24 Ocak 2011 Pazartesi

'KENDİ ENERJİNİ KENDİN ÜRET' İLE KREDİLERİ KATLAYACAK

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) vatandaşların, toplu konutların, hastanelerin, üniversitelerin ve küçük ölçekli sanayi tesislerinin lisans almadan rüzgar, güneş ve sudan elektrik üretmesine izin vermesi bankalara da kredilendirmede yeni bir kapı açtı. 2009 yılında EKOkredi ile enerji verimliliğine odaklanan Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı 500 kilovatın altında üretimde lisans zorunluluğunun kaldırılmasının bu yöndeki kredi taleplerini artırdığını açıkladı. Kendi elektriğini üretmek isteyen küçük ölçekli sanayi tesislerinden ve sitelerden yoğun bir şekilde kredi talebi aldıklarını belirten Özciğer, "Başvurular her geçen gün artıyor. Son 1.5 yılda EKOkredi ile 260 milyon liralık kredi kullandırdık. Hedefimiz bu kredileri ikiye katlamak. Yeni düzenleme de bu hedefe ulaşmada etkili olacak" dedi.
Bir rüzgar tribününün kurulum maliyeti 5 bin ile 22 bin euro arasında değişirken, Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, maliyetin yüzde 100'ünü kredilendirebildiklerini dile getirdi. EPDK'nın yeni düzenlemesinin konutları ve küçük işletmeleri elektrik üretimine teşvik edeceğini belirten Özciğer, "Bu konuda çok yoğun kredi talebi alıyoruz. Şu anda bir organize sanayi bölgesinden ve 200 daireli bir bir sitenin kredi başvurusunu inceliyoruz" diye konuştu.
Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer ile hem EKOkredi'yi hem de bireysel bankacılıktaki son gelişmeleri konuştuk.

-EKOkredi ile kaç kişiye ulaştınız?
1,5 yılda, EKOkredi ile enerji verimliliğine yönelik yatırımlar için 260 milyon TL'nin üzerinde kredi verdik ve bu sayede 12 binden fazla kişiyi enerji tasarrufu ile tanıştırdık. Bu kapsamda, 325 KOBİ, 9 bin 515 bireysel, 2 bin 551 esnaf, çiftçi ve küçük işletme müşterimiz enerji verimliliğinde en uygun kaynağa ulaştı.

KREDİ ALANA SİGORTA HEDİYE
-Bu kredi hangi alanlarda kullanılıyor?
Binanın içinde kalorifer sisteminin ısıpay ölçerlerle ayrıştırılmasından tutun da, yatılımına, ısıtma sisteminizin iyileştirilmesinden enerjiyi daha verimli kullanılmasına yönelik bütün yatırımların finansmanında EKOkredi kullanılabiliyor. Sonucunda da Enerji Kimlik Belgeniz çıkartılıyor. Örneğin şu anda gidip enerji verimliliğini sağlayan yatırımları yapmazsanız binanızın derecesi E, D, F olabiliyor. Daha fazla sera gazı salınımına sebep oluyorsunuz. Daha çok elektrik, daha çok doğalgaz tüketiyorsunuz. Binanızın sınıfını A'ya kadar yükselttiğiniz zaman doğaya daha az sera gazı salıp daha düşük fatura ödüyorsunuz. Sırf yalıtım yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Bu krediyle birlikte müşterilerimiz için bir ağaç dikiyoruz. Ayrıca 5 bin liralık ferdi kaza sigortası yapıyoruz.

-EPDK'nın yeni düzenlemesi EKOkredi kullanımını nasıl etkiler?
Yeni düzenleme ile 500 kilowatın altında elektrik üretimleri için artık lisans alma zorunluluğu da kalktı. Dolayısıyla siz bir apartmansınız ve ciddi oranda elektrik tüketiyorsunuz. Bulunduğunuz yerde rüzgar alan bir yerse siz oraya bir rüzgar tribünü kurabiliyorsunuz. Artık devletten elektrik almadan kendi elektriğinizi üretebiliyorsunuz. Bu harika bir olanak! Şimdiden talepler gelmeye başladı. Normal tüketici kredilerimizde yüzde 20-25 büyümek var iken, enerji kredilerini ikiye katlamak istiyoruz.

DOĞANIN DENGESİNİ BOZDUK
-Enerji tasarrufunun ekonomi açısından önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
16 milyonu aşkın konutun yüzde 90'ı yalıtılmamış. Sadece bunları yalıtsak her yıl 10 milyar TL tasarruf sağlanır. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 30'u binalarda tüketiliyor. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 70'ini ithal ediyoruz. Yani paramızı dışarıya veriyoruz. Dolayısıyla içerdeki enerjimizi daha tasarruflu kullanırsak ekonomimize katkı sağlarız. Daha az sera gazı salarak dünyamızı daha yaşanabilir dünya hale getirebiliriz. Baksanıza mevsimler değişiyor. Ocak ayındayız kar yok, yağmur az. Doğanın dengesini maalesef biz bozduk.


70 milyon TL'lik gurbetçi
tasarrufunu çekti

-Geçen yıl çıkardığınız 'Memleketin Hesabı' na ilgi nasıl?
Memleketim Hesabı ile yurtdışındaki gurbetçi diye tabir ettiğimiz vatandaşlarımızın oradaki kazanımlarını Türkiye'ye kazandırmaya çalışıyoruz. İkincisi; onlara Şekerbank'ın güvencesini, yüksek getiri olanaklarını sağlıyoruz. Bu ürünü geçen yıl yaz başında çıkardık. Çok yoğun bir ilgi var. 'Memleketin Hesabı' ürünü kapsamında 17 Ocak 2011 tarihi itibarıyla 749 adet hesap ile 70 milyon 559 bin 354 lira bakiyeye ulaşıldı.

-Mevduatta yeni ürünleriniz olacak mı?
Tasarrufçuya dönük mevduat ürününün çeşitlendirilmesine dönük çalışmalarımız sürüyor. Yakında yeni bir ürün de çıkaracağız: Birikim Mevduatı. Siz 50 liralık veya 100 liralık birikimlerinizle de çok uzun vadeli tasarruf hesabı açabileceksiniz. Bu tasarrufun yanında tatlandırıcılar diyeceğimiz ürünler de ekliyor olacağız.

Mevduat faizleri
1 puan düşebilir

-Bu yıl mevduat faizlerinde nasıl bir seyir bekliyorsunuz?

Seçimde ne beklediğinizle bağlantılı. 2011 yılı için öngörülerimiz; seçimin kaynak maliyetlerini yükseltmeye dönük etki yapmayacağını düşünüyoruz. Ancak seçim değil, hükümetin ekonomi politikaları, ekonomik istikrarın mevduat maliyetlerini etkileyeceğini düşünüyorum. Eğer seçim sonrasında ekonomi politikalarında gelişmeler kaynak maliyetlerinin aynı seviyede seyretmesini sağlayabilir. Bu sene içerisinde mevduat faizlerinin azalarak devam edeceğini düşünüyoruz. 50 baz puan ile 1 puan arasında değişebilir.

Bireysel krediler
yüzde 20-25 büyür

-Şekerbank olarak bireysel kredilerdeki büyüme hedefleriniz nedir?
Türkiye'deki sektörel büyümenin yüzde 20-25 civarında olacağını düşünüyoruz. Hızlı büyüme dinamikleri çerçevesinde de onun üzerinde büyüme sağlayabiliriz. Büyüme ihtiyacında olan bir banka olarak daha fazla pay almak istiyoruz. Şubeleşmemizi de buna göre yapıyoruz. Bu yıl 15 yeni şube açacağız.

İlk çeyrekte tahvil
ihracı tamamlanır

-Şekerbank olarak tahvil ihracını ne zaman tamamlayacaksınız?
Bizimkisi mevduat bankası olarak yurt içi TL cinsinden ilk tahvil ihracı olacak. O noktada BDDK'dan 1 milyar 250 milyon liralık tahvil ihraç etmek ön yetkimiz var. Ama biz onun ilk dilimi olarak 500 milyon liralık bir tahvil ihracı konusunda izin aldık. Şimdi o 500 milyon lirayı halka arz edeceğiz. Talep toplama yöntemiyle gerçekleşecek. 1000 lira ve katları şeklinde tahvillerimizi belirliyoruz. Bu da tabana yaygın bir tahvil portföyü oluşturmaya dönük olacak. 3 tip tahvilimiz olacak. Birisi 1 yıl vadeli, diğeri 18 veya 24 ay vadeli olacak. Bu özellikler şu anda şekillenme aşamasında. Şekillenmesi için bireysel ve kurumsal yatırımcılarımızla görüşüyoruz. Sadece yurt içindeki yatırımcılar yararlanabilecek. 2011 ilk çeyreğinde tamamlanmış olacak.

-Getiri nasıl hesaplanacak?
Bir gösterge faiz var. Bir de onun üzerine ek getiri olacak. Göstergemiz devlet iç borçlanma senedi olacak. Bunun üzerine tahvil türlerine göre değişken ek getiri oranı koyacağız.

Sadece faize değil,
masrafa da bakın
-Abdurrahman Özciğer olarak krediyle aranız nasıl?
Konut alırken kullandım. Onun dışında ihtiyaç kredisi kullanmıyorum. Ama kredili mevduat hesabı kullanıyorum. Kredi kullanana hep şunu tavsiye ediyorum. Bu kredinin bende yarattığı toplam maliyet nedir? Ben onu kendime uyguladım. Sadce faiz oranına bakmayın, dosya masrafı komisyon oranlarına da bakın. Gelirlerinizle oranladığınızda size tasarruf yapmayı sağlayan bir kredi yüküyse o krediden hiç korkmayın. Bilinçli yaklaşım gerekiyor. Hizmet veren kurum ve kuruluşları sorgulamak gerekiyor.

Dövizden uzak duruyor
-Tasarruflarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz
?
Ben mevduatçıyım. Az da değişken getirili portföy yaklaşımım vardır. Dövizden şahıs olarak uzak duruyorum. Dövizin nasıl seyrettiğini kontrol edemediğim ve uzun vadeli yaklaşım sergilediğim için de portföyümde hisse senedine de yer veriyorum. Şu an 5-6 yıllık kağıdım vardır. Tasarruf sahipleri orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını düşünerek tahvil bono gibi ürünler seçmeli. Bir de birikiminiz makul düzeydeyse çok daha uzun vadeli hisse senedi yatırımı yapabilirsiniz. Bütün bunların altında BES de mutlaka olmalı.

Hiç yorum yok: