Yunanistan’daki kriz euro krizine dönüşürken, geçen hafta Almanya’nın devlet tahvili ve bazı hisselerde çıplak açığa satışı yasaklaması (elinde hisse olmamasına rağmen satış yapılması) dünya borsalarında sert düşüşlere yol açtı. Euro dolar karşısında 1.21’lere kadar gerilerken, yılbaşından bu yana kaybı ise yüzde 15’i buldu.
Peki, önümüzdeki süreçte uluslar arası piyasalarda neler yaşanacak? Euro emekli mi olacak? Türkiye nasıl etkilenecek? Hangi piyasalarda yükseliş potansiyeli var ? İşte, bütün bu akılları kurcalayan soruları İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı Şant Manukyan’a sorduk.
Avrupa’nın toparlanması için çok reel reformların yapılması ve merkezi bir mali otoritenin kurulması gerektiğini, aksi halde parasal birliğin dağılabileceğine işaret eden Manukyan, euro-dolar paritesinin 0.85’lere kadar gerileyebileceğini düşünüyor. Avrupa ekonomisinin soğumasının Türkiye’nin büyümesini de etkileyeceğini belirten Manukyan, “Kriz çok hasar bırakırsa AB’ye yeni üye alınması sorgulanabilir” diyor. Manukyan’a göre, önümüzdeki dönemde yükselme potansiyeli en yüksek olan yatırım enstrümanı ise altın. Manukyan, altının onsunun 2 bin 100 dolarlara kadar yükseleceğini öngörüyor.
EURO’DAN KOPMA TEHLİKESİ
-Euro’nun geleceğine ilişkin endişeler arttı. Parasal birlik dağılır mı?
Dünya ekonomisi iyiyken Avrupa’nın Almanya gibi ülkelerinden veya yurtdışından İspanya’ya yüksek seviyede para giriyordu. Euro çok yüksek seviyelerde 1.60 larda dolaşıyordu. Varlık fiyatları şişmiş ve işgücü maliyetleri artmıştı. Sanal bir zenginlik balonu oluşmuştu. ABD’de kriz çıkınca para İspanya gibi biraz daha az gelişmiş ülkelerden Almanya, ABD gibi ülkelere gitmeye başladı. Varlık fiyatları, konut ve hisse fiyatları düştü. Ama euro hala 1.55 civarlarında kalmaya devam etti.
İÇ TÜKETİMİN ARTMASI ŞART
-Bu noktada ne yapılması gerekiyordu?
Normalde İspanya kendi para birimini kullanıyor olsa balon patladığı anda paranın da değer kaybetmesi gerekirdi ama olmadı. İşçilik maliyetlerini çok hızlı bir şekilde aşağı çekemezsiniz. Bunlar sendikalaşmış sosyal ülkeler. Bir anda Almanya ile İspanya arasında işgücü ve verimlilik açısından çok büyük farklar oluştu. Bütçe dengeleri bozuldu. Yunanistan hem bu var, hem kötü yönetilen bir ülke. Ortaya çıkan dengesizlik eğer bir şekilde çözülmezse, Almanya daha fazla harcamaya, biraz daha enflasyon yaratmaya yönelemezse euro problemi şimdi aşılsa bile, önümüzdeki aylarda, senelerde yine ortaya çıkar. Dağılabilir mi? Evet, eğer bir merkezi otorite kurulmazsa, bu ülkeler arasındaki farklılıklar kalıcı bir şekilde ortadan kaldırılmazsa teorik olarak dağılabilir.
PARİTE 0.85’LERE GERİLEYEBİLİR
-1 Euro, 1 dolar olur mu?
Mümkün ama o tip hedefler genelde slogan hedefler. Dolar-TL’de de aynı hedefler vardı. İki ay sonra dolar 1.70 liraya zıpladı, kriz başladı. Önümüzdeki aylarda yukarı doğru sert ara tepkiler olacak. Ama euro-dolar paritesi 1.15-1.18 aralığında bir yere gelecek. Ama kurlar aşırı hareket ederse 0.85’lere kadar da gerilememiz mümkün. Ama şunu unutmamak lazım. Geçen sene nasıl ki, Amerikan para birimi berbat bir para birimiydi. Rezerv olup olmayacağı tartışılıyordu. Şimdi de benzer bir hava oluştu. Bu genelde yatırımcıların bir uçtan bir uca savrulmasıdır. Şu an için dağılmasının sözkonusu olduğunu düşünmüyorum. Dağılacaksa bile ilk çıkacak ülke Yunanistan değil, Almanya olacaktır. Euro’nun dağılmasını ekonomi olarak tek kaldıracak ülke Avrupa’da Almanya. Onların işine gelir, diğerlerinin çıkmak işine gelmez.
Petrol 55 dolara geriler
-Euro’daki kriz emtia piyasalarını da etkiledi. Bu piyasalara ilişkin beklentileriniz?
Endüstriyel metaller ve emtialarda (petrol, bakır vs) de şu fiyatlanmaya başladı: Herkes bu kriz sona erdi diyordu. Görüyoruz ki, sona ermedi. Ciddi ölçüde yavaşlamalar sözkonusu. Dolayısıyla endüstriyel metallara olan talep de azalacak. Hem spekülatif hem reel. Endüstriyel metaller büyük ihtimalle petrolle beraber daha aşağı seviyeleri görecek. Petrolde bu sene 55 dolarları göreceğimizi düşünüyorum.
Altında yüzde 100’lük artış potansiyeli var
-Altın fiyatlarında nasıl bir seyir bekliyorsunuz?
Dünya altın Konseyi’nin rakamlarına baktığınız zaman çok net bir şekilde hem altın bazındaki borsa yatırım fonlarına, hem de Çin, Japonya gibi ülkelerin taleplerinde artış gözüküyor. İkincisi; 20 sene sonra ilk kez merkez bankaları altın satmıyor, altın almaya başladı. Bu da uzun vadeli trendin yukarı olduğunu gösteriyor. Altın fiyatlarının birkaç yıl için konuşuyorum değerinin yarısında olduğunu düşünüyorum. Altın onsunun 2 bin 100’lere kadar yükselmesini bekliyorum. Altında henüz bir balon oluşmadı. Çok konuşuluyor, ama ne Amerikalı ne Asyalı yatırımcının koşarak altına saldırdığını görmedik. Hisse senedinde Nasdaq’da fiyat ne olursa olsun alınıyordu. Konutta nasıl olsa hiçbir şey olmaz diye saçma sapan yerlere çıkabilmişti. Altın da henüz o aşamaya gelmedik. Orada ciddi bir talep patlaması ve çok hızlı bir yükseliş olacak. Altının önümüzdeki birkaç yıla yayılmış en az yüzde 100’lük daha artış potansiyeli var.
Merkezi otorite kurulmalı
-Bu kadar kargaşa içinde AB nasıl toparlanacak?
Avrupa bölgesinde IMF tarzı bir yapının kurulması daha yüksek sesle tartışılacak. İkincisi Mastrich kriterlerinin daha da ağırlaştırılacağını ve bu kriterlere uymayan ülkelere sert cezalar verileceğini düşünüyorum. Üçüncüsü; mali konuları yukarıdan gözeten bir merkezi otorite büyük ihtimalle kurulacak. Bunlar yapılmazsa euro uzun vadede çalışmaz.
AB’de ekonomi soğursa büyümemiz yavaşlar
-Avrupa ekonomisinde yaşanan sorunlar Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Bizim pekçok ülkeye göre durumumuz daha iyi olduğu için negatif bir yansıması olmayacak. GDP (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) oranımıza baktığımızda daha iyi gözüküyoruz. Bu kriz çok büyük hasar bırakırsa yeni üye ülke alması konusunda nasıl bir tavırları olur? Onu bilemeyiz tabii. Avrupa bizim en büyük pazarlarımızdan birisi. Oradaki ekonomi çok soğursa birebir bize de yansıyabilir. Büyümenin yavaşlaması şeklinde bir etkisi olacak.
ABD’ye de birisi ‘Kral Çıplak” diyecek
-Doların yıl içerisindeki seyri ne olur?
Dolar tarafında temel problemlerin sürdüğüne inanıyorum. Yani bu sene FED faiz artıramayacak. Hatta 2011 yılının ikinci yarısında bile zor artıracak. Büyüme de keza problemler var. Ama herşey sabit kaldığında dolar değer kazanmaya devam edecek. Taa ki, birisi tıpkı Avrupa’da olduğu gibi ABD’ye de ‘Kral çıplak’ desin. Orada muhakkak birisi diyecek: ’Sizin de yüzde 10’a yakın bütçe açığınız var. Borç/GDP (Borç/Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) oranınız yüzde 90’a ulaştı.’ Dolayısıyla orada da problem çıkacak. Yıl içerisinde paritenin 1.15’leri göreceğini düşünüyorum.
Çin’deki büyüme balonu patlayabilir
-Çin ekonomisine ilişkin beklentileriniz?
Çin’de büyümenin yüzde 70’i inşaattan ve altyapı harcamalarından geliyor. Dolayısıyla Çin de de bir balon oluşumu var. Sürdürülebilir bir büyüme yolu değil. İç tüketim çok düşük. İhracat kanalları biraz kapanmaya başladı. Çin’in en büyük ihracat bölgesi euro bölgesi. Orada kur çok sert düştü ve bir problem çıkacak. Zaten Çin borsası 2009 ağustos ayında zirve yaptı. O günden bugüne yüzde 25 düştü. Yatırımcıların orayı da takip etmesi lazım.
PARAMIZI NEREYE YATIRALIM?
İş Yatırım’ın portföy önerisi
-Yerli yatırımcı parasını nasıl değerlendirsin?
-% 30 aylık mevduat
-% 20 TL TÜFE’ye endeksli devlet tahvili
-% 5 değişken faizli özel sektör tahvili
-% 20 altın ve altına dayalı fonlar
-% 25 İMKB hisse senedi
Ayfer ARSLAN
25 Mayıs 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder