17 Eylül 2009 Perşembe

ÖZİNCE:BEN GİDERİM, KREDİ TARTIŞMASI YİNE BİTMEZ!

Yaklaşık 10 yıldır Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankaların reel sektöre krizde yeterince kredi kullandırmadığı, kaynaklarını Hazine bonosuna aktardığına yönelik eleştirilere ateş püskürdü. İşadamlarının kapalı kapılar ardında farklı, basının karşısında ise farklı konuştuğunu belirten Özince, "10 yıldır hep aynı konular tartışılıyor. 'Bankalar özel sektöre kredi kullandırmıyor' tartışması hiç bitmez. Ben giderim, hala aynı şeyler konuşulur. Lüzumsuz safsatalarla kalan ömrümde kaybedecek vaktim yok. Bizim çocuklar böyle abukluklara çok gülüyor. Lütfen rakamlarla konuşun. İşadamı örgütüyseniz bilanço ile konuşun" dedi.Türk bankacılık sektöründeki son gelişmeleri değerlendirmek amacıyla önceki akşam İstanbul'da ekonomi basınıyla bir araya gelen TBB Başkanı Ersin Özince, işdünyasının yanı sıra finansal bilgileri yanlış yorumlayan basın mensuplarına da yüklendi. Toplantıda ağırlıklı tartışılan konu 'kredi kullandırımı ve bankacılık sektörünün itibar sorunu' olurken, Özince eleştirilere yönelik zaman zaman yaptığı sert çıkışlarla dikkat çekti. Bankacılık sektörünün muhakkak eksikleri olabileceğine işaret eden Özince, "Ancak bu bir itibar sorunu değil. Sokakta göğsümü gere gere dolaşıyorum. Sokakta dolaştığım zaman kimse bana böyle bir şey söylemiyor. Basında bazen yanlış bilgilendirmeler yapılıyor. Bu tür basın organlarını okumuyorum, izlemiyorum" dedi. Bankaların çok kar ettiği, özel sektörün ise kar etmediği görüşüne de katılmadığının altını çizen Ersin Özince, "Yok öyle bir şey. Bankacıların dışında kar eden olmasa, hiçbir kredi kararına imza atmam. Bizler, karikatürlerdeki para babası değiliz. Bizden kar bekleyen, hisse senetlerimizi almış milyonlarca insan var. Çoğu bankamız halka açık" dedi.TBB Başkanı Ersin Özince'nin, toplantıda verdiği mesajlar şöyle:

Aydınlar kayıt dışı ile uğraşsın
Bir suçun saptanmasını istiyorsanız kredi kartı ile işleyin. Kredi kartı ile iz bulmak çok kolay. 35 yıllık bankacılık mesleğim sürecinde ne bankacıların ne ekonomi yazarlarının tefecilik konusunda inceleme yaptığına şahit olmadım. Tefeciler sadece borç vermiyor, mevduat da topluyor. Saptadıklarımızı ihbar ediyoruz. Kayıt içi ekonominin GSMH'ya olan oranı bu kadar küçük olan bir ülkede, aydın insanlar öncelikle kayıt dışı ile uğraşsın.

Sendikasyonlar ucuzlayacak
Türk bankacılık sistemi uluslar arası finans sistemindeki sıkıntıya rağmen muhteşem bir performans gösterdi. Uluslar arası piyasada pazarlık gücümüz yüksek. Sendikasyon fiyatları yavaş yavaş gerileyecek. Krizden önceki seviyelere hemen gelmeyecek . Sendikasyon kredileri Türk bankacılık sistemine çok lazım değil, bir iki yıllık vadeli krediler. Dış ticareti finanse etmek amacıyla bu kredileri alıyoruz. Dış ticarette de zaten daralma var. Esas uzun vadeli kaynak bulmamamık lazım. O konuda umarım daha iyi sonuçlar alırız. Sendikasyonlar ucuzlayacak.
Kahramanlık peşinde değiliz
Devlete borç vererek bankacılık yapma tercihi çok gerilerde kaldı. Eskimiş bir söylem. Devlet eğer borç almada ön rol alırsa, ben Ersin Özince olarak tasarruflarımı tabii ki, devlete vereceğim. Hem en yüksek faizi verecek hem en düşük vergiyi alacak. Kim vermez? Biz böyle bir kahramanlık yapma peşinde değiliz. Bankaların reel sektöre borç vermediği doğru mudur? Artık bu ülkenin vatandaşlarını lütfen yorumla değil, rakamla bilgilendirin. Milyonlarca insan, binlerce işletmeye kredi vermişiz. Türk reel sektörünün yurtdışı finans sektörüne borçları, yurtiçi finans sektörüne borçlarından daha fazla düşmüş. Dışarıya daha fazla borç ödemişler.

Reel sektör kar ediyor
Bankacıların dışında kar eden olmasa hiçbir kredi kararına imza atmam. Kar etmedikleri doğru değil. Krediler düşer, çıkar ayrı bir şey. Sosyal yükümlülüklerimize kamuoyu baskısı ile karar vermiyoruz. Bizden kar bekleyen, hisse senetlerimizi almış milyonlarca insan var. Çoğu bankamız halka açık. Bizler, karikatürlerdeki para babası değiliz.

"Basın kapıda" deyince içerde kıyamet koptu!"
1989-1999 yılları, TBB'nde yeni başkan olmuşum. Reel sektör ile bankacıların bir araya gelmesi gündeme geldi. TOBB Başkanı Fuat Miras'ın da aralarında bulunduğu işadamları ile Ceylan Otel'de bir araya geldik. Gayet sıcak bir ortam var ve diyaloglar çok olumlu. Derken, heyetten birileri, 'Basın mensupları geldi, kapıda görüş almak için bekliyor' dedi. Demesiyle içerde birden kıyamet koptu. Nejat Basmacı başta olmak üzere herkes birden bağırmaya başlad. 'Krediler kesildi, kredi alamıyoruz' diye şikayetler başladı. Kısacası; 10 yıldır hep aynı konular tartışılıyor. "Bankalar özel sektöre kredi kullandırmıyor" tartışması hiç bitmez. Ben giderim, hala aynı şeyler konuşulur.


Son çeyrekte karlar düşer
Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, uluslararası gelişmeler, Türkiye ekonomisine ve bankacılık sektörüne yansımaları konusunda yaptığı sunumda, bankaların özel sektöre krediyi azaltmadan kamuya da ilave kaynak sağladığını söyledi. Keskin, güçlü özkaynaklar ve düşen faizlerin, son dönemde sektörde kar hacmini olumlu yönde etkilediğini belirtti. Keskin, ancak daralan faaliyet hacmi, düşen marjlar ve artan risklere bağlı olarak karlılığın önümüzdeki dönemde düşeceğinin tahmin edildiğini sözlerine ekledi.
Ayfer ARSLAN

Hiç yorum yok: