Bireysel kredilerin takip ve kontrolünü sağlamak amacıyla 1995 yılında 11 bankanın ortaklığı ile kurulan Kredi Kayıt Bürosu'nda 25 milyon kişi ve 3.5 milyon şirketin datası bulunuyor. Son 36 ay içinde borçlarını düzenli ödemiş mi? Bir ay mı gecikmiş, iki ay mı? İdari veya kanuni takibe girmiş mi? İşte, bankalar her kredi sürecinde önce müşterilerine ait bu soruların yanıtını arıyor.
Kriz sürecinde bankaların hem yeni hem mevcut müşterilerini daha çok sorgulamaya başladığını belirten KKB Genel Müdürü Gürsel Kubilay, geçen yıl bankaların KKB'den 115 milyon kere sorgulama yaptığını belirterek, "Bankalar çok dikkatli kredi kararlarını alıyor. Hatta başka bankalardaki ödeme performansına bile bakıyor. Günde 1.5 milyon sorgulama yapıldığı bile oldu" diyor.
Peki, bu süreç nasıl işliyor? Nasıl skor veriliyor? Hiç hata payı yok mu? Kanuni takibe düşen birisinin 5 yıl içinde bankadan kredisi alması mümkün mü? İşte, bütün bu merak edilen konuları KKB Genel Müdürü Gürsel Kubilay ile konuştuk.
-Kriz Türkiye'de bireylerin kredi sicillerine nasıl yansıdı?
Türkiye'deki yansıması ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden çok daha düşük oldu diyebiliriz. Türkiye'deki finans sektörü bu krizi çok daha hafif şekilde atlattı. Bunda Kredi Kayıt Bürosu'nun da küçük de olsa payı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü KKB hem kurumsal hem bireysel tarafta finans sektörünün kredi tarafının en önemli altyapı unsurlarından bir tanesi. Sorgulama sayısı ve işlem hacmi itibarıyla bireysel büro olarak Avrupa'nın ikinci büyük bürosu konumundayız.
-Başka hangi Avrupa ülkelerinde bizdekine benzer Kredi Kayıt Bürosu var?
Hemen hemen her ülkede var. Bazı ülkelerde birden fazla büro var. Geçen yılki rakamlara göre sorgulama sayısı itibariyle birinci İngiltere, ikinci Türkiye, üçüncü Almanya.
-Bankalar geçen yıl sistemden ne kadar sorgulama yaptı?
115 milyon sorgulama yapıldı. İlk 4 ayda ise bu sayı 45 milyonu buldu. Bankalar hem yeni kredi verirken sorguluyor, hem de var olan müşterilerini daha çok sorgulamaya başladı. Sistem çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Bankalar çok dikkatli kredi kararlarını alıyor. Kredi vermiş veya kredi kartı var. O müşterinin diğer bankalardaki ödeme performansını da sorguluyor. Ona göre kredi kartı limitini değiştirebiliyor. Mesela başka bankalarda sorun yaşamışsa kredi kartı limitini aşağı çekmesi mümkün.
.
-Şu anda kaç bireysel hesabın kaydını tutuyorsunuz?
Bizde 120 milyon hesap var. Bunun yaklaşık 59 milyonu açık, 61 milyonu son 5 yıl içinde kapanmış olan hesaplar. Kişi bazında yaklaşık 25 milyon kişiden bahsediyoruz. Bankacılık sistemi ile son 5 yıl içinde kredi kullanmış olan herkes var. Sadece mevduat hesabı olanlar burada yer almıyor.
36 AYLIK PERFORMANSA BAKIYOR
-Bir kişinin kredibilitesini ölçerken hangi kriterlere bakıyorsunuz? Bir kere temerrüde düşen kişinin sicili lekeleniyor mu?
Yok öyle bir şey. Biz zaten negatif veya pozitif diye ayırmıyoruz. Biz kişilerin bütün ödeme performansına bakıyoruz. Son 36 ay içerisinde düzenli ödeme yapmış mı, bir ay mı gecikmiş, iki ay mı? İdari veya kanuni takibe girmiş mi? Bu bilgileri bankalara veriyoruz. Ve bu bilgilerin özetinden oluşan da bir büro skoru oluşturuyoruz. Ama her banka kendi kriterlerine göre bu skoru kullanıyor. Yani kimisi 1200'ün altına kredi vermeyebilir, kimisi 900'ün altına... Bazı bankalar problem yaşamış müşterilere doğrudan doğruya kredi açmıyor. Bazı banka diyor ki, 'Problem yaşadığın krediyi kapattığını bana kanıtla. O zaman sana kredi veririm.' Dolayısıyla bankadan bankaya yöntem değişiyor.
-Kanuni takibe giren herhalde sizde bayağı düşük bir not alıyor...
Tabii, kanuni takibe girdi mi bir kere, ondan sonra hayat biraz zor oluyor. 5 yıl boyunca pek çok bankadan kredi alması zorlaşır.
-Peki bu zorluk hangi noktada başlıyor? İdari takipte mi, kanuni takipte mi?
Bankadan bankaya çok değişiyor. Ama temel olarak söylenebilecek tek şey; bir kere kişilerin ayağını yorganına göre uzatması. Gelirine göre çok fazla borçlanmaması. Bu da önemli bir etkendir. İkincisi de ödemelerini düzenli olarak yapması. Ödemelerini düzenli yapıp ama borcu çok yüksek olan kişiler de kredi almakta çok zorlanabilir.
En düşüğü 700, en yüksek 1550
-En düşük ile en yüksek puanlama aralığı nedir?
700 ile bin 550 arasında bir skor veriyoruz. Bir kişi bankaya başvurduğu zaman banka o kişinin kimlik bilgileri ile bizden bir sorgulama yapıyor. O sorgulamanın sonucunda hangi hesaplar dönmüşse onun üstünden bir skor çıkıyor. Başka bir banka TC kimlik numarasının yanı sıra ehliyet numarasını da girse, o kişinin başka bir bankada ehliyet numarası ile başka bir hesabı olsa ilk sorgulamada dönmeyen hesap ikinci sorgulamada dönüp farklı bir skor da çıkabilir. Onun için net bir rakam vermek çok zor.
Hatalar olabiliyor
-Peki skorlamada hiç hata payı yok mu?
Bu kadar büyük veri tabanında hata olmamasına imkan yok tabii... Hatalar da olabiliyor. Müşteri borcunu ödemiş. Öbür tarafta 'Banka kredini kapattığını göster, sana kredi vereyim' diyor. Ama bizim sistemimizde güncellenmemiş. Banka güncellememiş. Sistemler dinamik olduğu için böyle problemler çıkabiliyor ama hemen çözülebilecek konular.
-Böyle bir durumda müşteri size mi itirazını yapıyor?
Hayır, otomatik olarak müşteri bankaya başvuruyor. Eskiden böyle bir sistem vardı artık kaldırdık. Bireysel olarak bizden sorgulama yapamıyor. Müşteri İtirazları Değerlendirme Sistemimiz var. Çalıştığı veya başvurduğu bankaya giderek bu sistem aracılığıyla yarım saat içinde sorununu çözebilir. Ama bazen banka başka sebeplerden dolayı da kredi başvurusunu reddedebilir. Kredi Kayıt Bürosu bankaların tek kriteri değil. Kişinin kredi notu ne kadar yüksek olursa olsun o banka o kişiye kredi vermeyebilir.
3.5 milyon şirketin bilgilerini tutuyor
-Artık bireylerin yanısıra şirketleri de izlemeye başladınız...
Biz 2003 yılında Türkiye Bankalar Birliği'nin talebi üzerine bu projeyi üstlenerek Kurumsal Büro sistemini geliştirdik. 2009 yılının ortalarına doğru ortak bankaların tamamı verilerini aylık bazda paylaşır hale geldi. Kurumsal Büro tarafında 17 üyemiz var. Haziran sonuna kadar 32 üyeye ulaşacağız. Yaklaşık Türkiye'de firmaların yüzde 90'ının kredi bilgilerine sahibiz. Şahıs şirketleri de olmak üzere yaklaşık 3.5 milyon şirket var. Otomatikman şu anda sorgulama yapıyorlar. Son 3-4 aydır başladı bu sistem. Bazı bankalar bütün kredi proseslerinin içerisine soktu.
-Şirketlerin hangi bilgileri sizde bulunuyor?
Kredi limiti, riski, ödeme performansı ve teminat bilgileri var. Ayrıca şirketin ortaklık yapısı, ortakları, yöneticileri, şirketin verdiği ve aldığı kefaletler de yer alıyor. Önümüzdeki dönemde şirketlerin finansal raporlarını da bu sisteme eklemeyi planlıyoruz. Ayrıca karşılıksız çek bilgilerini paylaşıyoruz. Merkez Bankası sistemine paralel bir sistem oluşturduk. Bizimkisi günlük bazda çalışıyor. Merkez Bankası'na gönderilen karşılıksız çek dosyalarının bir kopyasını bankalar bize de gönderiyor. Biz o bankaların kredi müşterileri arasında karşılıksız çeki çıkan varsa, uyarı yazısı gönderiyoruz.
3 dakikada KOBİ kredisi
-Tıpkı bireylerde olduğu gibi şirketleri de derecelendiriyor musunuz?
Henüz değil. Çünkü o konuda uzman şirketlerle görüşmelere başladık. Veri tabanı belli bir seviyeye gelmeden böyle bir sisteme başlayamıyorsunuz. Not vermeyi bu senenin sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Böylece bankaların iş süreçleri kısalacak. Maliyetleri çok önemli oranda düşürür. Özellikle KOBİ'lerde 20-30 bin liralık kredinin tek tek o şirketin mali analizini yapmak yerine doğrudan bizden alınacak skorla hareket etmeleri mümkün olacak. İkincisi, düzgün ödeme performansı olan şirketlerin krediye ulaşması kolaylaşacak.
-O zaman aynı tüketici kredilerinde olduğu gibi 3 dakikada şirketlere de kredi verilebilecek mi?
Skoru ürettikten sonra olabilir.
Kriz sürecinde bankaların hem yeni hem mevcut müşterilerini daha çok sorgulamaya başladığını belirten KKB Genel Müdürü Gürsel Kubilay, geçen yıl bankaların KKB'den 115 milyon kere sorgulama yaptığını belirterek, "Bankalar çok dikkatli kredi kararlarını alıyor. Hatta başka bankalardaki ödeme performansına bile bakıyor. Günde 1.5 milyon sorgulama yapıldığı bile oldu" diyor.
Peki, bu süreç nasıl işliyor? Nasıl skor veriliyor? Hiç hata payı yok mu? Kanuni takibe düşen birisinin 5 yıl içinde bankadan kredisi alması mümkün mü? İşte, bütün bu merak edilen konuları KKB Genel Müdürü Gürsel Kubilay ile konuştuk.
-Kriz Türkiye'de bireylerin kredi sicillerine nasıl yansıdı?
Türkiye'deki yansıması ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden çok daha düşük oldu diyebiliriz. Türkiye'deki finans sektörü bu krizi çok daha hafif şekilde atlattı. Bunda Kredi Kayıt Bürosu'nun da küçük de olsa payı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü KKB hem kurumsal hem bireysel tarafta finans sektörünün kredi tarafının en önemli altyapı unsurlarından bir tanesi. Sorgulama sayısı ve işlem hacmi itibarıyla bireysel büro olarak Avrupa'nın ikinci büyük bürosu konumundayız.
-Başka hangi Avrupa ülkelerinde bizdekine benzer Kredi Kayıt Bürosu var?
Hemen hemen her ülkede var. Bazı ülkelerde birden fazla büro var. Geçen yılki rakamlara göre sorgulama sayısı itibariyle birinci İngiltere, ikinci Türkiye, üçüncü Almanya.
-Bankalar geçen yıl sistemden ne kadar sorgulama yaptı?
115 milyon sorgulama yapıldı. İlk 4 ayda ise bu sayı 45 milyonu buldu. Bankalar hem yeni kredi verirken sorguluyor, hem de var olan müşterilerini daha çok sorgulamaya başladı. Sistem çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Bankalar çok dikkatli kredi kararlarını alıyor. Kredi vermiş veya kredi kartı var. O müşterinin diğer bankalardaki ödeme performansını da sorguluyor. Ona göre kredi kartı limitini değiştirebiliyor. Mesela başka bankalarda sorun yaşamışsa kredi kartı limitini aşağı çekmesi mümkün.
.
-Şu anda kaç bireysel hesabın kaydını tutuyorsunuz?
Bizde 120 milyon hesap var. Bunun yaklaşık 59 milyonu açık, 61 milyonu son 5 yıl içinde kapanmış olan hesaplar. Kişi bazında yaklaşık 25 milyon kişiden bahsediyoruz. Bankacılık sistemi ile son 5 yıl içinde kredi kullanmış olan herkes var. Sadece mevduat hesabı olanlar burada yer almıyor.
36 AYLIK PERFORMANSA BAKIYOR
-Bir kişinin kredibilitesini ölçerken hangi kriterlere bakıyorsunuz? Bir kere temerrüde düşen kişinin sicili lekeleniyor mu?
Yok öyle bir şey. Biz zaten negatif veya pozitif diye ayırmıyoruz. Biz kişilerin bütün ödeme performansına bakıyoruz. Son 36 ay içerisinde düzenli ödeme yapmış mı, bir ay mı gecikmiş, iki ay mı? İdari veya kanuni takibe girmiş mi? Bu bilgileri bankalara veriyoruz. Ve bu bilgilerin özetinden oluşan da bir büro skoru oluşturuyoruz. Ama her banka kendi kriterlerine göre bu skoru kullanıyor. Yani kimisi 1200'ün altına kredi vermeyebilir, kimisi 900'ün altına... Bazı bankalar problem yaşamış müşterilere doğrudan doğruya kredi açmıyor. Bazı banka diyor ki, 'Problem yaşadığın krediyi kapattığını bana kanıtla. O zaman sana kredi veririm.' Dolayısıyla bankadan bankaya yöntem değişiyor.
-Kanuni takibe giren herhalde sizde bayağı düşük bir not alıyor...
Tabii, kanuni takibe girdi mi bir kere, ondan sonra hayat biraz zor oluyor. 5 yıl boyunca pek çok bankadan kredi alması zorlaşır.
-Peki bu zorluk hangi noktada başlıyor? İdari takipte mi, kanuni takipte mi?
Bankadan bankaya çok değişiyor. Ama temel olarak söylenebilecek tek şey; bir kere kişilerin ayağını yorganına göre uzatması. Gelirine göre çok fazla borçlanmaması. Bu da önemli bir etkendir. İkincisi de ödemelerini düzenli olarak yapması. Ödemelerini düzenli yapıp ama borcu çok yüksek olan kişiler de kredi almakta çok zorlanabilir.
En düşüğü 700, en yüksek 1550
-En düşük ile en yüksek puanlama aralığı nedir?
700 ile bin 550 arasında bir skor veriyoruz. Bir kişi bankaya başvurduğu zaman banka o kişinin kimlik bilgileri ile bizden bir sorgulama yapıyor. O sorgulamanın sonucunda hangi hesaplar dönmüşse onun üstünden bir skor çıkıyor. Başka bir banka TC kimlik numarasının yanı sıra ehliyet numarasını da girse, o kişinin başka bir bankada ehliyet numarası ile başka bir hesabı olsa ilk sorgulamada dönmeyen hesap ikinci sorgulamada dönüp farklı bir skor da çıkabilir. Onun için net bir rakam vermek çok zor.
Hatalar olabiliyor
-Peki skorlamada hiç hata payı yok mu?
Bu kadar büyük veri tabanında hata olmamasına imkan yok tabii... Hatalar da olabiliyor. Müşteri borcunu ödemiş. Öbür tarafta 'Banka kredini kapattığını göster, sana kredi vereyim' diyor. Ama bizim sistemimizde güncellenmemiş. Banka güncellememiş. Sistemler dinamik olduğu için böyle problemler çıkabiliyor ama hemen çözülebilecek konular.
-Böyle bir durumda müşteri size mi itirazını yapıyor?
Hayır, otomatik olarak müşteri bankaya başvuruyor. Eskiden böyle bir sistem vardı artık kaldırdık. Bireysel olarak bizden sorgulama yapamıyor. Müşteri İtirazları Değerlendirme Sistemimiz var. Çalıştığı veya başvurduğu bankaya giderek bu sistem aracılığıyla yarım saat içinde sorununu çözebilir. Ama bazen banka başka sebeplerden dolayı da kredi başvurusunu reddedebilir. Kredi Kayıt Bürosu bankaların tek kriteri değil. Kişinin kredi notu ne kadar yüksek olursa olsun o banka o kişiye kredi vermeyebilir.
3.5 milyon şirketin bilgilerini tutuyor
-Artık bireylerin yanısıra şirketleri de izlemeye başladınız...
Biz 2003 yılında Türkiye Bankalar Birliği'nin talebi üzerine bu projeyi üstlenerek Kurumsal Büro sistemini geliştirdik. 2009 yılının ortalarına doğru ortak bankaların tamamı verilerini aylık bazda paylaşır hale geldi. Kurumsal Büro tarafında 17 üyemiz var. Haziran sonuna kadar 32 üyeye ulaşacağız. Yaklaşık Türkiye'de firmaların yüzde 90'ının kredi bilgilerine sahibiz. Şahıs şirketleri de olmak üzere yaklaşık 3.5 milyon şirket var. Otomatikman şu anda sorgulama yapıyorlar. Son 3-4 aydır başladı bu sistem. Bazı bankalar bütün kredi proseslerinin içerisine soktu.
-Şirketlerin hangi bilgileri sizde bulunuyor?
Kredi limiti, riski, ödeme performansı ve teminat bilgileri var. Ayrıca şirketin ortaklık yapısı, ortakları, yöneticileri, şirketin verdiği ve aldığı kefaletler de yer alıyor. Önümüzdeki dönemde şirketlerin finansal raporlarını da bu sisteme eklemeyi planlıyoruz. Ayrıca karşılıksız çek bilgilerini paylaşıyoruz. Merkez Bankası sistemine paralel bir sistem oluşturduk. Bizimkisi günlük bazda çalışıyor. Merkez Bankası'na gönderilen karşılıksız çek dosyalarının bir kopyasını bankalar bize de gönderiyor. Biz o bankaların kredi müşterileri arasında karşılıksız çeki çıkan varsa, uyarı yazısı gönderiyoruz.
3 dakikada KOBİ kredisi
-Tıpkı bireylerde olduğu gibi şirketleri de derecelendiriyor musunuz?
Henüz değil. Çünkü o konuda uzman şirketlerle görüşmelere başladık. Veri tabanı belli bir seviyeye gelmeden böyle bir sisteme başlayamıyorsunuz. Not vermeyi bu senenin sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Böylece bankaların iş süreçleri kısalacak. Maliyetleri çok önemli oranda düşürür. Özellikle KOBİ'lerde 20-30 bin liralık kredinin tek tek o şirketin mali analizini yapmak yerine doğrudan bizden alınacak skorla hareket etmeleri mümkün olacak. İkincisi, düzgün ödeme performansı olan şirketlerin krediye ulaşması kolaylaşacak.
-O zaman aynı tüketici kredilerinde olduğu gibi 3 dakikada şirketlere de kredi verilebilecek mi?
Skoru ürettikten sonra olabilir.
Ayfer ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder