdiklerini aktardı. GSK'nın halen ruhsatlı 30'dan fazla aşısı bulunduğunu belirten Meurice, 11 ürün için de ruhsat başvurusu yapıldığını ifade etti. 2009 yılı cirosunun 3.7 milyar sterlin olarak gerçekleştiğini dile getiren François Meurice, "2008'e göre ciromuz yüzde 30 arttı. Bu artış özellikle grip aşısından kaynaklandı" dedi.
KLİNİK ARAŞTIRMA MERKEZİ AÇTI
GSK Türkiye Aşı Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Ersoy da, GSK'nın Türkiye'deki faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Ersoy, Türkiye'deki aşı ar-ge çalışmalarının gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Hacettepe Üniversitesi Teknokent işbirliği ile 'Aşı Klinik Araştırma Merkezi'ni faaliyete geçirdiklerini açıkladı. Ersoy, "Bu merkezle ülkemizde klinik araştırmalar konusunda bilgi birikiminin artmasına, altyapının güçlenmesine destek olarak uluslararası ar-ge yatırımları için Türkiye'nin çekiciliğini artırmak ve yeni aşı araştırma geliştirme çalışmalarını ülkemize çekmeyi hedefliyoruz" dedi.
İlaca 105 dolar harcıyoruz
Türkiye'deki ilaç pazarının büyüklüğünün 11 milyar dolar olduğunu anlatan Pelin Ersoy, kişi başına düşen ortalama ilaç harcamasının ise 105 dolar olduğunu söyledi. 1959 yılından bu ayana Türkiye'de ilaç, aşı ve tüketici sağlığı ürünlerinde aktif olan GSK'nın yıllık cirosunun 300 milyon euro olduğunu belirten Ersoy, 2009 sonu itibarıyla GSK'nın Türkiye ilaç pazarındaki ilk 5 büyük firmadan biri olduğunu aktardı.
3 milyon ölüm engelleniyor
Françoise Meurice'nin verdiği bilgilere göre, her yıl aşılama sayesinde 3 milyon civarında ölüm engelleniyor ve 750 bin çocuk sakat kalmaktan kurtuluyor. Tedavide koruyucu tıbbın önemine değinen Meurice, "Aşılarla hastalığın kökünün kazınması mümkün oluyor. Aşılama sayesinde hastalıkların önüne geçmiş oluyoruz. Örneğin; çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırıldı. Çocuk felci vakalarının sayısı 1980'lerde yılda 300 bin iken, 2002'de sadece 2 bine düştü. Gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisi yeni doğan tetanosunu ortadan kaldırdı" dedi.
Etiketler:
finanscaddesi,
GSK,
Pelin Ersoy,
sigara
ANADOLUBANK, BİREYSEL KREDİ FAİZLERİNİ İNDİRDİ
Anadolubank, ev sahibi olmak isteyen, arabasını yenilemek isteyen, yazın tatil, kışın okul vb ihtiyaçların karşılanacağı dönemde faiz oranları sayesinde tüketiciye destek oluyor. Taşıt kredisinde 60 aya kadar yüzde 1,09, alternatifli ödeme planlarıyla yüzde 0,99’dan başlayan ve 60 aya kadar vadede düşük faizli ihtiyaç kredisinin yanı sıra konut kredisinde 60 ayda yüzde 0,87, 96 ayda yüzde 0,95 faiz oranında kredi seçenekleri sunuyor.
Etiketler:
Anadolubank,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi
MB FAİZ ORANLARINI DEĞİŞTİRMEDİ
Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Merkez Bankası (MB) politika faiz oranlarını değiştirmeyerek, piyasa beklentisine uygun davrandı. Böylece teknik faiz değişikliği sonrasında politika faizi olarak belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faizi yüzde 7 seviyesinde sabit tutuldu. İş Yatırım Ekonomisti Burcu Ünüvar'a göre, büyüme cephesinde beklendiği üzere MB temkini elden bırakmıyor. Toplam talep koşullarında ortaya çıkan resim, üretim açığının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Bu da MB’nin faizlerin önümüzdeki dönemde düşük seviyelerde seyredeceği tezini destekliyor. Enflasyon cephesinde MB, çekirdek göstergelerin orta vadeli hedeflere uyumlu olduğunu düşünmeye devam ediyor. Gıda grubunda yaşanan kuvvetli fiyat düzeltmesi ve enerji fiyatlarının beklenenden düşük seyretmesi, MB’nin bir sonraki Enflasyon Raporu’nda enflasyon tahminlerini düşürmesine neden olacak.
Etiketler:
Burcu Ünüvar,
finanscaddesi,
İş Yatırım
17 Haziran 2010 Perşembe
İNTERNETTEN İŞLEM YAPIN, 30 TL PUAN KAZANIN!
Yapı Kredi, 4 Temmuz 2010’a kadar Yapı Kredi İnternet Bankacılığı’na üye olan ve giriş yapan müşterilerine 30 TL değerinde Worldpuan kazanma fırsatı sunuyor. 24 Mayıs’ta başlayan kampanya süresince Yapı Kredi internet bankacılığına giren müşteriler arasından yapılacak çekiliş ile her gün 10 kişi 30 TL değerinde Worldpuan kazanma hakkına sahip oluyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
Yapı Kredi Bankası
FİBA SİGORTA 485 MİLYON TL'YE JAPONLARA SATILDI
Fiba Grubu’nun iştiraklerinden Fiba Sigorta’daki yüzde 93,36 hissesinin satışına ilişkin görüşmeler sonuçlandı. Fiba Grup sözkonusu hisselerin satışı için Japon NKSJ Holdings Inc. iştiraki olan Sompo Japon Insurance Inc. ile hisse alım-satım anlaşması imzaladı.
Söz konusu anlaşma gereği Fiba Sigorta’nın toplam değeri 485 milyon TL olarak belirlenmiş olup öngörülen hisse devri, ilgili yasal mercilerden alınması gerekli olan izinlerin tamamlanmasının ardından gerçekleşecek.
Söz konusu anlaşma gereği Fiba Sigorta’nın toplam değeri 485 milyon TL olarak belirlenmiş olup öngörülen hisse devri, ilgili yasal mercilerden alınması gerekli olan izinlerin tamamlanmasının ardından gerçekleşecek.
Etiketler:
Fiba Sigorta,
finanscaddesi,
Sompo Japon Insurance
KİRASINI FORTİS'TEN ÖDEYEN 50 TL WORLDPUAN KAZANIYOR
Fortis Bank Türkiye, düzenlediği kampanyalarla kazandırmaya devam ediyor. Fortis Bank Türkiye tarafından düzenlenen “Kira Kampanyası” çerçevesinde en az 6 ay düzenli kira ödemesi talimatı verenler 50 TL Worldpuan kazanıyor. Ayrıca, faturaları için otomatik ödeme talimatı verenler de 50 TL’ye kadar Worlduan kazanma imkanı elde ediyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
Fortis,
kira
AVRUPA TOPARLANAMAZSA İKİNCİ DİP DE OLUR ÜÇÜNCÜ DE...
Global krizde en kötü zamanların geride kaldığını ancak Avrupa'daki borç krizinin gözardı edilemeyeceğini dile getiren İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, "Avrupa'nın mutlaka toparlanması şart. Eğer toparlanamaz işler kötüye giderse ikinci dip de olur, üçüncü dip de olur. Her şey kötüye gider. Avrupa Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı. Avrupa toparlayamazsa Türkiye ekonomisini çok olumsuz etkiler" dedi.
Global krizin Türk bankacılık sektörü açısından yarattığı fırsatlara da değinen Aykut Demiray, İş Bankası olarak Mısır ve Suriye'de temsilcilik açma girişimlerinin sürdüğünü, Rusya ve Kazakistan'da banka satın alacaklarını belirtirken, Arnavutluk, Makedonya ve Bosna Hersek'i de cazip pazarlar olarak değerlendirdi. Demiray, İş Bankası'nın yurtdışındaki büyüme stratejisini, "Hedef sınır ötesinde küçük sermayelerle çok büyük paralar bağlamadan fidanlar dikmek ve bunların büyümesine çalışmaktı. Önümüzdeki 5-10 yıllık perspektif içerisinde İş Bankası bölgesel güç olma iddiasını çeşitli ülkelerdeki banka ve şubeleriyle gösterecektir" şeklinde özetledi.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, sorularımızı şöyle yanıtladı:
-Global krizde sizce şu an hangi aşamadayız?
Yunanistan, İspanya ve Euro Zone bölgesindeki sorunlar belirginlik kazanana kadar bu krizin etkilerinin azaldığını düşünüyorduk. Ancak Yunanistan krizi ve Avrupa'daki diğer sorunların global krizle birebir çok ilişkili olmadığını düşünüyorum. Yunanistan veya İspanya ekonomisinin sorunları zaten vardı. Kriz elbette bu sorunları tetikledi ve karmaşık hale getirdi. Ama bu kriz olmasa bile Yunanistan veya İspanya'nın bir süre sonra bir sıkıntıya düşmesi beklenebilirdi. Elbette Avrupa'da olup bitenler de dikkate alınmak zorunda. Krizde en kötü zamanlar geride kaldı. ABD'de bazı göstergeler düzelmeye başladı. Fakat Avrupa'da ortaya çıkan nedenlerle bir dizi sorun yaşayacağız.
MEVDUAT FAİZİ YÜZDE 11'İ BULUR
-Avrupa'daki sıkıntılar nedeniyle ikinci bir dip bekliyor musunuz?
Avrupa'nın mutlaka toparlanması şart. Eğer toparlanamaz işler kötüye giderse ikinci dip de olur, üçüncü dip de olur. Her şey kötüye gider. Avrupa Türkiye için de önemli, dünya için de önemli. Avrupa'daki güven bunalımının, borç bunalımının mutlaka aşılması lazım. Ne yapıp edip AB'nin üyelerini korumaya alması gerekiyor. Avrupa kendini toparlarsa artık yukarı çıkış başlayacaktır.
-Avrupa'daki sorunlar Türkiye ekonomisine nasıl yansıyacak?
Avrupa Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı. Avrupa toparlayamazsa Türkiye ekonomisini çok olumsuz etkiler. Türkiye finans sektörü bu krizden az etkilendi.Şimdi Merkez Bankası bu çerçevede bir çıkış stratejisi ele aldı. Bunun sonucunda da faizlerde bir yükseliş başladı. MB politika faizlerini değiştirmeden yöntemi değiştirerek faizlerin hafif yükselmesine imkan sağlıyor. Teknik faiz ayarlaması denen olay nedeniyle şu anda bankalararası piyasada borçlanma faizi minimum yüzde 7. Buna paralel olarak da diğer faizlerde de artışlar görülüyor. Bu yıl mevduat faizleri de yılın sonuna doğru yüzde 11'leri bulur.
YUNANİSTAN BİZİM İÇİN İLGİNÇ DEĞİL
-Global kriz Türk bankacılık sektörü açısından fırsatlar yaratır mı? İş Bankası olarak yurtdışında büyüme planlarınız nedir?
Almanya'da İsbank Gmhb diye bir iştirakimiz var. 14 şubesi var. 11 şubesi Almanya'da, diğerleri Fransa, Hollanda ve İsviçre'de. Bunlar Bulgaristan, Romanya diğer AB ülkelerinde şube açma ihtimallerini gözden geçiriyorlar. Londra, Bahreyn ve KKTC'da birer şubemiz var. Şanghay'da bir temsilciliğimiz var. Bu ay içerisinde Mısır'da Kahire temsilciliğimizi açacağız. Suriye'de temsilcilik girişimimiz sürüyor. Irak'da Erbil ve Bağdat'da şube açmak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz. Rusya'da ve Kazakistan'da bir banka satın almak istiyoruz. Balkanlara da ayrıca bakıyoruz. Zamanı gelince açıklamalar yapılacak. Ama Rusya'da bayağı bir sona yaklaştık. Kazakistan için de iyi bir plan var. Yıl sonundan önce ilk adımlarını atmış oluruz. Azerbaycan Bakü'de şube açma girişimimiz var. Tabii bu işler pek kolay olmuyor. Artık yavaş yavaş bu çabaların meyvalarını toplama aşamasına gelindi. Buradaki strateji şuydu: Sınır ötesinde küçük sermayelerle çok büyük paralar bağlamadan fidanlar dikmek ve bunların büyümesine çalışmaktı. Önümüzdeki 5-10 yıllık perspektif içerisinde İş Bankası bölgesel güç olma iddiasını çeşitli ülkelerdeki banka ve şubeleriyle gösterecektir.
-Yunanistan'da banka satın alma planları var mı?
Tabii ki olabilir özellikle Batı Trakya tarafı ama bizim için en ilginç yer Yunanistan değil. Mesela; Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek gibi yerler daha ilginç. Oralarda bankacılık sistemi daha az gelişmiş ve daha az rekabetçi yapıda. Yunanistan bizim için daha az önem taşıyor.
Konut kredisinde faizler olması gerekenin altında
-Mevduat tarafında nasıl bir rekabet ortamı var?
Bankacılık sektörü hem TL hem döviz mevduatlarında rekabet ediyor ve faizleri yukarı taşıyor. Özellikle dövizde hafif likiditede bir daralma var. Dolarda faizler yüzde 4-4.5'u buluyor. TL mevduatta ise paranın büyüklüğüne göre yüzde 10'un üzerine çıktığını duyuyorum. Likidite azaldıkça faizlere baskı yapıyor. Bu bankalar arasında ciddi bir rekabetin olduğunu gösteriyor. Biz hep böyle yaparız. Hep rekabeti uçlara getirme eğilimindeyiz. Mevduat faizinde böyle, kredi faizinde de öyle. Haziran ayı bilançolarını daha güzel gösterme çabalarının da bu rekabette etkisi var. Kredi bacağında ise özellikle konut kredilerinde çok ciddi şekilde faizlerin aşağı doğru bastırıldığını görüyoruz. Oranlar, bana göre olması gerekenin oldukça altında.
Dolar, euroda artık tahminlerimiz şaştı
-Yıl sonu dolar, euro ve faiz tahminleriniz?
Yılsonu beklentimiz dolar TL kurunda 1.60 TL'nin altıydı. Ancak şimdiden o hedef aşıldı. Bu ortamda tahminde bulunmak zor. Euro-dolar paritesini de 1.40 olarak öngörüyorduk ama 1.20'ye düştü. Faiz tarafında ise MB'nin overnight faizleri hafifçe de olsa yukarı doğru revize edeceğini düşünüyorum. 2010 yılının son çeyreğinde bir hareket bekliyoruz. Son çeyrekte overnight faizlerde hafifçe artırılmaya başlayacaktır. Bu yıl 1.5 ile 2 puan arasında artış bekliyoruz.
Bu saatten sonra altına yatırım riskli
-Yatırımcılara önerileriniz?
Yine TL'de kalmalarını, portföylerini çok hızlı değiştirmemelerini öneriyorum. 3 aylık mevdutta kalmak veya hazine bonoları fena değil. Riski sevenler için borsayı öneriyorum. İniş ve çıkışları iyi takip etmek lazım. Altın önemli bir yatırım aracı olma yolunda. Artık altına yatırım yapmak herhangi bir dövize yatırım yapmaktan çok farklı değil. Ekonomik çalkantı altını öne çıkarıyor. Ancak bu saatten sonra girmek çok spekülatif olabilir. Bundan sonra aşağı gitme ihtimali daha fazla. Bence iyice riski sevenler altına yatırım yapmayı düşünmeli.
Herşeyden önce insanların sakin olması lazım. Dünya önemli ölçüde çalkalanıyor Türkiye de etkilendi. Ama umarım çabuk çıkacağız. Bu konuda fazla panik yapmamak lazım.
-Siz paranızı nasıl değerlendiriyorsunuz.
Tabii ki, TL'de mevduatta değerlendiriyorum.
BDDK'nın müdürleri sorgulaması doğru
-BDDK'nın genel müdür ve müdür yardımcısı adaylarını Ankara'ya görüşmeye çağırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğrudur, yerinde bir karardır. İngiltere'de de benzeri uygulamalar vardır. Sonuçta, banka yöneticiliği ciddi bir iştir. Otoritenin de bunu sorgulaması yerindedir. Dünyada da diğer büyük finansal piyasalarda örnekleri olan bir uygulamadır.
Ayfer ARSLAN
Global krizin Türk bankacılık sektörü açısından yarattığı fırsatlara da değinen Aykut Demiray, İş Bankası olarak Mısır ve Suriye'de temsilcilik açma girişimlerinin sürdüğünü, Rusya ve Kazakistan'da banka satın alacaklarını belirtirken, Arnavutluk, Makedonya ve Bosna Hersek'i de cazip pazarlar olarak değerlendirdi. Demiray, İş Bankası'nın yurtdışındaki büyüme stratejisini, "Hedef sınır ötesinde küçük sermayelerle çok büyük paralar bağlamadan fidanlar dikmek ve bunların büyümesine çalışmaktı. Önümüzdeki 5-10 yıllık perspektif içerisinde İş Bankası bölgesel güç olma iddiasını çeşitli ülkelerdeki banka ve şubeleriyle gösterecektir" şeklinde özetledi.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, sorularımızı şöyle yanıtladı:
-Global krizde sizce şu an hangi aşamadayız?
Yunanistan, İspanya ve Euro Zone bölgesindeki sorunlar belirginlik kazanana kadar bu krizin etkilerinin azaldığını düşünüyorduk. Ancak Yunanistan krizi ve Avrupa'daki diğer sorunların global krizle birebir çok ilişkili olmadığını düşünüyorum. Yunanistan veya İspanya ekonomisinin sorunları zaten vardı. Kriz elbette bu sorunları tetikledi ve karmaşık hale getirdi. Ama bu kriz olmasa bile Yunanistan veya İspanya'nın bir süre sonra bir sıkıntıya düşmesi beklenebilirdi. Elbette Avrupa'da olup bitenler de dikkate alınmak zorunda. Krizde en kötü zamanlar geride kaldı. ABD'de bazı göstergeler düzelmeye başladı. Fakat Avrupa'da ortaya çıkan nedenlerle bir dizi sorun yaşayacağız.
MEVDUAT FAİZİ YÜZDE 11'İ BULUR
-Avrupa'daki sıkıntılar nedeniyle ikinci bir dip bekliyor musunuz?
Avrupa'nın mutlaka toparlanması şart. Eğer toparlanamaz işler kötüye giderse ikinci dip de olur, üçüncü dip de olur. Her şey kötüye gider. Avrupa Türkiye için de önemli, dünya için de önemli. Avrupa'daki güven bunalımının, borç bunalımının mutlaka aşılması lazım. Ne yapıp edip AB'nin üyelerini korumaya alması gerekiyor. Avrupa kendini toparlarsa artık yukarı çıkış başlayacaktır.
-Avrupa'daki sorunlar Türkiye ekonomisine nasıl yansıyacak?
Avrupa Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı. Avrupa toparlayamazsa Türkiye ekonomisini çok olumsuz etkiler. Türkiye finans sektörü bu krizden az etkilendi.Şimdi Merkez Bankası bu çerçevede bir çıkış stratejisi ele aldı. Bunun sonucunda da faizlerde bir yükseliş başladı. MB politika faizlerini değiştirmeden yöntemi değiştirerek faizlerin hafif yükselmesine imkan sağlıyor. Teknik faiz ayarlaması denen olay nedeniyle şu anda bankalararası piyasada borçlanma faizi minimum yüzde 7. Buna paralel olarak da diğer faizlerde de artışlar görülüyor. Bu yıl mevduat faizleri de yılın sonuna doğru yüzde 11'leri bulur.
YUNANİSTAN BİZİM İÇİN İLGİNÇ DEĞİL
-Global kriz Türk bankacılık sektörü açısından fırsatlar yaratır mı? İş Bankası olarak yurtdışında büyüme planlarınız nedir?
Almanya'da İsbank Gmhb diye bir iştirakimiz var. 14 şubesi var. 11 şubesi Almanya'da, diğerleri Fransa, Hollanda ve İsviçre'de. Bunlar Bulgaristan, Romanya diğer AB ülkelerinde şube açma ihtimallerini gözden geçiriyorlar. Londra, Bahreyn ve KKTC'da birer şubemiz var. Şanghay'da bir temsilciliğimiz var. Bu ay içerisinde Mısır'da Kahire temsilciliğimizi açacağız. Suriye'de temsilcilik girişimimiz sürüyor. Irak'da Erbil ve Bağdat'da şube açmak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz. Rusya'da ve Kazakistan'da bir banka satın almak istiyoruz. Balkanlara da ayrıca bakıyoruz. Zamanı gelince açıklamalar yapılacak. Ama Rusya'da bayağı bir sona yaklaştık. Kazakistan için de iyi bir plan var. Yıl sonundan önce ilk adımlarını atmış oluruz. Azerbaycan Bakü'de şube açma girişimimiz var. Tabii bu işler pek kolay olmuyor. Artık yavaş yavaş bu çabaların meyvalarını toplama aşamasına gelindi. Buradaki strateji şuydu: Sınır ötesinde küçük sermayelerle çok büyük paralar bağlamadan fidanlar dikmek ve bunların büyümesine çalışmaktı. Önümüzdeki 5-10 yıllık perspektif içerisinde İş Bankası bölgesel güç olma iddiasını çeşitli ülkelerdeki banka ve şubeleriyle gösterecektir.
-Yunanistan'da banka satın alma planları var mı?
Tabii ki olabilir özellikle Batı Trakya tarafı ama bizim için en ilginç yer Yunanistan değil. Mesela; Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek gibi yerler daha ilginç. Oralarda bankacılık sistemi daha az gelişmiş ve daha az rekabetçi yapıda. Yunanistan bizim için daha az önem taşıyor.
Konut kredisinde faizler olması gerekenin altında
-Mevduat tarafında nasıl bir rekabet ortamı var?
Bankacılık sektörü hem TL hem döviz mevduatlarında rekabet ediyor ve faizleri yukarı taşıyor. Özellikle dövizde hafif likiditede bir daralma var. Dolarda faizler yüzde 4-4.5'u buluyor. TL mevduatta ise paranın büyüklüğüne göre yüzde 10'un üzerine çıktığını duyuyorum. Likidite azaldıkça faizlere baskı yapıyor. Bu bankalar arasında ciddi bir rekabetin olduğunu gösteriyor. Biz hep böyle yaparız. Hep rekabeti uçlara getirme eğilimindeyiz. Mevduat faizinde böyle, kredi faizinde de öyle. Haziran ayı bilançolarını daha güzel gösterme çabalarının da bu rekabette etkisi var. Kredi bacağında ise özellikle konut kredilerinde çok ciddi şekilde faizlerin aşağı doğru bastırıldığını görüyoruz. Oranlar, bana göre olması gerekenin oldukça altında.
Dolar, euroda artık tahminlerimiz şaştı
-Yıl sonu dolar, euro ve faiz tahminleriniz?
Yılsonu beklentimiz dolar TL kurunda 1.60 TL'nin altıydı. Ancak şimdiden o hedef aşıldı. Bu ortamda tahminde bulunmak zor. Euro-dolar paritesini de 1.40 olarak öngörüyorduk ama 1.20'ye düştü. Faiz tarafında ise MB'nin overnight faizleri hafifçe de olsa yukarı doğru revize edeceğini düşünüyorum. 2010 yılının son çeyreğinde bir hareket bekliyoruz. Son çeyrekte overnight faizlerde hafifçe artırılmaya başlayacaktır. Bu yıl 1.5 ile 2 puan arasında artış bekliyoruz.
Bu saatten sonra altına yatırım riskli
-Yatırımcılara önerileriniz?
Yine TL'de kalmalarını, portföylerini çok hızlı değiştirmemelerini öneriyorum. 3 aylık mevdutta kalmak veya hazine bonoları fena değil. Riski sevenler için borsayı öneriyorum. İniş ve çıkışları iyi takip etmek lazım. Altın önemli bir yatırım aracı olma yolunda. Artık altına yatırım yapmak herhangi bir dövize yatırım yapmaktan çok farklı değil. Ekonomik çalkantı altını öne çıkarıyor. Ancak bu saatten sonra girmek çok spekülatif olabilir. Bundan sonra aşağı gitme ihtimali daha fazla. Bence iyice riski sevenler altına yatırım yapmayı düşünmeli.
Herşeyden önce insanların sakin olması lazım. Dünya önemli ölçüde çalkalanıyor Türkiye de etkilendi. Ama umarım çabuk çıkacağız. Bu konuda fazla panik yapmamak lazım.
-Siz paranızı nasıl değerlendiriyorsunuz.
Tabii ki, TL'de mevduatta değerlendiriyorum.
BDDK'nın müdürleri sorgulaması doğru
-BDDK'nın genel müdür ve müdür yardımcısı adaylarını Ankara'ya görüşmeye çağırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğrudur, yerinde bir karardır. İngiltere'de de benzeri uygulamalar vardır. Sonuçta, banka yöneticiliği ciddi bir iştir. Otoritenin de bunu sorgulaması yerindedir. Dünyada da diğer büyük finansal piyasalarda örnekleri olan bir uygulamadır.
Ayfer ARSLAN
Etiketler:
Ayfer Arslan,
Aykut Demiray,
finanscaddesi,
İş Bankası
8 Haziran 2010 Salı
DÜNYA LEASİNG KONFERANSI 10-11 HAZİRAN'DA İSTANBUL'DA
Euromoney tarafından her yıl farklı bir ülkede düzenlenen Dünya Leasing Konferansı’nın 28.ncisi 10-11 Haziran tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. Konferansa, 32 ülkeden 200’ü yabancı olmak üzere, yatırımcı, ekipman ve servis satan firma temsilcileri , finans yöneticisi ve bürokratlardan 300 kişinin katılması bekleniyor. Toplantıda özetle aşağıdaki başlıklarda konuşmalar yapılacak:
• 2010 yılında Türkiye ve diğer ülke ekonomileri ile ilgili veriler ve trendler
• Leasing sektörünün dünyadaki tarihsel gelişimi ve geleceğe ilişkin beklentiler
• Leasing sektörünün yararlanması gereken fırsatlar ve oluşturulması gereken stratejiler
• “Çevreci/Yeşil Leasing” ve “İslami Leasing” gibi güncel kavramlar üzerinde konuşmalar yapılacak.
• 2010 yılında Türkiye ve diğer ülke ekonomileri ile ilgili veriler ve trendler
• Leasing sektörünün dünyadaki tarihsel gelişimi ve geleceğe ilişkin beklentiler
• Leasing sektörünün yararlanması gereken fırsatlar ve oluşturulması gereken stratejiler
• “Çevreci/Yeşil Leasing” ve “İslami Leasing” gibi güncel kavramlar üzerinde konuşmalar yapılacak.
Etiketler:
finanscaddesi,
leasing
SANAYİ ÜRETİMİ NİSANDA YÜZDE 17 ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayı sanayi üretim verilerini açıkladı. Sanayi üretim endeksi, Nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış gösterdi. Alt sektörler itibariyla; bu artış imalat sanayiinde yüzde 18,6, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 9,7, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe ise yüzde 5.2 olarak gerçekleşti.
Etiketler:
finanscaddesi,
sanayi üretimi
48 AY VADELİ TAŞIT KREDİSİ FAİZİ YÜZDE 0.94
ING Bank, taşıt ve ihtiyaç kredilerinde geçerli olacak yeni faiz oranlarını belirledi. Buna göre, başta taşıt ve ihtiyaç kredisi olmak üzere yeni oranlar şöyle:
ING Bank Taşıt kredilerindeki kampanyası kapsamında;
- 0 km araç alımında sunulan faiz oranları 3–24 ay vadede % 0.88,
- 0 km araç alımında sunulan faiz oranları 25-48 ay vadede %0.94, ve
- 2.el araç alımında sunulan faiz oranları 3–48 ay vadede ise %1.05 olarak belirlendi.
Binek taşıt ve hafif ticari araçların 0 km. ve 2.el taşıt alımlarında liste fiyatı ise 3-48 ay vadede %1.29.
01 Haziran tarihinde güncellenen Kredi Butik’in yeni oranları ise şöyle:
- Small, Medium, Large ve XLarge kredi paketleri ile 6–48 ay vadede, %1,10 faizli ve masrafsız olarak 100.000 TL’ye kadar kredi teklif ediliyor.
ING Bank Taşıt kredilerindeki kampanyası kapsamında;
- 0 km araç alımında sunulan faiz oranları 3–24 ay vadede % 0.88,
- 0 km araç alımında sunulan faiz oranları 25-48 ay vadede %0.94, ve
- 2.el araç alımında sunulan faiz oranları 3–48 ay vadede ise %1.05 olarak belirlendi.
Binek taşıt ve hafif ticari araçların 0 km. ve 2.el taşıt alımlarında liste fiyatı ise 3-48 ay vadede %1.29.
01 Haziran tarihinde güncellenen Kredi Butik’in yeni oranları ise şöyle:
- Small, Medium, Large ve XLarge kredi paketleri ile 6–48 ay vadede, %1,10 faizli ve masrafsız olarak 100.000 TL’ye kadar kredi teklif ediliyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
ING Bank,
ihtiyaç kredisi,
taşıt kredisi
TAŞIT KREDİSİ ALANA ÇOCUK OTO KOLTUĞU HEDİYE
Çocuk oto koltuğu kullanımı, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle birlikte 1 Haziran’dan itibaren zorunlu hale getirildi. Birçok ebeveyn bu önemli değişikliğe ayak uydurmaya çalışırken, Türk Ekonomi Bankası (TEB) “TEB Gözünüz arkada kalmasın” kampanyası dahilinde, taşıt kredisi alan müşterilerine Avrupa güvenlik sertifikalı Chicco marka çocuk oto koltuğu hediye etmeye başladı. TEB’in kampanyasından yararlanmak isteyen müşterilerin, TEB’e taşıt kredisi için başvururken 0-6 yaş arasındaki çocuklarının nüfus kağıdını göstermeleri gerekiyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
TEB
7 Haziran 2010 Pazartesi
TÜKETİM ÇILGINLIĞINA 'DUR' DEMEMİZ LAZIM!
Bireysel emeklilik sektörünün 'haylaz kızı' olarak anılan Avivasa Emeklilik CEO'su Meral Eredenk, tüketim çılgınlığına isyan ediyor. 3 yıl gazetecilik, 17 yıl bankacılık yapan ve 8 yıldır da sigorta sektöründe hizmet veren Eredenk, "Eskiden çok savurgandım. Şimdi krizle birlikte beğendiğim ayakkabı veya çantayı alırken en az iki kere düşünüyorum" diyor. Yazılı-görsel iletişim araçları, cep telefonlarından gelen mesajlarla gün boyunca tüketim bombardımanına tutulduğumuzu dile getiren Eredenk'in mesajı ise net: "Hiç kimse, 'Dur, düşün tasarruf et' demiyor. Birinin bu tüketim çılgınlığına dur demesi lazım."
Bu mesajını ilk defa 2008 yılında "Paralarını saçma biriktir" reklam kampanyasıyla topluma ileten ve bu yüzden perakende sektöründen tepki alan Eredenk, Avrupa çapında tasarrufun eğitimin içine alınması için kampanya başlatacaklarını belirtiyor. Aviva İspanya'nın da Yönetim Kurulu'na giren Eredenk, emekli olunca siyasete atılmayı düşünüyor: "Kılıçdaroğlu ile siyasete atılmak isteyenler arttı. Baykal çok fazla kadın adayları desteklemedi. Politikanın da ülke yararı için iyi bir şeyler yapılabilecek bir arena olduğunu düşünüyorum" diyor.
Meral Eredenk ile 3 yıl önce Ak Emeklilik ve Aviva Emeklilik'in Avivasa çatısı altında birleşmesinin ardından geçen süreci, tasarrufun önemini, emeklilik planlarını ve hobilerini konuştuk.
KRİZDE KEMERLERİ SIKTIK
-Ak Emeklilik ile Aviva Emeklilik'in birleşmesinin ardından geçen süreçte neler yaşandı?
Sahada rakip olan iki şirketin birleşmesi çok kolay değildi. Genel müdürlük tarafında ise aynı işi yapan her departmanda ikişer ekip vardı. IT altyapısının tekleştirilmesi ve müşterilere hizmet verebilir hale gelmesi çok kolay olmadı. 1.5 sene hep evin içine dönmek zorunda kaldık. İçerdeki bu tür düzeltmelere konsantre olduk. Müşteri ile ilgili yapacağımız yenilikler biraz gecikti. Ocak ayından itibaren tekrar onlara başladık. Hem ürün hem satış sonrası servis hem dağıtım kanalları tarafında birçok yeniliği hayata geçirmek üzere çalışmalar yapıyoruz. Yeni iş ciromuz geçen yıl yüzde 40 arttı. Geçen yıl 20 milyon lira kar ettik. Bir önceki yıl 1 milyon liraydı.
-Karlılıktaki bu büyümeyi nasıl başardınız?
Çok ciddi maliyet kontrolu oldu. Krizle birlikte kemer sıkmayı çok rahat yaptık. Zam yapmadık. Yurtdışında Aviva da zam yapmadı. Bize mal ve hizmet sağlayan kuruluşlarla bütün anlaşmalarımızı gözden geçirdik ve yüzde 20'lik bir tasarruf sağladık. Yemek şirketi, servis şirketi, kağıt şirketi, matbaa, baskıcı, boyacı kısacası; bütün iş yaptığımız şirketlerle yüzde 20'ye yakın tasarruf sağladık. Artı mali gelirlerimizde çok önemli bir artış oldu. Yani sermayemizi daha iyi değerlendirdik Faiz hareketlerinden çok iyi fırsatlar yakaladık. Para hareketin bol olduğu yerde kazanılıyor. Birleşmenin faydalarını artık görmeye başladık. Bu bizim geçici değil, kalıcı bir karlılık haline geldi. Bu yıl yüzde 50'lik bir artışla en az 30 milyon liralık kar hedefleniyor.
KÜÇÜKLER MÜŞTERİ ÇALIYOR
-Sektörde elementer branşta olduğu gibi rahatsız edici bir rekabet var mı?
İki üç tane sektörde küçük şirket var ki, bunlar büyüme stratejilerini başka şirketlerden müşteri ve satıcı çalmaya endekslemiş. Bizden müşteri çalıyorlar ama bir sene sonra o müşteriyi tekrar geri alıyoruz. Bizim satış ekiplerimizden adam alıp onların bizde yarattığı portföyü alarak iş yapma biçimi oturtmuş durumdalar. Bu sürdürülebilir bir büyüme değil. Hazine'nin de çok hoş gördüğü bir şey değil. Onun dışında büyük şirketler arasında elementer taraftaki gibi kırıcı ve yıkıcı bir rekabet yok. Birbirimize zarar vermeden sektörü büyütmek anlamında birlikte hareket ediyoruz. Belli rutinlerde toplanıp sektörü nasıl hasarsız büyüteceğimizi, rekabeti müşterilere ve şirketlere zarar vermeden nasıl geliştireceğimizi konuşuyoruz. Geçen sene ortak bir reklam kampanyası yaptık. Bütün sektöre büyük faydası oldu. Bu sene yine öyle bir reklam kampanyası yapmayı planlıyoruz. Herhalde yılın ikinci yarısında hayata geçer. Artık ortak araştırmalar yapıyoruz. EGM'de bunun için bir ekip ve kaynak ayrıldı.
100 BİN KUMBARA DAĞITACAK
-Sektörün daha hızlı büyümesi için önerileriniz neler?
Tasarruf bilincini geliştirmemiz lazım. Ama maalesef 'Bugünü yaşamak varken, bugün tatil yapmak varken, arabayı yenilemek varken, bugün yeni çanta almak varken, telefonu yenilemek varken, parayı koy kenara da 20 sene sonra yersin' fikri hiç kimseye ilk bakışta tatlı gelmiyor. Özellikle gençlere tasarruf fikri hiç sıcak gelmiyor. Ben yeğenime anlattığımda, "50 sene sonrasını bugünden mi düşüneceğim?" diyebiliyor. Bütün dünyadaki üretim mekanizması insanları doğal olarak tüketime itiyor.Yolda giderken bilboordlar, işe geliyorsunuz birisi bir şeyler söylüyor. Akşam televizyonda dizilerin arasında sürekli reklam, reklam, tüketim tüketimÖ Hiç kimse 'Dur, şu tüketimini düşün, tasarruf et' demiyor. Günde 100 mesaj alıyorsan, tamamı tüketim üzerine. Birinin 'dur' demesi lazım.
-O biri de siz misiniz?
Evet. Reklamla beslenmediği zaman tasarruf kampanyalarının ses getirmesi çok zor. 'Geleceğini biriktir' sloganına en çok yakışan şey kumbaraydı. Farkındalık yaratmak maksadıyla kumbara yarışması yaptık. Çünkü tüketimi esas kamçılayan da gençler. Birinci olan kumbaradan 100 bin adet üretip okullara göndereceğiz. Okullarda tasarruf bilincini yaymak amacıyla öğrencilere dağıtacağız. Biz üretimi baltalayacak tüketimi durdurmaktan söz etmiyoruz. Biz o kampanyayı yaptığımızda perakendeciler bize tepki gösterdi.
Ayakkabı, çanta alırken artık iki kere düşünüyorum
-Siz nasıl bir tüketicisiniz? Savurgan mı, tutumlu mu?
Son üç dört yıl öncesine kadar çok savurgandım. Ama sağolsun bizim satıcılar, bana 7-8 sözleşme satarak beni doğal olarak tasarrufa yöneltti. 4-5 yıl daha çalışırsam emekliliğimi garantileyecek bireysel emeklilik birikimine ulaşacağım. Artık, 'Gidip şu vitrindeki ayakkabıyı, çantayı alayım'ı iki kere düşünüyorum. Eskiden olsa hiç düşünmeden alırdım. Bu yaşla da ilgili. Emekliliğe yaklaştığın zaman giderek önünde daha az zaman kaldığını görüyorsun ve tasarrufun önemi artıyor. Gençken, 'Aman 20 yıl daha var. Nasıl olsa biriktiririm' diyorsun. Giderek tüketim konusunda terbiye oldum. Eskiden 100 birimlik gelirimin 70'ini harcayıp 30'unu biriktirirken, şimdi 70'ini biriktirip 30'unu harcayacak kadar daha radikal bir dönüş yaptım. Son yaşanan kriz ve işsizlikle, belli bir birikime ulaşmış insanların bile işsiz kaldığı, üstelik bir daha bunların iş hayatına dönmesinin daha zor olduğunu görünce daha temkinli olmak gerektiğine karar verdim.
8 yıl sonra siyasete girmeyi düşünüyor
-Geleceğe ilişkin planlarınız, emeklilik planlarınız neler?
Çok planım var. Bir kere sokak köpeklerini koruma üzerine sosyal sorumluluk projesi yapacağım. İkincisi; kız çocuklarının eğitimi için çalışacağım. Gezi notlarını kitap olarak bastırıp gelirini kız çocuklarının eğitimine harcayacağım. Üçüncüsü; tiyatro eğitimi alıp yaşlı kadın rollerini oynayacağım. Tiyatroyu çok istiyorum. Şirkette tiyatro kulübümüz var. "Kaç baba kaç"oyununu sahneye koyduk. Bana çılgın hemşire rolü verdiler. Ben tabii hiç provasız çıkıyorum. Sabancı Center'da oynadık. 600 kişi vardı. Salon adeta yıkıldı! Ayrıca tasarrufun okullarda eğitimin içine alınması için çalışacağım. Bunu tüm Avrupa çapında başlatmak istiyorum. Bunların dışında belediye başkanı olmak gibi bir hayalim var! Şimdi Kılıçdaroğlu ile siyasete atılmak isteyenler arttı. Baykal çok fazla kadın adayları desteklemedi. Politikanın da ülke yararı için iyi bir şeyler yapılabilecek bir arena olduğunu düşünüyorum. Siyasete girmeyi iki seçim dönemi sonra düşünüyorum.
Doğru bildiğimi hiç çekinmeden söylerim
-Size neden sektörün haylaz kızı diyorlar?
Çünkü çok fazla söz dinlemiyorum. Çünkü sektörün rutininden çok fazla şeyler yapmak istiyorum. Hiç reklam yapılmamış sektörde ilk defa reklam yaptım. Hiç PR yapılmamış sektörde PR işinin önemini ortaya koydum. Ürünlerle ilgili birçok yeniliği ortaya koymaya çalıştım. Bunların bazıları mevzuatı olmayan şeyler oldu ama Türkiye'ye tüketici kredilerini Burhan Karaçam tüketici kredileri mevzuatı yokken getirdi. Kredi kartlarının ilk açılımını kredi kartı mevzuatı yazılmamış iken yaptı. Bazı şeylerin de önderi olmak gerekiyor. Mevcut genel müdürler doğal olarak hep isyan ederler buna. Doğru bildiğimi hiç çekinmeden söylerim. Yani adabına uydurarak söyleme kaygısı olmayan biriyim. Bir şey yanlışsa o yanlış düzelene kadar bağırmaya, sesimi duyurmaya çalışıyorum. Yanlışa seyirci kalmaya tahammül edemiyorum. O zaman da birilerinin ayağına basıyorsunuz. Birilerinin hoşuna gitmeyecek şeyler yapıyorsunuz.
Motosikletle 7 bin kilometre gittim
-Hobileriniz neler? Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Şöyle bir hedef koydum kendime. Mümkünse her sene yeni bir şey öğrenmek. Son üç dört senedir sörfe, iki yıldır da motosiklete başladım. Motosikletle Assos'a, Tekirdağ'a, Çanakkale'ye gittim. Ondan sonra da yeter artık deyip Yunanistan'a gittim. Şu ana kadar 6-7 bin kilometre gitmişimdir. Şimdi de yelkene merak sardım. Belki biraz geç kaldık. 10 sene sonra bunları yapamayız kaygıları var. Bir an önce yapmam gereken bungee jumping ve rafting var. Yaş 50'yi geçip 60'a gelince oralarda biraz zorlanabiliriz. Ben şuna inanıyorum: Beyin vücudu istediği yöne çekme konusunda bir güce sahip. 'Bunları yapamam. Ya, bu yaştan sonra motosiklete mi binilir?' diye beyni yönlendirirsen vücudun da öyle reaksiyon veriyor. Ama 'Şimdi binmeyeceğim de, ne zaman bineceğim?'dediğin zaman beyin ona göre reaksiyon veriyor. Beyin ne düşünürse onu çağırıyor. Şimdi Aviva İspanya'nın yönetim kurulu üyesi oldum. İngilizceyi iyileştirelim derken, şimdi İspanyolca öğrenmeye çalışıyorum. Hem yönetim kuruluna girdim, hem denetim komitesi üyesi oldum. İspanya kralının ablasıyla beraber yönetim kurulundayım.
Ayfer ARSLAN
Bu mesajını ilk defa 2008 yılında "Paralarını saçma biriktir" reklam kampanyasıyla topluma ileten ve bu yüzden perakende sektöründen tepki alan Eredenk, Avrupa çapında tasarrufun eğitimin içine alınması için kampanya başlatacaklarını belirtiyor. Aviva İspanya'nın da Yönetim Kurulu'na giren Eredenk, emekli olunca siyasete atılmayı düşünüyor: "Kılıçdaroğlu ile siyasete atılmak isteyenler arttı. Baykal çok fazla kadın adayları desteklemedi. Politikanın da ülke yararı için iyi bir şeyler yapılabilecek bir arena olduğunu düşünüyorum" diyor.
Meral Eredenk ile 3 yıl önce Ak Emeklilik ve Aviva Emeklilik'in Avivasa çatısı altında birleşmesinin ardından geçen süreci, tasarrufun önemini, emeklilik planlarını ve hobilerini konuştuk.
KRİZDE KEMERLERİ SIKTIK
-Ak Emeklilik ile Aviva Emeklilik'in birleşmesinin ardından geçen süreçte neler yaşandı?
Sahada rakip olan iki şirketin birleşmesi çok kolay değildi. Genel müdürlük tarafında ise aynı işi yapan her departmanda ikişer ekip vardı. IT altyapısının tekleştirilmesi ve müşterilere hizmet verebilir hale gelmesi çok kolay olmadı. 1.5 sene hep evin içine dönmek zorunda kaldık. İçerdeki bu tür düzeltmelere konsantre olduk. Müşteri ile ilgili yapacağımız yenilikler biraz gecikti. Ocak ayından itibaren tekrar onlara başladık. Hem ürün hem satış sonrası servis hem dağıtım kanalları tarafında birçok yeniliği hayata geçirmek üzere çalışmalar yapıyoruz. Yeni iş ciromuz geçen yıl yüzde 40 arttı. Geçen yıl 20 milyon lira kar ettik. Bir önceki yıl 1 milyon liraydı.
-Karlılıktaki bu büyümeyi nasıl başardınız?
Çok ciddi maliyet kontrolu oldu. Krizle birlikte kemer sıkmayı çok rahat yaptık. Zam yapmadık. Yurtdışında Aviva da zam yapmadı. Bize mal ve hizmet sağlayan kuruluşlarla bütün anlaşmalarımızı gözden geçirdik ve yüzde 20'lik bir tasarruf sağladık. Yemek şirketi, servis şirketi, kağıt şirketi, matbaa, baskıcı, boyacı kısacası; bütün iş yaptığımız şirketlerle yüzde 20'ye yakın tasarruf sağladık. Artı mali gelirlerimizde çok önemli bir artış oldu. Yani sermayemizi daha iyi değerlendirdik Faiz hareketlerinden çok iyi fırsatlar yakaladık. Para hareketin bol olduğu yerde kazanılıyor. Birleşmenin faydalarını artık görmeye başladık. Bu bizim geçici değil, kalıcı bir karlılık haline geldi. Bu yıl yüzde 50'lik bir artışla en az 30 milyon liralık kar hedefleniyor.
KÜÇÜKLER MÜŞTERİ ÇALIYOR
-Sektörde elementer branşta olduğu gibi rahatsız edici bir rekabet var mı?
İki üç tane sektörde küçük şirket var ki, bunlar büyüme stratejilerini başka şirketlerden müşteri ve satıcı çalmaya endekslemiş. Bizden müşteri çalıyorlar ama bir sene sonra o müşteriyi tekrar geri alıyoruz. Bizim satış ekiplerimizden adam alıp onların bizde yarattığı portföyü alarak iş yapma biçimi oturtmuş durumdalar. Bu sürdürülebilir bir büyüme değil. Hazine'nin de çok hoş gördüğü bir şey değil. Onun dışında büyük şirketler arasında elementer taraftaki gibi kırıcı ve yıkıcı bir rekabet yok. Birbirimize zarar vermeden sektörü büyütmek anlamında birlikte hareket ediyoruz. Belli rutinlerde toplanıp sektörü nasıl hasarsız büyüteceğimizi, rekabeti müşterilere ve şirketlere zarar vermeden nasıl geliştireceğimizi konuşuyoruz. Geçen sene ortak bir reklam kampanyası yaptık. Bütün sektöre büyük faydası oldu. Bu sene yine öyle bir reklam kampanyası yapmayı planlıyoruz. Herhalde yılın ikinci yarısında hayata geçer. Artık ortak araştırmalar yapıyoruz. EGM'de bunun için bir ekip ve kaynak ayrıldı.
100 BİN KUMBARA DAĞITACAK
-Sektörün daha hızlı büyümesi için önerileriniz neler?
Tasarruf bilincini geliştirmemiz lazım. Ama maalesef 'Bugünü yaşamak varken, bugün tatil yapmak varken, arabayı yenilemek varken, bugün yeni çanta almak varken, telefonu yenilemek varken, parayı koy kenara da 20 sene sonra yersin' fikri hiç kimseye ilk bakışta tatlı gelmiyor. Özellikle gençlere tasarruf fikri hiç sıcak gelmiyor. Ben yeğenime anlattığımda, "50 sene sonrasını bugünden mi düşüneceğim?" diyebiliyor. Bütün dünyadaki üretim mekanizması insanları doğal olarak tüketime itiyor.Yolda giderken bilboordlar, işe geliyorsunuz birisi bir şeyler söylüyor. Akşam televizyonda dizilerin arasında sürekli reklam, reklam, tüketim tüketimÖ Hiç kimse 'Dur, şu tüketimini düşün, tasarruf et' demiyor. Günde 100 mesaj alıyorsan, tamamı tüketim üzerine. Birinin 'dur' demesi lazım.
-O biri de siz misiniz?
Evet. Reklamla beslenmediği zaman tasarruf kampanyalarının ses getirmesi çok zor. 'Geleceğini biriktir' sloganına en çok yakışan şey kumbaraydı. Farkındalık yaratmak maksadıyla kumbara yarışması yaptık. Çünkü tüketimi esas kamçılayan da gençler. Birinci olan kumbaradan 100 bin adet üretip okullara göndereceğiz. Okullarda tasarruf bilincini yaymak amacıyla öğrencilere dağıtacağız. Biz üretimi baltalayacak tüketimi durdurmaktan söz etmiyoruz. Biz o kampanyayı yaptığımızda perakendeciler bize tepki gösterdi.
Ayakkabı, çanta alırken artık iki kere düşünüyorum
-Siz nasıl bir tüketicisiniz? Savurgan mı, tutumlu mu?
Son üç dört yıl öncesine kadar çok savurgandım. Ama sağolsun bizim satıcılar, bana 7-8 sözleşme satarak beni doğal olarak tasarrufa yöneltti. 4-5 yıl daha çalışırsam emekliliğimi garantileyecek bireysel emeklilik birikimine ulaşacağım. Artık, 'Gidip şu vitrindeki ayakkabıyı, çantayı alayım'ı iki kere düşünüyorum. Eskiden olsa hiç düşünmeden alırdım. Bu yaşla da ilgili. Emekliliğe yaklaştığın zaman giderek önünde daha az zaman kaldığını görüyorsun ve tasarrufun önemi artıyor. Gençken, 'Aman 20 yıl daha var. Nasıl olsa biriktiririm' diyorsun. Giderek tüketim konusunda terbiye oldum. Eskiden 100 birimlik gelirimin 70'ini harcayıp 30'unu biriktirirken, şimdi 70'ini biriktirip 30'unu harcayacak kadar daha radikal bir dönüş yaptım. Son yaşanan kriz ve işsizlikle, belli bir birikime ulaşmış insanların bile işsiz kaldığı, üstelik bir daha bunların iş hayatına dönmesinin daha zor olduğunu görünce daha temkinli olmak gerektiğine karar verdim.
8 yıl sonra siyasete girmeyi düşünüyor
-Geleceğe ilişkin planlarınız, emeklilik planlarınız neler?
Çok planım var. Bir kere sokak köpeklerini koruma üzerine sosyal sorumluluk projesi yapacağım. İkincisi; kız çocuklarının eğitimi için çalışacağım. Gezi notlarını kitap olarak bastırıp gelirini kız çocuklarının eğitimine harcayacağım. Üçüncüsü; tiyatro eğitimi alıp yaşlı kadın rollerini oynayacağım. Tiyatroyu çok istiyorum. Şirkette tiyatro kulübümüz var. "Kaç baba kaç"oyununu sahneye koyduk. Bana çılgın hemşire rolü verdiler. Ben tabii hiç provasız çıkıyorum. Sabancı Center'da oynadık. 600 kişi vardı. Salon adeta yıkıldı! Ayrıca tasarrufun okullarda eğitimin içine alınması için çalışacağım. Bunu tüm Avrupa çapında başlatmak istiyorum. Bunların dışında belediye başkanı olmak gibi bir hayalim var! Şimdi Kılıçdaroğlu ile siyasete atılmak isteyenler arttı. Baykal çok fazla kadın adayları desteklemedi. Politikanın da ülke yararı için iyi bir şeyler yapılabilecek bir arena olduğunu düşünüyorum. Siyasete girmeyi iki seçim dönemi sonra düşünüyorum.
Doğru bildiğimi hiç çekinmeden söylerim
-Size neden sektörün haylaz kızı diyorlar?
Çünkü çok fazla söz dinlemiyorum. Çünkü sektörün rutininden çok fazla şeyler yapmak istiyorum. Hiç reklam yapılmamış sektörde ilk defa reklam yaptım. Hiç PR yapılmamış sektörde PR işinin önemini ortaya koydum. Ürünlerle ilgili birçok yeniliği ortaya koymaya çalıştım. Bunların bazıları mevzuatı olmayan şeyler oldu ama Türkiye'ye tüketici kredilerini Burhan Karaçam tüketici kredileri mevzuatı yokken getirdi. Kredi kartlarının ilk açılımını kredi kartı mevzuatı yazılmamış iken yaptı. Bazı şeylerin de önderi olmak gerekiyor. Mevcut genel müdürler doğal olarak hep isyan ederler buna. Doğru bildiğimi hiç çekinmeden söylerim. Yani adabına uydurarak söyleme kaygısı olmayan biriyim. Bir şey yanlışsa o yanlış düzelene kadar bağırmaya, sesimi duyurmaya çalışıyorum. Yanlışa seyirci kalmaya tahammül edemiyorum. O zaman da birilerinin ayağına basıyorsunuz. Birilerinin hoşuna gitmeyecek şeyler yapıyorsunuz.
Motosikletle 7 bin kilometre gittim
-Hobileriniz neler? Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Şöyle bir hedef koydum kendime. Mümkünse her sene yeni bir şey öğrenmek. Son üç dört senedir sörfe, iki yıldır da motosiklete başladım. Motosikletle Assos'a, Tekirdağ'a, Çanakkale'ye gittim. Ondan sonra da yeter artık deyip Yunanistan'a gittim. Şu ana kadar 6-7 bin kilometre gitmişimdir. Şimdi de yelkene merak sardım. Belki biraz geç kaldık. 10 sene sonra bunları yapamayız kaygıları var. Bir an önce yapmam gereken bungee jumping ve rafting var. Yaş 50'yi geçip 60'a gelince oralarda biraz zorlanabiliriz. Ben şuna inanıyorum: Beyin vücudu istediği yöne çekme konusunda bir güce sahip. 'Bunları yapamam. Ya, bu yaştan sonra motosiklete mi binilir?' diye beyni yönlendirirsen vücudun da öyle reaksiyon veriyor. Ama 'Şimdi binmeyeceğim de, ne zaman bineceğim?'dediğin zaman beyin ona göre reaksiyon veriyor. Beyin ne düşünürse onu çağırıyor. Şimdi Aviva İspanya'nın yönetim kurulu üyesi oldum. İngilizceyi iyileştirelim derken, şimdi İspanyolca öğrenmeye çalışıyorum. Hem yönetim kuruluna girdim, hem denetim komitesi üyesi oldum. İspanya kralının ablasıyla beraber yönetim kurulundayım.
Ayfer ARSLAN
Etiketler:
Avivasa,
Ayfer Arslan,
BES,
finanscaddesi,
Meral Eredenk
6 Haziran 2010 Pazar
ALTIN ONSU İKİ YILDA 2 BİN 100 DOLARI BULUR
Altın son günlerin favori yatırım aracı. Bu yüzden geçen hafta altına yatırım alternatifleri konusunda bir yazı yazdım. Sanırım orada en merak edilen konuyu atlamışız: Altın fiyatları nereye kadar yükselir?
Aslında o yazıda değinmesem bile, daha önce İş Yatırım Uluslararası Piyasalardan Sorumlu Müdür Yardımcısı Şant Manukyan'ın altın fiyatlarına ilişkin öngörüsünü bu blogda paylaşmıştım. Tekrarlamakta yarar var. İşte, altına ilişkin gelecek beklentileri:
"Dünya altın Konseyi’nin rakamlarına baktığınız zaman çok net bir şekilde hem altın bazındakavi borsa yatırım fonlarına, hem de Çin, Japonya gibi ülkelerin taleplerinde artış gözüküyor. İkincisi; 20 sene sonra ilk kez merkez bankaları altın satmıyor, altın almaya başladı. Bu da uzun vadeli trendin yukarı olduğunu gösteriyor. Altın fiyatlarının birkaç yıl için konuşuyorum değerinin yarısında olduğunu düşünüyorum. Altın onsunun 2 bin 100’lere kadar yükselmesini bekliyorum. Altında henüz bir balon oluşmadı. Çok konuşuluyor, ama ne Amerikalı ne Asyalı yatırımcının koşarak altına saldırdığını görmedik. Hisse senedinde Nasdaq’da fiyat ne olursa olsun alınıyordu. Konutta nasıl olsa hiçbir şey olmaz diye saçma sapan yerlere çıkabilmişti. Altın da henüz o aşamaya gelmedik. Orada ciddi bir talep patlaması ve çok hızlı bir yükseliş olacak. Altının önümüzdeki birkaç yıla yayılmış en az yüzde 100’lük daha artış potansiyeli var."
Aslında o yazıda değinmesem bile, daha önce İş Yatırım Uluslararası Piyasalardan Sorumlu Müdür Yardımcısı Şant Manukyan'ın altın fiyatlarına ilişkin öngörüsünü bu blogda paylaşmıştım. Tekrarlamakta yarar var. İşte, altına ilişkin gelecek beklentileri:
"Dünya altın Konseyi’nin rakamlarına baktığınız zaman çok net bir şekilde hem altın bazındakavi borsa yatırım fonlarına, hem de Çin, Japonya gibi ülkelerin taleplerinde artış gözüküyor. İkincisi; 20 sene sonra ilk kez merkez bankaları altın satmıyor, altın almaya başladı. Bu da uzun vadeli trendin yukarı olduğunu gösteriyor. Altın fiyatlarının birkaç yıl için konuşuyorum değerinin yarısında olduğunu düşünüyorum. Altın onsunun 2 bin 100’lere kadar yükselmesini bekliyorum. Altında henüz bir balon oluşmadı. Çok konuşuluyor, ama ne Amerikalı ne Asyalı yatırımcının koşarak altına saldırdığını görmedik. Hisse senedinde Nasdaq’da fiyat ne olursa olsun alınıyordu. Konutta nasıl olsa hiçbir şey olmaz diye saçma sapan yerlere çıkabilmişti. Altın da henüz o aşamaya gelmedik. Orada ciddi bir talep patlaması ve çok hızlı bir yükseliş olacak. Altının önümüzdeki birkaç yıla yayılmış en az yüzde 100’lük daha artış potansiyeli var."
Etiketler:
altın,
finanscaddesi,
Şant Manukyan
3 Haziran 2010 Perşembe
BANKALAR BİRLİĞİ'NDE BEŞİNCİ ÖZİNCE DÖNEMİ
Türkiye Bankalar Birliği’nin 27 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 53. Genel Kurul toplantısında gerçekleşen seçim sonucunda oluşan yeni Yönetim Kurulu, ilk toplantısını 3 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirdi. Toplantı sonucunda Yönetim Kurulu Başkanlığına İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Başkan Vekilliğine Varol Civil seçildi. Böylece Bankalar Birliği'nde ilk olarak 2 Aralık 1998 ile 31 Mayıs 2000 yıllarında başkanlık koltuğuna oturan Özince, beşinci kez yeniden başkan seçildi.
Etiketler:
Ersin Özince,
finanscaddesi,
TBB,
Varol Civil
FORTİS TÜRKİYE'DE TEB ÇATISI ALTINDA BİRLEŞİYOR
Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile Fortis TEB çatısı altında birleşiyor. Akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamaya göre, bankanın dolaylı çoğunluk hissedarları olan BNP Paribas ve Çolakoğlu Grubu 3 Haziran 2010 tarihinde Türk Ekonomi Bankası ile Fortis Bank'ın birleşmesine ilişkin bir niyet mektubu imzalandı.
ÇOLAKOĞLU YENİ BANKADA EŞİT ORTAK
Niyet mektubuna göre, BDDK'nın iznine bağlı olarak iki banka TEB çatısı altında birleşecek. TEB tarafından yapılan açıklamada, "Düzenleyici kurumlardan alınacak izinleri müteakip, hissedarlar arasında yapılacak hisse devirleri sonucunda TEB Mali Yatırımlar A.Ş.'nin (TEB Mali) TEB‟de çoğunluk hisselerine sahip olmaya devam etmesi ve eskiden olduğu gibi Çolakoğlu Grubu ile BNP Paribas‟ın her birinin TEB Mali‟de yüzde 50 hissedarlık oranına sahip olması öngörülmektedir" denildi. Açıklamada, ayrıca bu işlemlerin tamamlanması, nihai anlaşmaların imzalanması ve düzenleyici kurumlardan ve şirketlerin yetkili kurullarından gerekli izinlerinin alınmasına bağlı olduğu hatırlatılırken, birleşmenin 2011 başında tamamlanmasının hedeflendiği belirtildi. Mevcut rakamlar baz alındığında, birleşme sonrası ortaya çıkacak yeni banka, 630 şube, 10.500 çalışan, 3 milyon bireysel ve 500 bin tüzel müşterisiyle, aktif büyüklüğe göre Türkiye‟nin 9‟uncu büyük bankası olacak.
ÇOLAKOĞLU YENİ BANKADA EŞİT ORTAK
Niyet mektubuna göre, BDDK'nın iznine bağlı olarak iki banka TEB çatısı altında birleşecek. TEB tarafından yapılan açıklamada, "Düzenleyici kurumlardan alınacak izinleri müteakip, hissedarlar arasında yapılacak hisse devirleri sonucunda TEB Mali Yatırımlar A.Ş.'nin (TEB Mali) TEB‟de çoğunluk hisselerine sahip olmaya devam etmesi ve eskiden olduğu gibi Çolakoğlu Grubu ile BNP Paribas‟ın her birinin TEB Mali‟de yüzde 50 hissedarlık oranına sahip olması öngörülmektedir" denildi. Açıklamada, ayrıca bu işlemlerin tamamlanması, nihai anlaşmaların imzalanması ve düzenleyici kurumlardan ve şirketlerin yetkili kurullarından gerekli izinlerinin alınmasına bağlı olduğu hatırlatılırken, birleşmenin 2011 başında tamamlanmasının hedeflendiği belirtildi. Mevcut rakamlar baz alındığında, birleşme sonrası ortaya çıkacak yeni banka, 630 şube, 10.500 çalışan, 3 milyon bireysel ve 500 bin tüzel müşterisiyle, aktif büyüklüğe göre Türkiye‟nin 9‟uncu büyük bankası olacak.
Etiketler:
finanscaddesi,
Fortis,
TEB
ENFLASYON MAYIS AYINDA YENİDEN TEK HANE
Mayıs ayında tüketici fiyatları aylık yüzde 0.36 gerileyerek yeniden tek haneye düştü. Yıllık TÜFE 1.1 puan düşerek yüzde 9.1 olarak gerçekleşti. Piyasada mayıs ayında enflasyonun yüzde 0.6 oranında yükselmei bekleniyordu. Geçen ay enflasyonun eksiye geçmesinde en önemli etken gıda grubu fiyatları oldu. Gıda fiyatları mayıs ayında yüzde 4.4 gerileyerek yıllık enflasyonu da aşağı çekti. İş Yatırım Ekonomisti Burcu Ünüvar, gıda fiyatlarındaki kuvvetli düzeltmenin yıllık enflasyon tahminini 1 puan aşağı çektiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemde olumsuz bir sürpriz gelse de, mevcut düzeltmenin sene sonu TÜFE tahminine yansıyacak kadar keskin olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle 2010 sonu için %8 olan TÜFE tahminimizi %7,5 olarak değiştiriyoruz" dedi.
Etiketler:
Burcu Ünüvar,
enflasyon,
finanscaddesi,
İş Yatırım
İŞ BANKASI'NDAN 'DÖRT DÖRTLÜK KREDİ" KAMPANYASI
İş Bankası, ihtiyaç kredisi almak isteyenlere dört dörtlük kredi fırsatları sunmaya devam ediyor. Banka müşterilerinin nakit kredi ihtiyacını gidermek amacıyla hazırlanan “Dört Dörtlük Kredi Kampanyası” 30 Haziran 2010 tarihine kadar geçerli olacak. Kampanya kapsamında ücretli, serbest meslek sahibi ve emekli müşteriler 25 bin TL’ye ve 60 aya kadar aylık yüzde 0,49 faiz oranından başlayan faizlerle kredi kullanabilecek. Dileyen müşteriler aylık yüzde 1,17 faiz oranından masrafsız nakit kredi de kullanabilecek. Yeni Maksimum İhtiyaç Paketi Uygulaması kapsamında tüketici kredisi, kredi kartı ve otomatik ödeme talimatı ürünlerini kullanan müşteriler, 100 TL masraf indirimi veya aylık yüzde 1,15 faiz oranı ile masrafsız kredi fırsatından da yararlanabilecek.
Etiketler:
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
İş Bankası
2 Haziran 2010 Çarşamba
HANGİSİ DAHA AVANTAJLI? KUYUMCUDAN ALTIN ALMAK MI? BANKADA ALTIN HESABI AÇTIRMAK MI?
Türk halkının geleneksel yatırım araçlarından birisi olan altına yatırım artık sadece yastık altından ibaret değil. Eskiden, kuyumcudan alınan çeyrek altınlar veya bilezikler gelecek garantisi olarak bir köşede saklanırdı. Şimdi artık Altın Borsası'ndan tutun da yatırım fonlarına ve vadesiz altın hesabına kadar çok seçenek var.
İşte, altına yatırımın püf noktaları ve merak edilen konular:
YATIRIM SEÇENEKLERİ ÇEŞİTLENDİ
-Altına yatırım seçenekleri neler?
Cumhuriyet altını veya 24 ayar saf altın alabilirsiniz. Özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız; 1 gramdan 100 grama kadar çeşitleri var. Kuyumculardan veya internet üzerinden de alım satabilirsiniz. Fiziki olarak altın saklamak istemiyorsanız bankalar ve aracı kurumlar aracılığı ile İstanbul Altın Borsası'ndan da altın almak mümkün. İsterseniz bankadan altın vadesiz hesabı açtırabilir veya altın fonu alabilirsiniz. İMKB'de işlem gören Goldist yatırım fonu var. Yatırımcılara dünya altın fiyatı üzerinden altın alış ve satış imkanı sunuyor. 1 adet Goldist fon payı alan her yatırımcı 1 gram altını dünya altın fiyatı üzerinden almış oluyor. Alınan altınlar İstanbul Altın Borsası'nda fiziki olarak saklanıyor. Bunun için herhangi bir aracı kurumda veya İMKB'de işlem yapma yetkisine sahip bankalarda yatırım hesabı açtırmanız gerekiyor.
SATIN ALIRKEN KAZIKLANMAYIN
-Kuyumcudan altın alırken nelere dikkat etmeliyiz?
-Tasarruf amaçlı altın almak istiyorsanız, Cumhuriyet Altınlarını veya işçiliği az olan 22 ayar bilezik şeklindeki altınları tercih ediniz. Takı olarak altın alırken TSE belgesi aramalısınız.
-Alacağınız altının üzerindeki ayarına, imalatçı firmanın veya kuyumcunun patent damgasına bakınız.
-Aldığınız altının mutlaka faturasını alınız.
-Altın satın alırken, altının gram olarak ağırlığını, gram fiyatını ve gram işçiliğini öğreniniz. Böylece, ileride satmak durumunda kaldığınızda hangi oranda fiyat düşüleceğini bilirsiniz.
ALTININ ESKİSİ YENİSİ OLMAZ
-Cumhuriyet Altını'nda eski veya yeni tarihli olması, kulplu veya kulpsuz olması fiyatını ne derece etkiliyor?
Cumhuriyet Altını alırken, altının baskısının net olmasına, eğer kulpsuz ise,renginin kızıla yakın olmasına dikkat ediniz. Kulplu olan veya kulplu iken kulpu daha sonra çıkartılan altınlar, kulpsuz altına göre daha sarıya bakan renkte olur. Cumhuriyet altınlarının ziynet olanlarının çeyrek ve yarım boyutta olanları hediye amaçlı alındığında, piyasada taklit baskılarına da rastlanıyor. Bu nedenle, bu tür altınları alırken, yine net olmasına gramlarının (çeyrek altının ağırlığı 1,75 gram, yarım altının gramı 3,50 gram ve daha büyükleri çeyrek altının katları şeklinde) tam olmasına dikkat ediniz. Cumhuriyet Altınlarının tarihinin yeni veya eski olması psikolojik bir konu. Gramları tam olması koşuluyla eski tarihli altın almanın bir sakıncası yok. Altını geri satmanız durumunda kuyumcu eski ve yeni altınları aynı fiyatla geri alır.
-Ayar nedir? 24 ayar, 18 ayar altın neyi ifade ediyor? Beyaz altının kırmızı altından farkı ne?
Ayar kelimesi, Türkiye'de altının saflık ölçüsü olarak kullanıyor ama uluslararası piyasada ayar yerine kırat kullanılıyor. 24 ayar yüzde yüz saf altın demektir ve 1000 milyemdir (miligram). 22 ayarda gram başına 916 milyem (mg), 18 ayarda 750 milyem, 14 ayarda 583 milyem altın bulunur. Tamamen saf altın çok yumuşak olduğundan genellikle bakır veya gümüş ile karıştırılır. Altın beyaz kırmızı sarı gibi çeşitli renklerde olabilir. Altın bakır ile karıştırılmışsa kırmızı altın, gümüş ile karıştırılmışa sarı altın, nikel veya platin gibi alaşımlar içeriyorsa beyaz altın adı verilir.
-Altın Borsası'nda nasıl ve ne şekilde yatırım yapılıyor?
İstanbul Altın Borsası'na (İAB) üye banka ve aracı kurumlar aracılığı ile işlem yapılıyor. Üye kuruluşlarda hesap açtırılıyor. Minimum 1 kg ve üzerinde işlem yapılabiliyor. İşlemler kaydi olarak gerçekleşiyor. Altın, aracı kurumların İAB'daki kasasında tutuluyor. İsterseniz onbinde 4 oranında komisyon ödeyerek kendi adınıza da kasa açtırabiliyorsunuz.
MİNİMUM İŞLEM LİMİTİ 1 GRAM
-Bankada vadesiz altın hesabı nasıl açılıyor?
Vadesiz altın hesabı sayesinde, YTL ya da dolar karşılığı kadar gram altın alım satımı yapabilirsiniz. Minimum işlem limiti net 1 gram, maksimum limit net 995 gramdır. Vadesiz altın hesabına faiz işletilmiyor. Birikimli Altın Hesabı ile yapılan düzenli ödemeler, aylık 100 YTL veya 5 (net) gram'dan başlayan tutarlarda yapılabilir. Birikimli Altın Hesabı, düzenli ödeme seçeneği ile altın cinsinden birikim yapma imkanı sağlayan vadesiz altın depo hesabıdır. Birikimli Altın Hesabı ile, her ay hesaptan ya da kredi kartından ödeme yaparak, düzenli olarak altın biriktirilebilirsiniz.
-Kuyumcudan altın almak yerine bankada hesap açtırmak daha mı avantajlı ?
Altının gramajının az olması, düşük ayarlı ya da eski tarihli olması gibi durumlarla karşılaşmazsınız. Ayrıca işçilik maliyeti ödemeniz gerekmez. Çalınma riski olmadan, hesabınızda güvenle altın biriktirirsiniz. Ancak diğer yatırım araçlarına kıyasla daha uzun vadeli bir yatırım aracı olduğunu unutmayın.
Etiketler:
altın,
finanscaddesi
AYDA 100 LİRAYA MEVDUAT HESABI AÇABİLİRSİNİZ
Fortis Bank Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cem Ertem, mayıs ayında küçük paralarla birikim yapmak isteyen müşterilerine yönelik "Karınca Fon Hesabı" ve "Karınca Mevduat Hesabı" adlı iki yeni ürün çıkardıklarını açıkladı. Bu hesaplar sayesinde, banka müşterileri düzenli ödeme talimatı vererek, her ay para yatırmak için efor sarfetmeden 100 TL gibi küçük tutarlarla birikim yapıyor ve birikimlerini ister yatırım fonlarında isterse de vadeli mevduatlarda değerlendiriyor
-Yatırım fonları pazarında son dönemde en favori ürün hangisi ve nedenlerini anlatır mısınız?
Son dönemde yatırım fonları pazarındaki favori ürünün korumalı fonlar olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeninin faizlerin oldukça düşük seviyelere gelmesi ve yatırımcıların yeni alternatifler arayışı içinde olması olduğunu düşünüyoruz. Yüksek getiri elde etmek için yüksek risk alınması da gerektiği gerçeği göz önüne alındığında, bu tür risklere maruz kalmak istemeyen yatırımcılar için korumalı fonların ideal bir yatırım alternatifi olduğunu söyleyebiliriz.
-Korumalı fonlar sizce mevduata rakip bir ürün mü?
Korumalı fonların temel çıkış nedeni anaparayı koruyarak riskli ürünlere yatırım yapmak. Ancak bunun yanında korumalı fonlar Türkiye'de özellikle küçük yatırımcılar için farklı ürünlere yatırım yapma imkanını da sağladığından, önemli bir misyon da üstlendi.
Korumalı fonlar, faizlerin geldiği seviyenin tatmin etmediği yatırımcılar için mevduata alternatif olabilir. Ancak, mevduat yatırımcılarının getirilerini yükseltmek amacıyla portföylerinin bir kısmını korumalı fonlara kaydırdığını düşünüyoruz.
FON PAZARI DAHA DA BÜYÜYECEK
-Bu pazarın geleceğine ilişkin beklentilerinizi alabilir miyim?
Korumalı fon pazarı yaklaşık 1,2 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştı. Bu da toplam yatırım fonu pazarının yüzde 4'lük bir kısmına denk geliyor. Diğer yandan, yatırım fonları pazarında oldukça yeni bir ürün olmasına karşın, A tipi fonların büyüklüğüne ulaşmış olması da oldukça dikkat çekiyor. Yatırımcıların düşük faiz ortamında yeni alternatiflere yönelme isteği, farklı ürünlere yatırım yapma imkanı sunması ve risk almaya duyarlı yatırımcıların anaparalarını koruyarak riskli ürünlere yatırım yapabilmesi, korumalı fonların önümüzdeki dönemlerde daha da büyüyeceğini gösteriyor. Bunun dışında, yasal altyapının sağlanarak korumalı fonların bireysel emeklilik sisteminde de kullanılmaya başlanması, bu tip fonların emeklilik fonları pazarında da ciddi bir büyüklüğe ulaşmasını sağlayacak.
HİSSE, ALTIN VE DÖVİZ GÖZDE
-Korumalı fonlar içerisinde en fazla rağbet hangi ürünlere?
Müşterilerimiz, korumalı fonlar içerisinde ağırlıklı olarak hisse senedi, altın ve döviz bazlı ürünleri tercih ediyor. Bunun en önemli nedeni, Türkiye'de yaşayan insanların yatırımlarını daha çok bu ürünlere yapma alışkanlığı. Ancak son dönemde, emtia ürünlerinin de oldukça rağbet gördüğünü söyleyebiliriz. Bu durumda uygun ürünler sunulduğu takdirde, yatırımcıların farklı ürünlere de yatırım yapmaya istekli olduğunu gösteriyor.
9 ADET KORUMALI FON ÇIKARDI
-Korumalı fon pazarında şu ana kadar kaç adet korumalı fon çıkardınız ve ne kadarlık bir ihracınız oldu?
Şu ana kadar 9 adet fon çıkardık ve toplam ihraç büyüklüğümüz 104 milyon TL. Ayrıca, 24 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında talep toplayacağımız bir emtia ürünümüz ve önümüzdeki ay halka arz etmeyi planladığımız Dolar bazlı bir ürünümüz olacak. Fortis Bank Türkiye olarak, yatırımcılar için cazip alternatifleri sürekli araştırmaya devam ediyoruz.
Faiz düştü, egzotik
araçlara ilgi arttı
-Mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesi yatırım tercihlerini nasıl etkiledi?
Mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesiyle birlikte, yatırımcılar hem yüksek kazanç elde edebilecekleri hem de birikimlerini koruyabilecekleri yatırım alternatiflerini değerlendirmeye başladılar. Bu nedenle anaparayı korurken yüksek kazanç fırsatı sunan ve farklı, egzotik yatırım enstrümanlarına yatırım yapma olanağı sağlayan fonlar, yatırımcılar için yeni bir yatırım seçeneği haline geldi. Bu fonların hisse senedi, döviz gibi klasik yatırım enstrümanlarının yanı sıra emtia gibi enstrümanlara da yatırım yapma imkanı vermesi ilginin daha da büyümesini sağlıyor. Diğer yandan mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesi, altın gibi kıymetli madenleri de oldukça cazip hale getirdi. Bu nedenle finans kuruluşları, yatırımcıların bu iştahını karşılamak üzere altın hesapları, altın fonu gibi yatırım araçlarını müşterilerinin hizmetine sunmaya başladı.
Vadeli mevduatta yeni seçenekler
-Mevduat tarafında müşterilerinize sunduğunuz yeni ürünler var mı?
Fortis Bank Türkiye olarak, müşterilerimize her zaman yeni ürünler sunuyor ve mevcut ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. 2010 yılının ilk çeyreğinde de bazı ürünlerimizin özelliklerini geliştirdik. Bunlardan biri Mevdufon; yani, vadeli mevduat ve yatırım fonu. Bu ürünümüzle birikimlerinin bir kısmıyla yatırım fonu alan müşterilerimizin vadeli mevduatlarına yüzde 0,75'e varan faiz avantajı sunuyoruz. 2009 yılında Mevdufon'a, Fortisbank B Tipi Likit Fonumuzun yanı sıra, Fortisbank B Tipi Uzun Vadeli Tahvil Bono Fonumuzu ve Fortisbank B Tipi Değişken Fonumuzu eklemiştik. 2010 yılının ilk çeyreğinde de Fortisbank B Tipi Altın Fonumuzu Mevdufon ürünümüze dahil ettik. Böylece, müşterilerimize yatırım tercihlerine ve risk algılarına göre yatırım yapma olanağı sağlamış olduk. Kendini zorlamadan küçük paralarla birikim yapmak isteyen müşterilerimiz için Karınca Hesapları'nı da Mayıs 2010'da hizmete soktuk. Karınca Hesapları, "Karınca Fon Hesabı" ve "Karınca Mevduat Hesabı" olmak üzere iki üründen oluşuyor. Karınca hesapları sayesinde müşterilerimiz, düzenli ödeme talimatı vererek, her ay para yatırmak için efor sarfetmeden 100 TL gibi küçük tutarlarla birikim yapıyor ve birikimlerini ister yatırım fonlarında isterse de vadeli mevduatlarda değerlendiriyor. Üstelik dileyen müşterimiz kredi kartından, dileyen müşterimiz vadesiz hesabından düzenli ödeme talimatı verebiliyor. Ayrıca bu hesaplarda müşterilerimiz, nakite ihtiyaç duyduğu zaman birikimlerine herhangi bir kayıp yaşamadan ulaşıyor.
-Yatırım fonları pazarında son dönemde en favori ürün hangisi ve nedenlerini anlatır mısınız?
Son dönemde yatırım fonları pazarındaki favori ürünün korumalı fonlar olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeninin faizlerin oldukça düşük seviyelere gelmesi ve yatırımcıların yeni alternatifler arayışı içinde olması olduğunu düşünüyoruz. Yüksek getiri elde etmek için yüksek risk alınması da gerektiği gerçeği göz önüne alındığında, bu tür risklere maruz kalmak istemeyen yatırımcılar için korumalı fonların ideal bir yatırım alternatifi olduğunu söyleyebiliriz.
-Korumalı fonlar sizce mevduata rakip bir ürün mü?
Korumalı fonların temel çıkış nedeni anaparayı koruyarak riskli ürünlere yatırım yapmak. Ancak bunun yanında korumalı fonlar Türkiye'de özellikle küçük yatırımcılar için farklı ürünlere yatırım yapma imkanını da sağladığından, önemli bir misyon da üstlendi.
Korumalı fonlar, faizlerin geldiği seviyenin tatmin etmediği yatırımcılar için mevduata alternatif olabilir. Ancak, mevduat yatırımcılarının getirilerini yükseltmek amacıyla portföylerinin bir kısmını korumalı fonlara kaydırdığını düşünüyoruz.
FON PAZARI DAHA DA BÜYÜYECEK
-Bu pazarın geleceğine ilişkin beklentilerinizi alabilir miyim?
Korumalı fon pazarı yaklaşık 1,2 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştı. Bu da toplam yatırım fonu pazarının yüzde 4'lük bir kısmına denk geliyor. Diğer yandan, yatırım fonları pazarında oldukça yeni bir ürün olmasına karşın, A tipi fonların büyüklüğüne ulaşmış olması da oldukça dikkat çekiyor. Yatırımcıların düşük faiz ortamında yeni alternatiflere yönelme isteği, farklı ürünlere yatırım yapma imkanı sunması ve risk almaya duyarlı yatırımcıların anaparalarını koruyarak riskli ürünlere yatırım yapabilmesi, korumalı fonların önümüzdeki dönemlerde daha da büyüyeceğini gösteriyor. Bunun dışında, yasal altyapının sağlanarak korumalı fonların bireysel emeklilik sisteminde de kullanılmaya başlanması, bu tip fonların emeklilik fonları pazarında da ciddi bir büyüklüğe ulaşmasını sağlayacak.
HİSSE, ALTIN VE DÖVİZ GÖZDE
-Korumalı fonlar içerisinde en fazla rağbet hangi ürünlere?
Müşterilerimiz, korumalı fonlar içerisinde ağırlıklı olarak hisse senedi, altın ve döviz bazlı ürünleri tercih ediyor. Bunun en önemli nedeni, Türkiye'de yaşayan insanların yatırımlarını daha çok bu ürünlere yapma alışkanlığı. Ancak son dönemde, emtia ürünlerinin de oldukça rağbet gördüğünü söyleyebiliriz. Bu durumda uygun ürünler sunulduğu takdirde, yatırımcıların farklı ürünlere de yatırım yapmaya istekli olduğunu gösteriyor.
9 ADET KORUMALI FON ÇIKARDI
-Korumalı fon pazarında şu ana kadar kaç adet korumalı fon çıkardınız ve ne kadarlık bir ihracınız oldu?
Şu ana kadar 9 adet fon çıkardık ve toplam ihraç büyüklüğümüz 104 milyon TL. Ayrıca, 24 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında talep toplayacağımız bir emtia ürünümüz ve önümüzdeki ay halka arz etmeyi planladığımız Dolar bazlı bir ürünümüz olacak. Fortis Bank Türkiye olarak, yatırımcılar için cazip alternatifleri sürekli araştırmaya devam ediyoruz.
Faiz düştü, egzotik
araçlara ilgi arttı
-Mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesi yatırım tercihlerini nasıl etkiledi?
Mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesiyle birlikte, yatırımcılar hem yüksek kazanç elde edebilecekleri hem de birikimlerini koruyabilecekleri yatırım alternatiflerini değerlendirmeye başladılar. Bu nedenle anaparayı korurken yüksek kazanç fırsatı sunan ve farklı, egzotik yatırım enstrümanlarına yatırım yapma olanağı sağlayan fonlar, yatırımcılar için yeni bir yatırım seçeneği haline geldi. Bu fonların hisse senedi, döviz gibi klasik yatırım enstrümanlarının yanı sıra emtia gibi enstrümanlara da yatırım yapma imkanı vermesi ilginin daha da büyümesini sağlıyor. Diğer yandan mevduat faizlerinin tek haneli rakamlara düşmesi, altın gibi kıymetli madenleri de oldukça cazip hale getirdi. Bu nedenle finans kuruluşları, yatırımcıların bu iştahını karşılamak üzere altın hesapları, altın fonu gibi yatırım araçlarını müşterilerinin hizmetine sunmaya başladı.
Vadeli mevduatta yeni seçenekler
-Mevduat tarafında müşterilerinize sunduğunuz yeni ürünler var mı?
Fortis Bank Türkiye olarak, müşterilerimize her zaman yeni ürünler sunuyor ve mevcut ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. 2010 yılının ilk çeyreğinde de bazı ürünlerimizin özelliklerini geliştirdik. Bunlardan biri Mevdufon; yani, vadeli mevduat ve yatırım fonu. Bu ürünümüzle birikimlerinin bir kısmıyla yatırım fonu alan müşterilerimizin vadeli mevduatlarına yüzde 0,75'e varan faiz avantajı sunuyoruz. 2009 yılında Mevdufon'a, Fortisbank B Tipi Likit Fonumuzun yanı sıra, Fortisbank B Tipi Uzun Vadeli Tahvil Bono Fonumuzu ve Fortisbank B Tipi Değişken Fonumuzu eklemiştik. 2010 yılının ilk çeyreğinde de Fortisbank B Tipi Altın Fonumuzu Mevdufon ürünümüze dahil ettik. Böylece, müşterilerimize yatırım tercihlerine ve risk algılarına göre yatırım yapma olanağı sağlamış olduk. Kendini zorlamadan küçük paralarla birikim yapmak isteyen müşterilerimiz için Karınca Hesapları'nı da Mayıs 2010'da hizmete soktuk. Karınca Hesapları, "Karınca Fon Hesabı" ve "Karınca Mevduat Hesabı" olmak üzere iki üründen oluşuyor. Karınca hesapları sayesinde müşterilerimiz, düzenli ödeme talimatı vererek, her ay para yatırmak için efor sarfetmeden 100 TL gibi küçük tutarlarla birikim yapıyor ve birikimlerini ister yatırım fonlarında isterse de vadeli mevduatlarda değerlendiriyor. Üstelik dileyen müşterimiz kredi kartından, dileyen müşterimiz vadesiz hesabından düzenli ödeme talimatı verebiliyor. Ayrıca bu hesaplarda müşterilerimiz, nakite ihtiyaç duyduğu zaman birikimlerine herhangi bir kayıp yaşamadan ulaşıyor.
BANKACILIK SEKTÖRÜNDE EN YAŞLI GENEL MÜDÜR KİM?
Yatırım bankacılığı alanında faaliyet gösteren TSKB, 60. yılını kutluyor. Kutlama nedeniyle bugün medya mensuplarıyla bir araya gelen TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu'na, "Siz kaç yıldır TSKB'desiniz?" diye sorduğumda, 2002 yılından beri genel müdürlük görevini yürüttüğünü ve bu pozisyondaki en kıdemli bankacı olduğunu belirtti. Eroğlu'na, "Ama HSBC Genel Müdürü Piraye Antika da genel müdürlükte bayağı eski" deyince, gülerek "O daha çocuk. Ben ondan yaşca daha büyüğüm!" yanıtını verdi.
Etiketler:
finanscaddesi,
Halil Eroğlu,
TSKB
HANGİ TÜRK BANKALARI YUNANİSTAN'DA BANKA ALACAK?
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in "Türk bankalarının artık yurtdışına açılma zamanının geldiğini ve yakın coğrafyada fırsatlar bulunduğuna" ilişkin mesajının ardından Irak'da 2 şube açacağını bildiren İş Bankası ilk harekete geçen banka olurken, bazı Türk bankalarının da Yunanistan'da banka satın almak için görüşmeler içerisinde oldukları öğrenildi.
'BİZİ ALIN' TEKLİFİ YAĞIYOR
Kulislerde Ziraat Bankası, Halkbank ve Türkiye İş Bankası'nın Yunanistan'da banka arayışında olduğu konuşulurken, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, geçen hafta yaptığı açıklama ile bu konuda ilk sinyali verdi. Yunanistan'daki birçok büyük ölçekli bankadan 'bizi alın' teklifi aldıklarını dile getiren Çağlar, özellikle Balkan coğrafyasında, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetlerinde strateji olarak etkin bir hale geleceklerini aktarmıştı. Çağlar, "Çünkü Türk bankacılığının 2001’de yaşadığı deneyimlerle krizi rakiplerine göre hafif atlatmış olması ve Türk bankacılarının bu coğrafyalarda rekabet ettiği rakiplerinin yavaş yavaş geriye çekilmiş olmasının getirdiği fırsatla Türk bankacıları olarak özellikle Rusya’da Balkan coğrafyasında ve Türk Cumhuriyetlerinde pozisyon almaya çalışıyoruz" dedi.
HALKBANK VE İŞBANKASI DA İLGİLİ
2010 yılında yurt dışı faaliyetlere ağırlık vereceklerini belirten Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın da, en son İstanbul'da yapılan toplantıda başta Balkanlar olmak üzere etkinliklerini artıracaklarına inandıkları yakın coğrafyalarda fırsatları değerlendireceklerini açıklamıştı. Aydın, "Halkbank, yakın coğrafyalarda çok etkili oyuncu haline gelecek. Danışman firmalarımız çalışıyor" dedi. Bu arada Irak'ın yanısıra Mısır ve Azerbaycan için de girişimlerde bulunan İş Bankası'nın da Balkanlarda büyüme konusunda uzun zamandır istekli olduğu biliniyor.
'BİZİ ALIN' TEKLİFİ YAĞIYOR
Kulislerde Ziraat Bankası, Halkbank ve Türkiye İş Bankası'nın Yunanistan'da banka arayışında olduğu konuşulurken, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, geçen hafta yaptığı açıklama ile bu konuda ilk sinyali verdi. Yunanistan'daki birçok büyük ölçekli bankadan 'bizi alın' teklifi aldıklarını dile getiren Çağlar, özellikle Balkan coğrafyasında, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetlerinde strateji olarak etkin bir hale geleceklerini aktarmıştı. Çağlar, "Çünkü Türk bankacılığının 2001’de yaşadığı deneyimlerle krizi rakiplerine göre hafif atlatmış olması ve Türk bankacılarının bu coğrafyalarda rekabet ettiği rakiplerinin yavaş yavaş geriye çekilmiş olmasının getirdiği fırsatla Türk bankacıları olarak özellikle Rusya’da Balkan coğrafyasında ve Türk Cumhuriyetlerinde pozisyon almaya çalışıyoruz" dedi.
HALKBANK VE İŞBANKASI DA İLGİLİ
2010 yılında yurt dışı faaliyetlere ağırlık vereceklerini belirten Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın da, en son İstanbul'da yapılan toplantıda başta Balkanlar olmak üzere etkinliklerini artıracaklarına inandıkları yakın coğrafyalarda fırsatları değerlendireceklerini açıklamıştı. Aydın, "Halkbank, yakın coğrafyalarda çok etkili oyuncu haline gelecek. Danışman firmalarımız çalışıyor" dedi. Bu arada Irak'ın yanısıra Mısır ve Azerbaycan için de girişimlerde bulunan İş Bankası'nın da Balkanlarda büyüme konusunda uzun zamandır istekli olduğu biliniyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
Halkbank,
Ziraat Bankası
FORTİS'DEN 50 YAŞ ÜSTÜNE KREDİ KARTI
Fortis Bank Türkiye, yeni bir kredi kartı çıkardı. Türkiye’de ilk kez 50 yaş üstü kişiler için tasarlanan Fortis Worldcard Altın Yıllar, tüm gıda ve seyahat harcamalarında harcama miktarı kadar Worldpuan kazandırmanın yanı sıra ücretsiz diş bakımı, ücretsiz kara ambulansı gibi birçok avantaja sahip. Fortis Worldcard Altın Yıllar sahipleri, gıda ve seyahat harcamalarında yaptıkları harcama tutarı kadar Worldpuan kazanırken, diğer harcamalarında da ekstra Worldpuanlar kazanıyor. Ayrıca Fortis Worldcard Altın Yıllar sahipleri, ani hastalık veya yaralanma gibi durumlarda ücretsiz kara ambulansı ve tıbbi danışma hizmetlerinden yararlanabildikleri gibi, diş bakım paketi ile yılda bir kez ücretsiz diş temizliği ve diş muayenesi yaptırabilecek.
Etiketler:
finanscaddesi,
Fortis
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)