İş Yatırım Strateji Raporu'nda 2011 yılı ortasına kadar yatırımcıya 'En Çok Önerilen hisseler' şöyle sıralandı:
Ak Enerji,
Anadolu Hayat,
Banvit,
Çimsa,
Ford Otosan,
Halkbank,
Koza Altın,
Türk Hava Yolları,
Vakıfbank,
Yapı Kredi Bankası.
Bolu Çimento, Coca-Cola İçecek A.Ş. Koç Holding ve Selçuk Ecza Deposu ise En Az Önerilen Hisseler arasında yer aldı.
30 Temmuz 2010 Cuma
İŞ YATIRIM'A GÖRE SEÇİMDEN TEK PARTİ İKTİDARI ÇIKACAK
Türkiye ekonomisinin ve piyasaların yılın ikinci yarısındaki görünümünü '2010 Temmuz Strateji Raporu' ile mercek altına yatıran İş Yatırım, 2011 yılında yapılacak genel seçimlerden az farkla da olsa tek parti hükümetinin çıkmasını öngörüyor. Seçmenin oyunun son üç ayda belli olduğuna işaret eden İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, seçmenin en hassas olduğu iki konunun terör ve ekonomi olduğunu vurgulayarak "Kim daha iyi çözüm sunarsa oylar oraya gidecek" dedi. Az farkla tek parti hükümetinin çıkacağı baz senaryoya göre, dolar kuru 2011 yılı tahmini 1.46 TL, koalisyon hükümeti varsayımına dayalı kötümser senaryoya göre ise ise dolar kuru tahmini 1.66 TL olarak belirlendi.
İş Yatırım 2010 Temmuz Strateji Raporu sonuçları İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, Araştırma Müdürü Emre Sezan ile Sabit Getirili Menkul Kıymet Analisti Ödül Çengel’in katılımıyla dün İstanbul'da açıklandı. Dünya ekonomisindeki son gelişmelerin ışığı altında Türkiye ekonomisinin ve piyasaların değerlendirildiği rapordan çıkan sonuçlar özetle şöyle:
KAMU MALLARINA ZAM SİNYALİ
-Güçlü bankacılık sektörü, hane halkının düşük borç seviyesi, kamu maliyesindeki iyileşme gibi yapısal faktörler ekonominin 2010 yılında yüzde 5.5 civarında büyümesini sağlayacak.
-2010 yılında faiz artışı beklemiyoruz. Faiz artırımlarının 2011 yılında 150 baz puan ve 2012 yılında 125 baz puan olmasını bekliyoruz.
-Seçim öncesi artan rekabete paralel hükümet mali harcamalar silahını kullanabilir. Bütçe sınırları içinde ya özelleştirme, vergi artışları ya da kamu mallarına zam yapacaktır.
-Harcamaların artması enflasyon üzerinde yukarı doğru bir etki yapacak. Bu yüzden enflasyon cephesinde Merkez Bankası (MB) kadar iyimser değiliz. 2010'da yüzde 7.2, 2011 yılında yüzde 7.5 enflasyon bekliyoruz.
12 AYLIK IMKB HEDEFİ 74 BİN
-Bankacılık hisselerinin toplam karı 2009 yılında yüzde 54 arttı. 2010 yılında ise 2009'a göre yüzde 22 oranında artması bekleniyor.
-Banka dışı kesimin kar artışının 2009 yılındaki yüzde 34 seviyesinden 2010 yılında hız keserek yüzde 12'ye gerileyeceği tahmin ediliyor.
-2010 yılında mevduatların yüzde 20 oranında büyümesini, kredilerin ise yüzde 26 oranında büyümesini bekliyoruz.
-Şirket karlarındaki büyüme ve faiz oranlarındaki düşüş sonrasında İMKB için 12 aylık hedef değerimizi 68 bin seviyesinden 74 bin seviyesine yükselttik.
Güçlü TL'de MB'ne destek
İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, TL'nin aşırı değerli olduğu ve Merkez Bankası'nın müdahele etmesi yolundaki tartışmalara ilişkin ise şu yorumu yaptı: "Merkez Bankası son açıklanan enflasyon raporunda da bu konuya değindi. MB, öncelikli hedefinin fiyat istikrarını korumak ve hükümetin genel ekonomik politikalarının desteklenmesi olduğunu açıkladı. İhracat artışının kur avantajı ile değil verimlilik artışı ile sağlanması gerektiğini belirtti."
İş Yatırım 2010 Temmuz Strateji Raporu sonuçları İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, Araştırma Müdürü Emre Sezan ile Sabit Getirili Menkul Kıymet Analisti Ödül Çengel’in katılımıyla dün İstanbul'da açıklandı. Dünya ekonomisindeki son gelişmelerin ışığı altında Türkiye ekonomisinin ve piyasaların değerlendirildiği rapordan çıkan sonuçlar özetle şöyle:
KAMU MALLARINA ZAM SİNYALİ
-Güçlü bankacılık sektörü, hane halkının düşük borç seviyesi, kamu maliyesindeki iyileşme gibi yapısal faktörler ekonominin 2010 yılında yüzde 5.5 civarında büyümesini sağlayacak.
-2010 yılında faiz artışı beklemiyoruz. Faiz artırımlarının 2011 yılında 150 baz puan ve 2012 yılında 125 baz puan olmasını bekliyoruz.
-Seçim öncesi artan rekabete paralel hükümet mali harcamalar silahını kullanabilir. Bütçe sınırları içinde ya özelleştirme, vergi artışları ya da kamu mallarına zam yapacaktır.
-Harcamaların artması enflasyon üzerinde yukarı doğru bir etki yapacak. Bu yüzden enflasyon cephesinde Merkez Bankası (MB) kadar iyimser değiliz. 2010'da yüzde 7.2, 2011 yılında yüzde 7.5 enflasyon bekliyoruz.
12 AYLIK IMKB HEDEFİ 74 BİN
-Bankacılık hisselerinin toplam karı 2009 yılında yüzde 54 arttı. 2010 yılında ise 2009'a göre yüzde 22 oranında artması bekleniyor.
-Banka dışı kesimin kar artışının 2009 yılındaki yüzde 34 seviyesinden 2010 yılında hız keserek yüzde 12'ye gerileyeceği tahmin ediliyor.
-2010 yılında mevduatların yüzde 20 oranında büyümesini, kredilerin ise yüzde 26 oranında büyümesini bekliyoruz.
-Şirket karlarındaki büyüme ve faiz oranlarındaki düşüş sonrasında İMKB için 12 aylık hedef değerimizi 68 bin seviyesinden 74 bin seviyesine yükselttik.
Güçlü TL'de MB'ne destek
İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, TL'nin aşırı değerli olduğu ve Merkez Bankası'nın müdahele etmesi yolundaki tartışmalara ilişkin ise şu yorumu yaptı: "Merkez Bankası son açıklanan enflasyon raporunda da bu konuya değindi. MB, öncelikli hedefinin fiyat istikrarını korumak ve hükümetin genel ekonomik politikalarının desteklenmesi olduğunu açıkladı. İhracat artışının kur avantajı ile değil verimlilik artışı ile sağlanması gerektiğini belirtti."
Etiketler:
finanscaddesi,
İş Yatırım,
Serhat Gürleyen
28 Temmuz 2010 Çarşamba
KAÇ KİŞİ İNTERNET BANKACILIĞINI KULLANIYOR?
2005 yılında 3,17 milyon kişi internet bankacılığını kullanırken, bu rakam şu an 6 milyona yaklaştı. Eylül 2009 itibariye aktif kullanıcı sayısı 5.6 milyon kişi. Bu gelişmelere paralel
internet bankacılığı işlem adedi ile işlem hacmi de artıyor. Aralık 2009 itibariyle toplam işlem hacmi yüzde 15 artarak 832,240 milyon TL'ye ulaştı. İnternet bankacılığında en fazla yaptığımız işlem ise para transferleri ile yatırım işlemleri.
internet bankacılığı işlem adedi ile işlem hacmi de artıyor. Aralık 2009 itibariyle toplam işlem hacmi yüzde 15 artarak 832,240 milyon TL'ye ulaştı. İnternet bankacılığında en fazla yaptığımız işlem ise para transferleri ile yatırım işlemleri.
Etiketler:
finanscaddesi,
internet bankacılığı
SUUDİ ARABİSTAN'DAN İTHALAT YAPANLARA UCUZ KREDİ
Bank Asya, SEP ile kredi anlaşması imzaladı. Bank Asya ile Saudi Export Program arasında imzalanan kredi anlaşmasına göre; Suudi Arabistan'dan ham petrol dışı ürün ithalatı yapan şirketler, Bank Asya aracılığıyla 3 yıla varan vade ve uygun fiyatlarla yurt dışı kaynaklı kredi kullanabilecek. Bu program kapsamında Bank Asya aracılığıyla 18 aya kadar kullandırılacak krediler için yıllık Libor+ yüzde 1 ; 18 ayı geçen krediler için yıllık Libor+yüzde 1,5 baz puan olarak belirlendi.
Etiketler:
Bank Asya,
finanscaddesi,
ticari kredi
ING BANK'DAN B TİPİ DEĞİŞKEN YATIRIM FONU
ING Bank, yeni ürünü B Tipi Değişken Yatırım Fonu – Esnek Fon ‘u piyasaya sundu. Esnek Fon ağırlıklı olarak hazine bonosu, repo, tahvil gibi sabit getirili enstrümanlara yatırım yapılarak yönetilen B Tipi Değişken Yatırım Fonu. Esnek Fon, ise fon yöneticisinin uygun gördüğü dönemlerde portföyün yüzde 30’unu aşmamak kaydıyla hisse senedi piyasasında pozisyon almasıyla benzerlerinden ayrılıyor.
Etiketler:
borsa yatırım fonu,
finanscaddesi,
ING Bank
HER AYAKTAKİ YOLCU, OTURANIN SİGORTASINI AZALTIYOR
Toplu taşıma araçlarına ayakta yolcu alınması halinde yolcu başına kesilen 60 liralık ceza 50 liraya indirildi. Sigortacılar, yeni uygulamanın kaza durumunda oturan yolculara ödencek sigorta teminatını azaltacağını savundu. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) yetkilileri, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu hususlara dikkat çekti: “Bilindiği gibi ticari olarak yolcu taşıyan araçlarda yolculara gelebilecek zararlar için başta Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (trafik sigortası) olmak üzere yolcularla ilgili diğer zorunlu sigortaların yaptırılması mecburi. Trafik sigortası dahil yapılacak olan bu sigortaların tamamı, aracın koltuk sayısına, diğer bir ifade ile koltukta oturan yolcu sayısına göre belirlenir ve sigorta poliçesi buna göre yapılır.
Trafik sigortasında geçerli olan teminat miktarı kişi başına 175 bin lira. 14 kişilik bir minibüste toplam teminat ise (14 x 175.000) 2 Milyon 450 bin lira. Trafik poliçesi ile araca verilecek toplam teminat bu tutar ile sınırlı. Araca fazladan yolcu alması halinde yapılan bu sigortanın teminatı değişmeyecek, ancak fazladan binen yolcular da bu teminata dahil olacaklarından kişi başına düşen teminat miktarı azalacak.
Örneğin; 14 kişilik minibüse iki katı, yani 28 yolcu alınması halinde kişi başına düşen teminat da yarı yarıya düşecek. Minibüste bir an için bütün yolcuların zarar gördüğünü varsayarsak burada kişi başına düşen teminat miktarı 175 bin lira değil, 87 bin 500 lira olarak hesaplanacak. Dolayısıyla koltukta oturan yolcular açısından ciddi bir kayıp söz konusu olacak. Sonuç olarak, meydana gelen trafik kazalarında zorunlu sigortalardan yaralanma, sakatlık ve ölüm gibi nedenlerle kişi başına ödenmekte olan tazminatlar, fazladan alınan her yolcu nedeniyle aynı oranda azalacak.”
Trafik sigortasında geçerli olan teminat miktarı kişi başına 175 bin lira. 14 kişilik bir minibüste toplam teminat ise (14 x 175.000) 2 Milyon 450 bin lira. Trafik poliçesi ile araca verilecek toplam teminat bu tutar ile sınırlı. Araca fazladan yolcu alması halinde yapılan bu sigortanın teminatı değişmeyecek, ancak fazladan binen yolcular da bu teminata dahil olacaklarından kişi başına düşen teminat miktarı azalacak.
Örneğin; 14 kişilik minibüse iki katı, yani 28 yolcu alınması halinde kişi başına düşen teminat da yarı yarıya düşecek. Minibüste bir an için bütün yolcuların zarar gördüğünü varsayarsak burada kişi başına düşen teminat miktarı 175 bin lira değil, 87 bin 500 lira olarak hesaplanacak. Dolayısıyla koltukta oturan yolcular açısından ciddi bir kayıp söz konusu olacak. Sonuç olarak, meydana gelen trafik kazalarında zorunlu sigortalardan yaralanma, sakatlık ve ölüm gibi nedenlerle kişi başına ödenmekte olan tazminatlar, fazladan alınan her yolcu nedeniyle aynı oranda azalacak.”
Etiketler:
finanscaddesi,
sigorta,
TSRSB
27 Temmuz 2010 Salı
ANADOLUBANK'DAN KONUT İPOTEKLİ KOBİ KREDİSİ
Anadolubank, KOBİ’lere 3 ay ödemesiz, 5 yıla kadar vade seçenekli sermaye kredisi veriyor. Uzun vadeli finansman ihtiyacı olan KOBİ’ler evini ya da yazlığını ipotek vererek gayrimenkulün değerinin yüzde 85’ine kadar uzun vadeli ve eşit taksitli kredi alabilecek. Konuta bağlanılan sermaye firmaya nakit olarak aktarılacak ve KOBİ’lerin sermayesi güçlenecek. KOBİ’ler “Konutu Sermaye Yapan Kredi” ile aldıkları krediyi 3 ay ödemesiz, 5 yıla kadar vadeli, ekspertiz değerinin yüzde 85’ine kadar kredi, çok uygun faiz ve komisyon avantajlarına sahip olacak. Anadolubank Hazine ve Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, “Konutu Sermaye Yapan Kredi ile KOBİ’lerimiz nakit sıkıntılarını daha önce yapmış oldukları gayrimenkul yatırımları ile giderebilecek. Konutu Sermaye Yapan Kredi’nin 60 aya varan taksit imkanı, sabit eşit taksitli, firmanın nakit akışına uygun ilk 3 ay ödemesiz geri ödeme imkanı ve uygun faiz oranları gibi avantajları ile sermayelerine destek olacağız. 5 yıl vadeli Konutu Sermaye Yapan Kredi’nin faizi yüzde 0,99 – yüzde 1.19 arasında olacak" dedi.
Etiketler:
Anadolubank,
finanscaddesi,
KOBİ Bankacılığı,
Recep Atakan
KUR LOBİSİ DURMUŞ YILMAZ'I YILDIRAMADI
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'a yönelik bir süredir bazı yayın organları ve ihracatçılar tarafından yöneltilen yoğun bir kur baskısı var. Yılmaz, Enflasyon Raporu'na ilişkin bugün Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomiye bağlı uygulayacakları para politikaları hakkında bilgi verirken döviz kuruna herhangi bir müdahaleleri olmayacağının da altını çizdi. Toplantıdan çıkan özet sonuçlar şöyle:
*Birincisi; MB uzun süre politika faizlerini tek hanede bırakacak. Tabii bunun koşulları küresel ekonomideki toparlanma sürecine bağlı olacak.
*Küresel ekonomideki toparlanmanın gecikmesi, bunun hem dış talep azalması hem emtia fiyatlarına bağlı olarak iç talebi etkilemesi halinde faizler bir miktar daha aşağı çekilecek.
*Hedef öncelikle fiyat istikrarını korumak. Yılmaz, bu mesajını " Önümüzdeki dönemde fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilebilmesine odaklanmaya devam edeceğiz" sözleriyle perçinledi.
*Durmuş Yılmaz, dolar kuru ile ilgili ihracatçıların eleştirilerine ise şu yanıtı verdi: "Bize düşen görev,
bize verilen hedef çerçevesinde ki; o da kanunla bize verilen fiyat, finansal istikrarın korunması ve hükümetin genel ekonomik politikalarının desteklenmesidir. Kurla ilgili olarak Türkiye'nini benimsediği ekonomi politikaları çerçevesinde dalgalı kur rejimi uygulanıyor ve kuru piyasa belirliyor. Merkez Bankası'nın kur hedefi yok.
bize verilen hedef çerçevesinde ki; o da kanunla bize verilen fiyat, finansal istikrarın korunması ve hükümetin genel ekonomik politikalarının desteklenmesidir. Kurla ilgili olarak Türkiye'nini benimsediği ekonomi politikaları çerçevesinde dalgalı kur rejimi uygulanıyor ve kuru piyasa belirliyor. Merkez Bankası'nın kur hedefi yok.
Etiketler:
Durmuş Yılmaz,
finanscaddesi,
Merkez Bankası
26 Temmuz 2010 Pazartesi
BU HAFTANIN GÜNDEMİNDE NELER VAR?
*26 Temmuz Pazartesi: Reel Sektör Güven Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı-Temmuz (Piyasa beklentisi: Yüzde 73)
*27 Temmuz Salı: Enflasyon raporu
*30 Temmuz Cuma: Dış ticaret istatistikleri (Haziran 2010) Piyasa beklentisi 5.5-5.80 milyar dolar)
*3 Ağustos Salı: Temmuz ayı enflasyon rakamları
*4 Ağustos Çarşamba: Merkez Bankası Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu
*27 Temmuz Salı: Enflasyon raporu
*30 Temmuz Cuma: Dış ticaret istatistikleri (Haziran 2010) Piyasa beklentisi 5.5-5.80 milyar dolar)
*3 Ağustos Salı: Temmuz ayı enflasyon rakamları
*4 Ağustos Çarşamba: Merkez Bankası Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu
Etiketler:
finanscaddesi,
haftanın gündemi
BEYAZ YAKALI BANKACIYA 'KIZGIN MÜŞTERİ' DERSİ
Küresel krizde dünyadaki rakiplerine göre iyi sınav veren Türk bankacılık sektörü bu yıl yaklaşık 5 bin kişiye istihdam sağlarken, bankacılık mesleğinin de popülaritesi artıyor. Artan ilgi ile birlikte sektörde çalışan ve müşteri memnuniyeti için eğitime yönelik yatırımlar da önem kazandı. Geçen yıl 9 milyon liralık yatırımla Gebze'de Bankacılık Akademisi'ni hizmete açan Yapı Kredi İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cihangir Kavuncu, yıl sonuna kadar bin 200 personel almayı planladıklarını belirterek, "Bankacılıkta iyi bir eğitimin yanısıra insan sevgisi de önemli. İnsanı sevmiyorsanız bankacılık zor bir meslek" diyor.
Günde 300 ile 500 çalışanın eğitim gördüğü Bankacılık Akademisi'ndeki şube simülasyonunda kredi pazarlamasından mevduat açılışına, kızgın müşteriden detaycı müşteri ile nasıl başa çıkılacağına kadar bankacılığın püf noktaları anlatılıyor. Dekorasyonunda kırmızı, sarı, lacivert ve morun hakim olduğu Akademi'de gençlerin favorisi 'Dilek Ağacı' ve 'Dilek Havuzu'. "İzmir şubesinde çalışan biriyle evlenmek istiyorum", "Maaşıma zam istiyorum" gibi ilginç istek ve öneriler de aldıklarını dile getiren Yapı Kredi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cihangir Kavuncu ve Yapı Kredi Bankacılık Akademisi Direktörü Saynur Önen ile bankanın istihdam politikalarını ve Akademi'nin özelliklerini konuştuk.
-Krize rağmen Türk bankacılık sektöründe istihdam artışı gözleniyor. Bankacılık mesleği yeniden popüler mi oldu?
Dünyadaki krize baktığınız zaman Türkiye'de bankacılık çok öne çıktı. Dünyada kriz bankalar yüzünden çıktı bizde Türk bankaları çok daha sağlam durdu. Ben geçmişe göre bankacılığın popülaritesinin arttığını düşünüyorum.
STAJ YAPMAYANA İŞ YOK
-Eleman alırken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Bizim iş profilimize uygun olması lazım. Genel yetenek, yabancı dil sınavında başarılı olursa mülakata çağırıyoruz. Üniversite ayrımı yapmıyoruz. Birincisi; iyi eğitim almış, ikincisi; staj yapmış kişileri tercih ediyoruz.
-Bankacılık Akademisi'nin kuruluş amacı ve vizyonunu anlatır mısınız?
Bankacılık Akademisi, kurumumuzun hedef ve stratejileri kapsamında insan kaynakları faaliyetlerimiz için çok önemli bir başlık olan eğitim ve gelişimin yepyeni bir anlayışla yapılandırılmasını amaçlayan bir oluşum. Kuruluş aşamasında vizyonumuz ve hedeflerimizi belirleyip tüm bunları kurumsal kimliğe dönüştürdük. Eğitim ve gelişim faaliyetlerinde belirlediği dört odak alanı olan bankacılık, kişisel gelişim, liderlik ve sosyal sorumluluk konularındaki programları ile bütünsel anlamda donanımlı bankacılar yetiştirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede çalışanlarımızı yüksek performanslı bir takımın parçası haline getirmeyi arzu ediyoruz. Lider bankacıların, yalnızca bankacılık alanında değil, kişisel yetkinlikler, liderlik vizyonu ve toplumsal duyarlılık anlamında da güçlü kişiler olması amacıyla hareket ediyoruz.
-Logodaki renkler neyi ifade ediyor?
Merkeze hâkim olan ve logomuzda da bulunan dört ana renkten kırmızı liderliği, lacivert bankacılığı, mor kişisel gelişimi ve sarı sosyal sorumluluğu simgeliyor.
Enflasyon düşünce çalışan gözde oldu
-Son yıllarda çalışan odaklı sosyokültürel etkinliklerin artmasını neye bağlıyorsunuz?
Eskiden enflasyon çok daha yüksekti. Maliyetleri firmalar gizleyebiliyordu. Şimdi enflasyon aşağı inince maliyeti gizleyebilmek o kadar kolay değil. Ama maliyetin içerisine baktığınız zaman da ağırlık insan kaynaklarına harcadığınız paradır. Diğer idari giderler çok yer tutmuyor. Öyle olunca onu kontrol etmeniz çok önemli hale geliyor. Şirketler önce müşteri memnuniyetine odaklandı. Müşteri memnuniyetine odaklandıktan sonra anladılar ki, aslında müşteri memnuniyeti çalışan memnuniyetinden geliyor. Sonra da çalışan memnuniyetine odaklandılar.
Gençler bir yıl sonra müdürlük beklemesin
-Bankacı olmak isteyen gençlere önerileriniz?
İnsanı sevmeleri gerekiyor. İnsanı sevmiyorsanız bankacılık zor bir meslek. İnsanı sevmeniz lazım. İnsanı sevmeyen bir kişinin yapabileceği bir meslek değil. Biz sadece hizmeti sattığımız için insanlarla birebir konuşarak iletişim kurarak mesleğinizi icra ediyorsunuz. Bankacılık uzun soluklu bir iş. 'Ben gireyim, bir sene sonra müdür olayım' diyorlarsa yanlış düşünüyorlar. Biraz sebat etmeleri gerekiyor. Bankacılığın içerisinde tecrübe kazanma ve öğrenme var. Kredinin nasıl verildiğini ancak yaparak öğreniyorsunuz. Benim gençlere önerim; muhakkak okurken staj yapsın. Stajda neyi istediklerini görüp ona göre karar versinler. Çünkü özünde insan olan işte mutsuz olduğunuz zaman çok verimli olamıyorsunuz.
-Parasal açıdan tatmin edici bir meslek mi?
Bence tatmin edici. Çünkü kurumsal bir meslek. Bankadan bankaya göre değişiyor ama bir şube çalışanının ortalama yıllık brüt kazancı 15 bin ile 20 bin lira arasında değişiyor.
Detaycı ve agresif müşteri sınıfa girdi
Mimari ve iç mekân tasarımı Teğet Mimarlık tarafından yapılan ve projelendirilmesi dört ay süren Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, 9 bin metrekarelik alan üzerine inşa edildi. Finans sektörü için lider insan kaynağını yetiştirme vizyonu çerçevesinde hizmete açılan binada, 32 sınıf, üç anfi, 180 kişilik konferans salonu, kütüphane, çağrı merkezi sınıfı, birebir banka şubesinin canlandırıldığı simülasyon sınıfı ve oditoryum gibi mekanlar bulunuyor. Bütün teknik eğitimlerimiz orada geçiyor. Önlerine vaka bazlı müşteriler gelip işlem yapıyor. Sinirli, sakin müşteri tiplerine göre eğitimler veriliyor. Konut kredisi almak isteyen hafif agresif bir müşteri geliyor. Siz onu doğru işlemleri yapıp doğru yönlendirmeniz lazım. Nerelerde aksıyor, nerelerde tepki alıyorlar. Oralarda geri bildirim alıyorlar.
Evlenme ve zam isteğini
'Dilek Ağacı'na astı
-Akademi binasında Dilek Havuzu, Dilek Ağacı gibi ilginç detaylar da var...
Bankacılık Akademisi tasarım sürecinde binanın dört odak alanını temsil edecek bir görsellik ve fonksiyonda olmasını hedefledik. Dilek havuzu da bu örneklerden biri. Girişte yer alan havuzumuza öğrencilerimizin attığı paralar ile her ay bir sivil toplum kuruluşuna yardım ediyoruz. Ayda 300-500 lira toplanıyor. Sonuçta burada genç bir popülasyon var. Sadece sınıf ortamı yaratmak istemedik. Kendilerini ifade edebileceği, eğlenebileceği dinamik bir ortam olsun istiyoruz. Dilek Ağacı'na önerilerini ve isteklerini asıyorlar. 'İzmir'de bir şube çalışanı ile evlenmek istiyorum' diyenler de var. 'X genel müdür yardımcımızla yemek yemek istiyorum' diyen de... Ücretine zam isteyenler de var!
Dans ederek derse giriyorlar
Sınıfların girişinde farklı dans adımlarından oluşan şemalar yer alıyor. Amaç; öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerini sağlamak. Akademi'de yoga, psikodrama, dans, ebru, film atölyesi gibi farklı aktivitelere yönelik programlar başlıyor.
Bunalıma girene
pskolojik destek
-Çalışan Destek Hattı nedir? Neden böyle bir uygulamaya ihtiyaç duydunuz?
Yoğun iş hayatında çalışanlarımıza destek olmak amacıyla özel bir Çalışan Destek Hattı kurduk. Mayıs ayında hizmete girdi. Yapı Kredi çalışanlarına ve ailelerinine mali ve hukuki konularda bilgi hizmetlerinden psikolojik ve tıbbi danışmanlığa kadar geniş bir çerçevede ücretsiz hizmet veriyor. İnsanlar bankacılıkta çok yoğun çalıştıkları için özel şeylerine çok vakit ayıramıyor. Şu ana kadar arama oranımız çok iyi. Çok talep olacağına inanıyoruz.
250 eğitmen var
-Akademi'de kimler eğitim veriyor?
Yapı Kredi Bankacılık Akademisi'nde önceliğimiz tek tek her pozisyon için gerekli teknik ve yetkinlik ihtiyaçlarına paralel çok kapsamlı tasarlanmış programlar mevcut. Yapı Kredi bünyesinde 250'ye yakın iç eğitmen bulunuyor. İç eğitmenler hem kendi uzmanlık alanlarında bilgi ve donanımlarını paylaşıyor hem de önemli projelere, kendi alanlarının dışına çıkarak, yetiştirme sürecinin ardından kişisel gelişim konularına da destek veriyor. Bu sayede kendi bilgi birikimimizi de kurum bilgisine dönüştürebiliyoruz. Eğitmenlerimiz arasında üst düzey yöneticilerimiz de aktif şekilde yer alıyor.
Ayfer ARSLAN
Günde 300 ile 500 çalışanın eğitim gördüğü Bankacılık Akademisi'ndeki şube simülasyonunda kredi pazarlamasından mevduat açılışına, kızgın müşteriden detaycı müşteri ile nasıl başa çıkılacağına kadar bankacılığın püf noktaları anlatılıyor. Dekorasyonunda kırmızı, sarı, lacivert ve morun hakim olduğu Akademi'de gençlerin favorisi 'Dilek Ağacı' ve 'Dilek Havuzu'. "İzmir şubesinde çalışan biriyle evlenmek istiyorum", "Maaşıma zam istiyorum" gibi ilginç istek ve öneriler de aldıklarını dile getiren Yapı Kredi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cihangir Kavuncu ve Yapı Kredi Bankacılık Akademisi Direktörü Saynur Önen ile bankanın istihdam politikalarını ve Akademi'nin özelliklerini konuştuk.
-Krize rağmen Türk bankacılık sektöründe istihdam artışı gözleniyor. Bankacılık mesleği yeniden popüler mi oldu?
Dünyadaki krize baktığınız zaman Türkiye'de bankacılık çok öne çıktı. Dünyada kriz bankalar yüzünden çıktı bizde Türk bankaları çok daha sağlam durdu. Ben geçmişe göre bankacılığın popülaritesinin arttığını düşünüyorum.
STAJ YAPMAYANA İŞ YOK
-Eleman alırken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Bizim iş profilimize uygun olması lazım. Genel yetenek, yabancı dil sınavında başarılı olursa mülakata çağırıyoruz. Üniversite ayrımı yapmıyoruz. Birincisi; iyi eğitim almış, ikincisi; staj yapmış kişileri tercih ediyoruz.
-Bankacılık Akademisi'nin kuruluş amacı ve vizyonunu anlatır mısınız?
Bankacılık Akademisi, kurumumuzun hedef ve stratejileri kapsamında insan kaynakları faaliyetlerimiz için çok önemli bir başlık olan eğitim ve gelişimin yepyeni bir anlayışla yapılandırılmasını amaçlayan bir oluşum. Kuruluş aşamasında vizyonumuz ve hedeflerimizi belirleyip tüm bunları kurumsal kimliğe dönüştürdük. Eğitim ve gelişim faaliyetlerinde belirlediği dört odak alanı olan bankacılık, kişisel gelişim, liderlik ve sosyal sorumluluk konularındaki programları ile bütünsel anlamda donanımlı bankacılar yetiştirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede çalışanlarımızı yüksek performanslı bir takımın parçası haline getirmeyi arzu ediyoruz. Lider bankacıların, yalnızca bankacılık alanında değil, kişisel yetkinlikler, liderlik vizyonu ve toplumsal duyarlılık anlamında da güçlü kişiler olması amacıyla hareket ediyoruz.
-Logodaki renkler neyi ifade ediyor?
Merkeze hâkim olan ve logomuzda da bulunan dört ana renkten kırmızı liderliği, lacivert bankacılığı, mor kişisel gelişimi ve sarı sosyal sorumluluğu simgeliyor.
Enflasyon düşünce çalışan gözde oldu
-Son yıllarda çalışan odaklı sosyokültürel etkinliklerin artmasını neye bağlıyorsunuz?
Eskiden enflasyon çok daha yüksekti. Maliyetleri firmalar gizleyebiliyordu. Şimdi enflasyon aşağı inince maliyeti gizleyebilmek o kadar kolay değil. Ama maliyetin içerisine baktığınız zaman da ağırlık insan kaynaklarına harcadığınız paradır. Diğer idari giderler çok yer tutmuyor. Öyle olunca onu kontrol etmeniz çok önemli hale geliyor. Şirketler önce müşteri memnuniyetine odaklandı. Müşteri memnuniyetine odaklandıktan sonra anladılar ki, aslında müşteri memnuniyeti çalışan memnuniyetinden geliyor. Sonra da çalışan memnuniyetine odaklandılar.
Gençler bir yıl sonra müdürlük beklemesin
-Bankacı olmak isteyen gençlere önerileriniz?
İnsanı sevmeleri gerekiyor. İnsanı sevmiyorsanız bankacılık zor bir meslek. İnsanı sevmeniz lazım. İnsanı sevmeyen bir kişinin yapabileceği bir meslek değil. Biz sadece hizmeti sattığımız için insanlarla birebir konuşarak iletişim kurarak mesleğinizi icra ediyorsunuz. Bankacılık uzun soluklu bir iş. 'Ben gireyim, bir sene sonra müdür olayım' diyorlarsa yanlış düşünüyorlar. Biraz sebat etmeleri gerekiyor. Bankacılığın içerisinde tecrübe kazanma ve öğrenme var. Kredinin nasıl verildiğini ancak yaparak öğreniyorsunuz. Benim gençlere önerim; muhakkak okurken staj yapsın. Stajda neyi istediklerini görüp ona göre karar versinler. Çünkü özünde insan olan işte mutsuz olduğunuz zaman çok verimli olamıyorsunuz.
-Parasal açıdan tatmin edici bir meslek mi?
Bence tatmin edici. Çünkü kurumsal bir meslek. Bankadan bankaya göre değişiyor ama bir şube çalışanının ortalama yıllık brüt kazancı 15 bin ile 20 bin lira arasında değişiyor.
Detaycı ve agresif müşteri sınıfa girdi
Mimari ve iç mekân tasarımı Teğet Mimarlık tarafından yapılan ve projelendirilmesi dört ay süren Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, 9 bin metrekarelik alan üzerine inşa edildi. Finans sektörü için lider insan kaynağını yetiştirme vizyonu çerçevesinde hizmete açılan binada, 32 sınıf, üç anfi, 180 kişilik konferans salonu, kütüphane, çağrı merkezi sınıfı, birebir banka şubesinin canlandırıldığı simülasyon sınıfı ve oditoryum gibi mekanlar bulunuyor. Bütün teknik eğitimlerimiz orada geçiyor. Önlerine vaka bazlı müşteriler gelip işlem yapıyor. Sinirli, sakin müşteri tiplerine göre eğitimler veriliyor. Konut kredisi almak isteyen hafif agresif bir müşteri geliyor. Siz onu doğru işlemleri yapıp doğru yönlendirmeniz lazım. Nerelerde aksıyor, nerelerde tepki alıyorlar. Oralarda geri bildirim alıyorlar.
Evlenme ve zam isteğini
'Dilek Ağacı'na astı
-Akademi binasında Dilek Havuzu, Dilek Ağacı gibi ilginç detaylar da var...
Bankacılık Akademisi tasarım sürecinde binanın dört odak alanını temsil edecek bir görsellik ve fonksiyonda olmasını hedefledik. Dilek havuzu da bu örneklerden biri. Girişte yer alan havuzumuza öğrencilerimizin attığı paralar ile her ay bir sivil toplum kuruluşuna yardım ediyoruz. Ayda 300-500 lira toplanıyor. Sonuçta burada genç bir popülasyon var. Sadece sınıf ortamı yaratmak istemedik. Kendilerini ifade edebileceği, eğlenebileceği dinamik bir ortam olsun istiyoruz. Dilek Ağacı'na önerilerini ve isteklerini asıyorlar. 'İzmir'de bir şube çalışanı ile evlenmek istiyorum' diyenler de var. 'X genel müdür yardımcımızla yemek yemek istiyorum' diyen de... Ücretine zam isteyenler de var!
Dans ederek derse giriyorlar
Sınıfların girişinde farklı dans adımlarından oluşan şemalar yer alıyor. Amaç; öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerini sağlamak. Akademi'de yoga, psikodrama, dans, ebru, film atölyesi gibi farklı aktivitelere yönelik programlar başlıyor.
Bunalıma girene
pskolojik destek
-Çalışan Destek Hattı nedir? Neden böyle bir uygulamaya ihtiyaç duydunuz?
Yoğun iş hayatında çalışanlarımıza destek olmak amacıyla özel bir Çalışan Destek Hattı kurduk. Mayıs ayında hizmete girdi. Yapı Kredi çalışanlarına ve ailelerinine mali ve hukuki konularda bilgi hizmetlerinden psikolojik ve tıbbi danışmanlığa kadar geniş bir çerçevede ücretsiz hizmet veriyor. İnsanlar bankacılıkta çok yoğun çalıştıkları için özel şeylerine çok vakit ayıramıyor. Şu ana kadar arama oranımız çok iyi. Çok talep olacağına inanıyoruz.
250 eğitmen var
-Akademi'de kimler eğitim veriyor?
Yapı Kredi Bankacılık Akademisi'nde önceliğimiz tek tek her pozisyon için gerekli teknik ve yetkinlik ihtiyaçlarına paralel çok kapsamlı tasarlanmış programlar mevcut. Yapı Kredi bünyesinde 250'ye yakın iç eğitmen bulunuyor. İç eğitmenler hem kendi uzmanlık alanlarında bilgi ve donanımlarını paylaşıyor hem de önemli projelere, kendi alanlarının dışına çıkarak, yetiştirme sürecinin ardından kişisel gelişim konularına da destek veriyor. Bu sayede kendi bilgi birikimimizi de kurum bilgisine dönüştürebiliyoruz. Eğitmenlerimiz arasında üst düzey yöneticilerimiz de aktif şekilde yer alıyor.
Ayfer ARSLAN
Etiketler:
Ayfer Arslan,
Cihangir Kavuncu,
finanscaddesi,
Saynur Önen,
Yapı Kredi Bankası
22 Temmuz 2010 Perşembe
YAZIN KONUT ALMA TALEBİ DÜŞÜYOR
ING Bank, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Nielsen işbirliği ile her ay gerçekleştirilen ING Mortgage Barometre’nin Haziran ayı sonuçları açıklandı. Her ay 14 ilde toplam 1036 kişiyle gerçekleştirilen görüşmelerde tüketicilerin konut satın alma eğilim ve tercihleri, konut tercihlerini etkileyen dinamikler ve tüketicinin ekonomi ile ilgili sorularına yanıt arandı.
Konut satın alma eğilimi, konut piyasasının yaz aylarında gerileme göstermesi ve talep tarafında ev satın almayı düşünme oranının kış dönemine göre daha az olması nedeniyle, bütün dönemlere göre istatiksel olarak anlamlı bir düşüş yaşandı. Konut satın almayı düşünenler, bu planlarını önümüzdeki 19 aylık dönemde gerçekleştirmeyi öngörüyor.
Krediye aylık 1011 TL ödeniyor
Haziran 2010 döneminde de, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar arasında kişinin kendi birikimleri ve kredi ilk sırada yer alıyor. Alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 96.951 TL olarak belirlenirken, krediye ortalama aylık 1011 TL ödeniyor. Haziran 2010 döneminde gayrimenkule yatırım yapanların oranı yüzde 16’dan yüzde 17’ye çıkarken, hiç yatırım yapmayanların oranı da artış göstererek 67’den yüzde 78’e yükseldi.
Konut satın alma eğilimi, konut piyasasının yaz aylarında gerileme göstermesi ve talep tarafında ev satın almayı düşünme oranının kış dönemine göre daha az olması nedeniyle, bütün dönemlere göre istatiksel olarak anlamlı bir düşüş yaşandı. Konut satın almayı düşünenler, bu planlarını önümüzdeki 19 aylık dönemde gerçekleştirmeyi öngörüyor.
Krediye aylık 1011 TL ödeniyor
Haziran 2010 döneminde de, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar arasında kişinin kendi birikimleri ve kredi ilk sırada yer alıyor. Alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 96.951 TL olarak belirlenirken, krediye ortalama aylık 1011 TL ödeniyor. Haziran 2010 döneminde gayrimenkule yatırım yapanların oranı yüzde 16’dan yüzde 17’ye çıkarken, hiç yatırım yapmayanların oranı da artış göstererek 67’den yüzde 78’e yükseldi.
Etiketler:
finanscaddesi,
ING Bank,
mortgage
İŞ'DEN KAMU ÇALIŞANLARINA ÖZEL EV KREDİSİ
İş Bankası kamu çalışanları için “Kamu Çalışanlarına Özel Ev Kredisi” paketi hazırladı. Kamu çalışanları, bu ürün kapsamında satın alacakları evin ekspertiz değerinin yüzde 80’ine kadar kredi kullanabiliyor. Kamu Çalışanlarına Özel Ev Kredisini tercih eden kamu çalışanları yine İş Bankası’ndan taşıt veya ihtiyaç kredisi kullanmaları durumunda ise konut kredisinin geri ödeme dönemi boyunca geçerli olacak faiz indirimi de elde ediyor.
Örneğin, 5 yıllık konut kredisi kullanmış olan bir kamu çalışanı , taşıt ve nakit kredisini de 5 yıl süresince kampanya faiz oranları üzerinden yüzde 0,01 puan indirimli kullanma hakkına sahip olacak. Başvuru tarihinde geçerli bir kampanyanın olmaması durumunda ise ilani faiz oranları üzerinden yüzde 0,01 puan indirim uygulanabilecek.
Örneğin, 5 yıllık konut kredisi kullanmış olan bir kamu çalışanı , taşıt ve nakit kredisini de 5 yıl süresince kampanya faiz oranları üzerinden yüzde 0,01 puan indirimli kullanma hakkına sahip olacak. Başvuru tarihinde geçerli bir kampanyanın olmaması durumunda ise ilani faiz oranları üzerinden yüzde 0,01 puan indirim uygulanabilecek.
Etiketler:
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi,
İş Bankası
TÜRKİYE YABANCI YATIRIM LİGİNDE 12 BASAMAK GERİLEDİ
Küresel kriz dünya genelinde uluslararası doğrudan yatırımları olumsuz yönde etkilerken, Türkiye 2009 yılında 7.6 milyar dolarlık yabancı sermaye girişiyle 32. sırada yer aldı. 2008 yılında 20. sırada bulunan Türkiye böylece 12 sıra birden gerilerken, dünya genelinde uluslararası doğrudan yatırım miktarı yüzde 37 düşüşle 1 trilyon dolar olarak gerçekleşti.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından hazırlanan ''2010 Dünya Yatırım Raporu'', tüm dünyayla aynı zamanda dün YASED tarafından kamuoyuna açıklandı. UNCTAD temsilcisi Kalman Kalotay, YASED Başkan Vekili Adnan Nas ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper'in katıldığı toplantıda, yabancı sermaye girişlerine ilişkin son gelişmeler aktarıldı.
İKİNCİ YARIDA İYİLEŞME VAR
UNCTAD temsilcisi Kalman Kalotay, ortaya çıkan tabloyla ilgili dünya ekonomisinde kırılganlığın devam ettiğini, uluslararası doğrudan yatırım akışlarında (UDY) 2009 yılındaki keskin düşüşün ardından bu yıl hafif bir toparlanma beklendiğini dile getirdi. Kalotay, kriz öncesinde aşılmış olan 2 trilyon dolar seviyesine ancak 2012 yılında tekrar ulaşılmasının mümkün olabileceğini vurguladı. UNCTAD'ın orta vadeli global UDY girişi beklentilerine bakıldığında, 2010 yılında 1,2 trilyon dolar, 2011'de 1,3-1,5 trilyon dolar ve 2012'de 1,6-2 trilyon dolarlık rakamlara ulaşılması öngörülüyor.
TÜRKİYE 7 MİLYAR $ ÇEKER
Yabancı sermaye girişlerini Türkiye açısından değerlendiren YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper, "Türkiye, yatırımların büyük bölümünü Avrupa'dan alıyor. Bu nedenle Avrupa'daki sıkıntılar Türkiye'ye girişleri olumsuz etkiledi. Sıkıntıların devam etmesi nedeniyle diğer gelişmekte olan ülkelerdeki hareketliliğin, Türkiye'de görülmesinin biraz zor olduğunu düşünüyoruz. İlk 5 ayda Türkiye'ye 2.7 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımı gerçekleşti. Yılın tamamında ise bu rakamın 7 milyar doların altında kalacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.
ABD, Çin, Fransa ilk sırada
2009 yılında en fazla yatırım uluslararası doğrudan yatırım (UDY) çeken ilk beş ülke ABD, Çin, Fransa, Hong Kong ve İngiltere oldu. ABD geçen yıl 129.9 milyar dolar, Çin 95, Fransa 59.6, Hong Kong 48.4, İngiltere 45.7 milyar dolarlık yabancı yatırım çekti. Uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde İngiltere'yi Rusya, Almanya, Suudi Arabistan, Hindistan ve Belçika izledi.
Mali kuralın ertelenmesi
beklentileri kötü etkiler
Mali Kural'ın yasalaşmasının gecikmesinin yabancı yatırımcı açısından beklentileri olumsuz yönde etkileyeceğine değinen Adnan Nas, şunları söyledi: "Mali Kural'ın ertelenmesini olumsuz buluyoruz. Bu, olmasını istemediğimiz bir durumdu. Özellikle yabancı yatırımcıların beklentisi açısından olumsuzluk yaratabilir Mali kuralın yayımlanması, Türkiye açısından beklentileri iyileştirecek bir unsur olurdu. Gecikmelerin bir miktar maliyetinin olacağını düşünüyoruz."
250 milyar dolarlık birleşme
Rapora göre, dünyada uluslararası birleşme ve satın alma işlemlerinin toplam değeri 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65 azalarak 250 milyar dolara geriledi. Geçen yıl global olarak 1 milyar dolar ve üzerinde değere sahip 108 adet uluslararası birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Birleşme ve satın almalarda Türkiye'de 2007'de 16,7 milyar dolar olan miktarın 2008'de 13,2 milyar dolara, 2009'da 2,8 milyar dolara kadar düştüğü dikkati çekiyor.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından hazırlanan ''2010 Dünya Yatırım Raporu'', tüm dünyayla aynı zamanda dün YASED tarafından kamuoyuna açıklandı. UNCTAD temsilcisi Kalman Kalotay, YASED Başkan Vekili Adnan Nas ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper'in katıldığı toplantıda, yabancı sermaye girişlerine ilişkin son gelişmeler aktarıldı.
İKİNCİ YARIDA İYİLEŞME VAR
UNCTAD temsilcisi Kalman Kalotay, ortaya çıkan tabloyla ilgili dünya ekonomisinde kırılganlığın devam ettiğini, uluslararası doğrudan yatırım akışlarında (UDY) 2009 yılındaki keskin düşüşün ardından bu yıl hafif bir toparlanma beklendiğini dile getirdi. Kalotay, kriz öncesinde aşılmış olan 2 trilyon dolar seviyesine ancak 2012 yılında tekrar ulaşılmasının mümkün olabileceğini vurguladı. UNCTAD'ın orta vadeli global UDY girişi beklentilerine bakıldığında, 2010 yılında 1,2 trilyon dolar, 2011'de 1,3-1,5 trilyon dolar ve 2012'de 1,6-2 trilyon dolarlık rakamlara ulaşılması öngörülüyor.
TÜRKİYE 7 MİLYAR $ ÇEKER
Yabancı sermaye girişlerini Türkiye açısından değerlendiren YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper, "Türkiye, yatırımların büyük bölümünü Avrupa'dan alıyor. Bu nedenle Avrupa'daki sıkıntılar Türkiye'ye girişleri olumsuz etkiledi. Sıkıntıların devam etmesi nedeniyle diğer gelişmekte olan ülkelerdeki hareketliliğin, Türkiye'de görülmesinin biraz zor olduğunu düşünüyoruz. İlk 5 ayda Türkiye'ye 2.7 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımı gerçekleşti. Yılın tamamında ise bu rakamın 7 milyar doların altında kalacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.
ABD, Çin, Fransa ilk sırada
2009 yılında en fazla yatırım uluslararası doğrudan yatırım (UDY) çeken ilk beş ülke ABD, Çin, Fransa, Hong Kong ve İngiltere oldu. ABD geçen yıl 129.9 milyar dolar, Çin 95, Fransa 59.6, Hong Kong 48.4, İngiltere 45.7 milyar dolarlık yabancı yatırım çekti. Uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde İngiltere'yi Rusya, Almanya, Suudi Arabistan, Hindistan ve Belçika izledi.
Mali kuralın ertelenmesi
beklentileri kötü etkiler
Mali Kural'ın yasalaşmasının gecikmesinin yabancı yatırımcı açısından beklentileri olumsuz yönde etkileyeceğine değinen Adnan Nas, şunları söyledi: "Mali Kural'ın ertelenmesini olumsuz buluyoruz. Bu, olmasını istemediğimiz bir durumdu. Özellikle yabancı yatırımcıların beklentisi açısından olumsuzluk yaratabilir Mali kuralın yayımlanması, Türkiye açısından beklentileri iyileştirecek bir unsur olurdu. Gecikmelerin bir miktar maliyetinin olacağını düşünüyoruz."
250 milyar dolarlık birleşme
Rapora göre, dünyada uluslararası birleşme ve satın alma işlemlerinin toplam değeri 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65 azalarak 250 milyar dolara geriledi. Geçen yıl global olarak 1 milyar dolar ve üzerinde değere sahip 108 adet uluslararası birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Birleşme ve satın almalarda Türkiye'de 2007'de 16,7 milyar dolar olan miktarın 2008'de 13,2 milyar dolara, 2009'da 2,8 milyar dolara kadar düştüğü dikkati çekiyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
Mustafa Alper,
yabancı sermaye,
YASED
İHRACATTA EKSEN KAYMASI FAKTORİNGE YARADI
Türk ihracatçılarının küresel krizde Avrupa ve ABD dışında yeni pazarlara yönelmesi faktoring sektörünün cirosunu da olumlu yönde etkiliyor. TL'nin aşırı değerlenmesi, ABD ve Avrupalı alıcıların siparişlerinin azalması ve dış politikadaki eksen kayması sonucu Singapur, Çin, Brezilya, Slovakya ve Tunus ilk 5 ayda ihracatta en fazla artış sağlanan ülkeler arasına girdi. Rusya, İran ve Suudi Arabistan da ihracatın en fazla arttığı ülkeler arasında yer alırken, ilk üç ayda faktoring sektörünün cirosu yüzde 144 oranında yükseldi.
Faktoring sektörü ve sektörün ihracata katkısı hakkında bilgi veren Factors Chain International (FCI) Başkan Yardımcısı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, ihracatçının krizden fırsat çıkartıp yeni pazarlara açıldığını vurgulayarak, "İhracatçı bilinmedik pazarlara giriyor. Yeni pazarlar eksen kaymasını doğruluyor. O ülkelerdeki finansal sistemler çok gelişmediği için faktoring sektörü olarak onların alacaklarını garanti altına alıyoruz. İhracatçının dış pazarlardaki parasını kurtarıyoruz" dedi.
ÜÇ AYDA CİRO %144 ARTTI
Baydar'ın verdiği bilgilere göre, geçen yılın ilk 3 ayına göre bu yıl faktoring sektörünün cirosu yüzde 144 oranında artarak 10 milyar dolara dayandı. Bu artışın yüzde 170'nin iç piyasadaki işlemlerden, yüzde 18'inin ise ihracat faktoringinden geldiğini anlatan Baydar, "Türkiye'nin mevcut müyüme trendi devam ettikçe toplam ciro yıl sonunda 35-40 milyar dolara ulabilir. 2009 sonunda 3 milyar dolar olan ihracat faktoringinin ise 4 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz" dedi.
Dünya çapında birincilik ödülü
Haziran 2010 verilerine göre, ihracat faktoring şirketleri dünya sıralamasında ilk 5'de 2 Türk şirketi yer alıyor. İlk 2'yi Çinli şirketler paylaşırken, Türkiye'den Yapı Kredi Faktoring 3., TEB Faktoring 4. sıraya girdi. TEB Faktoring'in geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 66 ülkeden 244 faktoring şirketini geride bırakarak FCI tarafından "En iyi ihracat faktoring şirketi" seçildiğini belirten Çağatay Baydar, "Bizi bu ödüle layık gören herkese teşekkür ediyoruz" dedi.
Singapur'a ihracat patladı
2010 yılında Singapur'a gerçekleştirilen ihracat yüzde 312 oranında artarken, Çin yüzde 121, Brezilya yüzde 117, Slovakya yüzde 105, Tunus ise yüzde 81 ile Türkiye'nin ihracatını en fazla artırdığı ülkeler arasında başı çekti. Baydar, "Avrupa ve ABD gibi geleneksel pazarlardan gelen talep azaldı. Talep gelse bile kâr marjları düştü. Yurtiçinde kurdan dolayı sıkıntı var, işletme giderleri de artıyor. Dolayısıyla ihracatçı başka pazarlara yöneldi" dedi.
Batmış kredinin vergisi olur mu?
Baydar, faktoring şirketlerinin son dönemde sorunlu krediler için gider yazıp karşılık ayrılması konusunda BDDK ve Maliye Bakanlığı'nın farklı uygulamaları konusunda ise şu yorumu yaptı: "Maliye diyor ki, para kaybetsen de bunu masraf olarak yazmayacaksın, vergini ödeyeceksin. O zaman faktoring şirketleri verdiği parayı tahsil edemiyor, özkaynağı azalıyor, vergisini ödüyor. Bu durumda kapanırlar. Yaptığımız işin niteliğine ve ruhuna aykırı. Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor."
Faktoring sektörü ve sektörün ihracata katkısı hakkında bilgi veren Factors Chain International (FCI) Başkan Yardımcısı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, ihracatçının krizden fırsat çıkartıp yeni pazarlara açıldığını vurgulayarak, "İhracatçı bilinmedik pazarlara giriyor. Yeni pazarlar eksen kaymasını doğruluyor. O ülkelerdeki finansal sistemler çok gelişmediği için faktoring sektörü olarak onların alacaklarını garanti altına alıyoruz. İhracatçının dış pazarlardaki parasını kurtarıyoruz" dedi.
ÜÇ AYDA CİRO %144 ARTTI
Baydar'ın verdiği bilgilere göre, geçen yılın ilk 3 ayına göre bu yıl faktoring sektörünün cirosu yüzde 144 oranında artarak 10 milyar dolara dayandı. Bu artışın yüzde 170'nin iç piyasadaki işlemlerden, yüzde 18'inin ise ihracat faktoringinden geldiğini anlatan Baydar, "Türkiye'nin mevcut müyüme trendi devam ettikçe toplam ciro yıl sonunda 35-40 milyar dolara ulabilir. 2009 sonunda 3 milyar dolar olan ihracat faktoringinin ise 4 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz" dedi.
Dünya çapında birincilik ödülü
Haziran 2010 verilerine göre, ihracat faktoring şirketleri dünya sıralamasında ilk 5'de 2 Türk şirketi yer alıyor. İlk 2'yi Çinli şirketler paylaşırken, Türkiye'den Yapı Kredi Faktoring 3., TEB Faktoring 4. sıraya girdi. TEB Faktoring'in geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 66 ülkeden 244 faktoring şirketini geride bırakarak FCI tarafından "En iyi ihracat faktoring şirketi" seçildiğini belirten Çağatay Baydar, "Bizi bu ödüle layık gören herkese teşekkür ediyoruz" dedi.
Singapur'a ihracat patladı
2010 yılında Singapur'a gerçekleştirilen ihracat yüzde 312 oranında artarken, Çin yüzde 121, Brezilya yüzde 117, Slovakya yüzde 105, Tunus ise yüzde 81 ile Türkiye'nin ihracatını en fazla artırdığı ülkeler arasında başı çekti. Baydar, "Avrupa ve ABD gibi geleneksel pazarlardan gelen talep azaldı. Talep gelse bile kâr marjları düştü. Yurtiçinde kurdan dolayı sıkıntı var, işletme giderleri de artıyor. Dolayısıyla ihracatçı başka pazarlara yöneldi" dedi.
Batmış kredinin vergisi olur mu?
Baydar, faktoring şirketlerinin son dönemde sorunlu krediler için gider yazıp karşılık ayrılması konusunda BDDK ve Maliye Bakanlığı'nın farklı uygulamaları konusunda ise şu yorumu yaptı: "Maliye diyor ki, para kaybetsen de bunu masraf olarak yazmayacaksın, vergini ödeyeceksin. O zaman faktoring şirketleri verdiği parayı tahsil edemiyor, özkaynağı azalıyor, vergisini ödüyor. Bu durumda kapanırlar. Yaptığımız işin niteliğine ve ruhuna aykırı. Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor."
Etiketler:
Arena Faktoring,
Çağatay Baydar,
finanscaddesi,
TEB Faktoring
21 Temmuz 2010 Çarşamba
TÜKETİCİ KREDİ KARTINI BIRAKIP KREDİYE YÜKLENDİ
Geçen yıl küresel kriz nedeniyle yerinde sayan banka kredileri 2010 yılında ekonomideki büyüme ivmesinin hızlanması ve belirsizliklerin azalmasıyla adeta patladı. Geçen yıl ilk yarıda sadece 664 milyon lira artan banka kredileri bu yılın aynı döneminde 64 milyar liralık artışla 460 milyar lirayı geçti.
Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarından oluşan toplam bireysel kredi hacmi de yılın ilk yarısında 18.5 milyar lira artarken, son 8 yıllık değişime bakıldığında ise en önemli değişim tüketici davranışlarında görüldü. 2002 yılında neredeyse her harcamasını kredi kartı ile yapan bireyler son yıllarda faizlerin de düşmesiyle tüketici kredisine yüklendi. 2002 yılında kredi kartı ile yapılan borçlanmaların bireysel kredilerdeki payı yüzde 66 iken, 2010 haziran ayında bu oran yüzde 27'ye kadar geriledi. Tüketici kredisinin payı ise yüzde 34'den yüzde 73'e çıktı.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, İstanbul'daki birlik merkezinde ekonomi basını ile bir araya gelerek Türk bankacılık sektörünün ilk yarısındaki gelişmeleri değerlendirdi. Ekonomik faaliyetteki toparlanma, beklentilerdeki iyileşme ve kamu kesiminin borçlanma ihtiyacının yavaşlamasının bankacılığı etkileyen gelişmeler olduğunu belirten Keskin, geçen yıl sonunda yüzde 35 olan menkul değerler cüzdanındaki artış hızının yüzde 26'lara gerilediğini, yüzde 6 artan kredilerin ise tam tersine yılın ilk yarısında yüzde 23 artttığını açıkladı.
9.5 MİLYON KİŞİ KULLANDI
Yılın ilk yarısındaki gelişmeleri 'bankacılık sisteminin büyüdüğü ve ekonomik büyümeyi finanse ettiği' şeklinde yorumlayan TBB Genel Sekreteri Keskin, takipteki alacakların oranının da yüzde 5.5'dan yüzde 4.5'a gerilediğini dile getirdi. 2002 ile son verileri karşılaştıran Keskin, 2002'de 1 milyon 655 bin kişinin tüketici kredisi kullandığını, 2010 Mart ayında ise bu sayının 9 milyon 577 bin kişiye ulaştığını söyledi.
'Kart alamıyorum'
şikayetleri artıyor
TBB'ye gelen tüketici şikayetlerine de değinen Keskin, özellikle son 6 ayda aldıkları şikayetlerin kredi kartında yoğunlaştığına dikkat çekti. "Gelen 10 başvurunun 2-3 tanesi 'ben borçlarımı ödedim, yapılandırdım, ya da ödeyeceğim, niyetim var, ama bankalardan kredi kartı alamıyorum' yönünde'' diyen Keskin, bankaların artık kredi kartı dağıtırken daha mufazakar davrandığını vurguladı.
Türk bankacılık sisteminin ilk yarı yıl karnesi
----------------------------------------------------
*Haziran 2010 itibarıyla mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarındaki çalışan sayısı 176 bin 364, şube sayısı ise 9 bin 149'a yükseldi.
*Toplam mevduat 531.4 milyar liradan 586.2 milyar liraya çıkarken, yabancı para mevduatın payı azaldı. TL mevduatın payı ise yüzde 70'e çıktı.
*Menkul değerler 262.8 milyar liradan 278.3 milyar liraya, krediler 396.8 milyar liradan 460.8 milyar liraya yükseldi.
*Toplam mevduatın krediye dönüşüm oranı yüzde 75'de yüzde 79'a çıkarken, takipteki alacakların oranı ise yüzde 4.5'a geriledi.
*Geçen yıl sonunda 90.5 milyar lira olan tüketici kredileri 2 Temmuz 2010'da 105.6 milyar liraya çıkarken, bireysel kredi kartları ile birlikte toplam bireysel krediler hacmi 145 milyar liraya yaklaştı.
*Kredilerin yüzde 67'si kurumsal yüzde 20'si KOBİ'lere kullandırılırken, yüzde 33'ü bireylere aktarıldı.
Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarından oluşan toplam bireysel kredi hacmi de yılın ilk yarısında 18.5 milyar lira artarken, son 8 yıllık değişime bakıldığında ise en önemli değişim tüketici davranışlarında görüldü. 2002 yılında neredeyse her harcamasını kredi kartı ile yapan bireyler son yıllarda faizlerin de düşmesiyle tüketici kredisine yüklendi. 2002 yılında kredi kartı ile yapılan borçlanmaların bireysel kredilerdeki payı yüzde 66 iken, 2010 haziran ayında bu oran yüzde 27'ye kadar geriledi. Tüketici kredisinin payı ise yüzde 34'den yüzde 73'e çıktı.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, İstanbul'daki birlik merkezinde ekonomi basını ile bir araya gelerek Türk bankacılık sektörünün ilk yarısındaki gelişmeleri değerlendirdi. Ekonomik faaliyetteki toparlanma, beklentilerdeki iyileşme ve kamu kesiminin borçlanma ihtiyacının yavaşlamasının bankacılığı etkileyen gelişmeler olduğunu belirten Keskin, geçen yıl sonunda yüzde 35 olan menkul değerler cüzdanındaki artış hızının yüzde 26'lara gerilediğini, yüzde 6 artan kredilerin ise tam tersine yılın ilk yarısında yüzde 23 artttığını açıkladı.
9.5 MİLYON KİŞİ KULLANDI
Yılın ilk yarısındaki gelişmeleri 'bankacılık sisteminin büyüdüğü ve ekonomik büyümeyi finanse ettiği' şeklinde yorumlayan TBB Genel Sekreteri Keskin, takipteki alacakların oranının da yüzde 5.5'dan yüzde 4.5'a gerilediğini dile getirdi. 2002 ile son verileri karşılaştıran Keskin, 2002'de 1 milyon 655 bin kişinin tüketici kredisi kullandığını, 2010 Mart ayında ise bu sayının 9 milyon 577 bin kişiye ulaştığını söyledi.
'Kart alamıyorum'
şikayetleri artıyor
TBB'ye gelen tüketici şikayetlerine de değinen Keskin, özellikle son 6 ayda aldıkları şikayetlerin kredi kartında yoğunlaştığına dikkat çekti. "Gelen 10 başvurunun 2-3 tanesi 'ben borçlarımı ödedim, yapılandırdım, ya da ödeyeceğim, niyetim var, ama bankalardan kredi kartı alamıyorum' yönünde'' diyen Keskin, bankaların artık kredi kartı dağıtırken daha mufazakar davrandığını vurguladı.
Türk bankacılık sisteminin ilk yarı yıl karnesi
----------------------------------------------------
*Haziran 2010 itibarıyla mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarındaki çalışan sayısı 176 bin 364, şube sayısı ise 9 bin 149'a yükseldi.
*Toplam mevduat 531.4 milyar liradan 586.2 milyar liraya çıkarken, yabancı para mevduatın payı azaldı. TL mevduatın payı ise yüzde 70'e çıktı.
*Menkul değerler 262.8 milyar liradan 278.3 milyar liraya, krediler 396.8 milyar liradan 460.8 milyar liraya yükseldi.
*Toplam mevduatın krediye dönüşüm oranı yüzde 75'de yüzde 79'a çıkarken, takipteki alacakların oranı ise yüzde 4.5'a geriledi.
*Geçen yıl sonunda 90.5 milyar lira olan tüketici kredileri 2 Temmuz 2010'da 105.6 milyar liraya çıkarken, bireysel kredi kartları ile birlikte toplam bireysel krediler hacmi 145 milyar liraya yaklaştı.
*Kredilerin yüzde 67'si kurumsal yüzde 20'si KOBİ'lere kullandırılırken, yüzde 33'ü bireylere aktarıldı.
Etiketler:
Ekrem Keskin,
finanscaddesi,
TBB
20 Temmuz 2010 Salı
FAİZLER GERİLİYOR, BORSADA ALIM ZAMANI
İş Yatırım, haftalık değerlendirmesinde hisse senetleri piyasası için önerisini “AL” olarak değiştirdi.
Yapılan değerlendirmede şu hususlara dikkat çekildi:
"Faiz oranlarındaki gerileme ve karlılıktaki artışa paralel İMKB için bir yıllık yatırım dönemi için hedef değerimizi 68,000’den 74,000’e artırdık. Düşen faizlerin iskonto oranlarımıza yansıtılması ve Türkiye piyasalarının yapısal dönüşümü sonucu oluşan orta ve uzun vadeli fırsatların önümüzdeki dönemdeki kısa vadeli risklerden daha fazla olacağını öngörüyoruz.
Dünya borsalarından karışık sinyaller gelmeye devam ediyor. Avrupa piyasaları banka stress testleri öncesinde artan endişeler ve Macaristan’ın alınacak ekonomik önlemler konusunda IMF ile anlaşamaması üzerine haftaya değer kayıplarıyla başladı. Wall Street Cuma günü yaşanan sert satışlar sonrasında tepki alımlarıyla yükseldi. Asya piyasaları Çin’in ekonomi politikaları sıkılaştırmaktan vazgeçtiğine yönelik sinyaller ile yükseldi.
TÜRKİYE PİYASALARI GÜÇLÜ
Türkiye piyasaları dünya borsalarındaki satış dalgasına rağmen güçlü kalmaya devam etti. Gelişmekte olan ülke borsalarındaki yüzde 0.4 gerilemeye rağmen, İMKB-100 yüzde 0.7 yükselerek 58,000 direncinin üzerinde kapatmayı başardı. Yabancı yatırımcıların aktif olmadığı piyasa göreceli olarak düşük işlem hacmiyle yükseldi.
Yapılan değerlendirmede şu hususlara dikkat çekildi:
"Faiz oranlarındaki gerileme ve karlılıktaki artışa paralel İMKB için bir yıllık yatırım dönemi için hedef değerimizi 68,000’den 74,000’e artırdık. Düşen faizlerin iskonto oranlarımıza yansıtılması ve Türkiye piyasalarının yapısal dönüşümü sonucu oluşan orta ve uzun vadeli fırsatların önümüzdeki dönemdeki kısa vadeli risklerden daha fazla olacağını öngörüyoruz.
Dünya borsalarından karışık sinyaller gelmeye devam ediyor. Avrupa piyasaları banka stress testleri öncesinde artan endişeler ve Macaristan’ın alınacak ekonomik önlemler konusunda IMF ile anlaşamaması üzerine haftaya değer kayıplarıyla başladı. Wall Street Cuma günü yaşanan sert satışlar sonrasında tepki alımlarıyla yükseldi. Asya piyasaları Çin’in ekonomi politikaları sıkılaştırmaktan vazgeçtiğine yönelik sinyaller ile yükseldi.
TÜRKİYE PİYASALARI GÜÇLÜ
Türkiye piyasaları dünya borsalarındaki satış dalgasına rağmen güçlü kalmaya devam etti. Gelişmekte olan ülke borsalarındaki yüzde 0.4 gerilemeye rağmen, İMKB-100 yüzde 0.7 yükselerek 58,000 direncinin üzerinde kapatmayı başardı. Yabancı yatırımcıların aktif olmadığı piyasa göreceli olarak düşük işlem hacmiyle yükseldi.
Etiketler:
finanscaddesi,
İMKB,
İş Yatırım
BONUS KARTI OLANLARA 0.99 FAİZLİ KREDİ
Garanti Bankası, yaz aylarında kredi kullanmak isteyenlere özel hazırladığı Kredide Tam İndirim uygulamasını hayata geçirdi. Uygulama kapsamında 12 ay vadeli 5.000 TL’ye kadar tutarındaki kredide, yüzde 0.99 faiz uygulanıyor ve dosya masrafı alınmıyor. Bu imkandan, Garanti’nin kredi kartına sahip ve 2 otomatik fatura ödeme talimatı bulunan müşteriler yararlanabiliyor.
Etiketler:
finanscaddesi,
Garanti Bankası,
ihtiyaç kredisi
19 Temmuz 2010 Pazartesi
EUROBANK TEKFEN, KREDİLERDE YAZ İNDİRİMİNE GİRDİ
Eurobank Tekfen, tüketici kredisi almak isteyenlere yaza özel fırsatlar sunuyor. Eurobank Tekfen “Yaz Fırsatı” kampanyası kapsamında, bireysel Eurobank Tekfen müşterisi olan herkes, 24 ay vadeli uygun faiz oranlı kredilere sahip olabiliyor. 24 ay vadeli krediler, 5.000 TL‘ye kadar aylık yüzde 1,05, 10.000 TL’ye kadar yüzde 1,10, 15.000 TL’ye kadar ise sadece yüzde 1,20 faiz oranı 15.000 TL krediye, 24 ay vadeyle hem de aylık yüzde 1,05‘ ten başlayan faiz oranları ile sunuluyor. Kampanya 31 Temmuz 2010 tarihine kadar geçerli olacak.
Etiketler:
Eurobank Tekfen,
finanscaddesi,
ihtiyaç kredisi
ARKADAŞINI ŞEKERBANK'A GÖTÜRENE İNDİRİMLİ KREDİ
Şekerbank, “Dostluk Kazansın” kampanyası ile iki arkadaşını bankaya yeni müşteri yapan referans müşterisine; faiz indirimi, 3 ay POS kira bedeli muafiyeti ve vadesiz mevduatta hesap işletim ücretinde muafiyet uygulayacak. “Senelerdir Şekerbank’la çalışan yan dükkanın sahibi komşun, şimdi seni de Şekerbank’lı yapmak istiyor” sloganıyla başlayan kampanya, 31 Ağustos 2010 tarihine kadar devam edecek. Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Halit Haydar Yıldız, kampanyadan, bankanın mevcut ve potansiyel esnaf, mikro ve küçük işletme segmentindeki müşterilerin yararlanabileceğini söyledi.
“Esnafa Taksitli Kredi”, “Mikro Finansman Kredisi” ya da “Taksitli Ticari Kredi” ürünlerinden birini kullananlara, kampanya süresince aylık %1,09 oranında sabit faiz uygulanacak. En fazla 100.000 TL tutarında kredi talepleri değerlendirilecek ve bu kredinin vadesi maksimum 36 ay olacak.
“Esnafa Taksitli Kredi”, “Mikro Finansman Kredisi” ya da “Taksitli Ticari Kredi” ürünlerinden birini kullananlara, kampanya süresince aylık %1,09 oranında sabit faiz uygulanacak. En fazla 100.000 TL tutarında kredi talepleri değerlendirilecek ve bu kredinin vadesi maksimum 36 ay olacak.
Etiketler:
finanscaddesi,
KOBİ Bankacılığı,
Şekerbank
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)