Şirket evliliklerinde danışmanlık yapan Pragma şirketinin kurucu ortaklarından Değer Şahbaz, geçen yılın ikinci yarısından itibaren cebinde parası olan stratejik yatırımcıların dünyada büyümeye gözünü diktiğini belirterek 2011 yılının ilk 3 ayında biri ABD, diğerleri Avrupa ve Körfez bölgesinden 3 yeni yatırımcının sağlık, finans ve hızlı tüketim alanında Türkiye'ye geleceğini söyledi. Alıcı ve satıcı şirketlerin fiyat beklentilerinin örtüşmesi açısından 2011'in evlilik için doğru zaman olduğunu vurgulayan Şahbaz, bu yıl işlem hacminin 30 milyar doları aşmasını bekliyor. Şahbaz, "Geçmişte biz onların kapısını çalıyorduk. Şimdi onlar bizim kapımızı daha çok çalıyor" dedi.
Pragma, Global Menkul Değerler'den ayrılan Ömer Bilhan, Saltuk Akbulut, Değer Şahbaz, Mustafa Akgün ve Özgü Yalaza tarafından 2002 yılında kurulmuş. 2005 yılından beri toplam büyüklüğü 2 milyar doları aşan 30'a yakın işleme imza atan Pragma bugüne kadar Akkök, Borusan, Boyner, Doğan ve Yaşar Holding gibi Türkiye'nin önde gelen gruplarına danışmanlık yaptı. Ray Sigorta, Step Halı, Denizli Çimento, TÜYAP, Ekol ve Arena gibi çeşitli şirketleri evlendiren Pragma kurucu ortakları Değer Şahbaz ve Saltuk Akbulut ile 2011 beklentilerini konuştuk.
-Geçen yıl şirket evlilikleri açısından verimli geçti mi?
Türkiye açısından 2009 yılına göre 2010 çok iyi bir yıldı. 4 katından fazla işlemlerde artış oldu. 100'ün üzerinde işlem gerçekleşti. Bizim açımızdan son çeyrek iyi bir zamandı. 2010'un son çeyreğinde şirket olarak 4 işlem bitirdik. 2011 yılından daha umutluyuz.
300 TÜRK ŞİRKETİ İLE GÖRÜŞTÜK
-2010'da ne kadarlık işleme aracılık ettiniz?
200 milyon doların üzerinde. Geçen yıl 300 tane Türk şirketi ile görüştük. Bunun iki katı da yabancı şirket ile görüştük. Yatırım bankacılığı deyince insanlar sadece İstanbul ile sınırlı olduğunu zannedyior. Halbuki biz İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerin yanısıra Bursa, Eskişehir, Kayseri, Konya ve Antep'e de gidiyoruz.
-300 Türk şirketinden kaçını ikna ettiniz?
Şu anda 50'den fazla proje üzerinde çalışıyoruz. Türkiye'nin önü açık olan bütün sektörlerde iş yapmaya çalışıyoruz.
STRATEJİK YATIRIMCI ŞİRKET AVINDA
-Peki şu anda hangi sektörlerin önü açık?
Enerji, altyapı, lojistik, gıda, sağlık, finans ve medya. Türkiye'de veya yabancı firmalarda sektörleri araştırıp takip ediyoruz. Kimisi bir ortaklığı veya şirketini satmak istediğini söylüyor. Veya 'Gelin beni evlendirin' diyor. Çoğunda ise 'Siz büyüyorsunuz, finansmana ihtiyacınız var. Ortaklık size katma değer yaratır' diye anlatıyoruz. Doğru zaman değilse projeyi bekletiyoruz. 2010 yılı da o yüzden çok doğru zaman değildi. 2011 doğru zaman olacak.
-2011 neden doğru zaman?
2009 kriz senesiydi. İşlerin iyi bir şekilde olması için rekabetçi ortamların olması gerektiğini düşünüyoruz. 2010 yılı ikinci yarısında likiditeye sahip stratejik yatırımcılar artık dünyada büyümeye gözlerini dikmeye başladı. ABD'de sürekli para pompalanıyor. Körfez ülkeleri zaten likit. Büyüyebilecek yerler Avrupa değil. Avrupa'da şirket ortaklığı pazarı yüzde 5 büyüyor. ABD de yüzde 5 ile 10 arasında büyüyor. Türkiye'de yüzde 30'larda büyüyor. O yüzden Türkiye gibi ülkeler bu paraları çekiyor. 2010 yılında alıcıların fiyat beklentileri ile satıcıların beklentileri çok örtüşmüyordu. Biz alıcıların adil fiyat vermesini, satıcıların da iyi fiyat almasını istiyoruz. Bunun örtüşdüğü zaman 2011 yılı olacak.
Enerji yabancının gözdesi
-Elektrik dağıtmından sonra sıra elektrik üretim özelleştirmelerinde...
Avrupalılar çok ilgili. Fonlar da bakmaya başladı. Ortadoğulu, Uzakdoğulu şirketler de var. En önemlisi '2011'de dağıtım özelleştirmeleri kapanacak mı?' diye takip edenler var. Ama üretim tarafı da çok hareketli olacak. Herkes EÜAŞ özelleştirilmesini bekliyor. Bunun dışında lisansı alınmış pek çok proje var. Devam eden inşaatlar var. Şu an inşaati devam eden veya başlayacak 20 bin megavatlık hidro, 10-15 bin megavatlık rüzgar santralı projesi var. Bunları hepsiyle ilgili daha finansman bulunacak. Sermaye ihtiyacı çok fazla. Bizim bugüne kadar enerjide bitirdiğimiz işlerin toplam değeri 1.5 milyar doları aşıyor.
Finansda başarısız olan yabancı çıkacak
-Enerjji dışında diğer sektörlerde yeni yatırımlar görecek miyiz?
Sağlık sektöründe hastane, sağlık ekipmanları ve ilaç tarafında yabancı gelmeye devam edecek. Sağlık kabuk değiştiren bir sektör olacak. Gıda her zaman krizlere dayanıklı bir sektör. Yabancılar Türkiye'ye gelmek istiyor. Finans sektöründe perakende bankacılıkta yeni bir bankanın gelip sıfırdan yatırım yapması, işe başlaması çok zor. Büyük bankaların hepsinde yabancı ortaklıklar var. Başarısız olanların çıkması sözkonusu olabilir. Finans sektöründe kesin bir konsolidasyon bekliyoruz. Tabii finans deyince sadece banka olarak bakmamak lazım. Sigorta ve faktoring şirketleri de var. Bulundukları kurumun dünya genelindeki stratejisinden dolayı bu işten çıkmak isteyenler veya bu işte başarıyı göremeyen şirketler var. Dolayısıyla finansal kuruluşlar içerisinde el değiştirmeler olacak.
Türk işçisi işine sahip çıkıyor
-Yabancıları Türkiye'ye çeken nedenler neler?
Birincisi büyük bir ekonomi. İkincisi büyüyen bir ekonomi. Üç istikrar olan bir ekonomi. Dört hukuksal çevrçeve düzgün. Beş Avrupa'ya yakın. Avrupa'da büyümek isteyen Ortadoğulu, Körfez ülkesi yatırımcısı Türkiye'ye gelip Avrupa'nın içine girmiş oluyor. Yeni gelişen sektörler var. Örneğin; enerji. İnsan kalitesi iyi. Üretim mantığı iyi. Doğu Avrupa'da üretim yaptıramıyorlar, çünkü işçi işe gelmiyor. Türkiye'de herkes işine sahip çıkıyor, Türk üretim bilinci gelişmiş durumda. Bir de Türkiye AB süreci içerisinde. Türkiye'nin çehresini çok değiştiriyor. Çok yakın gelecekte Türkiye'nin yatırım notu değişecek.
Evlilik hazırlığı 6 ay ile 1 yıl sürüyor
-Şirketleri evlendirirken karşılaştığınız zorluklar var mı?
Bu işler çok zor. Meşakkatli ve çok uzun süreçler. Bir şirketin kendi başına çıkıp şirketime ortak bulacağım deyip bulabilme ihtimali çok düşük. Bizim gibi tecrübeli danışman firmalara iş çıkıyor. Karşılaştığımız en büyük zorluk piyasa koşulları. Son anda 'Paramız bitti veya işimiz iyi gitmiyor' deyip vazgeçebiliyor. Fiyatlama, değerleme her zaman sorun. Türk şirketleri her zaman iyi fiyat istiyor. Alıcı firma olabildiğince uygun fiyattan almak istiyor. En önemlisi ortaklık bilinci Türkiye'de çok olan bir şey değil. Onu sindirmesi gerekiyor. Yine değerlemede de eğitmeniz gerekiyor. Şirketin binasına bakıyor harcadığı yıllara bakıyor. Emeğine, terine bakıyor. Şirket sahiplerini duygusal bağdan koparmanız gerekiyor.
-Evlilik hazırlığı ne kadar sürüyor?
6 ay ile bir yıl arasında değişiyor. Bu süre şirketin yapısına, ne kadar düzenli olduğuna bağlı. Halka açık bir şirket ise raporlamayı biliyordur. Ama hiç ev ödevini yapmamış şirketleri hazırlamak biraz daha zaman alıyor. O da projeyi de uzatabiliyor.
Şirketleri pahalı hobi yapmayın!
-Evlenmek isteyen Türk şirketlerine önerileriniz var mı?
Şirketlerin belli ömürleri var. Bazı şirketler daha hızlı büyüyor. Aileler, jenerasyonlar değişiyor. Eğer ortaklık düşünülüyorsa çizgi aşağı gitmeden en iyi değeri alabilecekleri en yukarda bir şey yapmalarında fayda var. Aile şirketlerinde, 'Çocuğuma bir iş bırakayım' mantığı var. Çok saygı duyulacak bir mantık ama bu şekilde pahalı hobi yapmaya gerek yok. Çünkü şirketler ülkenin de bir değeridir. 'Benim olsun ufak olsun' yaklaşımından ise paylaşımcı, ekonomiye değer katıcı şekilde düşünmelerinde fayda var. Ayrıca dünya piyasalarını takip etsinler.
Hep bana hep bana olmaz!
-Doğru ortak kimdir?
Kendisi için istemeyeceği hiçbir şeyi ortağı için istemeyecek olan doğru ortakdır. Size doğru değeri verecek, sizi uzun vadede köşeye sıkıştırıp ekonomik olarak daha kötüye götürecek bir ortak olmaması lazım. Adil davranacak. İki tarafın da kazanması lazım. Biri hep bana hep bana derse o iş olmuyor zaten. Hem ortaklık şartlarında iki tarafın da kazandığını düşünmesi lazım hem değerlemede iki tarafında kazandığını düşünmesi lazım.
Ayfer ARSLAN
10 Ocak 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder