27 Temmuz 2009 Pazartesi

ÇAĞRI MERKEZLERİ İNSANI ÇILDIRTIYOR!

Bireysel bankacılıktaki rekabet yoğunlaşınca bankalar müşteri portföyünü artırmak için pazarlama faaliyetlerinde agresifleşti. Kredi riski ve iç piyasadaki durgunluk nedeniyle şirketlere kredi satamayan veya satmak istemeyen bankalar, son aylarda bireylere yöneldi. Hal böyle olunca da, çağrı merkezleri ve SMS'ler kanalıyla yapılan pazarlama faaliyetleri de arttı. Öyle ki, bu tip aramalardan bunalan vatandaş artık çıldırma noktasına geldi! Çevremden (bizzat kendim de yaşadığım gibi) bu yönde çok şikayet alıyorum. Önce 'Müsait misiniz?' gibi nazikçe bir soru ile yeni ürünlerini pazarlamaya çalışan çağrı merkezi görevlileri, sizden onay aldıktan sonra tek tek ürünün özelliklerinden bahsediyor. Eğer sabrınız dinlemeye yeterse, bu konuşma yaklaşık 10-15 dakika sürüyor. Üstelik bu davetsiz telefonlar bazen toplantıda, bazen tatilde, bazen evde dinlenirken, bazen de doktorda sizi yakalayabiliyor. Ancak işin ilginç tarafı kredi pazarlarken gösterilen nazik tavrı, borcunuzu bir gün geciktirdiğiniz zaman göremiyorsunuz. Şahsen ben artık bu tür telefonlara yanıt vermiyorum. Ya direkt meşgule alıyorum, ya da 'Krediye ihtiyacım yok' deyip baştan kestirip atıyorum. Yoksa bu tip çağrıların önünü almanız imkansız.

2 yorum:

Sibelbek dedi ki...

izin vermek istemezsen bile çok uzun sürmeyecek diyenler çıkıyor, bir de son dönemde sigorta için aramaya başladılar. yok kardeşim diyorsun, olsun bir görüşmeye gelelim diyorlar. vallahi çıldırıyorum!

finans caddesi dedi ki...

Evet, çok haklısınız! en güzeli baştan kestirip atmak. İhtiyacınız yoksa boşuna zaman kaybedip dinlemeyin bile...